Duygudurum Bozukluklari |
10-15-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Duygudurum BozukluklariDuygudurum Bozukluklari Her birey yasamda mutsuzluk yaratacak bir olay karsisinda üzüntü, keder ve endise hisseder Birey hissettigi duygulari içinde tutabilir, davranislariyla, sözleriyle disindaki dünyaya yansitabilir; bu dogal bir durumdur Veya ona mutluluk veren bir olay karsisinda sevinç, nese, cosku, heyecan hissedecek, ya bu duygularini içinde tutacak ya da davranislariyla ve sözleriyle dis dünyaya yansitacaktir Bu normal durum ne zaman patalojik olarak kabul edilmelidir ? Yasamda karsilasilan olaylara verilen tepkiler kisiden kisiye, topluma, kültüre, sosyal statüye, kisinin içinde oldugu zaman dilimine göre degisecektir Özetle bir olay karsisinda, kisinin o olaya yükledigi anlam, kisiden kisiye göre degisir Nedeni bilissel degerlendirmenin kisiden kisiye farkli olusundandir Bilissel degerlendirme, yani bir olaya birey tarafindan yüklenen anlam, söyle belirlenir: Kisinin genetik yapisi (esnekligi, hosgörüsü ve katiligi) + yetistigi aile içindeki anne baba ögretileri + kardes iliskileri + büyükbaba büyükanne arketipleri (uzak geçmisten getirilen gelenek ve görenekler) + yetistigi sosyal çevre, kültür, okudugu okullar, ögretmenlerin aktardiklari ve arkadaslar Bir örnek verirsek; OLAY : Bir adam parkta yürürken yanindaki tartistigi arkadasina tokat atiyor Bu olayi 7 kisinin gördügünü varsayalim ve bu 7 kisinin tek tek olaya yükledigi anlamlara bakalim 1 KISI INANÇ : Kimse kimsenin canini yakmamalidir DÜSÜNCE : Simdi bu adama gösteririm DAVRANIS : Fiziksel ve sözsel saldiri DUYGU : Öfke 2 KISI INANÇ : Kötü insanlar cezalandirilmalidir Tokadi haketmistir DÜSÜNCE : Tokadi yedigine göre kötü biridir DAVRANIS : Gülümseme DUYGU : Tatmin duygusu 3 KISI INANÇ : Bu adam tehlikeli DÜSÜNCE : Ya bana da vurursa ? Buradan gideyim DAVRANIS : Kaçma DUYGU : Korku 4 KISI INANÇ : Bu adam tehlikeli DÜSÜNCE : Buradan gitmeliyim ama ya etrafdakiler “Bu ne korkak birisi“ derlerse ? DAVRANIS : Duraklama DUYGU : Korku, kaygi 5 KISI INANÇ : Yasamda siddetle karsilasmak da var DÜSÜNCE : Ben ne dayak yiyen insanlar gördüm DAVRANIS : Davranis yok DUYGU : Umursamazlik 6 KISI INANÇ : Bu adamin tokat yemesi ve küçük düsmesi ne feci DÜSÜNCE : Ya benimde basima gelirse ? DAVRANIS : Duraklama DUYGU : Üzüntü 7 KISI INANÇ : Insanlarin birbirlerine böyle davranmalarina karsiyim DÜSÜNCE : Bu adam bir tokat daha yemeden ona yardim etsem mi ? DAVRANIS : Tedbirli davranma DUYGU : Tedirginlik Örnegimizde görüldügü gibi, bir olay karsisindaki duygu, düsünce ve davranislarimiz, inanç kaliplarimizdaki formülasyona göre belirlenmektedir Tüm bu bilgilerin isiginda neyin normal, neyin normal olmayan (patalojik) duygu, düsünce ve davranis oldugunu söylemek zordur Ayni stres verici olayi yasayanlardan bir kisi (örnegin isten çikarma) depresyona girebiliyorken, diger bir kisi “Iyi oldu Bu is bana hiç uygun degildi“ diye düsünebilirler 17 Agustos depremini yasadigimizda bazi insanlar çok korkup, parklar ve arabalarda sabahlarken, bazi insanlar “Birsey olmaz“ inanci ile evlerinde kalmislardir Hangi davranisin normal oldugunu söyleyemeyiz Bu durumda normal ve normal olmayan davranisi ya da tüm psikolojik ve psikiyatrik bozukluklar için normal olmayan patolojiklik sinirin tanimi olarak söyle bir