|  | Hayatbank|Tiyatro Tarihi Ve Skeçler |  | 
|  10-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Hayatbank|Tiyatro Tarihi Ve SkeçlerHAYATBANK Oyun bir bankada geçiyor  Veznede duran bankacı bayanla, 23-24 yaşlarında bir bayanın dialoğu ile başlıyor  Müşteriler arka arkaya sıralanmış haldedirler  Nurten, Soner, Şirin, Nesli, Elif ve Arzu olarak  Kapıda da bir koruma görevlisi bulunmaktadır  NURTEN – iyi günler, ben… (Bankacı, başka bir işle ilgilemektedir  ) NURTEN - Merhaba , ben hazine bonosu almak istiyorum  SEMRA - Bir saniye, evet? NURTEN - Hazine bonosu almak istiyorum, faizleri öğrenebilir miyim? SEMRA - %23, en yakın 3 aylık, 3 aydan sonra bozdurabilirsiniz  NURTEN - Peki, benim hesabımda 8 milyar 650 milyon olacak, mümkünse hepsiyle almak istiyorum  SEMRA - Tamam, bir bakalım… Haziran’ın 9unda 9 milyar 300 milyon olacak  (Nurten’in yüzüne bakar) NURTEN - Güzel  SEMRA - (Kağıdı uzatır) Buyrun  (Defterine işler, defteri de uzatır)  NURTEN - (Defteri alır) Teşekkür ederim  Nurten tam arkasını dönmüştür ki 25 yaşlarında bir adamın, elindeki tabancayı alnının ortasına doğrulttuğunu görür  Donup kalmıştır  SONER - Sakın, hareket etme  (Kadının boynuna kolunu dolayarak onu ters çevirir, tabancayı şakağına dayayarak bir iki adım geriler) SONER - Herkes yere yatsın! (Kimse yere yatmaz, herkes donuk bakışlarla soyguncuya bakar; bunun üzerine Soner havaya bir el ateş eder) SONER - Herkes yere yatsın, dedim ! (Müşteriler panikle yere yatarlar, bu arada Eyüp (koruma görevlisi) veznelerden birinin arkasına saklanır, cebinden telefonunu çıkarır ve imdat çağrısı verir  soyguncu elleri ve sesi titreyerek bankacı kadına bir torba fırlatır; SONER - Kasadaki tüm parayı şu poşetin içine doldur, hemen? (Kadın , poşeti titreyen elleriyle alır, paraları doldurmaya başlar ; kasıtlı olarak ağırdan almaktadır, ortam iyice gerilir  Rehine kız paniklemiş ve çırpınmaya başlamıştır  Soner kızı sert bir hamle ile hareketsiz hale getirir  Yerde kıpırdamaya başlayan müşterilere silahını doğrultur) SONER - Kıpırdamayın , kıpırdayanı vururum, yemin ederim, gözümü kırpmadan vururum  Bankacı poşeti adama karşıdan uzatır  Soyguncu poşeti alır ve yavaş adımlarla kapıya doğru ilerler  Kızı hala bırakmamıştır   SONER - Kimse hareket etmesin  İşte bu kadar, kimsenin canı yanmadan bitti  Tamam mı? Hiçbir sorun yok  Tam kapıyı açmak üzeredir ki dışardan, polis arabalarının sirenlerini duyar  Olduğu yerde kalır, birden panikler  SONER - Kahretsin! (Vezneye doğru hızla ilerler ve Semra’ya bağırır) SONER - Kim haber verdi, hemen nasıl haberleri oldu ha? Müşterilere döner, kollarında hala Nurten vardır  SONER - Telefonlarınızı çıkarın! Bunu nasıl düşünemedim? Hepiniz telefonlarınızı çıkarıp buraya atın  (Ayağıyla bankanın bir köşesini gösterir) Herkes hızla onun dediğini yapar, telefonlarını çıkarıp, köşeye fırlatırlar  Soner bilinçsizce sağa sola dönmektedir  Zaten başından beri titriyor olan vücudu daha da titremeye başlar  Elindeki kızı, diğerlerinin yanına fırlatır, kız yere çöker, hırsız veznedeki bayanı da yerinden alır, herkesin arasına fırlatır  Silahını hepsine birden doğrultur  SONER - Sakin olun, kimseye bir şey