Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bey|masal, hikaye, kasım, özetleri

Kasım Bey|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kasım Bey|Masal Ve Hikaye Özetleri




KASIM BEY

Titreyen elleriyle postacının verdiği zarfı aldı Baktı bu pek mektup zarfına benzemiyordu Uzun ve hafifti Kimden geliyordu acaba ? Hiç kimsesi yoktu ki Kapı eşiğinden bu düşüncelerle geriye dönüyordu Kapıda bekleyen postacı :

-Kasım Amca şuraya bir imza atsana diye seslendi

Kasım Amca, yetmiş yaşlarında, bıyıksız, sert bakışlı, konuşmayı pek sevmeyen, uzun boylu, zayıf biriydi Yüz hatları o kadar zamanın yorgunluğuna yenilmişti ki, kurak toprak yarıkları gibi çizik çizikti Yıllar önce bir tanıdığı vasıtasıyla Belçika’ya işçi olarak gitmiş, burada 35 yıl inşaatlarda çalışmış, nihayetinde emekli olmuş ve yıllar sonra doğup büyüdüğü Artvin’e yerleşmişti Bu şehrin biraz dış kısmında sakin bir yerde gösterişli bir evde tek başına yaşam sürmekteydi Birkaç yıl önce karısı kansere yenik düşmüş onu yalnız bırakmıştı Çocukları olmamıştı hiç Kasım bey, bütün zamanını evinin birkaç kilometre uzağında bulunan babasından kalma 3-5 dönümlük fındık bahçesinde geçirir adeta fındık ağaçları ile çocuklar gibi oynaşırdı Pek sokaklarda görünmez hele hiç kahvehanelere gitmezdi

Evinin geniş salonunda, yeşilliklere bakan penceresinin yanında bulunan Kanepe adeta onun dünyasına açılan tek kapı gibiydi Buraya oturur uzaklara saatlerce dalar giderdi Onun bütün yükünü sanki bu kanepe taşımaktaydı Çok zaman açıkta bu kanepe üstünde uyur kalırdı Elinde postacının verdiği zarfı yine bu kanepeye çökerek açtı Zorda olsa okudu

- Bu bir tebligat yazısı mahkemeden herhalde muhtarın söylediği karayolunun çift olması ile ilgili bir şey olmalı, kamulaştırmamı ne yapılacakmış haftaya bizim emektar fındık bahçesine keşif gelecekmiş diye mırıldı Pek de aldırış etmedi Beklediği bir şeydi bu…

Bir hafta ne de çabuk geçmişti Kasım Amca için…fındık bahçesine gelmiş keşif heyetini beklemeye başlamıştı bile…daha birkaç dakika geçmemişti ki, ticari bir taksi yanaştı yanına, açılan camdan tiz bir ses:

- Kasım beyin bahçesi neresi bey amca diye seslendi

Yorgun bir sesle Kasım Amca :

- Kasım bey benim, burası oğlum dedi

Şoför aracın kapısından çıktı Öbür tarafa geçti Kapıyı açtı ve :

- Burasıymış Hakime Hanım dedi

Ticari taksiden 25-30 yaşlarında, siyah pantolonlu, esmer tenli, kısa saçlı sert mizaçlı çelimsiz bir bayan ve göbekli bir erkek indi aşağıya… göbekli adamın elinde kalınca bir dosya vardı Esmer Bayan şöyle etrafı bir süzdükten sonra:

- Burada işimiz uzun sürer mi ? diye sordu

Göbekli adam :

- Hayır Hakime Hanım, işimiz fazla sürmez diye cevap verdi

Kasım Amca oturduğu yerden doğruldu, gelenlere doğru biraz yürüyerek kısık bir sesle

- Hoş geldiniz dedi

Taksiden inenler bu söze cevap vermediler Gelenleri baştan aşağı süzen Kasım Amca

- Demek Hakime Hanım bu ? diye söylendi

Göbekli adamla Hakime Hanım olduğu anlaşılan bayan kendi aralarında Kasım Amca’nın anlayamayacağı bazı konuşmalar yaparken Kasım Amca onları dikkatlice dinlemekteydi Hakime Hanımın ne kadarda genç olduğunu aklından geçiren Kasım Bey bir an geçmişe daldı gitti sanki o geçmişte kaybettiği bir şeyi arıyor gibiydi

Hakime Hanım Kasım Amca’ya dönerek:

- Bahçen neresi ? diye sordu

Kasım Amca sol kolunu kaldırarak biraz ilerideki bahçeyi işaret etti

- Aha şu fındık ağaçlarının bulunduğu yer dedi

Hakime Hanım İhtiyarın eliyle gösterdiği yere söyle bir baktı ve şaşkın bir edayla :

- Kenarından su kanalı geçen yer mi ? diye sordu

Kasım Amca :

- Evet orası dedi

Hakime Hanımın yüz hatları gerilmişti Gözlerini bahçeye dikmişti çoktan Sanki o da dalıp gitmişti uzaklara olabilir miydi Acaba ? Hakime Hanım gösterilen bu yeri çok iyi tanıyor gibiydi 5-6 yaşlarında babasının kendisine aldığı koyun ve kuzusu ile oynadığı, kanal içinde sırtını çıkarmadan yüzdüğü yer işte burasıydı Evet emindi bundan yanılmış olamazdı Peki ya bu adam kimdi ?Hakime Hanımın dalıp gittiğini fark eden göbekli adam:

- Hayırdır Hakime Hanım dalıp gittiniz Hasta mısınız? dedi

Hakime Hanım:

- Hayır iyiyim dedi Ve Kasım Amcaya tekrar dönerek :

- Siz burayı satın mı aldınız? diye sordu

Kasım Amca:

- Hayır burası babamdan bana kalan tek yer Bu ağaçları ben yetiştirdim Belçika’ya gitmeden önce burası boş arazi idi Sonra dönüp fındık diktim dedi

Hakime Hanım biraz daha irkildi Evet çocukken çok sevdiği babası ona bir koyun birde kuzu satın almıştı Hep beraber buraya gelirler, Annesi ve babası bu tarlaya salatalık, Kavun, karpuz, pırasa ve soğan ekerdi Maddi durumları çok zayıftı Günlük kazanırlar geçimlerini buradan sağlamaya çalışırlardı Bazen babası Şehre soğan, pırasa götürür satar, un, şeker alır getirirdi Sonra bir akrabaları babasını alıp yabancı ülkeye götürmüştü Bu onun babasını son görüşüydü Annesi yaşadığı bu hayatı daha fazla kaldıramamış onu alıp Kırşehir’de bulunan dedesinin evine taşınmıştı Babasını unutmuştu Hakime Hanım… ama şimdi karşısında 70 yaşlarında bir ihtiyar vardı Kimdi bu adam ? babası olabilir miydi Acaba ? Hayır mümkün değil diye geçirdi aklından Kendisini dedesi yetiştirmişti O yabancı ülkede babasının başka kadınla evlendiğini, kendilerini terk ettiğini çok kez annesinin ağzından duymuştu Artık annesine soramazdı ki, çünkü o kısa bir süre önce kalp krizine yenik düşmüştü Yapayalnızdı şimdi Yeni atanmıştı bu şehre Hakime olarak Çocukluğunun geçtiği bu yerde hatırlayabildiği tek şey koyun ve kuzusu birde Geyik Elması ağacı ve içinde hiç su eksilmeyen kanaldı Ama şimdi her taraf fındık ağaçları ile doluydu Geyik elması ağacı onlara gölge olur, koyun ve kuzusu ile bu gölgede oynardı Bu gölgede salıncak kurar uyurdu Kanalda yüzer, bulaşık yıkar çamurdan evler yapardı Üstünü başını kirlettiğinde annesi ona:

- Sudan çık kızım hasta olacaksın diye seslenirdi

Hakime Hanım etrafı gözden geçirdi Ama Geyik elması ağacını bir türlü göremedi Kasım Amcaya dönerek

- Burada Geyik elması ağacı var mıydı? diye sordu

Kasım Amca:

- Evet vardı, ama ben Belçika’da cezaevinde iken kuruduğu için kesmişler dedi

Hakime Hanım, biraz daha gerildi Yüz hatları daha da belirginleşmişti Yoksa bu adam babası mıydı? Hayır anlaşılmayan bir şey daha vardı O da Babasının adının Kasım olmadığıydı Onun adı Veli’ydi O halde bu ihtiyar babası olamazdı Birden bu ortamdan gitmenin iyi olacağını düşünmüş olmalı ki araca doğru yöneldi Ve :

- Bu arazinin değerini iki kat yazın dedi

Ticari araca bindiler Göbekli adam:

- Hakime Hanım bu gün bir tuhafsınız Neyiniz var Allah aşkına ? diye sordu

Hakime hanım:

- Yok bir şeyim dedi

Olanlara bir türlü anlam veremeyen Kasım Amca da bu keşiften hiçbir şey anlamamıştı Neden Hakime hanım çekip gitmişti acaba ?…düşündü ve her zamanki oturduğu taşın üzerine çöküverdi Onunda gözleri daldı uzaklara bir an… Evet Belçika’ya gitmeden önce evliydi Kasım Amca, Bir kız çocukları vardı Gülsüm koymuşlardı adını Şimdilerde bu Hakime Hanım yaşlarında olmalıydı Belçika’ya çalışmaya gitmiş ancak orada Cezaevine düşmüştü 8 yıl ceza kesmişlerdi ona Unutmuştu biricik kızını, karısını… örüştürmemişlerdi hiç Bir telefon bile ettirmemişlerdi Bu yetmiyormuş gibi bir de yurt dışına çıkma yasağı getirmişlerdi kendisine…Sonra inşaatlarda epey sürünmüş ve orada tanıştığı bir kadınla evlenmişti Fakat çocukları olmamıştı bu evlilikten Belkide olmasını istememişlerdi Karısının ölümünden sonra yaş haddinden emekli olmuş ülkesine dönmeye karar vermişti Mütevazı bir hayat istiyordu Kasım bey…maddi durumu iyi sayılırdı Komşuları ona hep kasım bey diye hitap ederlerdi Ama onun adı Kasım bey değil, Veli’ydi Kadastro bilirkişileri bu tarlayı kayıt ederken Kasım diye yazmışlardı tapuya…

Hakime Hanım, düşünce girdabı içinde taksinin arka koltuğunda oturuyordu Çözemediği çok şeyler vardı aklında Ama kime sorabilirdi ki?

Şehre dönerken yağmur hızını artırmıştı bile Yol kenarında epey ıslanmış bir adam gördüler adam her gelen geçen araca el kaldırıyordu Bir yolcu olduğu anlaşılmaktaydı adamınHakime Hanım Şoföre :

- Dur da şu adamcağızı alalım yazıktır bak çok ıslanmış dedi Durdular ıslanmış olan Adam can hayliyle taksiye daldı Bir taraftan da acilen şehre gitmesi gerektiğini anlatıyor Hiçbir aracın kendisini almadığını , hakime Hanımı bir dava nedeniyle yakından tanıdığını bu nedenle ona teşekkür borçlu olduğunu ha bre söylüyorduBir ara adam Hakime Hanıma dönerek :

- Hakine Hanım şu Veli Bey var ya, çok garip bir adamdır Yıkkın bir adamdır Adamın bu dünyada hiç başı gülmemiş dedi

Hakime Hanım :

- Kim o Veli bey dediğin adam diye merakla sordu
Adam :
- Hani biraz önce keşif yaptığınız şu fındık bahçesi sahibi Kasım Bey var ya işte o adamın gerçek adı Veli’dir Geçen sene tapu çalışmasında adamın tapusuna lakabını yazmışlar Eskiden bu adam buradan evliydi Belçika’ya gitti Gidiş o gidiş, karısı yıllarca bekledi Ama o hiç dönmedi Oda buraları terk edip babasına sığındısonradan anlaşıldı ki, adamın başında iş varmış meğer Belçika’da cezaevine düşmüş adamcağız Dönememiş bir türlü ta emekli olup 65 yaşına gelinceye kadar dedi

Hakime Hanım bir kez daha yıkılmıştı Demek ki bu adam Babasıydı Nasıl dönebilirdi ki geriye…görev başında idi şu an ne yapmalıydı şimdi başını geriye çevirip taksinin arka camından son kez baktı…baktı gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı silmek istedi ama olmadı, silemedi,

- Babacığım diyiverdi birden, ama kimse duymamıştı ki onu… Bir ara göbekli adama dönerek :
- Beni eve bırakın, bu gün işe gelmeyeceğim biraz yorgunum dedi
Göbekli adam :

- Peki Gülsüm Hanım diye cevap verdi Çekip gittiler



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.