ölçüt kullanabiliriz : Is, aile ve sosyal yasami bozuyor olmasi Yeni psikolojik akimlar bu görüsü benimsemislerdir Örnegin alkol kullanimi (miktarini ölçmeden) is, aile ve sosyal yasami ve bireyin kendisine bakimini bozuyorsa, patalojik degilse, normal sosyal içki olarak kabul edilmektedir Birey yasam olaylarinda, bir uçta çöküntü, diger uçta manik davranis olarak tanimlanan, asiri nese, asiri herseye gücü yeterlilik (infantil omnipotance), uçusma (abartili duygularla kendini ortaya koyma) davranislari arasinda dalgalanmalar yasayabilir Bireyin bireysel bakimi, aile, is ve sosyal yasami olumsuz olarak etkilenmiyorsa, durum normal olarak kabul edilmektedir Bazilari istatistiksel normlari normal kabul ederler Yani “Bir toplumun ortalama çizgisine uyanlar normaldir“ seklinde tanimlamalar yapilagelmistir Bu durumda birbiriyle anlasamayan bir çift, toplumun normal çizgisi bosanmaya karsiysa bosanmamali midir ? Toplumun ortalama çizgisi normaldir diye bir tanimlama olamaz Normal ve saglikli davranislarin ölçütü bu nedenle bireyin kendisi olmalidir Bireyin kendi normali, yani “ben normal mi davraniyorum ?“ sorusunu kendine sordugu noktada, o zamana dek olan duygu, düsünce ve davranislarinda bir sapma varsa ve bu sapmadan bir mutsuzluk, hosnut olmama söz konusu ise, pataloji aramanin baslangiç noktasi olarak buradan hareket edilebilir Bu sapma bireyin kisisel bakimini, aile, is ve sosyal yasamini bozdu ise, birey bu durumdan sikayet edecegi bir noktaya ilerlemisse ve siddeti, süresi, niteligi bir hastalik tanimina dogru gidiyorsa, patalojik ve normal olmayan durum olarak kabul edilebilir Duygudurum Bozuklugu’na geri dönersek, bireyin olaylar karsisinda kendini hissettigi duygu durumu, asiri kedere, çöküntüye, karamsarlik, zevk ve ilgi yitimi, suçluluk duyma, intihar egilimi, durgunluk, suskunluk gibi depresyona kaymaya veya asiri nese, hareket, enerji, cosku ve konusma artisi gibi maniye kaymissa, ve bu iki uç arasinda birey gidip geliyor ve patolojik bir durum, bir hastalik olusuyorsa, bu duruma “Duygudurum Bozukluklari“ adi verilir Bazen bedensel, organik, fizyolojik bir hastaliga bagli olarak olusabildigi gibi ( Tiroid ), bazen organik bir belirti olmaksizin psikiyatrik ve psikolojik bir nedene bagli olarak da ortaya çikabilir DSM 4 Duygudurum Bozukluklarini : 1- Depresif Bozukluklar 2- Iki Uçlu Bozukluklar (Mani) - Depresyon 3- Diger Duygudurum Bozukluklari seklinde üçe ayirmistir 1- DEPRESIF BOZUKLUKLAR DSM 4 Depresif Bozukluklari : 11- Majör (Büyük) Depresif Bozukluk 12- Distimik Bozukluk 13- Baska Türlü Adlandirilamayan Depresif Bozukluk, olarak tanimlamistir 11- MAJÖR DEPRESIF BOZUKLUK Toplumumuzda % 10 – 25 arasi kadinlarda, % 5 – 15 arasi erkeklerde görülür Biyolojik olarak “Serotonin“ isimli hormonun eksikliginin bireyde depresyona zemin hazirladigi bulunmustur Psikososyal etkenler arasinda 10 – 11 yasindan önce anne ve babayi kaybetme, yasamda partner kaybi en önemli etkenler arasinda sayilir Psikanalitik kuram yetiskin yasamda , kayip veya kayip tehditleri, sevgisiz kalma, ilgiden yoksunluk gibi durumlarin depresyonu olusturdugunu açiklar Nesne iliskileri kurami, depresyonun , bebegin her ihtiyacina cevap veren ve bebegin iyi anne olarak gördügü anne imaji (iyi nesne) ile, bebegin her ihtiyacina aninda cevap veremeyen, engelleyen ve bebegin kötü