8 Mile - Eminem (Türkçe Çeviri)Şarkı Sözü |
10-14-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
8 Mile - Eminem (Türkçe Çeviri)Şarkı SözüMile - EminemSometimes I just feel like, quittin I still might Bazen bırakıp gidesim geliyor, hala bırakabilirim Why do I put up this fight, why do I still write Neden bu savaşı veriyorum, neden hala yazıyorum Sometimes it's hard enough just dealin with real life Bazen sadece gerçek hayatla uğraşmak bile yeteri kadar zor Sometimes I wanna jump on stage and just kill mics Bazen sahneye zıplayıp mikrofonların canına okumak istiyorum And show these people what my level of skill's like Ve bu insanlara beceri düzeyimin nasıl olduğunu göstermek istiyorum But I'm still white, sometimes I just hate life Ama hala beyazım, bazen hayattan nefret ediyorum Somethin ain't right, hit the brake lights Birşeyler yolunda değil, trafik lambasına çarptım Facing this stage fright, drawin a blank like Sahne korkusuyla yüzleşmek, böyle bir boşluk bırakıyor Da-duh-duh-da-da, it ain't my fault Da-duh-duh-da-da, bu benim hatam değil Cry-ing eye balls, my inside crawl Göz kürelerim ağlıyor , içim ürperiyor And I clam up (wham) I just slam shut Ve gıkımı çıkarmıyorum, sadece çenemi çat diye kapatıyorum I just can't do it, my whole manhood's Yapamıyorum işte, bütün erkekliğim Just been stripped, I have just been evict Biraz once soyuldu, biraz once tahliye edildim So I must in get hope to bust in, split Bu yüzden tekrar hapse girip, dış dünyadan ayrılmalıyım Man fuck this shit yo, I'm goin the fuck home Dostum sktir et bu bku, lanet evime gidiyorum World on my shoulders as I run back to this 8 Mile Road Tekrar 8 mile yoluna doğru seyrederken dünya omuzlarımda Nakarat I'm a man, I'ma make a new plan Ben bir erkeğim, yeni bir plan yapacağım Time for me to just stand up, and travel new land Benim için ayağa kalkma ve yeni bir diyara yolculuk etme zamanı Time for me to just take matters into my own hands Gerçekten dizginleri elime alma zamanı Once I move on from these tracks man I'ma never look back Bu izlerden ilerledikten sonra dostum, asla geriye bakmayacağım (8 Mile Road) And I'm gone, I know right where I'm goin (8 Mile Yolu) Ve ben çıktım, nereye gittiğimi biliyorum Sorry momma I'm grown, I must travel alone Üzgünüm anne ben büyüdüm, yalnız seyahat etmeliyim Ain’t gonna follow no footsteps I'm makin my own Hiç bir ayak izini takip etmeyeceğim, ben kendiminkileri yapıyorum Only way that I know how to escape from this 8 Mile Road 8 Mile Yolu’ndan kaçmanın bildiğim tek yolu [Eminem] I'm walkin these train tracks, tryin to regain back Bu tren raylarında yürüyorum, geri kazanmaya çalışıyorum The spirit I had 'fore I go back to the same crap Tekrar aynı saçmalığa gitmeden önce sahip olduğum ruhumu To the same plant, in the same pants Aynı fabrikaya, ve aynı pantolonla Tryin to chase rap, gotta move ASAP Rap’i kovalamaya çalışıyorum, en kısa zamanda harekete geçmeliyim And get a new plan, momma's got a new man Ve yeni bir plan yapmalıyım , annemin yeni bir erkeği var Poor little baby sister, she don't understand Zavallı küçük kız kardeşim, anlamıyor Sits in front of the TV, buries her nose in the pad TV karşısında oturup, burnunu yastığa gömüyor And just colors until the crayon gets dull in her hand Ve elindeki renkli kalem sönükleşene kadar çiziyor While she colors her big brother and mother and dad Büyük ağabeyini, annesini ve babasını çizerken Ain't no tellin what really goes on in her little head Minik kafasında gerçekten neler olduğunu hiç söylemiyor Wish I could be the daddy that neither one of us had Keşke ikimizin de sahip olamadığı baba olabilseydim But I keep runnin from somethin I never wanted so bad! Ama herşeyden fazla istediğim şeyden kaçmaya devam ediyorum Sometimes I get upset, cause I ain't blew up yet Bazen üzülüyorum, çünkü henüz patlamadım It's like I grew up, but I ain't grow these two nuts yet Büyüdüm gibi, ama hala cesaretimi toplayamadım Don't gotta rep my step, don't got enough pep Adımlarımı tekrarlamamalıyım, yeteri kadar enerjim yok The pressure's too much man, I'm just tryin to do what's best Baskı çok fazla adamım, sadece en iyi olanı yapmaya çalışıyorum And I try, sit alone and I cry Ve çabalıyorum, yalnız başıma oturup ağlıyorum Yo I won't tell no lie, not a moment goes by Hey, hiç yalan söylemeyeğim, bir dakika bile geçmiyor ki That I don't pray to the sky, please I'm beggin you God Gökyüzüne dua etmeyeyim, lütfen sana yalvarıyorum tanrım Please don't let me be pigeon holdin no regular job Lütfen düzenli bir işi olmayan saf biri olmama izin verme Yo I hope you can hear me homie wherever you are Hey, umarım beni duyabilirsin ahbap, her neredeysen Yo I'm tellin you dawg I'm bailin this trailer tomorrow Hey sana söylüyorum dostum, yarın bu karavandan kurtuluyorum Tell my mother I love her, kiss baby sister goodbye Anneme onu sevdiğimi söyleyip, kız kardeşime veda öpücüğü vereceğim Say whenever you need me baby, I'm never too far Bana ne zaman ihtiyacın olursa bebeğim, asla çok uzakta değilim diyeceğim