Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
lübnan

Lübnan

Eski 05-01-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Lübnan



LübnanLübnan CumhuriyetiÜlkenin Resmi Tam Adı: Lübnan Cumhuriyeti
Kısa Şekli : Lübnan
Yerel Tam Adı: Al Jumhuriyah al Lubnaniyah
Yerel Kısa Şekli: Lubnan
Yönetim biçimi: Başkanlık Tipi Cumhuriyet
Başkenti: Beyrut
İdari Bölümleri: 5 vilayet; Beyrut, Ech Chimal, Ej Jnoub, El Bekaa, Jabal Loubnane
Bağımsızlık Günü: 22 Kasım 1943
Milli Bayramları: Bağımsızlık günü, 22 Kasım (1943)
Anayasası: 23 Mayıs 1926




Üye Olduğu Uluslararası Örgüt ve Kuruluşlar: ABEDA, ACCT, AFESD (Arap Ülkeleri Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Fonu), AL, AMF (Arap Ülkeleri Para Fonu), CCC (Gümrük İşbirliği Konseyi), ESCWA (Birleşmiş Milletler Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu), FAO (Tarım ve Gıda Örgütü), G-24, G-77, IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı), IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), ICC (Milletlerarası Ticaret Odası), ICFTU (Uluslararası Serbest Ticaret Birlikleri Konfederastonu), ICRM (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi), IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği), IDB (İslam Kalkınma Bankası), IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu), IFC (Uluslararası Finansman Kurumu), IFRCS (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu), ILO (Uluslarası Çalışma Örgütü), IMF (Uluslararası Para Fonu), IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü), Inmarsat (Uluslararası Denizcilik Uydu Teşkilatı), Intelsat (Uluslararası Telekomünikasyon ve Uydu Örgütü), Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı), IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi), ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü), ITU (Uluslararası Haberleşme Birliği), NAM, OAS (Amerika Devletleri Teşkilatı), OIC (İslam Konferansı Örgütü), PCA (Daimi Hakemlik Mahkemesi), UN (Birleşmiş Milletler), UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı), UNESCO (Eğitim-Bilim ve Kültür Örgütü), UNHCR (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği), UNIDO (Endüstriyel Kalkınma Örgütü), UNRWA (BM Filistin Mültecileri Yardım Komisyonu), UPU (Dünya Posta Birliği), WFTU (Dünya İşçi Sendikaları Federasyonu), WHO (Dünya Sağlık Örgütü), WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı), WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü), WToO (Dünya Turizm Örgütü), WTrO (Dünya Ticaret Örgütü)



Güneybatı Asya’da ve DoğuAkdeniz kıyısında bulunan bir Ortadoğu devleti Lübnan’ın kuzey ve doğusunda Suriye, güneyinde İsrâil ve batısında Akdeniz bulunur
Dinleri, ırkları ve kültürleri birbirinden çok farklı olan insanların yaşadığı, bitki örtüsü ve iklim bakımından da tezatlara sâhip, karışık bir ülkedir Bu yüzden Ortadoğu’nun İsviçre’si sayılır

