Lâl..... |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Lâl.....![]() ÖYKÜZEN LÂL Yola baş koyuş: Önce lâl vardı ![]() ![]() ![]() Susuş pus olmuş puslu bir havada geveze bir sükûttu ![]() ![]() ![]() Önce o vardı, mevsimler yalanı, yalanlar kışları Kışlar yazları ırgalıyordu 1 ![]() Lâl, kelimelerini diline dizmişti ![]() Diz çökmüştü heceler cümle sofrasında İmgeler, sükûtun lâl oluşunu seyre durmuşlardı Sukut artık vardı /Ve lâldi/ Varlığı kanıtlanmış bir suskunluktu lâl, Gözlerinin içindekini içecekmiş gibi duran, Bir mevsimde yaratılmıştı 2 ![]() Mevsimlerin ilmeğine geçince lâl, Şahlandı Geceye olur olmaz öyküler anlattı Susmuyordu lâl, Bu sükût öyle gevezeydi ki Kelimeler utanıyordu Lâl artık bağrını açmıştı Söyledikleri tadından yenmiyordu Bir bilmeceydi dilinin bağlı olduğu damar, Damarları kalbini sükûta hasret bırakıyordu Bu lâl hiç susmuyordu Lâl geceleri düş toplantılarına konuktu Ha bire anlatıyordu ![]() Dervişlerin zamanından bir esmerlik vuruyordu yüzüne Lâl kıskanmaya başlıyordu Bitiş ellerinde ki hınçta saklıydı 3 ![]() Lâl ceza aldı Artık kekeme bir lâldı Sükûtun kekelemesi, akordu bozuk bir sazdı ![]() Çift kişilikli sevdaları izleye durdu Kekemeliği gitsin diye kendini şarkıya verdi Lâl hiçbir tene dokunamaz oldu 4 ![]() Lâl kelime radarında duraklayınca, Dili çözülüverdi Sustu! Sükûtunu perdeleyerek, emirlere karşı gelerek, Sustu! Lâl hayır etme böyle Dediler, Lâl sustu Sükût terk-i diyar yaptı Kayboluş: Öyküzen bir lâl vardı Uykunun son secdesini yaşıyordu ![]() Vedaları süslüyordu Ve artık sükûtunun yakasını bırakmadan /susuyordu Susuşunu süslüyordu Yitiyordu Asude Zeynep Toprak/ Mart- 08 |
|
Lâl..... |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Lâl.....Günümden Kapı önlerinde beklemek yok, Kapadım kapıları, Anahtarlarını çevirdim, kilitledim …açılmasın diye ![]() Camlarda dikilip gözlemek yok yolları, Perdeleri örttüm Kalın güneşlikleri çektim, sıkı sıkı ![]() ![]() ![]() Ses yok, sustum……… Bağırırken içim sustum……… Susmalı mı bazen? Alıntı |
|
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
| Görünüm Modları | |
|
|