anne olarak gördügü (kötü nesne) imajlarini bir bütün, tek bir anne, bütün nesne olarak birlestirip bütünleyemedigi için olustugunu söylemistir Nesne Iliskileri Kuramcisi Melanie Klein, depresyon olusumu, depresyona yatkinlikla ilgili çalismalar yapan ve yayinlayan ilk analisttir Bebegin onu sevip destekleyen, cevap veren iyi anne imaji ile, her istedigini yapmasini engelleyen, durduran kötü anne imajini birlestirip tutarli bir biçimde saglam “içsellesmis iyi anne“ “Bütün nesne“ olusturmasinin yetiskin yasaminda depresyona ugramamasinda önemli bir etken oldugu görüsünü ortaya koymustur Klein bireyin “infantil depresif durumu“ asamayarak, yetiskinlikte depresif durum yasadigi görüsündedir Diger bir görüs ise, depresyonla içe yönelmis agresyonun (sikinti, endise, kaygi, irite durumla saldirganlik birikimi) bir iliskisi yoktur Depresyon gerçeklikle, hayal edilenler arasindaki gerginlikten kaynaklanmaktadir Bibring’e göre : 1- Degerli ve sevilen biri olmak 2- Güçlü ve üstün olmak 3- Seven ve iyi biri olmak Bu alanlar bireyin kendisinden beklentilerinin oldugu alanlardir Eger bu alanlarda gerçek veya algi olarak birey kendini yeterli hissetmiyorsa, depresyon meydana gelebilir Depresyonda kisi kendini güçsüz ve çaresiz hissederek, çözüm üretemez Benlik saygisinin düsmesi kiside depresyonu tetiklemektedir KLINIK ÖZELLIKLER Depresyonda kisinin daha önce zevk aldigi etkinliklerden zevk alamamasi ve ilgi kaybi anahtar iki bulgudur Degersiz hissetme, utanma, hüzünlü hal, melankolik bir tutumla olusur Herhangi bir üzülecek olay karsisinda üzülmekten daha farkli hissedis biçimi vardir Bazen kisi depresyonda oldugunun farkinda olmayabilir Yasamdan geriye çekilme “Artik canim hiçbir sey yapmak istemiyor“ olarak tanimlanabilir Gittikçe öz bakim, aile, okul veya is yasaminda basarisizliga neden olusturacak istek ve enerji azligi olusmaya baslar % 80 uyku sorunu vardir ( Bakiniz Uyku Bozukluklari - Insomnia ) Gece sik sik uyanirlar, istah azligi veya artmasi, kilo alma veya verme, cinsel istek azalmasi, adet bozukluklari görülebilir Anksiyete, sikinti, endise, kaygi, panik ataklar, alkol alma, basagrilari, kabizlik agrilari, sizilarla ortaya çikan depresyonda bazen fiziksel ve organik bozukluklar aranabilir Bazen “Maskeli Depresyon“ olarak tanimlanan, bireyin caninin sikkin, isteksiz, huzursuz, irite, seslere karsi duyarlilik kazanmis, kipirtili bir hal içinde günlük sorumluluklarini yerine getirdigi görülebilir Daha çok sosyal yasamdan kaçinmak için kendi mantigina göre geçerli nedenler bulur ve etkinliklere katilmaz Bu daha sinsi bir ilerleyistir 1999 Trabzon Psikiyatri Kongresi’nde her 4 kisiden birinin depresyon geçirdigi açiklanmistir – Editör – ( Bakiniz Depresyon) Depresyondaki kisilerin % 10 – 15’i intihar girisiminde bulunabilir Genelde düzelmeye basladiklari bir noktada yeterli güce sahip olarak intiharla ilgili tasarilar yapip uygulamaya geçebilecekleri dikkate alinmalidir Erkekler depresyonda kadinlara göre 2 kat daha fazla, aglayamadiklarindan yakinirlar Bu durumda kendine yönelik öfke bir organda belirti verebilir (mide agrisi, bas agrisi, sizilar vb) Majör Depresif Bozuklukta görülen belirtiler, en sik görülen belirtilerdir |
Duygudurum Bozukluklari |