Târihi

Lübnan’ın en eski târihi Fenikeliler’le başlar Fenikeliler’den sonra Lübnan’a sırasıyla Âsurlular, Yeni Bâbilliler, Persler, Makedonyalılar ve Romalılar sâhip oldular
Hazret-i Ömer zamânında, 643 yılından îtibâren Suriye’nin fethi için gönderilen İslâm orduları, aynı târihlerde Lübnan’ı da fethetti Bu arada Suriye’den göç eden Marunî Arapları, Lübnan Dağlarının kuzey bölgelerine yerleştiler Bugünkü iç karışıklıkların sebebi olan Dürzîler ise on birinci yüzyılda güneyden Lübnan’a girdiler
Lübnan daha sonra Haçlı saldırılarına mâruz kaldı ve birçok küçük Haçlı devletçikleri kuruldu Bunlar da Memlûkler zamânında özellikle Baybars ve Kalavun dönemlerinde temizlendi
Osmanlı Devletinin ilk olarak Müslümanların halîfesi ünvânına da sâhip olan pâdişâhı Yavuz Sultan Selim Han, 1516 ve 1517’deki Mısır Seferi sırasında Memlük Devletine son vermiş ve Lübnan’ı da Osmanlı sancağı yapmıştı
Osmanlı adâlet ve idâresindeki Lübnan, özel bir statüye sâhipti Otonom idâre sistemiyle yönetilirdi ve ayrı bir vergi (haraç) sistemine tâbiydi Dolayısıyla Lübnan, refah seviyesi yüksek, türlü kolaylıklara sâhip ve harplerden uzak bir hâlde sâkin bir sancaktı Komşu bölgelerin insanları akın akın Lübnan’a göç ederek nüfusu arttırmaya başladı Bu kadar rahatlığa rağmen Fakreddin Maan adlı bir Dürzî yönetiminde iken, Osmanlı Devletiyle münâsebetleri bozuldu Maan, 1613’te Osmanlı ordusunun korkusuyla İtalya’ya kaçtıysa da 1618’de geri döndü Mısır’a kadar sınırlarını genişletti Nihâyet 1633’te gerekli cezâsı verildi
1799’da Napolyon’a karşı Akka’da, Lübnan idârecilerinden olan Başir-II muhârebe ederek Fransızlar bozguna uğratıldı Lübnan tam 402 yıl Osmanlı idâresi altında kaldı Son dönemlere doğru Lübnan’da sayıları artan Dürzî ve Marunîler, isyanlar çıkarmaya başlamıştı Fransızlar Marunîleri, İngilizler ise Dürzîleri destekliyorlardı Nihâyet Birinci Cihan Harbi sonunda Lübnan, Fransız mandası altına girdi 1926’da çıkan Dürzî Atraş Paşa isyânı büyük bir katliam sonucu bastırıldı
Kıtalara hâkim Osmanlı Devleti yıkılınca, bütün bölgelerde olduğu gibi Lübnan’da da idârî sistem tamâmen bozularak karışıklıklar arttı Sultan İkinci Abdülhamîd Han zamanında Osmanlı Devletinin en büyük ve en gelişmiş şehirlerinden biri olan Beyrut, savaş alanına döndü 1941’de Fransa mandası altında bağımsız oldu 1943’te manda da kaldırıldı, seçimler yapıldı Hükûmet ve idârî sistemde dinlerin eşit etkisi esas olmak üzere hazırlanan Millî Pakt (1943’te) kabul edildi
Buna göre, Lübnan batı ile dost olan Arap Birliği üyesi bir devlet oluyordu 1945’te Birleşmiş Milletlere katıldı
Arap-İsrâil Harbinde,Arap devletleri safında İsrâil’e taarruz etti Harbin sonunda yurtsuz kalan 400000 Filistinli, Güney Lübnan’da mülteci kamplarına alındı Bugün dış güçlerin müdâhalesi ile Lübnan iç savaşı, tedâvisi mümkün olmayan kangren hâline gelmiştir 1975’ten bu yana iç savaş muhtelif şekiller değiştirerek devâm etmektedir


Fizikî Yapı

Güneybatı Asya’da 33°-35° kuzey enlemleri ve 35°-36° doğu boylamları arasında yer alan Lübnan, ismini, “Beyaz Karlar” mânâsına gelen Lübnan Dağlarından alır
Küçük bir ülke olmasına rağmen


Fizikî Yapı oldukça farklıdır Kuzeyden güneye 217 km uzunluğa ve doğudan batıya 32 ila 80 km kadar genişliğe sâhip olan ülke, başlıca dört bölgeye ayrılabilir: Kıyı bölgeleri, Bekaa Vâdisi, Lübnan Dağları, Antil Lübnan Dağları Kıyı bölgeleri verimli olup, nüfûsu kalabalık olan tarım alanlarıdır Önemli ticâret merkezleri buradadır


169 km uzunluğunda ve yaklaşık 10-56 km genişliğindeki Lübnan Dağları denizin yanısıra uzanır Yükseklikleri kuzeyde 3100 m ve Beyrut civârında ise 2500 m’ye ulaşır Bu dağları yer yer yaklaşık 300 m derinliğindeki kanyonlar kesmektedir Bu dağlara paralel olan Anti-Lübnanlar ise Suriye sınırını teşkil ederler
Lübnan Dağlarının sona erdiği yerde yaklaşık 180 km uzunluğunda ve 10 ila 16 km genişliğindeki Bekaa vâdisi yer alır Kuzeydeki Oronte ve güneydeki Litani nehirleri buradan doğar
10400 km2lik yüzölçümü olan Lübnan’ın en yüksek yerleri Kurnet-es Sauda ve 2814 m ile Hermon Dağıdır İki nehrin kaynaklarını ayıran Baalbek bölgesi ise yaklaşık 900 m yüksekliğindeki Bekaa Vâdisinde yer alır

İklim

Tıpkı



Fizikî Yapısı gibi iklimi de farklılık arz eder Çok değişken olan iklimi, yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ise yağışlı geçer Yaz ayları sıcaklık ortalaması yaklaşık 30°C iken, kışın 11°C olur Lübnan Dağlarının batı etekleri yılda ortalama 1270 mm yağış alırken, Anti-Lübnan’da bu rakam çok daha düşüktür Dağların zirveleri sürekli karla kaplı olup, kış mevsimi hiç bitmez Bekaa Vâdisi ise yaklaşık 380 ilâ 635 mm yağış alır Bu bölgede kışlar soğuk, yazlar kurak ve sıcak geçer

Tabiî Kaynakları

Lübnan yeterli yeraltı kaynaklardan mahrum olup, sâdece toprakları nisbeten verimlidir Bu toprakların % 32’si dâimî ekim alanıdır Bunların da ancak % 21’i sulanabilmekdedir Topraklarının % 35’i üretim potansiyeline hâiz ise de su kaynaklarının kıtlığı yüzünden kullanılamamaktadır Sâdece yaklaşık 68000 hektarlık bir arâzi sulanabilmektedir
Lübnan diğer Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi, petrolce zengin ülkelerden biridir Bunun dışında diğer mâdenler hemen hemen yok gibidir
Lübnan Dağlarında önceleri limon ve sedir ağaçları pek fazlaydı Öyle ki sedir ağacı Lübnan’ın sembolü olmuştu Fakat bugün bu özellik oldukça azalmıştır Lübnan ormanlarının kerestesi çok makbuldür

Nüfus ve Sosyal Hayat




Birçok etnik grubun birarada bulunduğu Lübnan’da, bütün Batı Asya ülkesinden insanlar mevcuttur Bu duruma, Osmanlı Devletine bağlı olarak yaşadığı 402 yıl boyunca sâhip olduğu özel statüsü sebep olmuş denilebilir Değişik zamanlardaki istilâ ve göçler, Haçlı Seferleri, iç çatışmalar, cihan harpleri, Avrupalıların istilâ emelleri ve günümüzdeki süper güçlerin karmakarışık olan Ortadoğu’yu ellerine geçirme arzuları küçük bir Ortadoğu ülkesi olan Lübnan’ı mozaik taşına çevirmiştir


Bu yüzden nüfûsun yarıdan fazlası yabancı kaynaklıdır
Diğer özelliklerinde olduğu gibi din ve dilde de Lübnan karışıklık arz eder Nüfûsun % 50’den fazlası Müslüman ise de bunun bir kısmı Şiîlerden meydana gelir Diğer önemli büyük topluluk Hıristiyanlar olup, çoğunluğu Katoliktir Arap ırkına mensup olan Marunî Hıristiyanları oldukça fazladır Ayrıca Melehitler, Ermeniler, Gregoryanlar ve Suriye Ortadoksları da mevcuttur Üçüncü büyük grup ise, Dürzîler olup, sayıları 80000’i bulmaktadır

Yaklaşık 2900000 nüfuslu bir ülke olan Lübnan’da kilometrekareye 279 kişi düşer ve çoğunluğu resmî dil olan Arapçayı konuşur Ayrıca Türkçe ve Ermenice de konuşulur Bunun yanında Fransızca da oldukça yaygındır

Nüfusun % 90’ı Arap, % 6’sı Ermeni olup, diğerleri karışık ırklardandır Nüfûsun % 75’i okur yazardır Devletin açtığı ve içinde Türkçe öğrenim de yapılan Beyrut Üniversitesinden başka Amerikan ve Arap Üniversiteleri de mevcut olup, genellikle İngilizce, Fransızca ve Arapça öğrenim yapılır

Günümüz Lübnan’ı kardeş kanı dökülen ve her an iç harbin eşiğine gelebilen bir ülkedir Emperyalist ülkeler, geçmişte olduğu gibi bugün de “böl-parçala-yut” prensibiyle Lübnan’ı bölme çabasındadır Bugün Lübnan’da birçok milis kuvvetleri bulunmaktadır Hâlen Lübnan’da yaklaşık 400000 Filistinli mültecî, kamplarda kalmaktadırlar

Hıristiyan dünyâsı Haçlı zihniyetinden aslâ vazgeçmiş değildir Evvelce Katolikler Fransızlarca ve Ortadokslar Ruslarca ve Dürzîler İngilizlerce destekleniyordu Durum bugün için de aynıdır Hıristiyan gerillalar Avrupalılarca destek görmekte, İsrâil ve Suriye birlikleriyle birlikte Lübnanlı Müslümanlara ve Filistinlilere küçük Haçlı seferleri düzenleyerek kan ve ölümün sembolü olmaktadırlar

Bugün Lübnan’da 7 ayrı ordu vardır; bunlar (50 bin kişilik) İsrâil, (20 bin kişilik) Hıristiyan Falanjist, (12 bin kişilik) Lübnan, (30 bin kişilik) Suriye, (7 bin kişilik) Hür Lübnan, (15 bin kişilik) Filistinli gerillalar ve (7 bin kişilik) Amal ordularıdır Ayrıca barış gücü de mevcuttur (1993) Dolayısıyla Lübnan her an patlamaya hazır bir barut fıçısı görünümündedir

1975’te başlayan iç savaştan bu yana silahlı çatışmalar, bu kadar fazla asker ve sivil teşkilatlar bulunması dolayısıyla zaman zaman artmış ve ateşsiz bir gün hemen hemen hiç geçmemiştir
Siyâsî Hayat
Lübnan parlamenter cumhûriyet rejimi ile idâre edilir Beş idârî bölgeye ayrılır Dört yılda bir seçilen 99 üyeli bir meclis bulunur Devlet Başkanı, Marunî Hıristiyanlarından olmak üzere altı yıllığına seçilir Hükûmeti kuran başbakan, Sünnî Müslümandır Meclis başkanı ise Şiî’dir
Her ne kadar meclis sandalyeleri kontenjana tâbi ise de, milletvekilleri oldukça karışık dînî topluluklarca seçildiğinden mecliste belli bir dînî topluluğun çoğunluğu elde ettiği pek görülmez
Politik partiler din farklılıklarını göz önüne alarak hareket etmektedirler Bugün Lübnan’da Sağcı Falanjistler (Hıristiyanlar), sağcı Müslüman Kardeşler, Yoksunlar Hareketi, Sosyalist Parti, Baasçılar, Iraklı Baasçılar, Nasırcılar, Komünistler, Sünnîler, Şiîler olmak üzere çok sayıda grup vardır Bunlardan başka Marunî keşişlerinin idâre ettikleri Sedir Savunucuları Cephesi ve Marunî Birliği Milisi ve yedi ayrı ordu, husûsî milis kuvvetler ve Ermeni teşkilatları bulunmaktadır
Ortadoğu’nun ticâret ve turizm merkezi iken 1975-1976 iç harbinden bu yana savaş, terör, kan ve barut içinde kalan ve imhâ olan Lübnan’da 80000’in üzerinde yabancı asker vardır

Ekonomi

Ortadoğu’nun ekonomik bakımdan en gelişmiş ülkelerinden biridir Lübnan ekonomisine özel teşebbüs hâkim olup, ülke liberal iktisat sistemini uygulamaktadır
Halkın çoğu tarımla uğraşır, bununla berâber millî hâsılanın % 35’ini ticâret ve % 13’ünü de îmâlâtçılık meydana getirir Lübnan ekonomisi özellikle 1950’den sonra gelişme göstermiştir Serbest pazar olması, Lübnan’ı, Arap Ortadoğusu’nun ticârî ve mâlî merkezi hâline getirmiştir Kişi başına düşen millî gelir, 884 dolardır Daha çok İtalya, Fransa, Suudî Arabistan, Kuveyt, Ürdün ve Suriye ile ithâlat ve ihrâcat münâsebetleri içerisindedir
Temel gıdâ mahsülü (Creal) olmakla berâber, buğday, arpa, muz, üzüm, şekerkamışı, zeytin, patates, pamuk ve çeşitli sebze ve meyveler yetiştirilir Tarım ürünleri temel ihraç maddeleri olup, bunların yanında yünlü eşyâlar, deri ve çimento da satılır Bunlara karşılık dışardan endüstri hammaddeleri, makina, çeşitli eşyâlarla hayvan ve hayvânî ürünler ithal edilir Gıdâ, şeker, tekstil, çimento ve petrol endüstrileri mevcuttur İki büyük petrol boru hattı Lübnan’da son bulur Bu yüzden petrol ve transit taşımacılıktan Lübnan büyük kârlar sağlamaktadır
Bunlardan başka mobilya ve kâğıt endüstrileri çok önemlidir Lübnan, en fazla geliri, transit taşımacılıktan elde etmektedir Beyrut, dünyânın önemli ticârî ve mâlî merkezlerindendir Normal devrelerde ticâret ve bankacılık merkezi olduğu gibi, aynı zamanda Arap Ortadoğusunun dağıtım kapısıdır Hava ulaşımı ağırlıkta olmak üzere, transit taşımacılığın üçte ikisi Beyrut’tan geçmektedir Fakat bu özellikleri iç savaşlar sebebiyle sarsılmaktadır
Lübnan’ın diğer önemli gelir kaynaklarını mücevherat satımı ve turizm teşkil etmektedir Elektrik enerji ihtiyacının büyük bir kısmını Litani Nehri üzerindeki Kârûn Barajından sağlamaktadır
Ülke mükemmel bir karayolu şebekesine sâhiptir Ayrıca 420 km’lik demiryolu da vardır Sayda, Beyrut ve Trablus limanlarına her türlü gemi yanaşabilmektedir Beyrut havaalanı ise Ortadoğu’nun işlek hava limanıdır

