Edirne Tarihi Eserler Ve Turistik Bilgiler |
10-14-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Edirne Tarihi Eserler Ve Turistik BilgilerEdirne tarihi eserler ve turistik bilgiler Edirne ili hakkında bilgi Edirne ilinin doğal güzellikleri Eserler Selimiye Camisi avlusu içinde bulunan Dar-ül Tedris Medresesinde 14 odada sergilenmektedir PEHLİVANLAR ODASI: Kırkpınar güreşlerinde baş pehlivan olmuş güreşçiler ile Kırkpınar ağalarının resimleri sergilenmektedir Ayrıca mankenler üzerinde bir güreşçi ve Kırkpınar ağası canlandırılmıştır TEKKE EŞYALARI ODASI: Müzenin en önemli odalarından biridir Tekkeler kapatıldıktan sonra bir araya getirilen eşyaların sergilendiği odadır Duvarlarda asılı olarak el yazması hat örnekleri, II Beyazıd Camisinin kündekari tekniği ile yapılmış 2 adet kapı kanadı, II Selim'in Selimiye Camisine hediye ettiği el yazması Kur'an-ı Kerim ile çeşitli eşyalar burada sergilenmektedir ÇORAP ODASI: Yurdun değişik yörelerinden toplanmış el örgüsü yün çoraplar sergilenmektedir İŞLEME VE LEVHA ODASI: Atlas üzerine ipekle işlenmiş levhalar, kumaş üzerine aplike edilmiş pul koleksiyonları, nişler içinde Osmanlıca yazı işlemeli peşkirler, çevreler ve örtüler yer almaktadır SİLÂH ODASI I-II: XVII yy sonu ile XVIII yyla ait Osmanlı çakmaklı tüfekleri, zırhlar, miğferler, süvari kılıçları, teberler, kalkanlar, kolçaklar, arboletler, oklar, kamalar ile mankenler üzerinde yeniçeri kıyafetleri sergilenmiştir BALKAN HARBİ ODASI: Balkan Savaşında kullanılan kanlı sancak, süpürge tohumundan yapılmış ekmek ve Edirne Müdafii Şükrü Paşa'nın resimleri sergilenmektedir ÇİNİ VE SERAMİK ODASI: XVIII yy sonu ile XIX yy başına ait Çanakkale seramik ve testileri, erken Osmanlı seramikleri, XV, XVI ve XVII yya ait Osmanlı duvar çinileri yer almaktadır SARAYİÇİ ODASI: 1973 yılında saray içinde yapılan kazıda meydana çıkan ve Edirne Sarayına ait olan XVIIyy duvar çinileri sergilenmektedir EDİRNE MİSAFİR ODASI: Kristal ayna ve konsol, koltuklar ile duvarlarda ipek böceği kozasından yapılmış resimlikler sergilenmektedir MUTFAK EŞYALARI ODASI: Edirne sarayında kullanılan mutfak araç gereçleri kullanılmaktadır ÖLÇÜ ALETLERİ ODASI: El kantarları, astronomi ile ilgili yükselti tahtaları, kum saati, okka ve arşınlar sergilenmektedir AĞAÇ İŞLERİ ODASI I-II: Edirnekâri tekniğiyle yapılmış olan ahşap eserler sergilenmektedir GALERİ: XV yydan sonra yok olmuş, yıkılmış Edirne Camilerinin, hanlarının, hamamlarının, çeşmelerinin ve sebillerinin yazıtları ile XIX yy'ın sonlarında yapılmış Edirne evlerinin tavan göbekleri sergilenmektedir İç Avlu artık yok olmuş durumdadır Vaka-i Hayriye olayını zarar görmeden atlatabilmiş ve zamanımıza kadar gelebilmiş olan yeniçeri mezar taşları koleksiyonu ise ayrı bir önem taşımaktadır ÖRENYERLERİ ENEZ ANTİK KENTİ: Enez ( Ainos ) tarihi dönemlerde çok önemli bir liman iken bugün kıyıdan 35 km içeridedir Tarih boyunca birçok kereler restore edilmiş olan Enez Kalesi görülmeye değer Aynı zamanda MÖ 6 ıncı yüzyıla dayanan bir kilise, bazı oyma mezarlar ve suları berrak bir de plajı bulunmaktadır |
Edirne Tarihi Eserler Ve Turistik Bilgiler |
