12-06-2010
|
#1
|
Şengül Şirin
|
İtnâb
Edebiyat, / Beleğat ilminde bir sanatın adıdır Bir şeyin mübalâğa ile nitelenmesi, bir faydaya binaen lafzın manadan çok olmasıdır İtnâb; ya cümlenin çokluğu ile ya da elâ, emâ, inne  gibi tekit edatlarının; in, en, lam, fe  gibi harflerin ziyadesiyle; "küllühüm ecmeîn" (hepsi) (Ra'd, 13/30) gibi te'kid-i sınâî ile, "irciû verâeküm" (Hadid, 57/13) (geri dönün) gibi te'kid-i lafzî ile, "dekken dekkâ" (Fecr, 89/21) gibi ismin, "fe mehhilil-kâfirine emhilhüm" (Târık, 86/17) gibi fiilin, "hey hâte heyhâte  " (Mü'minûn, 23/36) gibi isim fiilin, "fe fil-cenneti hâlidine fîhâ" (Hûd, 11/108), "ve hüm bil-âhireti hüm kâfirûn" gibi zamirin; "fe inne maal usri yusren inne meal usri yusren" (İnşirâh, 94/5-6) gibi cümlenin tekrarı ile  vb şekillerde olur İtnâb sanatı Kur'ân'da çok kullanılmıştır İtnâb birçok faydaya binaen yapılır Meselâ âmm lafızlardan sonra hâss lafzın zikri hâssın fazîletini tenbih içindir Hâss lafızdan sonra âmm lafzın zikredilmesi hâssın şanına işaretle birlikte umum ifade etmesi içindir Kapalılıktan sonra îzah, dinleyenin zihnine manayı yerleştirmek içindir (İ K )
diyanet gov
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|