10-15-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Duygudurum Bozukluklari1- Ilgi kaybi 2- Enerji kaybi – Bitkin ve yorgun hissetme, libido azalmasi 3- Uyku Bozuklugu ( Az ya da çok uyuma, sik sik uyanarak tuvalete gitme) 4- Yemek yeme aliskanliginin degismesi 5- Bedensel agrilar, sizilar (Organik bir bulgu olmaksizin) 6- Konusmada, hareketlerde ve düsünmede yavaslama 7- Ajite olmak (Huzursuzluk, irite hal) 8- Degersizlik duygulari (Kendini begenmeme, elestirme, utanma) 9- Suçluluk duygulari, kendini veya baskalarini suçlama 10-Bir konu üzerinde yogunlasamama, dikkatin daginik olmasi 11-Üzüntülü hissetme, karamsarlik 12-Çaresiz hissetme (Çözümler üretme yetisinin azalmasi) 13-Anksiyetenin artmasi 14-Karar vermede güçlük çekme 15-Hiçbir zaman düzelemeyecekmis gibi hissetme 16-Etkinliklere baslayabilmede güçlük çekmek 17-Aglayamama ya da çok çabuk aglama 18-Fobilerin ortaya çikmasi (Deniz, asansör korkusu, vb ) 19-Duygularini gösterememe 20-Cinsel istekte azalma veya depresyondan kaçinmak için asiri cinsel eylemde bulunma ihtiyaci 21-Intiharla ilgili düsünceler, tasarilar ve bunlarla ilgili konusmalar 22-Intihar düsünceleri olmadan ölme istegi (Ölsem de kurtulsam, artik herseyi yasadim, hayat hep ayni, hersey monoton ) 23-Depresyonla ortaya çikan takintilar (obsesyon) Sürekli elektrikleri kontrol etme, hirsiz girecekmis gibi düsünceler 24-Hezeyan ataklari 25-Kisiligin çözülmesi 2 ayda 2 – 3 farkli insanmis gibi kendini hissetme Her zaman, her kiside majör depresif bozukluk görülmeyebilir Hangi belirtisinin hangi kiside görülecegi yine o kisinin dinamikleriyle ilgilidir ve arastirilmasi gerekir DSM 4 : 1- Ilgi kaybi, yasamdan geriye çekilme 2- Enerji kaybi Bitkin ve yorgun hissetme 3- Suçluluk duygulari 4- Uyku ve Yemek Yeme Bozukluklari 5- Etkinliklerden zevk alamama 6- Intihar düsünceleri Bu belirtileri olan kisilerin “Depresyon“ tanimi alabilecegi açiklanmistir DSM 4, Majör Depresif Bozuklugu, 3 alanda toplamistir : 111- Emosyonel (Duygusal) alanda 1- Depresif duygudurumu 2- Hiçbir seyden zevk alamama 112- Vejetatif alanda 1- Istahta degisiklik 2- Uyku Bozukluklari 3- Yorgunluk - bitkinlik 4- Hareketlerde yavaslama, donuklasma 113- Kognitif (Bilissel)alanda : 1- Suçluluk ve degersizlik düsünceleri 2- Konsantrasyon güçlügü 3- Ölüm ve intihar düsünceleri Depresyonda kisilerde bilinç bozuklugu görülmez Unutkanlik, dikkat ve dikkati bir konuda yogunlastiramadigi için görülebilir Dalgin da olabilirler Zihin berrak degildir, karmakari------ Gazete okuyamama, televizyon izleyememe siklikla görülür ve en geç ortadan kalkan belirtilerdir MAJÖR DEPRESIF BOZUKLUKTA DÜSÜNCE, DUYGU VE DAVRANIS DÜSÜNCELER Düsüncelerde yavaslama, sesin alçalmasi ve hafiflemesi, geç cevap verme, konusma azligi yaninda ölüm ve kötü haber bekleme gibi konularda konusurlar Olumsuz düsünceler, tek bir olaydan genelleme yapma ( Bir komsusu sabah günaydin dememisse “Kimse beni sevmiyor“ diye düsünmek ) Ufak aksilikleri büyütme, hiçbir seyin degismeyecegi inanci, umutsuzluk içinde olma düsünceleri ile yüklüdürler Düsünce içerikleri kendini elestirme, geçmisteki basarisizliklar, kendine güvensizlik, sorumluluk almaktan kaçinma üzerinde yogunlasmistir Hiçbir seyi haketmediklerine dair düsüncelerle iyilesmek istemeyebilirler Depresyona egilimli kisiler genelde hem kendilerine, hem de baskalarina karsi kati, mükemmellik beklentileri içinde olan bireylerdir Yasami tek boyutlu ve siyah-beyaz