10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fizik Tarihine Bakış Fizik Tarihi Hakkında
Fizik Tarihine Bakış Fizik Tarihi Hakkında
Fizik; doğadaki ve evrendeki olayları kuvvet, enerji vb kavramlar kullanarak inceleyen bir bilim dalıdır İncelediği konulara göre; mekanik, elektrik, optik, elektromanyetik, termodinamik, …gibi alt dallara ayrılır Bu alt dalların da alt dalları vardır Örneğin mekanik; klasik mekanik ve kuantum mekanik olmak üzere iki bölümde; klasik mekanik ise statik, dinamik ve kinematik olmak üzere üç bölümde; kuantum mekaniği ise genel olarak göreli olmayan (non-relativistics) ve göreli (relativistics) şeklinde iki biçimde ele alınır Diğer elektrik, optik, elektromanyetik gibi fiziğin alt dallarının da kendi içinde çeşitli alt dalları vardır Hatta bazı dalların bileşiminden yeni fizik dalları oluşmuştur Örneğin; elektrikle mekaniğin birleşmesinden elektro-mekanik, elektrikle optiğin birleşmesinden elektro-optik, elektrikle manyetizmanın birleşmesinden elektromanyetik…gibi fizik dalları oluşturulmuştur Bunların dışında incelediği konulara göre başka adlandırma biçimleri de vardır Örneğin; atomları inceleyen atom fiziği, molekülleri inceleyen molekül fiziği, katıların yapısını inceleyen katıhal fiziği, sıvıların yapısını inceleyen sıvıhal fiziği, temel parçacıkları (leptonlar ve kuarklar) inceleyen yüksek enerji ve parçacık fiziği, evrenin yapısını inceleyen kozmoloji…vb dir
Fizik, kendi adıyla olmasa da, insanlığın varlığından bu yana çeşitli disiplinlerin içerisinde var olmuştur Fizik genel olarak 16 yüz yıla kadar felsefenin içerisinde yer almış (MÖ 3000 yıllarından 17 yüzyıla kadar astronomi ve geometrik optik ayrı dallar olarak yer almış), önce Galileo, sonra Newton ile bir bilim dalı haline gelmiştir Galileo’dan sonraki fizik artık hem teori hem de deneye dayalıdır 17 yüzyılda Newton, klasik mekaniğin temel kanunlarını ortaya atmış ve fizikteki matematiksel çözümlemelerin yapımında kullanılan “integral” yöntemini geliştirmiştir Bundan sonra fizik, 19 yüzyılın sonlarına kadar Newton fiziği olarak kalmış, Euler, Reeman… gibi bilim insanları tarafından üzerine bir takım eklemeler yapılmış ancak özde her hangi bir değişiklik yapılmamıştır
20 yüzyıla kadar Newton fiziği sarsılmaz sanılıyordu, fakat 1900 yılında Max Planck kuantum teorisini, 1905’de Albert Einstein özel görelilik teorisini yayınladığında durum değişmiş, Newton fiziği sarsılmıştır Newton fiziğine göre hız için belli bir sınır yoktur ve zaman mutlaktır Oysa, Einstein ışık hızından büyük hızın olmadığını, ışık hızına yakın hızlarda zamanın kısaldığını belirtmiş ve bu 1920’den sonra deneylerle ispatlanmıştır Kuantum teorisi ise enerjinin Newton mekaniğindeki gibi sürekli değil, kesikli yani paketler halinde (kuantumlu) olduğunu öne sürmüştür Kuantum teorisi atomik düzeydeki olaylar için deneylerle tam bir uyum içindedir (Newton mekaniği değil) Kuantum fiziğinde, Newton fiziğindeki gibi “kesinlikten” değil, “belirsizlikten” (olasılıktan) söz edilir
1915’de Einstein “genel görelilik teorisini” yayınladı Bu teori “kütle çekiminin doğasını” açıklamaktadır ve oldukça karmaşık bir matematiğe sahiptir Genel görelilik; ışığın büyük yıldızların yanından geçerken sapmasını, evrenin oluşumuyla ilgili “big-bang teorisini” ve kara delikleri açıklamaya öncülük etmiştir
1930’lu ve 40’lı yıllarda atom ve molekül fiziği ve nükleer fizikte birçok yöntem ve buluşa sahne olmuştur 1944’de yapılan atom bombası; zincirleme çekirdek reaksiyonlarına ve fiziğin savaşlara-dolayısıyla ölümlere-etkisinin bir göstergesi olmuştur Fizikçiler 1960’lı yıllarda uzay çalışmalarına, uydu yapımlarına önem vermiş ve 1969’da Ay’a ayak basılmıştır 1970’li ve 80’li yıllar parçacık fiziğinde büyük buluşlara sahne olmuştur Yine 1970’li yıllarda katıhal fiziği ve elektronik alanında “entegre ve mikro-çip” çalışmalarına önem verilmiş ve bunun sonucunda bilgisayarlar geliştirilmiştir 1990’lı ve 2000’li yıllar fizikçileri için yeni bir teori, her şeyin teorisi “sicim teorisi” üzerine çalışmaya itmiştir
2005 yılı 1905 Einstein’in özel görelilik teorisine atfen “DÜNYA FİZİK YILI” ilan edildi Amacımız fiziği sizlere sevdirip, dünya fizik yılının fiziğe yakışır biçimde kutlanmasına, fiziğin savaşa değil “barışa” hizmet etmesine katkıda bulunmaktır…
|
|
|