10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çömlekçilik Hakkında Bilgiler
Çömlekçilik Hakkında, Çömlekçilik ile ilgili bilgi, Çömlekçilik hakkında bilgi, Çömlekçiliğin tarihi, Çömlek nasıl yapılır, Çömlek nerede kullanılır, Çömleğin yapılışı,
Özlü çamurdan elle veya çömlekçi çarkından geçirilerek çeşitli ölçülerdeki kalıplara dökülerek biçimlendirilen ve fırında pişirilerek sırlanan veya sırlanmadan yapılan toprak çanak
Çömlek, testi, vazo, küp yapma sanatı Beyaz topraktan yapılarak üstü sırlanan çiniler, çömlekçilik sanatına girmezler Bunları yapmak sanatına çinicilik denir Eski tekniğe göre çömlekçi çamurunun hazırlanışı ve şekil verilmesi, akarsu yataklarından veya kil toprağının üstündeki özlü çamur süzülerek, içindeki çakıl taş parçaları alındıktan sonra taşla veya tahta tokmakla dövülerek yapılırdı Kil toprağına sadece biraz su katılır, süzülmüş balçıklı toprak kalıplara dökülerek sıkıştırılır veya ortası oyularak çeşitli biçimlere sokulurdu
Yeni usullere göre, kil bol su içinde ıslatılarak sıvılaştırılır, süzülür Süzülen bu sulu çamur belirli bir kıvama gelinceye kadar kurutulduktan sonra elle işlenerek biçimlendirilir Son zamanlarda ise balçık, kalıplara dökülerek kullanılmaktadır
Fırınlama: Eski usullere göre yapılan çömlekler güneşte kurutulurdu Daha sonra ateşte pişirilmeye başlandı On sekizinci yüzyılda çömlekçi fırınları yapılmaya, 19 yüzyılda ise tünel şeklinde fırınlar kullanılmaya başlandı Çömlek taşıyan arabalar çömleklerin pişeceği ölçüde fırın içinden geçerek soğuma yerinde bir müddet bekletilir ve daha sonra işi bitip kavrulmuş olan çömlekler çıkarılır Yapılan toprak kapların birisi balçığı sertleştiren, diğeri de sırı sabitleştiren iki ayrı fırınlamadan geçer İlk fırınlamada balçık yavaş yavaş suyunu kaybeder Çömleğin çatlamaması için ısının fazla olmaması lazımdır Sıcaklık derecesi 600 derecenin üzerine çıkınca çömlek kırmızılaşır ve balçık suyunu tamamiyle kaybeder Çömlek fırınlama esnasında hava alırsa karbonlu maddeler atılır Şayet hava almaz ise çömlek koyulaşır
Sırlama: Toprak kabın üstüne sürülen sır; kil, kireç, kurşun, çakmaktaşı, boraks ve bazı maddelerle karıştırılır Sır kabı süslemek ve su geçirmemesi için kullanılır Su ile temas edince erimez Pişmiş bir çömleğin üzerine sulandırılmış olarak sürüldüğü zaman kuruyarak bir tabaka meydana getirir Tekrar fırınlanırsa bu maddeler eriyerek, ince cam gibi bir tabaka olur
Renk: Kilin birleşimi çok çeşitli maddelerden olduğu için fırınlanınca türlü renkler alır İlk çömlek süslemeciliği bu usulden idi Daha sonra sır kullanılmaya başlandı Boya, sırın içine karıştırılır veya sırın üzerine ve altına sıvanmak suretiyle yapılır
Süsleme: Eski zamanlarda, süsleme toprak kabın üzerine elle veya kazımak suretiyle veya üzerine çeşitli renkte kil sürülmekle yapılmaktaydı Daha sonra, çeşitli renkler ve desenler sırın altına veya üzerine sürülerek süslemeler yapılmaya başlandı
Çömlekçiliğin tarihi: Yapılan kazılardan M Ö 5000-4000 yıllarına kadar dayanmakta olduğu anlaşılmıştır Her medeniyette çömlekcilik sanatı kendine has hususiyet ve özellikleriyle kendini belli etmiştir Mısır’da kurulan medeniyetlerde M Ö 5000 yıllarında, İran’da ve Filistin’de kurulan medeniyetlerde M Ö 4000 yıllarına kadar çömlekçilik sanatının olduğu bilinmektedir Anadolu medeniyetlerinde çömlekçilik tekniği M Ö 6000 yılına kadar giderek bir üstünlük göstermektedir
M Ö 2600-2300 devrelerine ait zaman içinde çömlekçi çarkı kullanılmaya başlanmış, kırmızı astarlı ve cilalı seramikle kara renkli kablar ve kırmızı üzerine kahve rengi veya ak üzerine kırmızı renkte geometrik süsleme gösteren boyalı seramikler görülmüştür
M Ö 2300-1900 zamanında kullanılmış çömleklerin az önce izah edilen özelliklerin yanında kırmızı veya kırmızımsı bir astarla kaplandıktan sonra koyu renkte çizgili desenlerle süslenmiş olduğu, bazılarında da tek renkli ve cilalı özelliğinin yanında insan yüz tasvirlerinin bulunduğu görülmektedir
M Ö 1900-1600 devresi Hititler zamanına rastlamaktadır Geometrik desenler yanında stilize edilmiş hayvan figürlerine de rastlanmaktadır
Orta Asya ve Türklerde çömlekçilik M Ö 3000 yıllarına kadar dayanmaktadır Göktürkler zamanındaki kaplar umumiyetle dar ağızlı testilerle geniş ağızlı çömleklerden ibarettir Karlukların yayıldığı bölgelerde insan ve hayvan tasvirleriyle Çu Vadisinde bulunanlarda hayvan figürlerine rastlanır Bu çeşit süsleme İslamiyetin yayılmasıyla yerini stilize edilmiş kuş ve geyik figürlerine bırakmıştır Karahanlılarda insan ve hayvan figürleri kaybolmuş, bunun yerine stilize edilmiş bitki motifleri kullanılmıştır İslamiyetin kabulünden sonra Türkler daha çok çini, porselen ve fayans üzerinde çalışmış ve bu alanlarda emsalsiz eserler meydana getirmişlerdir
Anadolu Selçukluları (M S 11-13 yüzyıllar) günlük işlerinde oldukça kaba yapılı ve Bizanslıların kullandığı kırmızı taban üzerine yeşil, sarı, kahverengi sırlı seramiğe benzer kaplar kullanmışlardır
Günümüzde çömlekçiliğin eski önemi kalmamıştır Anadolu’da bazı yörelerde hala çeşitli tipleri kullanılmaktadır
|
|
|