gören bir inanç sistemleri vardir Ya hep, ya hiç düsünce sistemlerini söyle örnekleyebiliriz : 1- Yaptigim isin bir deger tasimasi için mükemmel olmasi gerekir 2- Mutlu olabilmek için yaptigim bu iste basarili olmaliyim 3- Hata yaparsam bu benim yetersiz, beceriksiz oldugumu gösterir 4- Sensiz yasayamam 5- Benimle ayni fikirde olunmazsa bu benim sevilmedigimi gösterir 6- Bir insan olarak degerimin göstergesi, baskalarinin benim hakkimda düsünceleridir 7- Birine kizdiysam, artik onu sevemem 8- Birini sevmek demek ona hiç kizamamak demektir 9- Birinden birsey istersem ona bagimli kalirim RET (Rasyonel Emotif Terapi) terapist Beck, depresif kisilerde üç alanda hatalarin ortaya çiktigini söylemistir 1- Kendi benligine 2- Gelecegine 3- Dünyaya karsi olumsuz bakis açisinda Bunlari üçlü (triad) yakinma olarak siniflamistir Depresyona özellikle yasli hastalarda % 25 hipokondriazis (Hastalik hastaligi) eslik eder Tedaviye en dirençli kabul edilen hasta grubudur Sürekli yakinan, sizlanan ve geçmek bilmeyen agrilarindan sikayet eden kisilerdir Agri genelde bas, gögüs, karin, omuz, sirt agrilari seklinde görülür Omuz ve sirtta görülen uzun süreli agrilar, inatçi bir somatizasyondur Diz agrilari eklem yerlerinde sizlamalar, kramp, bulanti ve kusma, hazimsizlik, gaz sikayetleri, kabizlik, mide yanmasi, görme bulanikligi, depresyonun farkedilmeyerek bir organda somatize olmasiyla olusabilir Kuruntular, iyi anne baba, es, evlat olamama, sürekli gelecekle ilgili karamsar düsünceler (issiz kalma, parasiz kalma endiseleri), ileriye yönelik gereksiz bir para biriktirme endisesi ile para harcadiginda kendini suçlama düsünceleri gelistirirler Psikolojik kuramlar sürekli tekrarlanan bu karamsar ve mutsuz düsünceleri “Gevis getirme“ seklinde tanimlamislardir DUYGULAR Kararsizlik nedeniyle çaresizlik ve bagimli hissetme, aci duyma, üzüntülü hal tüm depresyonlarda ortak bir belirtidir Ailelerine, sevdiklerine, hobilerine karsi duygusal baglari gittikçe azalmaya baslayabilir Bosluk duygusu ve anlamsizlik daha genis yer tutar Zevk alinan etkinlikler azalarak, yük gibi hissedilmeye baslanir Genel bir isteksizlik ve ilgisizlik, tepkisizlik, zamanin zor geçmesi, cinsel etkinlige karsi duyarsizlik görülebilir Bencillik baslar Diger insanlarin duygu ve düsünceleri ile ilgilenmezler Yalniz kalmayi isterler ama gittikçe çocuklastiklari için kendilerine bakim verenlere bagimliliklari vardir (Regresif Bagimlilik) Bu hastalarin yaklasik yarisi depresif duygulari inkar ederler (Maskeli Depresyon ya da Gülümseyen Depresyon) Genelde aile ve is arkadaslari tarafindan kendilerinde yasamdan geriye çekilme, düsmanca duygular farkedilirse tedaviye getirilirler Bir gün içinde duygudurumlari degisiklik gösterir Bazilari sabahlari çok kötü hissedip aksama dogru daha iyi hissedebilirken, bazen de tersi görülebilir DAVRANIS Depresyonun baslamasi ile fiziksel etkinlikler azalir Hasta çok alçak sesle ve monoton konusmaya baslar Her davranis için asiri bir çaba gösteriyor gibidir Bazen ileri derecede hareketsizlik, yemek yememek, tirnak yeme, el ogusturma, saç teli koparma, masaya parmalari ile ritmik bir sekilde vurma veya bir seyle sürekli oynama, bacaklari sallama, ileri geri sallanma hareketi, çok sigara içme, asagi yukari gezinme görülebilir Bu hastalar zamanla bagimli, hareketsiz ve çaresiz hale