Mehdi'yi Nasıl Değerlendirmeliyiz?

Mehdi'yi Nasıl Değerlendirmeliyiz?
Hakkında Mehdi'yi Nasıl Değerlendirmeliyiz?




CENABI
Hakk' in
Kudreti

ve sebepler açisindan Hz Mehdî' yi

nasil degerlendirmeliyiz ?



Mehdî'nin isi çok zordur Zor oldugu için de zâten o görevlendirilmistir Kisin zorluk ve sikintilarina ragmen baharin gelmesi kaçinilmaz oldugu gibi siddetli Süfyanizm döneminden sonra da bir saadet devri gelecektir Cenab-i Hak vaadetmisti; gerçeklesecektir

Meseleye kudret-i Ilâhiye noktasindan baktigimizda, bunun hiç de zor olmadigini görürüz Tarihte imkânsiz denecek nice olaylar gerçeklesmemis midir? Elbette Hz Mehdînin önünü açacak, kolayliklar ihsan edecek olan, herseyin dizginini elinde tutan, her iyilige kat kat mükâfatlar veren, zerre kadar ihlasli ameli daglar gibi kabul eden Allah'tir Elbette halis, muhlis bu insanlari zor sartlara ragmen, hayret verici bir tarzda muvaffak edecektir

Onu kudretine ne agir gelebilir ki? Gün olup dört mevsimi birden yasattigi olmuyor mu? Zamani geldiginde de hadiselerin seyrini öylesine degistirir ki, herkes sasip kalir Evet, "Cenab-i Hak, bir dakika zarfinda beyne's-semâ ve'l-arz (yer ve gökler arasi) âlemini doldurup bosalttigi gibi, bir saniyede denizin firtinalarini teskin eder; ve bahar içinde bir saatte yaz mevsiminin nümûnesini ve yazda bir saatte kis firtinasini îcad eden Kadîr-i Zülcelâl, Mehdî ile de, âlem-i Islâmin zulümâtini dagitabilir Ve va'd etmistir; va'dini elbette yapacaktir"

Demek ki Kudret-i Ilâhiye noktasinda mesele gâyet kolay Sebepler dairesi ve hikmet-i Rabbaniye noktasinda düsünüldügünde de, "Yine o kadar makûl ve vukûu lâyiktir ki, "Eger Muhbir-i Sâdiktan rivayet olmazsa dahi, herhalde öyle olmak lâzim gelir ve olacaktir" diye, ehl-i tefekkür hükmeder"

Bütün ümmetin, namazda günde bes defa Âl-i Muhammed (asm), yani Peygamberimizin pâk nesli için getirdikleri salavat kabul olmustur ki, Âl-i Muhammed bütün mübarek silsilelerin basinda yer almis, dünyanin dört bir yanina yayilmistir Her asrin büyük topluluklarina da o nûrânî zâtlar kumandanlik etmektedirler Meselâ bunlardan Seyyid Ahmedi's-Sinüsî, milyonlar müride, Seyyid Idris yüzbinden fazla Müslümana kumandanlik etmektedir Seyyid Yahya adindaki baska bir seyyid yüzbinlerin emiridir Seyyidler kabilesinin fertleri arasinda böyle zahirî kumandanlarin yaninda Seyyid Abdülkadir-i Geylanî, Seyyid Ebul-Hasen-i Sâzelî, Seyyid Ahmed-i Bedevî gibi mânevî kumandanlar da bulunmaktadir

Iste bu mübarek nesil sayica o kadar çoktur ki o kumandanlarin toplami büyük bir ordu teskil etmektedir Eger maddî sekle girse ve bir dayanismayla bir firka vaziyetini alsalar, Islâmiyeti mukaddes bir milliyet hükmünde bir ittifak ve intibah rabitasi yapsalar, hiçbir milletin ordusu onlara karsi dayanamaz! Iste sayilari böylesine çok o muktedir ordu, Âl-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmdir ve Hz Mehdî'nin en has ordusudur

Evet, bugün tarih-i âlemde hiçbir nesil, secere ile ve senetlerle ve an'ane ile birbirine muttasil (bagli) ve en yüksek seref ve âlî haseb ve asîl neseble mümtaz hiçbir nesil yoktur ki, Âl-i Beytten gelen seyyidler nesli kadar kuvvetli ve ehemmiyetli bulunsun Eski zamandan beri bütün ehl-i hakikatin firkalari basinda onlar ve ehl-i kemâlin namdar reisleri yine onlardir Simdi de, kemmiyeten (sayica) milyonlari geçen bir nesl-i mübarektir Mütenebbih (uyanmis) ve kalbleri îmanli ve muhabbet-i Nebevî ile dolu ve cihandeger seref-i intisabiyla serfirazdirlar

Iste böyle büyük bir cemaat içinde mukaddes kuvveti heyecana getirecek, uyandiracak büyük hadiselerin vücûda gelmektedir:

"Elbette o kuvvet-i azimedeki (büyük kuvvetteki) bir hamiyet-i âliye feveran edecek ve Hz Mehdî basina geçip, tarik-i hak ve hakikate sevk edecek Böyle olmak ve böyle olmasini; bu kistan sonra baharin gelmesi gibi, âdetullahtan ve rahmet-i Ilâhiyeden bekleriz ve beklemekte hakliyiz"(1)