yapmayacağım, sadece sakin olun  Kapıya doğru yürür, pencereden dışarı bakarken, SONER - Her tarafı sardılar, ne yapacağım ben? Yerde uzanmış olan müşteriler yavaşca doğrulmaya başlarlar  Önce Şirin doğrulur  Biraz marjinal bir görüntüsü vardır  Sırtını duvara dayar, bacaklarını dizlerinden kıvırarak oturur  Rahatlığı, soğukkanlılığı dikkat çeker, donuk bir yüz ifadesi vardır  Biraz önce rehine alınmış kız, Nurten bir köşeye büzülmüş sesle ağlamaktadır, yaprak gibi titremektedir  Bankacı, Semra , vezneye yaslanmış durumdadır  Hırsız Soner, ise kendi kendine konuşmaktadır  SONER - Tamam, ne yapacağım, ben ne yapacağım? Bu şekilde planlamamıştım, böyle olmamalıydı  (Çaresiz ve paniklemiş bir tavrı vardır  Bir elinde para çuvalı,  bir elinde silah ordan oraya yürümektedir) SONER - Kimse yerinden kalkmasın? ELİF - Buradan sağlam çıkabileceğini mi sanıyorsun, dışarıda polis kaynıyor  Seni sağ bırakmazlar  SONER - Kapa çeneni, bir yol bulacağım, bir şekilde kaçacağım  Semra – Buranın başka bir çıkışı yok, vazgeçsen iyi olur  Soner eliyle yüzünü siler ve şöyle der, SONER - Mutlaka kaçmam gerek, bu parayı yetiştirmeliyim  (Bağırarak) baba ne yapacağım?! Nurten hala köşede çökmüş, sesle hıçkırmaktadır  Soner’in sinirini bozar  ve ona bağırır  SONER - Sen de sus artık, sus! Nurten birden sıçrar, daha sesli ağlamaya başlar  Nesli sürünerek yanına gider, sarılarak, NESLİ – Tamam, tatlım sakin ol, ne olur sakin ol! NURTEN - Ölmek istemiyorum, ben, ben hamileyim, ölmek istemiyorum  NESLİ – Kimseye bir şey olmayacak, sana da, bebeğine de, kimseye  ARZU – (Orta yaşlı bir bayandır) Sen kaç yaşındasın ha? Elin ayağın yerinde, neden çalışmıyorsun da başını derde sokuyorsun? SONER - Buradan çıkmam gerek tamam mı, bu parayı yetiştirmeliyim  (Dışardan siren sesleri  gelmektedir) Arzu - Nereye, kime götüreceksin? Soner kapıya doğru ilerler, dışarıya bakarak yavaş yavaş yere çömelir  Elindeki silahı sıkı sıkı tutmakta, onunla şakaklarını ovuşturmaktadır  Ağlamaklı bir sesle konuşmaya başlar  SONER - Hemen gitmem lazım  Babam hasta  Bu parayı hastaneye götürmem gerekiyor  Semra (Bankacı) sinir bozucu bir şekilde güler   SEMRA - Madem , bir iş yapıyorsun, o halde aptal yalanların arkasına saklanma  Buna kim inanır? Arzu kafasını Soner’e doğru çevirir   ARZU – Neler diyorsun böyle? SONER - Evet  Babamın acil ameliyat olması gerekiyor,  benim de  bu parayla dışarı çıkmam lazım, olabildiğince çabuk   ELİF - Sebebi ne olursa olsun, hiç bir şey bu yaptığını haklı göstermez  ŞİRİN – Ne yapsaydı peki? Babasının ölümünü mü bekleseydi? SEMRA - Bizi burada, bu şekilde tutmaya hakkı yok  Soner birden ayağa fırlar, Semra’ya yönelerek  SONER - Evet, var  Hanginiz hayatınızda benim durumumda olduğunuzu söyleyin  (Bağırarak) Ondan başka kimsem yok, bana yardım edeceksiniz   Nesli – Sakin ol! Nasıl emin olabilirsiniz yalan söylemediğinden? SONER - İnanırsınız ya da inanmazsınız, umrumda değil  Şu an güç bende ve sizlerde bana yardım etmek zorundasınız  Nurten’in sesi tekrar duyulmaya başlar  (ağlayarak) NURTEN - Gitmek istiyorum, beni, beni çıkarın  ŞİRİN -Kapa şu koca çeneni artık! İnsanlar ölümden niye bu kadar korkar ki? Bir gün mutlaka