gelebilirler ve yardim görürler Ancak yardimi reddedebilirler; çünkü hem kendilerini güvensiz hissederler, hem de baskalarina muhtaç olmaktan ötürü kendilerini asagilanmis hissederler Destek aldiklari, kendilerine bakim veren kisilere karsi, kendi çaresizliklerini hatirlattigi için düsmanca duygular beslerler Reddedilmeye karsi asiri duyarlilik kazanmislardir Depresyonda birey kisilerarasi iliskilerinde güçlükler yasamaya basladigi için, çözüm üretme yetisi de azalmistir Yetersizlik duygulari nedeniyle baskalariyla iletisime girmekten kaçinarak uzak durur Bu da yalnizlik ve reddedilme duygularinin artmasina neden olur Hasta hem iliskiye girmek ister, hem de terkederek kendisine zarar verecek iliskilerden uzak durmaya çalisarak bir kisir döngünün içine girer Insanlardan veya yakinlarindan yüzeysel olarak uzak, çekingen durur ve düsmanca davranabilir Kronik depresyondaki kisilerde kaza geçirmeye yatkinlik gibi kendine zarar verici davranislar da görülebilir Sigaranin asiri tüketimi, alkol kullaniminin artmasi, depresyonun baslangiç noktasi olabildigi gibi, depresyona giren kisilerde alinan alkolün azalmasi da görülebilir Depresyon tedavi edilmez ve uzun süreli (kronik) bir hale dönüsürse, birey hiç istemedigi, sevilmedigi, asagilandigi gibi duygulara kapilarak, kendisine destek ve bakim veren kimselere karsi suçlayici ve düsmanca davranarak, uzaklasabilir Evlilik yasamini, isini ve yakinlarini terkedebilir Cinsel isteksizlik nedeniyle, erkeklerde cinsel yönden uyarilma , erotize olma güçlügü (empotans), erken bosalma görülür Bu da hastanin daha fazla yetersizlik hissetmesine neden olusturur ve hasta partnerinden uzaklasir Kadinlarda cinsel ilgi ve istek olmadan cinsel yasam sürdürülebilir Regl (adet) kanamalari düzensizlik gösterebilir |
Duygudurum Bozukluklari |
10-15-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Duygudurum BozukluklariMAJÖR DEPRESIF BOZUKLUK GIDIS VE TEDAVI GIDIS Her yasta baslayabilen ama çogu kez 20’li yaslarin ortalarinda görülen Majör Depresyon tedavi edilmezse, 6 ay ve daha uzun sürebilir Kimi belirtiler (semtomlar) aylar ya da yillarca sürebilir Majör Depresif Bozukluk bosanma, is kaybi, aileden sevilen birinin ölümü gibi nedenler sonrasi ortaya çikar Alkol, uyusturucu madde kullanimi da ortaya çikmasini kolaylastirir Agir Majör depresif bozukluk geçirenlerden yaklasik %15’inin intihar ettigi belirtilmistir Majör Depresif Bozukluk öncesinde “Distimik Bozukluk” (Bakiniz Distimik Bozukluk) görülebilir Organik bir hastaliga bagli olarak ve Borderline, Obsesif-Kompulsif Bozukluk, Anorexia Nervoza, Bulimia Nervoza gibi bozukluklardan da siklikla ortaya çikabilir TEDAVI Tedavi Psikoterapi ve ilaç tedavisi ile birliktedir Destekleyici Psikoterapi ve Dinamik Psikoterapi’den yarar saglanir Ilaç tedavisinde Antidepresanlar yüksek oranda yarar saglarlar ve hastaligin iyilesme sürecinin kisaldigi bildirilmistir ( 1999 Trabzon Kongresi – Editör) 12- DISTIMIK BOZUKLUK Distimik Bozuklugun baslica özelligi, en az 2 yil, hemen her gün, yaklasik gün boyunca süren, kronik depresif bir duygudurumun varligidir Bu insanlar kendilerini kederli ya da hüzünlü olarak tanimlarlar Çocuklarda irrite hal ile ortaya çikabilir Bir yil sürmesi durumunda bu taniyi alabilir (DSM IV) Istahsizlik veya asiri yemek yeme, uykusuzluk ya da asiri uyku uyuma, enerjinin