Genel İstatistiki Bilgiler

Konum: Orta Doğu, Akdeniz kıyısında, İsrail ile Suriye arasında yer almaktadır
Coğrafi Konumu: 33 50 Kuzey derecesi, 35 50 Doğu boylamı
Bulunduğu Kıta: Orta Doğu
Yüzölçümü: 10,400 km²
Sınırları: toplam: 454 km
Sınır Komşuları: İsrail 79 km, Suriye 375 km
Denize Kıyısı (Sahil şeridi): 225 km
İklimi: Akdeniz, serin, yağışlı kışlar, sıcak, kuru yazlar, Lübnan dağlarında kışlar sert geçer
Arazi Yapısı: Dar kıyı ovaları vardır; Al Biqa' (Bekaa Vadisi) Lübnan Dağlarını ikiye böler
Deniz Seviyesinden Yüksekliği: en alçak noktası: Akdeniz 0 m
en yüksek noktası: Qurnat as Sawda' 3,088 m
Doğal Kaynakları: Kireçtaşı, demir, tuz, işlenebilir topraklar
Arazi Kullanımı: tarıma uygun topraklar: %18
Devamlı Ekilen Alanlar: %9
Otlakları: %1
Ormanlık Arazisi: %8
Diğer Arazileri: %64 (1993 verileri)
Sulanan Arazisi: 860 km² (1993 verileri)
Ülkede Görülme Olasılığı Olan Doğal Afetler: Kum fırtınaları
Nüfus: 3,627,774 (Temmuz 2001 verileri)
Nüfus Artış Oranı: %138 (2001 verileri)
Mülteci oranı: 0 mülteci/1,000 nüfus (2001 tahmini)
Bebek Ölüm Oranı: 2835 ölüm/1,000 doğan bebek (2001 tahmini)
Ortalama Hayat Süresi: Toplam Nüfusun: 7152 yıl
Erkeklerde: 6913 yıl
Kadınlarda: 7403 yıl (2001 verileri)
Ortalama Çocuk Sayısı: 205 çocuk/1 kadın (2001 tahmini)
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %009 (1999 tahmini)
Ulus: Lübnanlı
Nüfusun Etnik Dağılımı: Arap %95, Ermeni %4, diğer %1
Din: Müslüman %70, Hıristiyan, Museviler
Diller: Arapça(resmi), Fransızca, İngilizce, Ermenice
Okur Yazar Oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler
Toplam Nüfusta: %864
erkekler: %908
kadınlar: %822 (1995 verileri)
GSYİH: Satınalma Gücü paritesi - 182 milyar $ (2000 verileri)
GSYİH - reel büyüme: %1 (2000 verileri)
GSYİH - sektörel bileşim: tarım: %12
endüstri: %27
hizmet: %61 (1999 verileri)
Enflasyon oranı (tüketici fiyatlarında): %0 (2000 verileri)
İş Gücü: 13 milyon (1999 verileri)
İşsizlik oranı: %18 (1997 verileri)
Endüstri: Bankacılık, gıda maddeleri, kuyumculuk, çimento, tekstil, mineral ve kimyasal ürünler, ağaç ve mobilya, petrol arıtımı, metal sanayii
Elektrik Üretimi: 7748 milyar kWh (1999)
Elektrik Tüketimi: 786 milyar kWh (1999)
Elektrik İhracatı: 0 kWh (1999)
Elektrik İthalatı: 654 milyon kWh (1999)
Tarım Ürünleri: Narenciye, üzüm, domates, elma, sebzeler, patates, zeytin, tütün, koyun, keçi
İhracat: 700 milyon $ (2000 verileri)
İhracat Ürünleri: Gıda ve tütün, tekstil, kimyasallar, metal ve metal ürünleri, elektrik araç gereçleri, kuyumculuk, kağıt ve kağıt ürünleri
İhracat Ortakları: Birleşik Arap Emirlikleri %9, Suudi Arabistan %8, Suriye %6, ABD %6, Kuveyt %6, Fransa %5, Belçika %5, Ürdün %4 (1999)
İthalat: 62 milyar $ ( 2000 verileri)
İthalat Ürünleri: Gıda maddeleri, makine ve parçalar, tüketim malları, kimyasallar, tekstil, metaller, yakıt, tarım ürünleri
İthalat Ortakları: İtalya %13, Fransa %11, Almanya %8, ABD %7, İsviçre %6, Japonya, İngiltere, Suriye (1999)
Dış Borç Tutarı: 96 milyar $ (2000 verileri)
Para Birimi: Lübnan Poundu (LBP)
Para Birimi Kodu: LBP
Mali Yılı: Takvim yılı

