10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bu Bir Hasret Yazısıdır, Bu Bir &Quot; Seni Cok Özledim &Quot; Mektubudur
Bu bir hasret yazısıdır, bu bir " seni cok özledim " mektubudur
Bu özlemenin, "sensiz hiç bir şeyin tadı olmuyor" un yazısıdır Yoklugundan bıktım, duvarları yumrukluyorum Gecelerle kavgalıyım, gündüzlerle aram iyi değil Sensiz yaşadıgım dünya, acık bir hapishane gibi gelmeye başladı bana Bu kocaman acık hapishanede sensiz yaşama cezası cekiorum Bu ceza hangi suca kesildi, kim verdi bu hükmü ve ne zaman bitecek bu ceza bilmiyorum Yoklugunu bilmek, hissetmek, daha uzun bir süre gelmeyeceginin bilincinde olmak katlanılmaz bir acı veriyor bana
Sensiz bi şehirde sürgünde gibiyim Kendi şehrimde, kendi evimde sürgündeyim Bir yer bulabilir miyim acaba senden bir iz taşımayan Bir an, bir zaman yasayabilir miyim içinde senin silüetin olmayan Hayatımın her parcasına ince ince sızarken, nasılda farkında değildim, artık sensiz bir dünyadan tat alamayacagıma
Siyah, simsiyah bir dünya bıraktın giderken ardında Sesini duydukca grileşiyor dünyam, seni göremiyorum ki beyaza kavusayım Giderken bütün renklerini götürdün bu şehrin Sana mavi güller büyüttüğüm, turuncu günlerimi özledim
4 mevsim kış, 365 gün gece, 24 saat karanlık bu şehir Güneş yerine her sabah hüzün doğuyor, yağmur yerine hüzün yagıyor, bulutlar siyah, karlar siyah  
Saatim seni gördüğüm en son dakikada durdu Bir daha da kurmadım Ben hala sana öpücük kondurduğum andayım O an hiç bitmedi ve sen hiçbir yere gitmedin Sen hala bana camdan bakıyorsun ve ben o ufak bankta seni izliyorum, sessiz sedasız  
Gel, cabuk gel Gelmezsen cıldıracağım Gelmezsen sabahlara kadar günlerce yazacagım Bir geceliğine gel, bir dakikalığına, saclarından bir kere öpeyim seni sonra bir mür daha beklerim seni
İşte sana büyük bir aşkın, uzun bir hasretin, bitmeyen, eksilmeyen, bir sevdanın, bir hasret yazısı, bir iç kanaması  Yazıpta gönderemediğim mektuplarımın, aklımdaki binlerce kelimenin, kimselere anlatamadığım duygularımın, kontrol edilmeyen arz-ı hali  
|
|
|