düsük olmasi, yorgunluk, benlik saygisinin düsmesi, düsünceleri yogunlastiramama, umutsuzluk duygulari ve karar vermede güçlük çekme görülür Bu kisiler sürekli kendilerini elestirirler ve ilgileri azalir Kendilerini yetersiz bulurlar, çekici hissetmezler Bu depresif durum bir parçalari oldugu için de, sorulmadikça yakinmazlar; çünkü hep böyledirler Iki yil içinde ( çocuklar ve ergenler için 1 yil ) iyi hissedilen ara dönemler, 2 aydan daha uzun sürmez Depresif durum toplumsal ve mesleki alanda, üretkenlikte sikintiya neden olur Distimik bozuklukta en sik yetersizlik duygulari, genel bir ilgi kaybi ve hiçbir seyden zevk alamama, toplumdan uzaklasma, suçluluk duygulari ya da geçmisle ilgili düsüncelere dalmalar, yasam etkinliklerinde ve üretkenliginde azalma, etkin olamama görülür; ayrica hizli göz hareketleri vardir Ailelerinde Majör Depresif Bozukluk olanlarda daha sik görülür Çocuklarda her iki cinste esit görülür Çogu kez okul basarisinda ve toplumsal etkinliklerde bozulmalara neden olur Bu çocuklar irrite, ters, huysuz ve “asabi” dirler Benlik saygilari ve toplumsal becerileri düsüktür; karamsardirlar Kadinlarda erkeklerden 2 – 3 kat fazla görülür Siklikla Kisilik Bozuklugu’yla birlikte görülebilir Ilaç tedavisinde anti-depresanlardan yararlanilir 2 IKI UÇLU BOZUKLUKLAR - MANI - DEPRESYON MANIK EPIZOD (UÇUSMA – YÜKSELME) Kiside, normal kendilik çizgisi disinda, olaganüstü kendini çok iyi hissetme, nese, cosku, keyifli hal, taskinlik ile ortaya çikar Birey herseye kahkahalarla gülmeye, sarkilar söylemeye, içi içine sigmaz bir heyecan duymaya, nesesinden mutlulugundan sözetmeye baslar Çabuk sinirlenme, irite hal, asiri bir taskinlik, kizginlik, öfke, saldirganlik görülebilir Bir üstünlük duygusu ile diger insanlara saygisizca davranma, esyalara zarar verme, vurup kirmalar, küfürlü konusma görülür Cosku, heyecan ile kisa süren üzüntülü hal ve aglama arasinda dalgalanan bir duygudurumu gösterir Asiri kendine güvenme ve büyük görme, çocuksu bir “herseye gücü yeterlilik” hissetme ile kendini sergileyen davranislar ortaya çikar Sosyal mesafeleri umursamayan bir rahatlik, giriskenlik içindedir Sürekli heyecan içinde yeni projeler üreterek, durmadan konusur Yeni alanlara ilgi ve istek duymaya baslar Metafizik ve Felsefe içeren konulara dogru kayabilir Konusma hizlanmistir Bir konuyu anlatirken çagrisimlari çok hizlandigi için düsünceden düsünceye siçrar Ana konu kaybolur Örnegin bir tekneden bahsedilirken, bir tekne seyahatinden konusmaya baslayarak, Amerika’nin kesfi, Kristof Kolomb, oradan iletisim agina, internet üzerinden çesitli projelere geçebilir Zihninin berrakligindan ve tikir tikir isleyisinden sözeder Ince ayrintilari büyük bir dikkatle görür ve anlatir Dikkat artmis, her seye yönelmis, bellek artmis ve güçlenmistir Bir konuya konsantre olup yogunlasamaz Kendine güven asiri derecede arttigi için riskli davranislar ortaya çikar Kendinin ve diger insanlarin yasamini dikkate almaksizin hizli araba kullanma, asiri para harcama ve riskli yatirimlar yapma görülür Ilerleyen boyutta (Psikotik düzeyde) dünyayi kurtaracak kisi (Kurtarici peygamber, Atatürk, Basbakan vs) olmak gibi Megalomanyak sanilar (hezeyan) ortaya çikabilir Veya paranoid (süpheci) düsünceler; "Beni izliyorlar, dinleme aygitlari yerlestiriyorlar, düsmanlarim bana komplo kuruyor" düzeyinde