|  | Eski Mısır'da Sanat |  | 
|  10-13-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Eski Mısır'da SanatEski Mısır'da Sanat Mısırlıların hayatında sanat önemli bir yer tutuyordu  Mısır toplumu yaşamayı bir sanat gibi kabul edip kendini keyfe, eğlenceye, güzelliğe vermişti  Ölüm ve ölümsüzlük Mısırlıların en çok uğraştıkları konular gibi görünürse de hayata, zevke, güzelliğe dört elle sarılmış oldukları kuşkusuz bir gerçektir  Yaşama sevinci Mısırlı için, ecele karşı zaferdi  Mezarlar ve türbeler, ölümden sonra hayatın devam edeceğine inanıldığından ötürü, tabiat güzelliklerinin, bayram ve şenliklerin, ziyafet ve oyunların resimleriyle süslenirdi  Geleceği umursamamak Mısırlı şairin salık verdiği bir tutumdur: Yarınından ürkerek yatağa girme sakın  Düşünme ertesi gün nasıl geçecek diye  İnsan bilemez yarın neler getirecektir: Tanrı’nın elindedir yarının gerçekleri  Mısır, eğlenceli yaşamın tadını çıkarmışa benzer  “Günümüzü gün etmeye  bakalım… Eğlenelim, coşalım… Sessizlik ülkesine gideceğimiz güne kadar…” Mısır resimlerinin de en etkilileri arasında yine şölen ve eğlence sahneleri vardır  Mısır, gerek hayat, gerek sanat bakımından gelmiş geçmiş kültürlerin en verimli, en olumlu ve en başarılı olanlarından biridir  Antik Mısır'daki başlıca sanat alanları: Mimari Zanaat & Heykelcilik Çömlekçilik Heykel Dikilitaş Mücevherat Resim Edebiyat Müzik Amarna Dönemi Sanatı Mimari Mimari Hanedanlık Öncesi Dönemde gelişti  (M  Ö  4000) Mısırlıların ölümsüz hayata olan inançları etkileyici bir mezar mimarisi oluşturmalarını sağladı  Firavunlar tahta çıktıklarında mezarlarının yapımına başlanıyordu ve hayatı boyunca devam ediyordu  Heybetli ve sağlam görünüşlü mimari taş duvarların dengesini sağlayabilmek ihtiyacından ötürü oluşmuştu  Firavun mezarları ile tanrılar için yapılan tapınaklar ve mezarlardaki lahitler Eski Mısır mimarisine egemendi  Duvarlar son derece kalındı ve dengenin sağlanabilmesi için eğimliydi  Geniş kirişler oluşturmak mümkün değildi, bu yüzden taş sütunlar birbirine yakın inşa edilirdi  Kirişler gerilme direnci küçük olan maddelerden yapılırdı ve yekpare olmak zorundaydı  Eski Mısır’da kubbe yapımı bilinmiyordu bu yüzden tüm çatılar düzdü  Taş yapılarda geniş kapı ve pencereler yapılamıyordu  Tarihi olaylar duvarlara ve dikili taşlara hiyeroglif yazı ile yazılıyordu  Dinsel semboller her türlü mimari yapının vazgeçilmez öğeleriydi  Tapınaklar tek katlı olurdu  Kullanılan malzemeler: Taş: Büyük yapılarda granit, kireç taşı ve kumtaşı kullanılırdı   Tahta: Mısır’da odun kaynağı bulunmamasından ötürü nadiren kullanılırdı  Tuğla: Küçük yapılarda kullanılırdı fakat dayanıksız olduğu için çok azı bugüne kalabilmiştir  İnşaatta kullanılan basit ve ilkel araçlara rağmen, yüzyıllar boyunca yıkılmayan, hatta yıpranmayan bu mimari harikaları Mısırlıların planlama, mühendislik ve iş teşkilatı gücünü ispat etmiştir  Piramitler Eski Mısırlılar firavunun öldükten sonra ölüler kralı Osiris olacağına inanırlardı  Yeni firavun da Horus (güneş-tanrının koruyucusu ve göklerin hakimi) olurdu  Bu döngü güneşin doğuşu ve batışıyla sembolize edilirdi  Yapılış amaçları krallar öldükten sonra mezar ve hazinelerinin korunmasıdır  İlk piramit Kral Zoser tarafından veziri İmhotep’e yaptırılmıştır  (M  Ö  2630 civarı) En ünlüleri Giza