Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kekemeliğin, kekemelikten, kurtulma, nedenleri, sebepleri

Kekemelikten Kurtulma, Kekemeliğin Nedenleri, Kekemeliğin Sebepleri

Eski 10-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kekemelikten Kurtulma, Kekemeliğin Nedenleri, Kekemeliğin Sebepleri




Kekemelikten kurtulma, Kekemeliğin nedenleri, Kekemeliğin sebepleri

Konuşmadaki akıcılığın bozulması, bunlara verilen psikolojik (Konuşmaktan çekinme, konuşurken hata yapmaktan korkma) ve motor reaksiyonlarla (Vücudun çeşitli yerlerinde oluşan tikler), konuşmadaki uzatmalar, tekrarlar ve duraklamalarla kendini gösterir

Bunlar genellikle :

Hece-ses uzatma (d-d-d-dur),

Kısa kelime tekrarı (al-al-al),

Ses uzatma ( Ssssssssivas ),

Durma Bloklamalar (an-ladım),şeklinde olabilir

Akıcı konuşması bozulan kekeme iki şekilde tepki gösterir

1Psikolojik Tepkiler: Konuşmaktan kaçınma, konuşmaya başlangıçta ya da devam ederken yoğun stres ve anksiyete duyma

2Motor Tepkiler:Vücudun çeşitli bölgelerinde meydana gelen tiklerdir (baş, boyun, çene,ağız,göz tikleri)

Türkiye'de kekemeliğin görülme sıklığı erken dönem % 4 iken, kekemelikte genel sıklık % 1 dir

Kekemeliğin nedenleri hakkında bir çok görüş öne sürülmüştür Bu değişik görüşleri 5 ana başlık altında toplayabiliriz

a Kekemeliği öğrenilmiş bir davranış olarak kabul edenler: Bunlara göre kekemelerle kekeme

b kekemeliği perseverasyon belirtisi olarak açıklamaya çalışanlar: Bunlar breyin direnmeye neden olan durumun etkisi altındayken konuşmaya zorlanır ya da kişi kendisini konuşmak zorunda hissederse direnme etkisi onun konuşmasını etkiler Bu direnme ve tepki tonuşmada tutulma, yineleme ya da uzatma biçiminde ortaya çıkar

c Kekemeliği yapısal olarak ele alanlar: Kekemeliği, sedensel, edelojik ya da nörolojik bir nedene bağlamaya çalışırlar, bu görüşte olanlara göre, kekeme olan bireyler aslında kekemeliğe uygun, yatkındırlar Eğer çevre koşulları kekemeliği önleyecek durumdaysa çocuk kekeme olmadan dvnemi geçirir Fakat çevre koşulları çocuğun bünyesi ile bağdaşırsa kekemelik gelişir Kısaca, bu görüşte olanlara göre fiziki yapı kekemeliğe ortam hazırlar

d Kekemeliği bir kişilik bozukluğu olduğu görüşünde olanlar: Bunlar çoğunlukla ruh bilinci ve ruhsal sağaltımcılardır Oonlara göre kekemelik bir kişilik bozukluğunun belirtisidir Kekemelik benlik ve ruh çatışmasıdır

e Kekemeliğin tek bir nedene bağlı olmadığı görüşünde olanlar: Ripere göre kekeme çocuklar, duygusal çatışmaları olan bir geçmişe, konuşmada olağan sayılabilecek tutukluğu kekemelik diye tanımlayan, damgalayan bir aileye, kendilerini kekemeliğe kadar götürebilecek uygun bir bünyeye, konuşmalarının akıcılığını engelleyen bir çevreye ve sınırlı hoşgörüye sahiptirler

Kekemelik Evreleri

1Primer evre kekemelik: Bu dönem 2-2,5 yaşlarından 6-7 yaşlarına kadar uzanabilmektedir Kekemelik sürekli olmayıp epizotlar halindedir Bu dönemde çocuk kekemeliğinin farkında değildir ve genellikle konuşmaktan kaçınmaz ve akıcılıktaki bozulmalara psikolojik tepkiler vermez Aileye verilen eğitimle bu sorun aşılabilmektedir Bu dönem akıcılık bozukluğuna; primer kekemelik, normal disfluency, kimi kaynaklarda ise fizyolojik kekemelik denmektedir

2Sekonder evre kekemelik: 7'li yaşlardan sonra ortaya çıkan ve çocuğun konuşmasındaki bozukluğun farkına varıp psikolojik tepkiler vermeye başladığı dönemdir Bu dönem kekemeliği tedavi gerektiren bir evredir

Yaş ilerledikçe çocuk kekemeliğinin farkına varır ve bu şekildeki konuşmaya reaksiyon vermeye başlar Önceleri eforsuz olan uzatma ve tekrarlar daha hızlı, düzensiz, yoğun ve eforlu olmaya başlar

Konuşma ritmindeki bozukluğa gösterilen tepki kişiler arası farklılık göstereceğinden ileri yaşlardaki kekemelik arasında büyük farklılıklar görülür Sekonder evre kekelemelikte kekelenen hece yüzdesi %5 ten büyüktür Kekemelik, çocuklarda genellikle okul öncesi yaşlarda,konuşmaya başladıktan sonra ortaya çıkan bir uyum ve davranış bozukluğudurÇocuk ilk aylarda çok güzel konuşurken yaşadığı bir olaydan sonra takılarak konuşmaya,kekelemeye başlar Kekemelik, eğer herhangi bir organik bozukluğa bağlı değilse, psikolojik kökenlidir Psikolojik kökenli olmayan kekemelik ve konuşma problemleri bir uyum ve davranış bozukluğu olarak kabul edilemez