olabilir Ilerleyen kronik (uzun süren) durumda, Psikiyatride “Schneider” belirtisi adi verilen “Bana emir veren ve yöneten sesler duyuyorum” belirtileri ortaya çikabilir Konusma hizlanmis ve artmistir Yüksek sesle, karsisindakini dinlemeden ve söz hakki vermeden, bu duruma hiç aldiris etmeden konusur Çagrisimlari çok arttigi için konudan konuya, düsünceden düsünceye siçrayarak gider Hareketleri hizlanmis, enerjisi yükselmis ve hiç tükenmeyecek gibidir Gece gündüz geç saatlere kadar çalisip yazilar yazip, projeler düzenleyip, çizimlerini duvarlara yapistirabilir Yerinde duramayip, asagi yukari gezinerek dolasir Seyahatlere çikabilir O an için zevk verici fakat sonuçlari kötü olabilecek iliskiler, parasini malini saga sola saçip, asiri cömert davranislar görülür Alkol ve uyusturucu kullanmaya baslayabilir Kendini hiç ilgilendirmeyen baska insanlarin islerine karisir, kavgalar çikarabilir Uykusu azalmistir ama uykusuzluktan yakinmaz Cinsel istegi ve performansi artmistir Amerikan Psikiyatri Birligi, Mental Bozukluklarin Tanisal ve Sayimsal el kitabina (DSM IV – 1998) göre, Manik Epizodun ölçütleri söyledir A- Olagandisi ve sürekli, taskin, kabarmis, irite, ayri bir duygudurum döneminin olmasi B- Duygudurum Bozuklugu dönemi sirasinda asagidaki belirtilerin görülmesi 1- Benlik saygisinda abartili bir artis (Asiri kendine güvenme – güçlü hissetme) 2- Uyku gereksiniminin azalmasi 3- Her zamankinden daha fazla konuskan olma ya da konusmaya tutma 4- Fikir uçusmalari (siçramalar) ve düsüncelerin sanki yansiyor gibi birbiri ardisira gelmesi yasantisi 5- Dikkat daginikligi (yani, dikkat önemsiz ya da ilgisiz bir dis uyaranla kolaylikla dagilabilir) 6- Amaca yönelik etkinlikte artma (toplumsal yönden, iste ya da okulda, cinsel açidan) ajitasyon 7- Kötü sonuçlar dogurma olasiligi yüksek, zevk veren etkinliklere asiri katilma (Örnegin elindeki bütün parayi alisverise harcama, düsüncesizce cinsel girisimlerde bulunma ya da aptalca is yatirimlari yapma) 8- Is yasami, sosyal yasam ve özel iliskilerde önemli ölçüde bozulma ve durumun baskalarinca gözlemlenmesi Bu belirtinin artmasi ile Hipomani olusabilir KARISIK (MIXED) EPIZOD Majör Depresif Bozukluk Epizodlari, Manik Epizodlarla birlikte görülürse; yani kisi depresif bir halden, coskulu, neseli, taskin, abartili manik davranislara dalgalanip geçiyorsa, Karisik (Mixed) Epizod adi verilir Mevsimsel özellikler tasir Belirleyici anksiyete ve strese neden olacak bir durum olmadigi halde, sonbahar ve kista depresif durum, ilkbaharda depresyonun kalkmasi görülmektedir TEDAVI Psikodinamik kuramlar genelde depresyonu açiklarlar Jung ekolü, maninin depresyona düsmemek için yükselme, siçrama, uçusma oldugunu, altta yatan depresyona karsi bir savunma sekli oldugunu söylemistir Melanie Klein ise çocuklukta birikmis olan agresyon, öfke ve yikiciligini yadsiyan bireyin, kayip sevgi nesnesini tamir etme amaçli bir savunma biçimi gösterdigini, "Baskalarini idealize etmede, savunma amaçli kullanilmaktadir" demistir Tedavi manik epizodlarda ilaçla yapilmaktadir Daha sonra ilaç tedavisi ve psikoterapi ile devam edilir Ilaç tedavisi bittikten sonra Destekleyici Psikoterapi ile devam edilmelidir Manikler, üstünlük duygusu tasidiklari dönemlerde psikoterapiye devam etmeyebilirler psikom |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|