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Lübnan

Eski 08-12-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Lübnan






Akdeniz'in doğu kıyısında dağlık bir Arap ülkesi olan Lübnan Cumhuriyeti, İsrail ve Suriye ile komşudur Yüksekliği bazı noktalarda 3000 metreyi bulan Lübnan Dağları ülkenin ortasından bir omurga gibi geçer Lübnan Dağları'yla ülkenin doğu sınırındaki Cebelü'şŞarki arasında Asi ve Litani ırmaklanyla beslenen verimli Bikaa vadisi yer alır Ortadoğu'daki birçok ülkenin tersine Lübnan bol yağış alır Kıyılarda iklimin ılıman olmasına karşılık, iç bölgelerde kışın dağlar karla kaplanır


Lübnan halkının büyük çoğunluğu tarihsel Sur ve Sayda limanlarını kuran Fenikeliler'in soyundan gelir {bak FENİKE) Bölgenin doğal yapısı dolayısıyla yüzyıllardır buraya sığınan çeşitli etnik topluluklar Lübnanlı Araplar'la karışarak bugünkü Lübnan halkını oluştur muştur

LÜBNAN'A İLİŞKİN BİLGİLER

RESMİ ADI: Lübnan Cumhuriyeti

YÖNETİM BİÇİMİ: Tek meclisli, çok partili cumhuriyet

YÜZÖLÇÜMÜ: 10230 km2

NÜFUS (1992): 2803000

BAŞKENT: Beyrut

BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1985): Trablusşam (500000), Beyrut (1989; 200000), Zahle (200000), Sayda (200000), enNebatiye (100000)
DOĞAL YAPI: Ülke verimli bir vadiyi çevreleyen, birbirine paralel iki dağ sırası ile bunların önünde yer alan dar bir kıyı ovasından oluşur

BAŞLICA ÜRÜNLER: Buğday, arpa, meyve, sebze

EĞİTİM: 59 yaşları arasında zorunludur

1930'larda Hıristiyanlar çoğunluktayken, günümüzde Müslümanlar'ın sayısının daha çok olduğu sanılmaktadır Lübnanlı Hıristiyanlar'ın büyük bölümü Katolik Kilisesi'nin bir kolu olan Maruni Kilisesi'ne bağlıdır Ülkede resmi dil, halkın çoğunluğunun konuştuğu Arapça'dır Fransızca ve İngilizce de oldukça yaygındır



1974'ten sonra Lübnan'ı ikiye ayıran iç savaş, büyük ölçüde ticarete dayanan ekonomik yaşamı felce uğratmıştır Çoğunluğu kıyı ovasında ve Bikaa vadisinde yer alan toprakların beşte ikisi ekilebilir durumdadır Ne var ki, özellikle 1981'den sonra toprakların çok az bir kesiminde çiftçilik yapılabilmiştir Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa ve çeşitli sebzeler ile başta turunçgiller ve muz olmak üzere çeşitli meyvelerdir Ülke kömür ve madenmatakları açısından yoksuldur; sanayisi de gelişmemiştir Irak ve Suudi Arabistan'dan gelen petrol boruhatları Lübnan'ı boydan boya geçerek kıyıdaki Trabulus (Trablusşam) ve Sayda'ya ulaşır Elektrik üretimi ve toprakların sulanması için gereken su Litani Irmağı'ndan sağlanır

