|  | Stalin'in Atatürk Korkusu |  | 
|  10-07-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Stalin'in Atatürk KorkusuStalin'in Sovyetler Birliği'nin başında olduğu dönemler    Sovyetlerin Ankara Büyükelçisi ünlü bir diplomat Karakan    1917 Ekim  Devrimi'nin yıl dönümlerinden birinin sabahında Stalin, son  derece sivri  ve onur kırıcı bir demeç veriyor  Bu demecinde aynen  şunları söylüyor: "Herkes bilsin ki, Rus Milleti; Boğazlarla, Ardahan'ı ele geçirmekten asla vazgeçmeyecektir  Çok yakın bir zamanda bu davalarımızı halletmiş  olacağımızı şimdiden müjdeliyorum    " Aynı gece Ankara'da Sovyet Büyükelçiliği' nde de ihtilalin yıl dönümü kutlamaları yapılıyor  Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk, gece yarısına doğru   Stalin'in bu densiz demecinden haberdar oluyor ve maiyetine emrediyor: "Arabaları hazırlayın gidiyorum  " "Paşamız bu saatte nereye gidecekler?" "Sovyet Sefareti'ne  " Mahiyetin etekleri tutuşur çünkü olayı kavrarlar, içlerinden birisi Atatürk'e: "Paşa hazretleri nasıl olur? Protokolsüz mü? Siz devlet başkanısınız, protokolsüz nasıl gidersiniz?" "Ben protokol falan dinlemiyorum çocuk  Stalin vatanımın topraklarına göz   dikmiş, sen bana protokolden söz ediyorsun  Hazırlayın arabaları  " diye   cevap verir  Büyük önderimiz ve arabalar hazırlanır  Atatürk ve maiyeti, Sovyet sefaretinin kapısına dayanır  Ulu önderimiz yüzü asık bir şekilde yukarı çıkar ve o sırada sefarette büyük bir balo vardır  Atatürk kendisini karşılayan Büyükelçi Karakan'ı   görünce: "Merhaba Karakan" der ve aynı sert ifadeyle devam eder  "  Rahatsız ettik ama sen benim şahsi  dostumsun, kusurumuza bakmazsın  Bir  hususu esasından anlamaya geldim  " "Emredin Sayın Başkan" "Ajanstan öğrendiğime göre, başbakanınız Stalin, Ardahan' la Boğazları istemiş, kararı katiymiş    Pek yakın bir gelecekte bu kararını uygulayacakmış  Tam böyle söyleyip söylemediğini bilemem ama buna benzer şeyler   söylemiş  Tabii ki bu nutkun da bir sureti sende vardır  Getir bakalım   şunu da işin aslını faslını iyi anlayalım  " Stalin'in nutku getirilir  Atatürk metnin o kısmını yanındakilere kelime kelime  tercüme  ettirir  Nutuk ajanstan geçen metin ile aynıdır  Atatürk sorar: "Karakan, sefaret telsizinden derhal Stalin'i bulduracaksın  Bu beyannatından vazgeçip geçmediğini sorduracaksın  Başbakanın tükürdüğünü yalayacak,   yalamazsa ben yapacağımı bilirim  Bu cevap bu gece gelecek çünkü benim   senin başbakanından daha önemli kararım var  İstediğim cevabıalmadan   sefaretinizden dışarı adım atmam  Eğer cevap istemediğim şekilde gelirse   bil ki buradan çıkıp doğru Rus sınırına gideceğim    " Karakan çaresizlik içinde telsizin başına koşar ve Atatürk'ün söylediklerini aynen nakleder  Stalin'den gelen cevap büyük önderimizi tatmin eder   çünkü cevapta aynen şöyle söylenmektedir  "Stalin sürçü lisan   eylemiştir  Boğazlar'la Ardahan'ı almak gibi bir arzusu katiyetle yoktur    " Atatürk cevabı okuduktan sonra Rus Büyükelçisi Karakan'a hitaben "Karakan seni geri çağırırlar ve yaşatmazlar  Uzun süredir tanışıyoruz, istersen  bize  iltica et  " Karakan bu teklife olumsuz cevap verir ve cevabı telgraftan hemen sonra bir telgrafla geri çağrıldığını açıklayarak: "Teşekkür ederim  Sizi tanımış olmam bile  kafidir ancak memleketinizdeki  vazifem sona ermiştir  Yarın hareket  edeceğim  " Atatürk fazla ısrar etmez ve Çankaya'ya döner  On gün sonra şöyle bir haber gelir  Sovyetler  Birliği' nin eski Ankara Büyükelçisi Karakan fırında yakılmak  suretiyle  idam edilmiştir   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |