Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağlıyor, fazıl, feridun, kitap, selim, sultan, tülbentciyavuz, özeti

Feridun Fazıl Tülbentci-Yavuz Sultan Selim Ağlıyor Kitap Özeti

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Feridun Fazıl Tülbentci-Yavuz Sultan Selim Ağlıyor Kitap Özeti




Feridun Fazıl TÜLBENTCİ-Yavuz Sultan Selim Ağlıyor kitap özeti

1505 yılında Şehzade Selim Trabzonda sancak beyi idi Mayıs ayında İstanbul’dan eski arkadaşı Yakup ve iki kişi İstanbul’dan Ferhat Bey’in gönderdiği bir nameyi getirdiler Namenin içeriği şöyle idi: yeniçeriler artık padişaha itiat etmiyor ,Vezirazam Hadım Ali Paşa Şehzade Ahmeti tahta çıkarmak için binbir türlü oyunlar yaptığı yazıyordu Yeniçeri ocağı Selim’i sevdiği için özellikle selime karşı cephe almıştı Bu arada Trabzon’dan Leonidas adında bir Rum İstanbul’a Selim aleyhine haberler iletiyordu Bunu anlayan Selim Leonidas ve vezirazamın adamı Şahin Bey’i yakalatıp idama mahkum etti Fakat Yakup’un önerisi üzerine bunları serbest bıraktı Serbest bırakmasında Leonidas kızı Aspasiya’nında payı vardı Aspasiya saraya gitmiş şehzadenin ayaklarına kapanıp babasını serbest bırakması için yalvarmıştı Selim ,bu güzel kızı kıramamış üstelik yıldırım aşkı ile kıza vurulmuştu

Bu arada sultan sohbet toplantıları yapıyor, hiç sefere çıkmıyordu Bu durum yeniçeri ocağında huzursuzluk yaratıyodu

Selimin oğlu Süleyman’da büyümüş , sancak beyliği yapacak yaşa gelmişti Fakat Ali Paşa bunu istemediği için ,padişahı olumsuz yönde etkiliyordu Padişahta Selim’i sinirlendirmek istemediği için Süleymanı Kefe’ye sancak beyliğine atadı Süleyman Kefe’ye gidince oğlunu ziyaret maksadıyla Selim Kefe’ye gitti Bu durum Osmanlıda başkaldırmaktı Bunu öğrenen padişah, Selim’e Trabzon’a dönmesi için haber gönderdi Fakat bunu Selim kabul etmedi Durumu anlayan padişah olayı tatlıya bağlamak, kan akmasını istemediği için Selim’e Rumeli’de sancak beyliği önerdi Rumeli başkente yakın olduğu için ve Selim’in her an ayaklanarak tahtı oturabileceğini düşünen Ali Paşa ve diğer şehzadeler, duruma hoş bakmıyorlardı Selim adamlarından birkaçını Rumeli Beylerbeyi’ne göndererek yakında Rumeli’ye geleceğini ve kan akmasını istemediğini bildirdiRumeli Beylerbeyi Hasan Paşa duruma razı olduSelim Edirne’ye doğru yola çıkmıştıFakat Hasan Paşa, durumu Ali Paşa’ya bildirdi Ali Paşa bir ordu hazırlattı Padişah,kan akmasını istemediği için Selim’i,Rumeli’de Semendire’ye atadı Fakat Selim Edirne’ye girme arzusuna kapılmıştı Günlerce yürüyüşten sonra bunu başarmıştı Buradan İstanbul’a dönmeye karar verdi Her ne kadar lalası Selim’i bu düşüncesinden vazgeçirmeye çalışsa da bunu başaramadı Selim, İstanbul yakınlarında, Çorlu’da padişahın ordusuyla karşılaştı Padişahın ordusu daha güçlüydü Sonuç da Selim’in aleyhineydi Selim Kırım’a, kayınbabası Megli Giray’ın yanına gitmek zorunda kaldı

Bu sırada Anadolu’da Şah İsmail’in desteklediği Şii çeteleri halkın huzurunu kaçırıyordu Bu durumu çözüme kavuşturmak isteyen Anadolu Beylerbeyi, çeteler tarafından mağlup edildi

Tüm bu olaylar olurken Selim’in İstanbul’a geleceğini duyan Aspasiya, Selim’i görebilmek için saatlerce sokakta beklemiş ve sonunda büyük bir aşkla sevdiği şehzadeyi görebilmişti

Vezirazam Ali Paşa’nın İstanbul’a döner dönmez ilk işi Anadolu’daki ayaklanmayı bastırmak oldu

Selim Kırım’da bulunduğu zaman, İstanbul’a adamlar göndermişti Bunlar ,Yakup ve Osman başkası değildi Görevleri ise, İstanbul’da şehzade taraftarlarını toplamaktı Bu görevi başarıyla icra ediyorlardı Saraydan, Sinan Paşa gibi yüksek rütbeli kişileri Selim taraftarı yapmışlardı Görevlerini tamamlayan Yakup ve arkadaşları Selim’in yanına gittiler Bu sırada Kefe’de bulunan Selim, haberleri sevinçle alıyordu En çok sevindiği haber ise Aspasiya’nın hayatta olmasıydı Selim’in artık sarayda da adamları vardı Zaten yeniçeriler de Selim’in tahta çıkmasını istiyordu Tüm bu olumlu gelişmeler üzerine Selim, İstnbul’a doğru yola çıktı Selim’in İstanbul’a girişi, çok büyük bir ihtişamla karşılandı Toplanan kalabalığa karşı hiç bir şey yapamayacağını anlayan Beyazıt, tahtı Selim’e devretti ve istirahata çekildi Selim, hemen yönetici kadrosunu değiştirdi Daha sonra büyük bir aşkla sevdiği Aspasiya’yı ziyaret ederek, aşkını alevlendirdi

Selim tahta çıkar çıkmaz, Şehzade Ahmet tahta oturma planları yapamaya başlamıştı bile Bunu öğrenen Şehzade Korkut da tahta geçmek için faaliyete geçti Tahta oturan Selim’in, devletin geleceği için tahtı tehdit eden şehzadeleri ortadan kaldırması gerekiyordu Bunun üzerine Selim, Şehzade Ahmet’in üzerine, bilgi toplatmak için, adamlarını yolladı Selim av bahanesiyle Manisa’ya gitti Bunu öğrenen Korkut Manisa’dan kaçarak bir mağaraya sığınmıştı Fakat Korkut kısa sürede yakalandı ve padişah tarafından saraya davet edildi Burada Korkut’un hayatına son verildi Bu durum padişahı çok etkilemişti ve ağlamasına sebep olmuştu

Selim Korkut’lan uğraşırken Ahmet büyük bir ordu toplamıştı İki ordunun karşılaşması sonucu Selim galip gelmişti Ahmet de esir düşmüştü Padişah çok kan akmasına sebep olan Ahmet’I idam ettirdi

Bütün bunlar yetmezmiş gibi yeniçeriler arasında ayaklanmalar çıkaranlar tespit edildi Bunlar da gereken cezalarını alıyorlardı

Ülke içerisinde düzeni sağlayan Selim, doğuda Şah İsmail’i, devleti için büyük bir tehlike olarak görüyordu Bu yüzden adamlarını, Tebriz’e, bilgi toplaması için gönderdi Aynı zamanda da İstanbul’da sefer hazırlıkları başlatılmıştı Tebriz’de işler yolunda gidiyordu, fakat İran, Osmanlı sınırlarına dayanmıştı Yavuz , İran’a üzerine sefer düzenlemeye karar verdi Tahtı Şehzade Süleyman’a bırakarak ordunun başında sefere çıktı Çaldıran’da karşılaşan iki ordu da gayet güçlüydü İlk başlarda üstünlüğü Şah İsmail ele geçirse de onun da üstesinden gelmesini bildiler Böylece parlak bir zafer kazanan Selim, şehre büyük bir ihtişamla girdi Zaferden hemen sonra, kışı geçirmek için saraya döndüler Padişah boş durmuyor, orduyu yeniden kurmaya çalışıyordu Bütün bunları yaparken bir yandan da büyük aşkı Aspasiya’yı ihmal etmemeye çalışıyordu



