Almanya Da Savaşın Yol Açtığı Tahribat Ve Zorluklar

Eski 09-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Almanya Da Savaşın Yol Açtığı Tahribat Ve Zorluklar



Almanya da Savaşın yol açtığı tahribat Ve Zorluklar
Almanya da Savaşın yol açtığı tahribat Ve Zorluklar
1 Savaşın yol açtığı tahribat

Alman ordusu teslim bayrağını çekmiş, savaş artık sona ermişti Şimdi yıkıntılara, enkaz yığınlarına karşı yeni bir savaş başlıyordu 400 milyon metreküpten daha fazla olan enkazı kaldırmak için müttefik birlikleri de yardıma gelmişlerdi Burada enkazın kaldırılmasından daha büyük bir sorun vardı: Enkazların altında büyük ihtimalle çok sayıda ceset bulunmaktaydı Dolayısıyla bu cesetler salgın hastalık tehlikesi doğurmaktaydı

Şüphesiz savaşın yol açtığı tahribattan her yer aynı derecede etkilenmemişti Şehirler kırsal alnlara oranla, batıdaki işgal bölgeleri doğudakilere oranla çok daha fazla etkilenmişlerdi Bunların dışında altyapı büyük ölçüde çökmüş durumdaydı: taşıt trafiğine açık olan yolların %50’si çok büyük zarara uğramış, demir yolları ve posta işleri durdurulmak zorunda kalmıştı Bombardımanlardan dolayı evlerin ve fabrikaların beşte biri, taşıt trafiği için kullanılan alanların beşte ikisi büyük ölçüde hasar almıştı 186 milyon ev tamamen oturulamaz, 36 milyon ev hafif veya orta derecede hasarlı idi ve bu 20 milyon insanın mağdur olması anlamına geliyordu Savaştan en büyük hasarı görmüş olan büyük şehirlerde büyük ölçüde su, gaz ve elektrik sıkıntısı çekilmekteydi

3 Yıkıntıların arasında yaşam ve gündelik zorluklar

Almanya’da taş devri Bu şekilde bir ifade kullanılmasına neden olan ise o günlerdeki şehirlerin moloz yığınına dönüşmüş olmasıydı Devasa büyüklükteki yıkıntı kütlelerini kaldırmaya çalışan insanlar bir an önce toparlanabilmek için büyük bir çaba sarfediyorlardı Sayısız ev ve apartman onarılmayı beklerken insanlar böyle bir ortamda hayatlarını devam ettirebilmek için büyük bir savaş veriyorlardı ve bu savaş kuvvet gerektiriyordu Buna karşın “açlık” bu dönemde alman halkının en büyük problemiydi Besin değeri, kalori gibi kelimeler artık sihirli birer kelimeye dönüşmüş, savaş sırasında halkın gıda ihtiyacını yarı yarıya karşılayan devletin yaptığı gıda yardımının kesintiye uğraması halkı bu yönde çok olumsuz etkilemişti

Şehirlerdeki enkaz kütlelerinin hacmi o kadar büyüktü ki, inşaat malzemesi olarak kullanılacak olan molozlar aylarca buralardan tedarik edilmişti Kıtlık o kadar geniş alanlara
yayılmıştı ki, insanlar kırılmış tuğlaları yeniden değerlendirebilmek için büyük zahmetlerle eski harç malzemesinin içinden ayıklıyorlardı Bir anlamda “gagalıyorlardı” Alet, edevat ve taşıma aracı yönünden büyük eksiklikler bulunan şehirlerde insanlar yıkıntıların arasında uzun kuyruklar oluşturup taşları, tuğlaları elden ele uzatarak taşıyorlar, böylece enkazları ortadan kaldırmaya çalışıyorlardı Bu işte de yine en çok etkili olan, en ağır yükü omuzlayanlar yıkıntı kadınları diye adlandırılan bu kadınlardı

Doğudaki tarım bölgelerinin kaybedilmesi, sürekli artarak büyüyen kaçak akını, azalan iş gücü ve köhne makinalar Almanya’yı daha fazla kendi kendine yetemez hale getirmiş, dolayısıyla müttefiklerin gönderdiği gıda yardımlarına muhtaç duruma düşürmüştü 1936’da milletler cemiyeti tarafından belirlenen bir kişinin günlük ihtiyacı 3 bin kalori iken, bu dönemde ülkenin bir çok bölgesinde yapılan gıda yardımları bin kalorinin altında kalıyor, Ve böylece açlık halkın en büyük sorunu haline geliyordu