10-14-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Edirne Tarihi Eserler Ve Turistik BilgilerDOLMENLER (MENHİR, TAŞ MEZARLAR): Lalapaşa ilçesinde İÖ2000 sonları ile İÖ 1000 başlarından kalma 'Dolmenler' (menhir, taş mezarlar) bulunmaktadır Yapılan kazılarda mezar içlerinde bazı araçlar (Göz yaşı şişesi, madeni takılar) bulunmuş ve bunlar Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nde sergilenmektedir SARAYLAR EDİRNE SARAYI: Sultan I Murad tarafından yaptırılan ilk saraydan sonra, Sultan II Murad döneminde Tunca'nın batısında, çok büyük bir alan üzerine 1450'de Edirne Sarayı'nın inşaatına başlandı Sultan'ın 1451'de ölümünden sonra oğlu Fatih Sultan Mehmed tarafından yapı tamamlatıldı Kalıntılar arasında, Cihannüma Kasrı, Kum Kasrı Hamamı, Babusseade, Matbahi Amire ve Adalet Kasrı'dır CAMİLER VE KİLİSELER SELİMİYE CAMİ (MERKEZ): Mimar Sinan'ın 80 yaşında yarattığı ve "Ustalık eserim" dediği anıtsal yapı Osmanlı Türk sanatının ve Dünya Mimarlık Tarihinin baş eserlerindendir Edirne'nin ve Osmanlı İmparatorluğunun simgesi olan cami, kentin merkezinde yer almaktadır Çok uzaklardan dört minaresi ile göze çarpan yapı, kurulduğu yerin seçimiyle, Mimar Sinan'ın aynı zamanda usta bir şehircilik uzmanı olduğunu da göstermektedir Kesme taştan yapılan cami, 2475 m2'lik bir alanı kaplar Mimarlık tarihinde en geniş mekana kurulmuş yapı olarak nitelenen Selimiye Camisi, yerden yüksekliği 43,28 m olan, 31,30 m çapındaki kubbesiyle ilgi çeker Ayasofya'nın kubbesinden daha büyük olan kubbe 6 m genişliğindeki kemerlerle birbirine bağlanan sekiz büyük payeye oturur Cami, mimari özelliklerinin erişilmezliği yanında taş, mermer, çini, ahşap, sedef gibi süsleme özellikleriyle de son derece önemlidir Mihrap ve minberi mermer işçiliğinin baş yapıtlarındandır Yapının çini süslemelerinin, Osmanlı ve Dünya sanatında ayrı bir yeri vardır XVI yy çiniciliğinin en güzel örnekleri olan bu çiniler, 'sıraltı' tekniğinde olup, İznik'te yapılmıştır Selimiye camisinin 3,80 m çapında 70,89 m yüksekliğinde, üçer şerefeli dört zarif minaresi vardır Cümle kapısının iki yanındakiler üçer yollu olup, her şerefeye ayrı merdivenlerden çıkılır Diğer iki minare ise birer yolludur Bir külliye olarak inşa edilen yapının, geniş dış avlusunda Darüssıbyan, Darülkur'a ve Darülhadis yapıları bulunmaktadır ÜÇ ŞEREFELİ CAMİ (MERKEZ): 1443-1447 yılları arasında, II Murat tarafından yaptırılmıştır Cami Osmanlı sanatında, erken ve klasik dönemler üslubu arasında yer alır Burada ilk kez uygulanan bir planla karşılaşılmaktadır 24 m çapındaki büyük merkezi kubbe, ikisi paye, dördü duvar payesi olmak üzere altı dayanağa oturur Yanlarda daha küçük ikişer kubbe ile örtülü kare bölümler vardır Yapı, bir yenilik olarak enine dikdörtgen planlıdır Bu planı Mimar Sinan, İstanbul camilerinde daha gelişmiş biçimi ile uygulamıştır Ayrıca Osmanlı mimarisinde revaklı avlu ilk kez bu camide kullanılmıştır Avlunun dört köşesine minareler yerleştirilmiştir Üç şerefeli cami, bu özellikleriyle sonraki camilere öncü olan anıtsal bir yapıdır Camiye adını veren üç şerefeli abidevi minare, 67,62 m yüksekliğindedir Her şerefeye ayrı yollardan çıkılmaktadır Caminin süslemeleri de ilginçtir Revak kubbelerindeki özgün kalem işleri, Osmanlı camilerindeki en eski örneklerdendir MURADİYE CAMİ (MERKEZ): Muradiye mahallesinde, Sarayiçi'ne egemen bir tepeye II Murat tarafından yaptırılmıştır Yazıtında