Tarih

Lübnan'ın bilinen tarihi İÖ 3000 yıllarında bölgeye geldikleri sanılan Fenikeliler'le başlar (Lübnan'ın Fenike döneminden İÖ 64'te Roma egemenliğine girişine kadarki tarihi FENİKE maddesinde anlatılmıştır) Roma' nın ikiye ayrılmasından sonra Doğu Roma' nın (Bizans) sınırlarının içinde kalan Lübnan 7 yüzyılda Araplar'in eline geçti 11 yüzyıldaki Haçlı Seferleri sırasında ise Haçlılar'm kurduğu Trablus Kontluğu ve Kudüs Krallığı arasında paylaşıldı Bu devletlerin 12 yüzyılda Müslümanlar'ca yıkılmasının ardından, 13 yüzyıl sonlarında Lübnan'a Memlûklar egemen oldu Yavuz Sultan Selim'in 1516'da Memlûklar'ı yenmesiyle birlikte Lübnan Osmanlı egemenliğine girdi 184245 arasında yeni düzenlemeler getiren Osmanlı Devleti, Lübnan'ı biri Dürziler'in (Müslüman), öbürü Maruniler'in yaşadığı iki kazaya böldü 1860'ta Dürziler ile Maruniler arasında çatışmalar çıktı Osmanlı Devleti'nin çatışmaları bastırmasına karşın, Fransa olaya müdahale etti Lübnan, Osmanlı Devleti'ne bağlı ayrıcalıklı bağımsız bir sancak oldu



Lübnan'da Osmanlı yönetimi I Dünya Savaşı'nın sonuna kadar sürdü Savaş bitince, Fransız askeri yönetimine giren Lübnan, 1920'de Suriye'yle birlikte Fransız mandası oldu Fransa 1921'de bugünkü Lübnan'ın sınırlan içinde kendi denetimindeki Lübnan Devleti'ni kurdu 1926'da Lübnan, devlet başkanına geniş yetkiler tanıyan parlamenter bir cumhuriyet oldu Ülkenin bağımsızlığı 1936'da tanındıysa da Fransız Parlamentosu bunu onaylamadığı için gerçek bağımsızlığını ancak II Dünya Savaşı'nın sonunda kazanabildi


Lübnan, bağımsızlıktan bu yana tarihinin büyük bölümünde karışıklıklara sahne oldu Bazı Lübnanlılar ülkenin batıyla bağlantılı olmasını isterken, bazıları da ülkenin öbür Arap devletleriyle sıkı bağlar kurmasını istiyordu 1952'de yönetime gelen batı yanlısı grup, 1957'de cumhurbaşkanı seçimleri sırasında başlayan MüslümanHıristiyan çatışmasının bastırılması için ABD'den ülkeye asker göndermesini istedi

ABD birliklerinin ayaklanmayı yatıştırmasından sonra da Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasındaki gerginlik sona ermedi
Lübnan'da yönetimin Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasında bölüşülmesine karşın, Lübnan cumhurbaşkanı her zaman için Maruni Hıristiyanlar'dan seçiliyordu Çekişmeler 1974'te iç savaşa dönüştü Savaş 1976'da Suriye ağırlıklı bir Arap barış gücü birliğinin Lübnan'a girmesine kadar sürdü İkiye ayrılan ülkenin kuzeyi Hıristiyanların, güneyi ise Müslümanlar'in denetimine girdi

Lübnan, Arapİsrail savaşlarına asker göndermemiş olmakla birlikte 1960'larda çok sayıda Filistinli göçmenin ülkeye sığınması yeni sorunlara neden oldu (1973'te Lübnan' da yaşayan her 10 kişiden biri Filistinli'ydi) Lübnan'ı Filistinliler'i korumakla suçlayan İsrail, bu gerekçeyle 1968'den beri Lübnan' daki Filistinliler'e yönelik silahlı baskınlarda bulunmaktadır 1975'te Tel Zaatar Filistin kampını havadan bombaladı 1978'de de Güney Lübnan'ı istila etti 1982'de ise Filistinliler'in Sabra ve Şatilla kamplarını bombaladı, Beyrut'u kuşatma altına aldı Filistinli gerillaların uluslararası bir gücün denetiminde aynı yıl Beyrut'u terk etmelerinden sonra da Lübnan'da asker bulundurmayı sürdürdü


Günümüzde Lübnan sorununa hâlâ siyasal bir çözüm bulunamadığı için Ortadoğu'da barışı tehlikeye atan çatışmalar sürmekte ve binlerce insanın ölümüne yol açmaktadır
Suudi Arabistan Ekim 1989'da, Lübnan Ulusal Meclis'i üylerinin Arap barış girişimini görüşmek üzere Taif kentinde bir araya gelmelerini sağladı Bu toplantıda imzalanan belgede, Hıristiyanlar'in Suriye birliklerinin çekilmesi istemiyle, Müslümanlar'in siyasal reform çağrılarının bağdaştırılması amaçlanıyor ve Ulusal Meclis'in Beyrut'ta toplanarak cumhurbaşkanını seçmesi öngörülüyordu