31 Halkın ihtiyaçlarının karşılanması

Savaşın vermiş olduğu zarar, harap olmuş altyapı ve ekonomik yönden bir birliğin oluşturulamamış olması ekonomiyi oldukça sıkıntıya sokuyordu Buna ek olarak taşıt yollarının büyük bölümünün kullanılamaz hale gelmiş olması da halkın ihtiyaçlarının karşılanmasında, halka ihtiyaçları olan şeylerin ulaştırılmasında büyük engel teşkil ediyordu Başta yiyecek ve elbise olmak üzere insanların hayatlarını sürdürebilmeleri için gerekli her tür malzeme eksikti ve insanların o anki tek amacı hayatta kalabilmekti Bu nedenle hayati önem taşıyan eksiklerin giderilmesi için birçok yola başvuruluyordu ve bunlardan biri de eski savaş araç-gereçlerini o anki eksiklerin yerine kullanmaktı

Bomba saldırıları evleri büyük ölçüde tahrip ettiği gibi bu evlerin içindeki eşyalar da bombalardan yeterince nasibini almıştı Evleri yerle bir olmuş, dolayısıyla eşyaları da yıkılan evlerinin altında kalmış olan birçok kaçak ve mültecinin sahip olduğu tek şey üzerlerinde taşıdıkları giysilerdi İşte savaş ve savaş sonrası felaketinin yaratıcı bir havaya büründürdüğü bu insanlar büyük sabır göstererek ordunun kullanılmayan, atık malzemesinden ev işlerinde kullanabilecekleri eşyalar üretmeye başladılar Zamanla bu konuda uzmanlaşan işletmeler ve atölyeler çelik miğferleri çanak, sahan veya süzgeçlere, cephane sandıklarını acil yardım dolaplarına, paraşüt bezlerini elbiselere dönüştürüyorlardı

Savaş sırasında başlatılan yiyecek dağıtımı savaşın bitiminden sonra yönetimi ele alan müttefikler tarafından da sürdürüldü Fakat onlar da şartların el vermemesinden ötürü yapılan yardımlarda tasarrufa gitmek, yardımların miktarının azaltmak zorunda kalıyorlardı Öyle ki bunun sonucunda birçok insan karaborsaya ya da köylere giderek bir takım eşyaları karşılığında takas yoluna yöneliyorlardı Zamanla para değerindaki dengesizliğin de büyük etkisiyle gelişen değiş-tokuş ticareti günden güne ekonominin her alanına yayıldı Bu da nihayetinde 1946/47 karakışının ardından ülkenin kuzeyinde kitlesel açlık protestolarına ve grevlere yol açtı Böyle bir ortamda yurt dışından gönderilen gıda yardımları açlıktan kırılan alman halkı için paha biçilmez bir değer kazanıyordu 46 yazı itibarı ile Amerika’dan gönderilen CARE paketleri yapılan dış yardımlarda bir sembol haline geliyordu

32 Açlık

Yukarıda saydığım nedenlerle körüklenen açlık savaş sonrasında kısa sürede Almanya’nın en büyük problemi haline geldi Daha savaşın bitiminden kısa bir süre sonra insanlar karınlarını doyurabilme konusunda son derece kritik durumlarla karşı karşıya kaldılar Mağlup olarak tamamlanmış bir savaşın ardından gelen kaos ortamı devletin yaptığı gıda yardımının zedelenmesine ve tamamen çökmesine neden oldu Bu yüzden her bölge, her şehir ve her köy kendi mevcut stoklarına bağımlı hale geldi Şüphesiz bu stoklar onları uzun süre idare edebilecek kadar çok değildi Dağıtılan yardımlar savaşın son döneminde bin 500 kalorilik bir değerde iken daha sonraları hızlı bir düşüşle 700 kaloriye kadar geriledi Bu durum uluslar arası yardım kuruluşlarının çabalarıyla, gönderilen yardımlarla biraz olsun düzeltilmeye, çekilen acılar azaltılmaya çalışılıyordu