öleceğimizi biliyoruz, ama ölmeyi kendimize yakıştıramıyoruz   NURTEN - Biz bu çocuk için 3 sene bekledik  Onu kaybetmek istemiyorum  Ben ölmek istemiyorum   ELİF - Öleceğini kim söyledi  Ona bir bak, sence katile benziyor mu? SEMRA - Elinde silah var ----------   ŞİRİN - O silah benim elimde olsaydı, emin ol önce seni vururdum  ARZU - Susar mısınız? Bir şeyler yapmalıyız  O çaresiz durumda  (Soner’i göstererek) NESLİ - Bak, izin ver çıksın (Nurten’i göstererek) SONER - Hayır, bunu nasıl göze alırım? ELİF - Bırak gitsin, bir saattir kafamızı şişiriyor   ARZU - O hamile, yeteri kadar korktu  Kapıyı açıp yavaşça dışarı çıkarırız  Nasıl bir sorun olabilir ki? NURTEN - Lütfen, lütfen  SONER - (Biraz düşündükten sonra) Tamam, ama başka kimse kıpırdamayacak yerinden  Silahı tekrara onlara doğrultur  Nurten’i elinden yakalar, kaldırır, yavaşça kapıya doğru ilerler  Nefes alıp verişi hızlanmıştır  Kapının arkasına doğru geçer, kapıyı açar ve Nurten’i dışarı bırakır  Ardından kapıyı hemen kapatır  İçeridekilere doğru döner, bir iki adım atar, düşüncelidir   SEMRA - Eee, şimdi ne olacak peki? Biz burada mı kalacağız? Birden ortam sessizleşir, herkes dalgın ve durgun bir şekilde belli bir yere bakar kalır   ŞİRİN -Kırk sene daha burada kalabilirim  O kokmuş eve döneceğime   (Elif Şirin’e söylediklerine anlam veremeyen bir tavırla bakar) ARZU - Buranın başka bir çıkışı olmalı mutlaka  (Semra’ya bakarak) Havalandırma boşluğu falan yok mu? SEMRA - Hayır! Boşluk falan yok, neler oluyor hepinize birden  Bu adam soyguncu, azılı bir katil  Ona yardım mı etmeye çalışıyorsunuz? NESLİ - Doğru, ona ne kadar çabuk güvendik  Nasıl emin olabiliriz, babanın hasta olduğuna, ya bizi uyutuyorsan? ELİF - Sana rehine lazımsa, neden hepimiz? SONER - Çünkü-bana-yardım-edeceksiniz, hepiniz? ŞİRİN - Nasıl? Bunu nasıl yapabiliriz ki, tek çıkış yolu şurada gördüğünüz kapı (eliyle kapıyı gösterir) ve önünde de tonlarca polis var   SONER - (Yavaşça olduğu yere çökerken) İs-te-mi-yo-rum  (Ağlamaya başlar) Babam benim sahip olduğum tek şey…! 10 yaşımda annemi ve 3 kardeşimi kaybettim ben… O da giderse… Evde yanarak öldüler… Ben babamla balık tutmaya gitmiştim… Döndüğümüzde sokakta göz gözü görmüyordu  (Bağırarak) Çığlıklarını hala duyuyorum!    O günden beri tek desteğim babam  O da giderse ben, ben ne yaparım? Çok, çok para lazımdı  Başka çarem yoktu…  Başladığım işi bitirmem gerek  Herkes şaşırmıştır  Gözleri iri iri açılmış, dikkatle onu dinlemektedir  Ortalığı sessizlik kaplar  Bir süre sonra Elif - Babam bizi 20 sene önce terk etmiş… Onu sadece fotoğraflarından tanıyorum  Bir kez bile görmedim…, Ona dokunmadım… Öz bir baba nasıl olur, nasıl kokar, nasıl sarılır, nasıl öper bilmiyorum (Biraz sessizlikten sonra) ŞİRİN - Jilet acı verir   Nehir nem yapar  Asit tehlikeli Uyuşturucu kramp yapar Silahlar yasa dışı Gaz berbat kokar İyisi mi yaşa bari (bağırarak) SEMRA - Burada-normal-biri-yok mu?! Hepiniz karşısına geçmiş, bu zırvaları dinliyoruz   NESLİ - Sen nasıl bir yaratıksın ha? (Ayağa kalkıp ona doğru yürüyerek) NESLİ - Hemen şimdi dışarı çıkıyorsun! (kolundan tutar ve herkese bakarak) NESLİ - Buna “hayır” diyecek biri var mı