But yo I gotta get out there, the only way I know Ve hey, buradan gitmeliyim, bildiğim tek yol And I'ma be back for you, the second that I blow Ve patladığım anda senin için geri geleceğim On everything I own, I'll make it on my own Sahip olduğum herşeyi kendim kazanacağım Off to work I go, back to this 8 Mile Road İşe gitmek için çıkıyorum, yine bu 8 Mile yoluna [Chorus] [Eminem] You gotta live it to feel it, you didn't you wouldn't get it Bunu hissetmen için yaşaman lazım, yaşamadıysan sahip olamazsın Or see what the big deal is, why it wasn't the skillest Ya da büyük olayın ne olduğunu göremezsin, ve neden en iyisi değildi To be walkin this borderline of Detroit city limits Detroit’in şehir sınırlarında yürüyor olmak It's different, it's a certain significance, a certificate of authenticity, you'd never even see Bu farklı, bu kesinlike önemli, orjinallik sertifikası, asla görmeyi bile başaramazdın But it's everything to me, it's my credibility Ama bu benim herşeyim, benim güvenilirliğim You never seen heard smelled or met a real MC Hiç gerçek bir MC* yi görmedin, duymadın, koklamadın ve tanımadın Who's incredible upon the same pedestal as me Aynı sütunun üzerinde benim kadar inanılmaz olan But yet I'm still unsigned, havin a rough time Ama hala işsizim, zor bir dönem geçiriyorum Sit on the porch with all my friends and kick dumb rhymes Sundurmada tüm arkadaşlarımla oturup aptal kafiyeler yapıyorum Go to work and serve MC's in the lunchline İşe gidip öğlen yemeği kuyruğundaki MC’lere hizmet ediyorum But when it comes crunch time, where do my punchlines go Ama dönüm noktası geldiğinde, yumruk gibi dizelerim nereye gidiyor Who must I show, to bust my flow Kime göstermeliyim, flow larımı patlatmak için Where must I go, who must I know Nereye gitmeliyim, kimi tanımalıyım Or am I just another crab in the bucket Yoksa sadece kovadaki başka bir yengeç miyim Cause I ain't havin no luck with this little Rabbit so fuck it Çünkü bu küçük Tavşan la hiç şansım yok, öyleyse sktir et onu Maybe I need a new outlet, I'm startin to doubt shit Belki başka bir çıkış yerine ihtiyacım var, bu bktan şüphe etmeye başlıyorum I'm feelin a little skeptical who I hang out with Kiminle takıldığım konusunda biraz şüpheci hissediyorum I look like a bum, yo my clothes ain't about shit Bir kç gibi görünüyorum, kıyafetlerim bu bkla ilgili değil If the Salvation Army tryin to salvage an outfit Eğer Kurtuluş Ordusu bir kıyafeti kurtarmaya çalışıyorsa And it's cold, tryin to travel this road Ve hava soğuk, bu yolda seyahat etmeye çalışırken Plus I feel like I'm on stuck in this battlin mode Artı bu savaş modunda takılıp kalmışım gibi hissediyorum My defenses are so up, but one thing I don't want Gardım tamamen düştü, ama istemediğim bir şey Is pity from no one, the city is no fun Birinin bana acıması, şehir hiç eğlenceli değil There is no sun, and it's so dark Güneş yok, ve çok karanlık Sometimes I feel like I'm just bein pulled apart Bazen uzaklara çekiliyormuşum gibi hissediyorum I'm torn in my limbs, by each one of my friends Arkadaşlarımın her biri tarafından, kol ve bacaklarımdan ayrılıyorum It's enough to make me just wanna jump out of my skin Bu derimi yırtıp çıkmak istemem için yeterli Sometimes I feel like a robot, sometimes I just know not Bazen bir robot gibi hissediyorum, bazen bilmiyorum What I'm doin I just blow, my head is a stove top Ne yaptığımı, sadece patlıyorum, kafam sobanın üstü gibi I just explode, the kettle gets so hot İnfilak ediyorum, çaydanlık çok ısınıyor Sometimes my mouth just overloads the ass that I don't got Bazem ağzım sahip olmadığım kçı aşırı yüklüyor But I've learned, it's time for me to U-turn Ama öğrendim, benim için U-dönüşü yapma zamanı Yo it only takes one time for me to get burned Hey sadece tek seferde yanıyorum Ain't no fallin no next time I meet a new girl Bundan sonra yeni bir kızla tanıştığım zaman yıkılmayacağım I can no longer play stupid or be immature Artık aptalı oynayamam ve çocukça davranamam I got every ingredient, all I need is the courage Tüm muhteviyata sahibim, tek ihtiyacım olan cesaret Like I already got the beat, all I need is the words Tempo şimdiden başlamış gibi, tek ihtiyacım olan sözler Got the urge, suddenly it's a surge Dürtüye sahibim, birden bu bir dalgalanma Suddenly a new burst of energy is occurred Birden yeni bir enerji patlaması gerçekleşti Time to show these free world leaders the three and a third Bu Özgür Dünya nın liderlerine 313 ün ne olduğunu gösterme zamanı I am no longer scared now, I'm free as a bird Artık korkmuyorum, bir kuş kadar özgürüm Then I turn and cross over the median curb Sonra dönüp yolun ortasındaki engelin üzerinden geçiyorum Hit the verbs and all you see is a blur from 8 Mile Road Can alıcı noktalara değiniyorum ve tek gördüğün 8 Mile Yolu’ndan bir karaltı |
8 Mile - Eminem (Türkçe Çeviri)Şarkı Sözü |
10-14-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
8 Mile - Eminem (Türkçe Çeviri)Şarkı Sözüsuper bır sakı sozuuu |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|