Piramitleridir  Bunlardan Keops dünyanın yedi harikasından biri sayılmaktadır  Piramitlerin bazı özellikleri: Duvarları değerli taşlarla kaplıdır  Lahitler piramidin tam merkezindedir  İçerisinde bir çok kabartma, heykel ve hiyeroglif bulunur  İçlerinde öbür dünyaya yapılan güneş yolculuğu mitolojisinin yanı sıra güneşin geceleyin karşılaştığı düşman devleri yenip, geceden şafağa zaferle çıkışını anlatan papirüs üzerine yazılmış metinler ve taşlar üzerine kazınmış resimler vardır  Zanaat & Heykelcilik Çömlekçilik Çömlekçilikte tekniğin gelişimi: Hanedanlık öncesi dönem: Nubia’da çömlekçi çarkı olmadan, el yapımı tabak çanak üretiliyordu  Erken Hanedanlık Dönemi: Kil düz bir aletle eziliyordu ve ince kenarlı kaplar üretiliyordu  Eski Krallık: Elle kullanılan çömlekçi çarkı icat edildi  Killeri pişirmek için kullanılan fırınlar geliştirildi  Bu gelişmeler sonucunda çömlekler daha simetrik ve tek renk oldular  Heykel Heykel yapımında sanatçıların uymaları gereken bir dizi katı kural vardı  Sanatçılar bu kurallara uydukları oranda değer kazanırlardı  Böylelikle üç bin yıldan uzun bir süre Mısır sanatı çok az değişmiştir  Ağır, sabit figürler, geniş kafalar ve yuvarlak dolgun yüzler hiçbir ifade ve duygu taşımıyordu  Gözler dümdüz ileri bakıyor ve kollar yanda yapışmış vaziyette duruyordu  Oturan heykeller ellerini dizlerinin üstüne koymalıydı  Erkek heykelleri kadın heykellerine göre daha koyu renkli maddeden yapılırdı  Simetri vurgulanırdı  Çıplaklık sadece kölelerin ve çocukların heykellerinde kullanılırdı  Granit, bazalt ve kaymaktaşı gibi çeşitli taşlar kullanılırdı  Firavunlar ve tanrılar için yapılan lahitler, heykeller ve maskelerde altın da kullanılırdı  Heykelde başlıca konular firavun ve tanrı heykelleriydi  Ayrıca kedi heykelcikleri Eski Mısır’da en çok rastlanan heykellerden biridir  Eski Mısır’da kedi öldürmek veya incitmek suç sayılırdı ve cezası ölümdü  Kedi eceliyle ölürse öteki dünyada birlikte olabilmek için hemen mumyalanırdı  Öykülere konu olan kediler tanrılık katına çıkarılırdı  Bunun nedeni kedilerin neşe, müzik ve kıvrak dansların temsilcisi olan Tanrıça Bastet ile özdeşleştirilmeleridir  İnanışa göre kedi miyavladıkça evin içi tanrıça Bastet’in hediyesi olan neşe ile dolarmış  Kedi heykelcikleri genellikle çok kıymetli taşlardan yapılırdı  Öyle ki bronzdan kedi heykelciklerinin kulakları altın küpeler, gözleri ise kristal taşlarla süslenirdi Dikilitaş Dikilitaş, dört köşeli bir kaide üzerinde yer alan ve yukarı doğru uzayıp ve sivri bir burunla son bulan yekpare bir taştır  Dikilitaşlar Güneş Tanrısı Ra’nın sembolüdür  Tapınaklarda çift halinde bulunmuşlardır  Dikilitaşlar iki parçadan oluşur ve boyları 1 – 30 metre arasında değişirdi: 1  Gövde: Kaide ve üzerindeki uzun bloktan  2  Dikilitaşın tepesinde yer alan ve küçük bir piramit şeklindeki  parça  Güneş ışınlarını sembolize eder ve altından yapılır  Bugün yalnızca 26 tane Eski Mısır Dikilitaşı kalmıştır  Bunlardan sekizi Mısır’da, geri kalanı ise başta Roma olmak üzere Avrupa ülkelerine taşınmıştır  Mücevherat Eski Mısırlılar takı yapımında çok yenilikçiydiler  Takıları sadece süslenmek için değil, aynı zamanda manevi olarak korunmak için kullanıyorlardı  Muska, kabartma şekil ya da takı arasında ayrım yapmıyorlardı  Mısır tarihinde çoğu dönemde