Alıntı Yaparak Cevapla

Feridun Fazıl Tülbentci-Yavuz Sultan Selim Ağlıyor Kitap Özeti

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Feridun Fazıl Tülbentci-Yavuz Sultan Selim Ağlıyor Kitap Özeti




Selim, büyük bir donanmanın hazırlanması için emir vermişti Ordu 1516’da törenle İstanbul’dan ayrıldı ve seferin İran üzerine olduğu ilan edildi Bu sıralarda Mısır Sultanı Kansu Gavri de Osmanlı aleyhine faaliyetlere başlamıştı İki ordu Mercidabık Ovası’nda karşılaştı 25 Ağustos 1516’da iki ordunun çarpışmaları başladı Selim bu savaştan da parlak bir zaferle çıktı Selim sefere devam etmek istiyordu fakat ,sarayın ileri gelenleri buna karşı çıkıyorlardı Çünkü geçilmesi gereken bir çöl vardı Üstüne üstlük ordunun yorgun olduğunu iddia ediyorlardı Fakat Selim kararlıydı Vazgeçmeyi hiç düşünmüyordu Mısırlılar da Selim’in Tih Çölü’nü geçebileceğini zannetmiyordu Selim kesin kararını vermişti ve 16 Ocak 1517’de Nil sahillerine ulaşıldı Bir kaç gün istirahat ettikten sonra Ridaniye’ye geldi İki ordu burda karşılaştı ve Selim yine muvaffak olmuştu Kahire’de artık Osmanlı topraklarına katılmıştı Fakat bu savaşta Selim çok sevdiği büyük yardımcısı Veziriazam Sinan Paşayı kaybetti Bu olay Selim’I çok üzmüştü ve kendini tutamayıp ağlamıştı Bir müddet fethettiği yerlerde düzeni sağlamak için ikamet eden Selim İstanbul’a döndü Tüm olaylar sırasında çok sevdiği Aspasiya hasta yataklarına düşmüş, her geçen gün durumu ağırlaşmaktaydı Selim’i sayıklayarak ahirete intikal etmişti Bunu öğrenen Selim, saf bir aşkla sevdiği Aspasiya’nın ölümü karşısında gözyaşlarına engel olamamıştı Doğuda sükuneti sağlayan Selim Avrupa’ya yönelmeye karar vermişti İlk seferi Macaristan’a düzenleyecekti fakat iki omuz küreği arasında çıkan ham bir çıbanı sıkıştırması sonucu çok ağır hastalanmış ve artık ayağa kalkacak hali kalmamıştı Her geçen gün durumu ağırlaşıyorduEylül 1520’de bir cihangir yıkıldı

ANA FİKİR:Hayatını devlet işlerine için adayan ve devletin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için kardeş katlini dahi yasal gören , herşeyi devleti ve milleti için yapan bir milletin torunları olarak bir an evvel özümüze dönüp , tek bir yumruk olarak dünyaya gerçek gücümüzü göstermeliyiz

KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

YAVUZ SULTAN SELİM:İyi eğitim almış ve özellikle askerî alanda olduca bilgili olan Yavuz , çok sert ve sinirli birisi olması yanında , bir karıncayı incitemeyecek kadar ince ruhlu bir kişiliğe sahipti

ASPASİYA:Bir Rum kızı olan Aspasiya, Yavuz’u ilk gördüğü andan itibaren büyük ve saf bir sevgiyle bağlanmış, ölünceye kadar da bu aşka sadık kalmıştırAynı zaman da çok güzeldir

SİNAN PAŞA: Selim’in vezirazamı Çok bilgili olan Sinan Paşa aynı zamanda deneyimli bir kişi olması ve her zaman Selim’e doğru karırı vermesinde yardımcı olmuştur

Padişah: Yavuz’un babası ikinci Beyazıt’tır Şiire ve edebiyata önem veren ,savaşmayı sevmemekte ve bu yüzden yeniçeriler tarafından sevilmemektedir

Vezirazm Ali Paşa:Beyazıt’ın vezirazamlığını yapan ve Beyazıt’ın iyi tavırlarını kötüye kullanan, Şehzade Ahmet’e tahta çıkması için yardım etmektedir Fakat ,Selim hayatına son verdi


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.