Almanya’da şehirler ve insanlar böyle bir durumda yaşamlarını sürdürmeye çalışırlarken bütün bunların üstüne bir de 46 aralığında orta avrupa’yı etkisi altına alan en soğuk kışlardan birine yakalandılar Kar ve buz nedeniyle sular donmuş, ulaşım imkansızlaşmış, bütün bir yaşam felce uğramıştı Taşıt trafiğinin tamamen felç olması Amerika’dan gönderilen hububatın limanlarda mahsur kalmasına, Bayern’den gönderilecek olan hayvanların nakledilememesine, havanın müthiş soğuk olması da depolardaki patateslerin donmasına sebep oluyordu 4 ay boyunca insanların elini kolunu bağlayan bu kara kış sona erdiğinde stoklar çoktan tükenmiş durumdaydı Bunun dışında müttefiklerin gönderdiği yardımlar da beklentilerin altında kalıyordu

47 martı sonunda Ruhr bölgesinde açlığa karşı büyük grevler ve gösteriler baş gösterdi Mayısta 100 binin üzerinde insan Hamburg’da bir protesto gösterisi yapar ve diğer bölgeler ve şehirler bunu takip eder, ve 47 yılı savaş sonrası yıllarının en acımasız yılı olur Halkı kasıp kavuran açlık ancak temmuzdan itibaren biraz etkisini yitirir

33 Karaborsa

Savaş sonrasında Almanya’da halka yapılan yiyecek yardımlarını bir düzene koyabilmek ve çıkabilecek olası karışıklıklara meydan vermemek amacıyla halka alacakları yardımlarda kullanmaları için yiyecek kartları dağıtılmıştı Kişinin alacağı yardımın miktarı bu kartların üzerinde belirtilmişti, fakat bu miktar genellikle güvenilir olmuyordu Yani bir şahıs bir yiyecek dağıtım yerine gittiğinde elindeki yiyecek kartında belirtilenden çok daha az miktarda yiyecekle yetinmek zorunda kalıyordu Bu nedenle insanlar (şüphesiz parası olanlar) kara borsa alışverşine yöneliyorlar ve kara borsa böylece savaş sonrasında gündelik yaşamda önemli bir faktör olarak ortaya çıkıyordu Özellikle şehir halkı, şehirde yaşayan insanlar kara borsada ya da takas yoluyla alışveriş yapmaya necbur kalıyorlardı Döviz, altın-gümüş gibi ziynet eşyaları, veya değerli olan daha ne varsa değiş-tokuş yapılan yerlerde gıda maddeleri ile değiştiriliyordu Bisiklet lastiğinden karmaşık yapıdaki makinalara kadar herşey yakın değerde bir karşılık sunulması şartı ile kara borsadan temin edilebiliyordu Ellerinde parası ya da değiştirebilecekleri bir şeyleri bulunmayanlar ise kendilerine sunulmuş olan cimri istihkaklara mecbur kalıyorlardı Yapılan polis baskınları ve etkili cezalandırma yöntemleri bile elaltı ticaretini, kara borsayı durdurmaya yetmiyordu

Açlık savaş sonrası yıllarında insanların düşüncelerini ve davranışlarını etkilebilecek derecede güçlü hissedilmiş bir sorundu Daha önce de belirttiğim gibi savaştan büyük ölçüde etkilenmiş olan yerler genellikle şahirlerdi Dolayısıyla savaşın getirdiği kıtlık, açlık, yıkıntı yaşamı gibi kötü şartlardan da etkilenen şehir halkı oluyordu Kırsal kesimlerde yaşayanlar bombalara pek maruz kalmamış olmalarından ve topraklarında ihtiyaçları olan sebze, tahıl, vs gibi yiyecekleri yetiştirme olanağına sahip olduklarından şehirdeki insanlara oranla çok daha rahat bir durumdaydılar Yiyecek kartları ile alınan yiyeceklerin insanlara uzun süre yetmemesi insanları daha savaşın bitiminden kısa bir süre sonra karaborsaya ve yiyecek temin etme olanaklarının daha iyi olduğu kırsal kesimlere akın etmeye yöneltti Ev eşyası, elbise ya da daha başka şeylerini tereyağı, domuz yağı, patates, vs karşılığında takas edebilmek için insanlar tıka basa dolu trenlerde, yük vagonlarında, bisikletle veya gerekirse yaya olarak günlerce dinlenmeden, uyumadan köylerde dolaşıyorlardıYiyecek karşılığında değiştirebileceği birşeyleri olmayanlar ise tarlada yetiştirilen ürün karşılığında köylerde çalışarak yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlardı Bu açıdan kırsal yerlerde, köylerde ve şehirlerde bazı yerlerdeki, insanlara yiyecek karşılığında takas yapabilme imkanı sunmuş olan bu yerler insanlara yaşam savaşlarında büyük ölçüde yardımcı oluyorlardı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.