Kekemelik çocuklarda 2-2,5 yaşlarından 12,5-15 yaşlarına kadar ortaya çıkabilen bir uyum ve davranış bozukluğudurErgenlik döneminden sonra gençlerin kekeme olma ihtimali azalmaktadır Genellikle,çocuklarda ve 2-5 yaşları arasında ortaya çıkan kekemeliğin farklı sebepleri vardırBu sebepler çok çeşitli olmakla birlikte aşağıdaki gibi özetlenebilir

Kekemeliğin Sebepleri

Travmatik yaşantılar ve korkular

Yangın, deprem,sel gibi afetler

Hayvandan korkma ( genelde kedi ve köpek)

Tüp patlaması, bina çökmesi gibi olaylar

Trafik kazaları

Ateşli hastalık ve ameliyatlar

Bir kavgaya tanık olma

Sesle korkutulma

Kardeş kıskançlığı

Kekeme birini taklit etme

Aile içi sorunlar

1Evdeki kavgalar ve huzursuzluklar

2Çocuğa uygulanan şiddet

3Anne-baba arasındaki şiddet

Kayıp ve ayrılık

1Aile fertlerinden birinin ölümü

2Boşanma nedeniyle anne-babadan ayrılma

3Ani seyahatler nedeniyle ayrılık

4Evcil hayvanın ölümü veya hayvandan ayrılma

Hatalı anne-baba tutumları

1Baskıcı, aşırı disiplinli aile tutumları

2Aşırı koruyucu aile tutumları

3Alaycı, aşağılayıcı aile tutumları

Psikolojik kökenli kekemeliklerin bir kısmı geçicidir, bir kısmı ise ergenlik dönemine kadar devam eder, bir kısmı ise 20 yaşlarından sonra azalır Ancak dönem dönem yeniden ortaya çıkar Çocukluk döneminden sonra devam eden kekemelikler stres, kaygı ve heyecan nedeniyle zaman zaman artabilir Çocuklarda da, kekemelik sürekli olmayabilir; kaygı ve heyecanla zaman zaman artabilir, bazen kısa sürelerle de olsa tamamen ortadan kalkabilir

Çocuklarda görülen psikolojik kökenli kekemelik, çocuğun çevresindeki kişilerin yanlış tutumlarıyla iyice kuvvetlenebilir ve pekişebilir Anne-baba bu konuda dikkatli davransa bile, çocuğun etkileşimde olduğu diğer aile bireyleri, okul arkadaşları, öğretmenleri ve komşuların yaptığı hatalar nedeniyle çocuğun kekemeliği artabilir veya kekemelik nedeniyle başka sorunlar ortaya çıkabilir Kekemelik nedeniyle ortaya çıkabilen diğer sorunlardan bir kaçını şöyle ifade edebiliriz;

Özgüven eksikliği

Başarısızlık kaygısı

Çeşitli korkular

Okul başarısızlığı

İçe dönük olma

Değersizlik hiss

Depresyon

Bu nedenle, ailelerin, kekemeliğin kendiliğinden geçmesini beklemeleri doğru değildir Kekemelik kendisi bir sorun olmanın ötesinde, yeni sorunlara da sebep olabildiği için, anne-babaların en kısa zamanda bir uzmandan yardım almaları gerekir Aileler gittikleri uzmandan, yalnız kekemeliğin tedavisi için değil, kekeme çocuğa karşı tutumlar ve kekemeliğe bağlı gelişebilecek yeni sorunların önlenmesi için yapılması gerekenlerle ilgili de yardım almalıdırlar

Kekemelik bir hastalık değildirUyum ve davranış bozukluğudurKekemelikte genetik yapının etkin olduğunu görmek mümkün Bir ailede kekeme varsa o ailedeki çocukların kekeme olma ihtimali yüksektirGenetik yatkınlığın kekemelikte % 60-70 civarında etkin olduğu tahmin ediliyorÖrneğin;Erzurum,Erzincan gibi şehirlerimizde deprem olma ihtimali yüksektirÇünkü bu illerimiz depremin fay hattı üzerinde bulunuyorlarFay hattı buralardan geçiyorİşte kekemelerle kan bağı olan kişilerin kekeme olma ihtimali yüksektirOnların genetik yapısından da kekemeliğin fay hattı geçiyor diyebilirizEğer çocuk çok güzel,huzurlu,mutlu bir ortamda büyürse kekeme olmayabilirAma korku,şiddet,baskı,değersizlik hissinin hakim olduğu bir ortamda yaşarsa kekemelik ortaya çıkabilirÖksüren birini görsek ne deriz? ;Bu adam üşütmüş,grip olmuş,nezle olmuş,soğuk almış deriz Nasıl ki öksürük bir hastalık değilse grip,nezle,soğuk algınlığı gibi hastalıkların dış belirtisi ise kekemelik de hastalık değil,içimizdeki korkunun,kaygının,güvensizliğin dışa yansıma şeklidirTedavi sürecinde kekemenin korku ve kaygılarını yenmesini,onlarla mücadele etme yollarını öğrenmesini sağlamalısınızTerapistin muhakkak insan psikolojisinden anlayan yani psikoloji eğitimi almış olması gerekiyor



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.