Nazım'dan... |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Nazım'dan...KIZ ÇOCUĞU Kapıları çalan benim kapıları birer birer Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok Şeker bile yiyemez ki kâat gibi yanan çocuk Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler (1956) DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU Akrep gibisin kardeşim, korkak bir karanlık içindesin akrep gibi Serçe gibisin kardeşim, serçenin telaşı içindesin Midye gibisin kardeşim, midye gibi kapalı, rahat Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim Bir değil, beş değil, yüz milyonlarlasın maalesef Koyun gibisin kardeşim, gocuklu celep kaldırınca sopasını sürüye katılıverirsin hemen ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani, hani şu derya içre olup deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin, — demeğe de dilim varmıyor ama — kabahatın çoğu senin, canım kardeşim! 1947 |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|