09-05-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Annemizden Mektup...
Annemizden mektup  
“Sevgili Eşim, Sevgili Çocuklar  
Önce çocuklarım, sizin için endişelenmemi bir türlü anlayamadınız Siz benim elmaslarımsınız, yakutlarımsınız Sizler sokakta olunca sizi çalarlar, size zarar verirler diye ödüm kopuyor Gece tüm kötülükleri örttüğü gibi, tüm kötülükleri de kolaylaştırıyor Sizin için endişeleniyorsam sizleri bu dünyanın en kıymetli taşlarından daha değerli bulmamdan Sizin için endişelendiğim zaman değil, endişelenmediğim zaman üzülün
Benim yaşamım zor oldu Okuyamadım Okuma fırsatım olmadı Okutulmadım İstemedim değil, ama Türkiye’deki milyonlarca anne gibi okuyamadım Bunun eksikliğini hep yaşadım Bu yetmiyormuş gibi anne olmak yaşlanmak demek Genç ve güzel değilim artık Bir o vardı zaten, bir tek aynanın karşısına geçince kendi kendime övünebildiğim Annelikle birlikte o da her geçen günle gitti
Radyo bile benden çok dinlendi hep bu evde Babanız hemen hiçbir zaman sormadı bana bir şeyi ya da sorduysa kendi kararını uyguladı sonunda Siz okullu oluncaya kadar biraz sözüme dikkat ederdiniz Ergenlikle birlikte siz de kendi başınıza buyruk oldunuz Benim bu yaşamda karar alabildiğim tek şey, o gün ne yemek pişirileceğine karar vermek oldu artık Çoğu zaman sevdiniz yemeklerimi; ama onda da bir şey demediniz Onunla da çok onur duyamadım kendimden Ama sevmediğiniz bir şey olunca hemen, anında söylemeyi unutmadınız
Birçok şeyi içime attım Birçoğunu söyleyemedim Ağzıma tıkılan lafları, babanızın ve sizin hiç farkından olmadan beni küçümsemenizi, dikkate almamanızı hep içime attım Farkında bile değildiniz, beni nasıl kırdığınızın Küçük şeyler istemiştim halbuki ben sizden, küçük şeyler  
Dünya malı önemli değil, ama kendi paramın da sahibi olamadım bu dünyada Gönül rahatlığıyla bir şeyler alamadım, ne evime, ne üstüme, ne sizlere  Diğer tanıdığım birçok anne arkadaşım da öyle  Babanız eve giren tüm paraya el koydu Babamdan kalan evin kirasını hep babanız aldı Benim mutfak masasına almak istediğim yeni bir örtü bile çok görüldü bu evde ya da yeni modern bir yatak örtüsü takımı almam Babanız için bunlar lüzumsuz şeylerdi Benimse mütevazı yaşamımın küçük tek lüksleri 
Sizin kameralı cep telefonlarınız her zaman önde geldi Cep telefonu deyince, cep telefonu için teşekkür ederim çocuklar size, kendi eskilerinizi verdiğiniz için Ben babanızın eskisini size giydirmeyi hiç düşünmemiştim ama  
Hep bağımlı oldum bu yaşamda Alacağım her kararda ya babanız ya siz  Evlenmeden önce de ağabeylerim ve babam Konuşturmadınız beni hiçbir konuda Zaten konuşamazdım ki, okumamıştım, çalışmamıştım Cahildim ve cahil bulurdunuz beni
Buna rağmen beni aracı yaptınız her zaman Okumamıştım; ama bir diplomat gibi kullandınız beni çocuklar babanıza karşı Tüm söyleyemediklerinizi, tüm isteyemediklerinizi ben söyledim ona Aynı zamanda istihbarat teşkilatı başkanı gibi her şeyi bilen; ama sessiz biri oldum en sıkıntılı durumlarınızda
Yaptığım işlerin hiçbiri ama hiçbiri takdir edilmedi Ütülü gömlekler için teşekkür edilmedi, ama ütülenmediği zaman neden bu gömlek ütülü değil diye çığlıklar yükseldi Bu yaşamda biraz olsun takdir edilmeyi çok istedim Babanız bir gün bile evin ne kadar temiz olduğunu fark etmedi otuz yıl boyunca ve benim onu temiz tutmak için ne kadar çalıştığımı
Neyse üzmeyeyim sizi daha fazla Anneler Günü’nde, özel bir hediye vermenize gerek yok bana Beni anlayın  En büyük hediye bu bana Yine de illa bir hediye verecekseniz  
Bu dünya için bir çift tatlı söz, içten bir sarılma, öbür dünya içinse içten bir fatiha isterim  ”
"Alıntı"
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|