tarih yoktur Yan mekanlı (zaviyeli) camilerin en güzel örneğidir Cami, dış görünüşünün yalınlığına karşın,iç süslemesi yönünden XV yüzyıl Osmanlı sanatının dikkat çeken yapıtlarındandır Mihrap ve duvarları kaplayan çiniler, Türk çini sanatının en güzel örneklerindendir II BAYEZİT CAMİ VE KÜLLİYESİ (MERKEZ): Tunca Nehri kıyısında, şehir merkezine 2 km uzaklıkta bulunan külliye, Edirne'nin en önemli yapıtlarındandır Cami, tıp medresesi, imaret, darüşşifa, hamam, mutfak, erzak depoları ve diğer bölümleriyle geniş bir alana yayılmıştır II Bayezıt'ın 1484-1488'de yaptırdığı külliyenin mimarı Hayreddin'dir Çok etkileyici bir görünümü olan külliye, küçüklü büyüklü yüze yakın kubbeyle örtülüdür Yapıların en ilginci 20,55 m çaplı, tek kubbeli, iki minareli anıtsal camidir Ana kubbeli mekanın yanlarında dokuzar kubbeli Tabhane (kitap basım yeri) bölümleri vardır Bu bölümler doğrudan dışarı açılmaktadır Mermer mihrap ve minber yalın görünüşlüdür Somaki mermerden, son derece zarif hünkar mahfili, Edirne'deki ilk örnektir ESKİ CAMİ (MERKEZ): Edirne'de Osmanlılardan günümüze ulaşmış en eski anıtsal yapıdır 1403’de Emir Süleyman tarafından yapımına başlanmış, Çelebi Sultan Mehmet zamanında 1414'te bitirilmiştir Mimarı, Konyalı Hacı Alaaddin, kalfası Ömer ibn İbrahim'dir Yıldırım Camii (Merkez): Edirne'nin XIV yüzyıldan kalma en eski camisi olup, şehir merkezine 3 km uzaklıktadır Gerek planı, gerekse sütun başlıkları, yapının haç planlı bir Bizans kilisesi olduğunu göstermektedir Yıldırım Bayezıt adına camiye dönüştürülürken (1400) temel dışında yeniden yapılmıştır Ancak kıble yapının eksenine uymadığından, mihrap, haç kollarından birinin köşesine konmuş, eğimli bir görünüş almıştır Günümüzdeki görünümüyle dört kemerli, kubbeli ve tek minareli camidir FATİH CAMİ (ENEZ AYASOFYASI-ENEZ): Bizans döneminden kalan yapı, oldukça büyüktür Köşe duvarlı, haç planlı kiliseler grubundandır Yapı, Osmanlı döneminde güneydeki kola mihrap ve minber yerleştirilerek camiye dönüştürülmüştür Uzunlamasına gelişmiş haç planı ile Orta Bizans, dış yüzdeki tuğla süslemeleriyle de geç Bizans dönemi özellikleri göstermesi bakımından ilginçtir Cami günümüzde yıkık durumdadır SOKULLU KÜLLİYESİ (KASIM PAŞA KÜLLİYESİ-HAVSA): Havsa ilçesinde, Edirne yolundadır 1576-1577'de Sokullu Mehmet Paşanın oğlu Kasım Paşa adına Mimar Sinan'a yaptırılmıştır Külliye; iki kervansaray, cami, medrese, imaret, çifte hamam, tekke, köprü ve arastadan oluşuyordu Günümüzde yalnızca cami, hamam, cami avlusuna dayalı ve ne olduğu anlaşılamayan ocaklı-nişli bir duvar, arastanın ortasında cami ile kervansarayı bağlayan dua kubbesi ve külliyeye daha sonra eklenmiş çeşme görülmektedir SWETİ GEORGE KİLİSESİ (MERKEZ): Edirne'nin Kıyık semtinde 1880 yılında inşa edilmiştir 1889'da dekore edilen kilisedeki yazılar Slav Bulgarcası ile yazılmıştır Daha önce aynı yerde bulunan kiliseden kalma bazı tablolar vardır Yapı bakımlı durumdadır YAHUDİ HAVRASI (MERKEZ): Edirne'nin Kaleiçi mevkiinde olup, 1902-1903 yıllarında inşa edilmiştir Bugün yıkık durumdadır KERVANSARAYLAR Sokak üzerinde bir sıra dükkânı bulunan ve klasik Osmanlı mimarlığının ilginç örneklerinden olan Rüstem Paşa Kervansarayı, Kanuni Sultan Süleyman'ın ünlü sadrazamı Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırıldı Ekmekçioğlu Ahmed Paşa Kervansarayı, I Sultan Ahmed'in emri ile Defterdar Ekmekçioğlu Ahmet Paşa tarafından 1609 senesinde yaptırıldı KÖPRÜLER Edirne'deki önemli yapı türlerinden biri de köprülerdir Edirne'nin içinde bulunan ve Sinan devrinin Edirne dışında inşa ettiği köprülerin güzelliğine başka kentlerde erişilememiştir Bu kentteki köprülerin en eskisi Bizans İmparatoru Michael Palaiologos (1261-1282) dönemindendir Köprü sonradan Gazi Mihal Bey tarafından yeniletildiğinden onun adı ile anılır (1420) 1640'da Kemankeş Kara Mustafa Paşa bu yirmiyedi gözlü köprüye sivri kemerli Tarih Köşkü'nü ekletmiştir 1451'de yapılan Şahabettin Paşa (Saraçhane) Köprüsü on iki ke- merli ve on bir ayaklıdır 1452'de Fatih döneminde yaptırılan Fatih Köprüsü, 1488'de Mimar Hayrettin'in yapıtı olan Bayezid Köprüsü, 1560'da Mimar Sinan'ın eserleri arasında yer alan Saray (Kanuni) Köprüsü, 1608-1615 yılları arasında Sedefkar Mehmed Ağa'nın yaptığı Ekmekçizade Ahmed Paşa Köprüsü, 1842-1847 yılları arasında Meriç'le Arda'nın birleştiği yerde tamamlanan Meriç Köprüsü (Yeni Köpıü) Edirne'nin en önemli köprüleridir ÇARŞILAR Geçiş yolları üzerinde bulunan kentin gelişme döneminde hem artan ekonomi ve ticaret yoğunluğunu karşılamak hem de cami ve imaretlere gelir sağlamak amacıyla birçok han, bedesten ve çarşı inşa edildi 1417-1418 yılları arasında Çelebi Sultan I Mehmed tarafından Mimar Alaeddin'e Eski Cami'ye vakıf olarak bir bedesten yaptırıldı 1569'da Hersekli Semiz Ali Paşa'nın Mimar Sinan'a yaptırdığı Ali Paşa Çarşısı yüz otuz dükkândan oluşmaktadır Çarşısı üç yüz metre uzunluğunda olup, altı kapılıdır 73 kemerli, 255 metre uzunluğunda, 124 dükkândan oluşan arasta, III Murad (1574-1595) tarafından Selimiye Camisi'ne vakıf olmak üzere Davut Ağa'ya yaptırıldı KORUNAN ALANLAR EDİRNE GALA GÖLÜ TABİATI KORUMA ALANI KONUMU: Marmara Bölgesinde, Edirne ili, Enez ilçesi, Karpuzlu ve Koyun Tepe köyleri sınırları içerisinde yer almaktadır Alanın büyüklüğü 2369 Ha dır ULAŞIM: Sahaya; Eceabat-Keşan-Enez yolu ile ulaşılmakta olup, Enez ilçesine 10 km uzaklıktadır ÖZELLİKLERİ: Sulak saha, göl ve orman ekosistemlerini ve bu ekosistemlerde barınan çeşitli canlı türlerini ihtiva etmesi, 111 kuş türünün varlığı, nesli tehlikeye düşmüş veya nadir türleri, özellikle tepeli pelik, pelikan, çeltikçi ve küçük karabatak gibi nesli son derece azalmış türleri barındırması özelliklerini oluşturmaktadır Koruma, bilimsel araştırma ve tabiatın önemi konusundaki bilinci arttırmaya yönelik tesis ve düzenlemelerin getirilmesi esas amacı oluşturmaktadırGiriş -kontrol kulübesi, otopark, koruma binası ve gözetleme yeri ve kule yapılması öngörülmektedir Kuş populasyonunun ve göl ekosisteminin ekolojik durumu(göl seviyesindeki değişmeler, tuzluluk oranı, derinlik, plankton ve fitoplakton,ısı gibi) araştırılacak ve izlenecek konulardır PLAJLAR Edirne,Ege Denizi sahilinde Saros körfezinde kumsallarla kaplı,nitelikli bir kıyı şeridine sahiptirBu kıyılar Keşan ve Enez ilçelerinin mülki hudutları içinde yer alırKıyı kullanımına elverişli plajlar; Keşan’da Sazlıdere, Gökçetepe, Mecidiye, Erikli, Danişment ve Yayla ile Enez’de Karaincirli, Vakıf, Gülçavuş, Sultaniçe ve Enez plajlarıdır |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|