aramızda? Kimseden ses çıkmaz, Şirin’in yüzünde tebessüm olur  NESLİ - Güzel! Onu hızla kapıya doğru götürür   NESLİ - Dışarıdakilere şöyle söyle: Buradan hiç kimse o, (Soner’i göstererek) parayı alıp babasına götürmeden çıkmayacak! Kapıyı açar ve onu dışarı iter  Ardından kapıyı hemen çarparak kapatır  Kapıya sırtını yaslar  Biraz sessizlikten sonra ARZU - Babanı kurtaracağız  Ama, bakın (herkese birden dönerek) biraz mantıklı olmalıyız  Bu şekilde hiçbir yere varamayız  Eninde sonunda yakalanırsın, buradan asla kaçamazsın ELİF – O halde onları ikna etmemiz gerekecek  ŞİRİN -Neye? Şöyle mi diyeceğiz, “bırakın, paralarıyla çıkıp gitsin, hasta babasına götürecek, kim inanır söyler misin? NESLİ - Belki inanmazlar ama, en azından onun bir katil olmadığını bize zarar vermeyeceğini öğrenmiş olurlar  SONER - İşe yaramaz, ben dışarı çıkar çıkmaz, vurulurum  Para da hastaneye değil yerine gider (Eliyle vezneyi gösteriri) ARZU - Birimiz dışarı çıkıp olanları anlatsın, emin olun ona zarar vermezler, hatta bence yardım bile ederler   Tam bu sırada, veznenin arkasından çıkan koruma görevlisi (Eyüp) herkesi şaşırtır  Tabancayı iki eliyle sıkı sıkı tutmaktadır  Çok heyecanlıdır ve gözleri korku doludur  Herkes birden yerinden fırlar  Kapının tam karşısında sıralanırlar  Soner yerinden kalkarken hafif sendeler ve silahı elinden düşer  Almaya yeltenirken Eyüp bağırır, EYÜP - Sakın ona dokunma, kalk, kalk, kalk, kalk doğrul hemen, seni yalancı hırsız   NESLİ - Ne yaptığını sanıyorsun sen? ELİF - Her şeyi mahvedeceksin  EYÜP - Siz susun, hepinizi ayakta uyutuyor, çocuk gibi, hepiniz bu herifin üfürmelerine inandınız  Ama beni kandıramaz   ŞİRİN - O silahı elinden bırak aptal herif   ARZU - Tamam, lütfen sakin ol (Ona doğru çok yavaş hareket ederek) O kimsenin canını yakmak istemedi, yakmayacak da  EYÜP - Geri çekil kadın, dikkatimi dağıtma! SONER - Benim istediğim tek şey bu parayı babama yetiştirmek, zararı yok, beni hemen şimdi tutukla ama bunun hastaneye ulaşması lazım   EYÜP – Kes artık şu hasta baba hikayesini   ŞİRİN – Asıl sen kes şu saçmalığı (Hızla Eyüp’e doğru gider, eline uzanır, bu sırada Soner yer değiştirmeye çalışırken, Eyüp Şirin’i iter ve birden Soner’i vurur  ) Nesli, eliyle ağzını kapatır, herkesin gözleri irileşmiş, oldukları yerde kalakalmışlardır  ELİF – Seni gerizakalı! (diye bağırır, ona doğru yürür, göğsünü yumruklar, sonra arkasını dönüp Soner’e bakar) Soner yerde yatmaktadır, gözleri açık tavanda bir noktaya sabitlenmiştir  Nesli yavaşça ona doğru yürür, eline uzanır  Eyüp bu arada kapıyı çar ve polisler içeri girmeye başlarlar  Önce Arzu’yu, sonra Elif’i ve sonra da Şirin’i omuzlarından sarılarak dışarı çıkarırlar   (Kızları dışarı çıkarırlarken) POLİS 1 - Tamam, tamam, panik yok, her şey bitti  POLİS 2 – Allah’a şükür kimseye bir şey olmadı   Nesli Soner’in elini tutarken Soner gözlerini kapatır ve Polis 1 gelir  POLİS 1 - Sen ne arıyorsun hala burada, gel hadi  Nesli’yi omuzlarından tutarak kaldırır  Gözleri hala Soner’dedir  Ona baka baka polis yardımıyla dışarı çıkarılır  Polisler bir battaniye ile içeriye girerler, Soner’in üstünü örtüp sürüyerek dışarı çıkarırlar  | 
|   | 
|  | 
|  |