gümüş altından daha değerli görülmüştür, çünkü büyük bir manevi önemi vardı  Eski Mısır’da mücevherat çeşitleri: Kutsal böcek Yeniden doğuşu ve doğan güneşin üretken gücünü simgeliyordu  Ankh En güçlü kültürel ve dinsel sembollerden biriydi  Yaşamın sembolüydü, firavun ve tanrıları ankh ile gösteren bir çok sanat eseri mevcuttur  Kabartma resimler Eski Mısır uygarlığının iyilik meleğiydi  Sadece firavunlar tarafından  kullanılabilirlerdi  Muskalar Mısırlılar muskaların her türlü zararlı şeyden korunma gücü verdiğine inanırdı  Küpeler Yeni Krallık zamanında her sosyal tabakadan kadınlar ve erkekler arasında oldukça popülerdi  Resim Mısır temsili resim sanatı Mısır kültüründen kaynaklanır  Perspektif kullanan sanatların tersine, biçimsel yasalara dayanmaz, ama tanınma kolaylığı açısından bir “en küçük bölen” gözetir  Gösterilen bizim için tanıdık olduğunda resmi anlamakta güçlük çekmeyiz, gene de yanılmak kolaydır  Gösterilen nesne ya da sahne bizim için tanıdık değilse, bunun ne olduğunu bulmak olanaksız hale gelebilir  Antik Mısır resmini anlayabilmek için çizim tekniklerini bilmek gerekir  Resimler çizilirken yararlanılan tekniklerden en temel olanları şunlardır: Figürler sağa dönük olarak çizilir, sağ ile sol arasındaki ilişki de simgesel olarak önemlidir  Bir figür sola dönük olacaksa, elinde tuttuğu simgelerle ilgili “doğru” eller yine de korunurdu  Yüz profilden çizildiği halde gözün tamamı çizilirdi  Bacaklar yüzün baktığı yöne bakardı  Köleler ve hayvanlar daha doğal ve daha küçük ölçekli çizilir, bu onların önemli olmadıklarını gösterirdi  Antik Mısır resminde üç temel konu mevcuttu: 1  Dinsel olaylar 2  Askeri olaylar 3  Günlük olaylar Resimler ya papirüs üzerine, ya da mezar ve tapınak duvarlarına yapılırdı  Edebiyat “İnsan ölüp gider, toprak olur eti kemiği, Çökmek ve çürümek herkesin alınyazısı, Ama okurlar var oldukça yazanlar yaşar sonsuz  ” Mezopotamya –özellikle Babil- edebiyatından sonra tarihin ikinci büyük edebiyatı Mısır’da doğup gelişmiştir  Türlerinin çeşitliliği, günümüze kadar gelen örnekleri, sanat kalitesi ve başka ülkelerin edebiyatına etkisi bakımından, aslında, Mısır Babil’den çok daha fazla önem taşımaktadır  Mısır edebiyatının ilk örnekleri, din yazıtları, ilahiler, hükümdar övgüleri ve zafer kutlamalarıdır  Mısırlılar, yazı ve şiirlerini genellikle duvara kazırlar, papirüs üstüne ya da defterlere geçirirlerdi  Mısır edebiyatında pek çok tür bulunmakla beraber, bazı türler gelişmemiştir  Örneğin, yazılı dram ve komedi ile ilgili metinlere rastlanmamıştır  Tarih ve Coğrafya alanında bulunan metinler de son derece yetersizdir  Dil ve güzel söz, Mısırlılar için günlük hayatta ve dinde büyük önem taşırdı  Mısırlılar, “Söz hünerlerin en zorudur  ” kanısına varmışlardı  Katip ve memurlara önem vermeleri, hiyeroglifi güzelleştirmeleri ve edebiyatla ve özellikle şiirle uğraşmaları bu düşünceden ötürüdür  Hiyeroglif resim yazısı da, Mısır kültürünün ilginç özelliklerinden biridir  Sağdan sola, soldan sağa, yukarıdan aşağı, aşağıdan yukarıya yazılabilen bu yazı, büyük bir ihtimalle Mısırlıların kendi icadıdır  Sümerliler Mısırlılarda önce yazı kullanıyorlardı ama, Mezopotamya’daki çivi yazısıyla Mısır’ın Hiyeroglif yazısı arasında bir ilişki ve benzerlik yoktur  Yazıtlar en eski ve en ilginç dinsel