Siyasal reformlar konusunda anlaşma sağlandıysa da, Lübnan'ın egemenliği konusundaki görüş ayrılıkları sürüyordu
5 Kasım'da toplanan Ulusal Meclis, ılımlı bir Hıristiyan olan Rene Moavvad'ı cumhurbaşkanlığına seçti Moawad, 17 gün sonra Beyrut'un Müslümanlar'ın denetimindeki batı kesiminde bir suikast sonucunda öldürüldü Yerine Elias Hravi seçildi Dürziler'in önderi Velid Canbulat ve Şii Emel örgütünün önderi Nebih Berri, Taif belgesini radikal reformlara yer vermediği için eleştiriyorlardı Hıristiyan milislerin komutanı General Michel Aoun ise Hıristiyan milletvekillerini Suriye'ye fazla ödün vermekle suçlayarak, Ulusal Meclis'e rakip bir yasama meclisi için seçimlere gitme tehdidinde bulunuyordu

Bu koşullarda iç savaş yeniden patlak verdi Çatışmalar gittikçe şiddetlendi Eylülde ateşkes sağlandığında ölü sayısı 800'ü, yaralı sayısı ise 4500'ü aşmıştı Suriye ise, Aoun'un her an bir katliama girişebileceği gerekçesiyle, birliklerini çekmeyi reddediyordu
General Aoun'un 750 gündür işgal altında tuttuğu Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan 13 Ekim 1990'da çıkarılmasıyla, Lübnan'ın birleşmesinin önündeki en önemli engel kalkmış oldu Cumhurbaşkanı Hravi Beyrut'ta devlet otoritesini yeniden kurmak amacıyla Beyrut Metropoliten Alanı Güvenlik Planı'nı yürürlüğe koydu Bu planın uygulanabilmesi için, Güney Lübnan'da da denetimin sağlanması, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) ve Şii milislerin denetim altına alınması ve sınır bölgesindeki İsrail egemenliğinin yarattığı sorunların çözülmesi gerekiyordu

Başbakan Selim elHoss bir ulusal birlik hükümeti kurulmasına olanak sağlamak için 19 Aralık'ta istifa etti Suriye'nin desteğiyle oluşan yeni hükümette yedi ayrı milis örgütünün önderleri yer alıyordu Başbakanlığa da Ömer Kerami getirildi İran yanlısı Hizbullah örgütü yeni hükümeti tanımadı Hükümet 9 Ocak 1991'de güvenoyu aldıysa da, Dürziler'in çoğunlukta olduğu İlerici Demokratlar'ın önderi Velid Canbulat'ın istifasıyla sarsıldı Ağustosta da Nebih Berri ile Konut Bakanı Muhammed Beidun da görevlerinden istifa ettiler
Mayıs 1991 başında Lübnan ordusu ülkedeki başlıca ekonomik merkezlerin denetimini ele geçirmişti Mayıs ortalarına değin milislerin elindeki silahların yüzde 80'i teslim edilmişti Temmuzda Lübnan Ordusu FKÖ'nün son kalesine karşı düzenlediği saldırıda başarılı oldu Yıl sonuna gelindiğinde ise, ülkedeki bütün ABD'li ve İngiliz rehineler serbest bırakılmıştı

Hükümetin Şubat 1992'de açıkladığı kemer sıkma paketi tepkilerle karşılandı Sendikalar Konfederasyonu martta bir dizi grev yaptı Mayısta başbakanlığa Raşid esSolh'un getirilmesi Dürziler'in ve Maruniler'in tepkileriyle karşılaştı Mayıs 1972'den sonraki ilk genel seçimler Ağustos 1992'de yapıldı Suriye birliklerinin ülkeyi terk etmesinde ısrar eden Hıristiyanlar'ın çoğu seçimleri boykot etti Yeni Ulusal Meclis genel olarak Suriye yanlısı üyelerden oluştu Hizbullah da, Şii Emel örgütüyle ortak liste çıkartarak 8 üyelik kazandı Cumhurbaşkanı Elias Hravi eylülde, Suriye birliklerinin çekilmesi konusunda Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'la görüştü Ama görüşmeden bir sonuç alınamadı Lübnan'daki son Batılı rehineler de haziranda serbest bırakıldı



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.