Hayatı Zehir Eden Takıntılar! Sizin Takıntınız Hangisi?

"Aklımıza bir düşünce veya hayal gelir, oturur, bir türlü kalkmaz Ne yaparsak yapalım, oradadır o Kafa bozuk plak gibi takılır kalır aynı yerde" Psikiyatrist Oğuz Tan böyle tanımlıyor 'takıntı'yı

Türkiye'de 2 milyon insan 'takıntı'larıyla yaşıyor Herkes hayatının bir döneminde bir takıntı yaşıyor İnsan zihninin düşman başına özelliklerinden olan 'takıntı' tedavi edilmezse ciddi sonuçlar doğuruyor

İstenmeden gelen, sıkıntı verici, tekrarlayıcı ve sürekli, düşünce, dürtü veya hayaller İşte bunların ortak adı takıntı Kimine kirlendiği hissi geliyor, mutlaka gidip temizlenmek ihtiyacı duyuyor Kiminin kafasına, çocuğuna zarar vereceği endişesi saplanıyor Kimi günah şeyler düşünme veya günah sözler söyleme arzusunu aklından çıkaramıyor Örnekler çoğaltılabiliniyor

"Net bir tarif yaparsak, obsesyon veya saplantı veya takıntı İnsanın takıntısı doğrultusunda yaptığı ve kendini alıkoyamadığı eylemlere da 'kompülsiyon' deniyor Dr Oğuz Tan "Mesela insanın aklına kirlendiği düşüncesinin gelmesi takıntı, gidip ellerini yıkaması kompülsiyondur Küfür etme arzusuna mani olamamak takıntı, tövbe etmek kompülsiyondur Çocuğunu kaldırıp camdan atacağını düşünmek takıntı, cam kenarlarından uzak durmak kompülsiyondur"

BUNLARIN HEPSİ Mİ HASTA?

Genellikle katı biçimde, hatta merasim katılığıyla uygulanıyor takıntılar; mesela belli şekilde belli sayıda el yıkanıyor, belli sayıda tövbe ediliyor, priz kontrol edilerek deftere tarih ve saat düşülerek not alınıyor Söz Oğuz Tan'ın "Yukarıdaki örneklere baktığınızda gayet iyi biliyorum ki pek çoğunuz 'Aa, bende de bu takıntı var,' dediniz Evet, insanların büyük bölümünde irili ufaklı pek çok takıntı vardır

Ama bir kişinin 'takıntı hastası' olduğunu söyleyebilmek için, takıntıların rahatsız edici boyutta olması gereklidir Hepimizin çevresinde her şeyden pek çabuk iğrenen, sık el yıkayan bir anne, ağabey, komşu, arkadaş mutlaka bulunur Bu kişilerin hepsi hasta mıdır? Elbette değildir Ama verdiğim örneklerde görüldüğü gibi takıntı kişiye acı veriyorsa veya işine, gücüne, okul başarısına, insan ilişkilerine zarar veriyorsa o zaman ortada 'takıntı hastalığı' var demektir"

EN ZARARLI OLANLAR

ÇÖP EVLER

Çöp evleri bilirsiniz Hiç çöp ev sahiplerinin nasıl insanlar olduklarını düşündünüz mü? Niçin sokakta ne bulurlarsa evlerine toplarlar bu kişiler? Pislikten zevk mi alırlar? Akıllarını mı kaybetmişlerdir? Yanıtını Oğuz Tan'dan alıyoruz: "Çöp ev sahipleri ne pislik sevdalısı ne delidirler Onlar takıntı hastasıdırlar Biriktirme takıntıları vardır sokağı eve taşıyanlar da Gözlerine çarpan her şeyin önem taşıyabileceğini, günün birinde lazım olabileceğini düşünürler
Kaldırıma atılmış bir pet şişeyi, bir tel parçasını orada öylece bırakıp gitmek onlara çok zor gelir Şişeden veya telden uzaklaştıkça -takıntı hastalığının her türünde olduğu gibi- şiddetli bir kaygı kaplar içlerini Bu kaygıyı gidermek için de kaldırıma eğilip ceplerine, çantalarına atıverirler 'lazım olabilecek' her nesneyi Evlerini bir depoya dönüştürürler"

CİNSEL TAKINTILAR

Cinsel takıntılar da dayanılmazı zor olan, büyük utanç ve acı veren takıntılar arasında sayılıyor "Bazı kişilerin aklına hiç istemedikleri zamanda hiç istemedikleri kişilerle ilgili cinsel düşüncüler, erotik görüntüler gelir" diyor Tan ve ekliyor:" Zaman zaman hastalarımız yüzleri perperişan, gözyaşlarına boğulmuş halde odamıza girerler ve sesleri boğularak, tıkanarak, utanarak anlatırlar cinsel dürtülerine mani olamadıklarını anlatırlar İstemedikleri halde bir türlü kurtulamaz son çare olarak da bize gelirler"

ÇOCUĞUMU ÖLDÜRÜR MÜYÜM?

Ayşe yeni anne olmuştur Yirmi dört yaşındadır Bebeği iki aylıktır Bebek bakmayı yeni öğrenmektedir Büyük bir korkusu vardır Ayşe'nin: Bebeğini kazara düşürüp öldürmek! "Istırabın büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz?" diyor Oğuz Tan

EN SIK GÖRÜLENLER

1- Bulaşma takıntıları: Pislik, mikrop, idrar bulaşır mı?
2- Şüphe takıntıları: Kapıyı kapattım mı? Fişi çektim mi? Namazı kaç rekat kıldım?
3- Bedenimizle ilgili hastalık takıntıları: AIDS miyim? Kanser miyim?
4- Düzen ve simetri takıntıları: Eşyaların düzenli ve simetrik olmamasından aşırı rahatsızlık duymak Pantolonun ütü çizgisi illaki jilet gibi olmadığında huzursuzluk hissetmek
5- Saldırganlık takıntıları: Çocuğumu camdan atar mıyım? Kadınlara saldırır mıyım?
6- Cinsel takıntılar: Akla erotik görüntüler gelmesi, iş arkadaşlarıyla cinsel ilişkiye girme görüntülerini gözünün önünden uzaklaştıramama, insanların üreme organlarına gözüm kayar mı şüpheleri
7- Dini takıntılar: Allah var mı yok mu sorusundan kurtulamama, günah şeyleri yapma arzusuna mani olamama 8- Metafizik takıntılar: Ben ben miyim? Ruh nerededir? Yıldızların ötesinde neler var? Bugün bugün mü yoksa yarın mı, dün mü? İnsanlar hayal mi gerçek mi?

KAPIYI KAPATTIM MI ACABA?

Kontrol: Yoldan dönüp kapıyı kapatıp kapatmadığını kontrol etme, evden çıkmadan önce prizleri defalarca "denetleme

Yıkama: Tekrar tekrar el yıkama, banyo yapma, evi temizleme, gıdaları yıkama

Sayma: Plaka numaralarını toplama, yoldan geçen arabaları sayma, gömleklerin düğmelerini sayma

Sorma-anlatma: Ne dedin bir daha söyle? Sana para verdim mi söyle

Simetri ve düzen:Yürürken çizgilere basmama Paraları Atatürk resimlerini üst üste üst üste gelecek şekilde istifleme Kalkıp duvarda eğik duran tabloyu düzeltme

Biriktirme: Hiçbir eski eşyayı atamama, dışarıda ne bulursa alıp eve getirme, evi çöp eve dönüştürme