edebiyat metinleridir  Bunlar arasında ilahiler, dualar, yakarılar, zafer övgüleri, efsaneler vardır  Atasözleri, ahlak kuralları ve öğütler bakımından Mısır kaynakları bir hayli dolgundur  En eski ahlaki öğütler kitabı Ta-hotep tarafından yazılmıştır  Ta-hotep’in  özdeyişleri arasında şunlar vardır: Bilgiliyim diye kibirlenme  Okumuşlara danıştığın gibi, cahillerle de konuş Halkı korkutma  Korkutursan Tanrı da seni cezalandırır  Mısır edebiyatının ölümsüz eserlerinden biri Ölüler Kitabı’dır  M  Ö  1600 yılında başlayan Yeni Krallık döneminde ve daha sonra mezarlara ve türbelere yerleştirilen çeşitli büyü metinlerinden meydana gelmiş bir derlemedir  Mısır şiirlerinin en güzel örnekleri kuşkusuz sevgi şiirleridir  Çoğu kısa olan bu şiirlerde satırlar da genellikle kısa ve ritmiktir  Sevgi şiirleri, şölen ve eğlencelerde okunduğu gibi, mezar ve türbelere ölüleri keyiflendirmek amacıyla kazılır ve yazılırdı  Eski Mısır’dan birkaç şiir: Elinde keskiyle çalışan sanatçı Tarlayı belleyen ırgattan fazla yorulur  Akşam olunca yan gelip yatar mı? Ne gezer? Kolları koparcasına çalışır Ortalığı aydınlığa kavuşturmak için  Ecel karşıma dikildi işte, Burcu burcu öd ağacı kokusu gibi, Sanki rüzgarlı bir gün, oturmuş yelkeni altında  Ecel karşıma dikildi işte, Lotüs çiçekleri kokuşlu Esrik ırmağın kıyısında  Ecel karşıma dikildi işte  Sen geçir günlerini, bıkmadan, yorulmadan: Ne malını mülkünü öbür dünyaya götürebilirsin, Ne de geri gelirsin öteki tarafa gidince  Müzik Harp, flüt, simbal, davul, trampet ve çeşitli borular gibi müzik aletleriyle yapılan Eski mısır müziği gelişmiş bir sanat koluydu  Eski Mısır’da müzik tapınaklarda sıkça duyulurdu  Bunun dışında havanın kararmasıyla birlikte yapacak işleri olmayan insanlar beraber oturup şarkı söylerlerdi  Müziğin ekonomik önemi de vardı: İşçiler çalışırken yapılan müzik, onların daha istekli çalışmalarını ve böylelikle daha verimli olmalarını sağlıyordu  Amarna Dönemi Sanatı 18  Hanedanlıkta IV  Amentohep Mısır’ın ilk gerçek düşünce ve sanat devrimini yarattı  Güneş-tanrı Aton’a tek tanrı olarak tapılmasını devlet dini yapmaya çalıştı  Diğer tüm tanrıları reddetti  Bu uğurda devletin başkentini değiştirdi, kendi adını da Akhenaton’a (Güneş-tanrının hizmetinde) çevirdi  Akhenaton sanatçıları gerçekçiliğe yöneltti  İnsanları oldukları gibi, doğal halleriyle göstermelerini istedi  Geleneklere bağlı kalan Mısır Sanatı yüksek estetik değerlerine rağmen gerçeklerden kopmuştu; resim ve heykel insanlardan çok soyut konularla ilgileniyordu ve insanları idealize ediyordu  Akhenaton döneminde, hem gerçekçilik, hem hiciv ve mizah gelişti  Firavun kendisini güzelleştirmeden gösteren resim ve heykeller yapılmasına da izin verdi  Kız kardeşi Nefertiti ile evlenmişti  Nefertiti’nin ince ve güzel yüzünün resim ve heykelleri, Mısır plastik sanatının şaheserleri arasındadır  Sanatın dinden ayrılmasını Akhenaton başlatmıştır  Akhenaton’un ölümünden sonra, eski dinin rahipleri yeni dini yasakladılar  Devrimci firavunun sanatta yapmak istediği yenilikleri ortadan kaldırma çabasına giriştiler  Ama, sanatçıların büyük çoğunluğu gerçekçi üsluptan, yeni ifade özgürlüklerinden, hiciv ve mizahtan vazgeçmedi  Kaynak: www  hardzine  com/portal/viewtopic  php?t=5781 
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  |