Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Sorularla İslamiyet

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çalışmakta, günah, sigortada

Sigortada Çalışmakta Mı Günah?

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sigortada Çalışmakta Mı Günah?




Sigortada Çalışmakta Mı Günah?
Hakkında Sigortada Çalışmakta Mı Günah?




Soru: Sigortada calismakda mi günah?

Bu konuda hemen evet veya hayir demek yerine bazi konularin bilinmesinis uygun görüyoruz Ancak kisaca söylemek gerekirse, özellikle özel sigorta sirketlerinde çalisma sartlarina ve yaptigi islere göre karar vermek gerekir

Meselenin fikhi cihetinden önce yaygin sekliyle bugün tatbikatta olan sigorta sistemine bakacak olursak, esas itibariyla su sekilde isledigini görürüz : Üyeler, mal varliklarim sigorta ettirdikleri sirkete prim ödeyerek kaydolmaktalar Sigorta sirketi de sigortalinin mali kazaya ugradigi takdirde, diger üyelerden aldigi primleri birlestirerek kazazede üyenin zararini telâfi etmektedir Üyeler kazaya maruz kalmadiklari müddetçe, yatirmis olduklari primlerden dolayi, hiçbir hak talep edemezler Dolayisiyla, üyelerden tedarik edilen paralarin hepsi sigorta sirketinin kasasinda kalir

Bu kisa açiklamadan sonra meseleyi dinî açidan degerlendirecek olursak, karsimiza bazi mahzurlarin çiktigini görürüz Evvelâ, bahsi edilen sigortada bir haksiz kazanç ve aldatma bahis mevzuu olmaktadir Söyle ki: Sigorta sirketine üye olan kisi belki birkaç ay taksit ödedikten sonra büyük miktarda malî bir zarara ugrayabilir, bir kazaya maruz kalabilir Bu halde malinin bütün bedelini sigorta sirketi ödemektedir Bazen hiçbir felaket ve musibete ugramadan da yillarca prim öder Böylece senelerce ödedigi primlerin tamami sigorta sirketine kalmaktadir Burada sirket haksiz yere kazanç elde etmektedir Böyle bir kar seklini dinimiz tasvip etmemektedir Nisa Sûresinin 29 âyetinde söyle buyurulur : «Ey iman edenler, mallarinizi, aranizda bâtil sebeplerle yemeyin Ancak birbirinizden hosnut olarak ticaret yolu ile olmak baska» Böyle bir muamelenin Islâm hukukuna göre ticaret sekline girmedigi de, meselenin diger bir cihetidir

Diger taraftan, sigorta sirketiyle yapilan akitte bilinmeyen unsurlar da vardir Kisinin ne zaman kazaya ugrayacagi, ne vakte kadar prim ödeyecegi belli degildir Oysa böyle bir akit caiz olmaz Buna benzer bir tatbikati Peygamberimizin tasvip etmedigini ögreniyoruz Rasulüllah (asm) agaç üzerindeki meyveyi olgunlasincaya kadar satmayi yasaklamis, orada bulunanlarin, «Olgunlasmak nedir?» sualleri üzerine de söyle buyurmustur:

«Kizarmasi ve sararmasidir Allah meyveyi vermezse din kardesinin parasini kendine ne ile helâl kilacaksin?»

Ayni hal sigorta için de bahis mevzuudur Kazaya ugramayan sigortalinin ödedigi taksitleri sigorta sirketi neyin karsiligi olarak alacaktir?

Sigortanin caiz olmamasinin bir diger sebebi de faizle ilgili olmasidir Bilindigi gibi, faiz, riba-i fazl ve riba-i nesîe olmak üzere ikiye ayrilir Riba-i fazl, ölçülebilir ve tartilabilir cinsten maddeleri kendi cinsleriyle pesin olarak fazlasina degistirmektir Bir kilo bugdayi bir buçuk kilo bugday ile pesin olarak degistirmek gibi

Riba-i nesîe ise, bir cinsten olan iki seyin birini digeri karsiliginda veresiye olarak satmaktir Veya baska bakla cinslerden olup ölçülebilme, tartilabilme, ekilebilme veya satilabilme hususunda ayni olan iki seyden birini diger karsiliginda veresiye olarak degismektir Bu çesit bir satis, miktarlari esit olsa da yine caiz olmaz Meselâ, iki kilo bugdayi bir kilo veya üç kilo bugday karsiliginda veresiye olarak satmak caiz olmadigi gibi, iki kilo bugdayi bir veya iki yahut üç kilo arpa mukabilinde veresiye olarak satmak da caiz olmaz

Sigorta, istirakçinin ödedigi primden fazlasini bir felâket sonunda ona öderse, ribe'1-fazl olacagi gibi, bir müddet sonra ödediginde de ribe'n-nesîe olur

Sigortada ayrica kumar veya kumar süphesi vardir Bir nevi piyangoya benzemektedir Piyangoda binlerce kisi bilet alir, çoguna birsey çikmaz Fakat istirakçilerden bazilarina çikabilir Büyük ekseriyet kaybederken mahdut sayida olanlar kârli çikmaktadir Sigorta da buna benzer Kaza yapan bir üye, yatirdigi paranin kat kat fazlasini alirken, yillarca taksit ödeyen birçok üyenin yatirdigi paranin bir kismi kazazedeye verilmekte, gerisi sirkete kalmaktadir Piyangoda oldugu gibi, burada da kaybedenler ve kazananlar vardir

Iste, bütün bu mahzurlarindan dolayi, zamanimizda prime dayanan sigorta seklinin mesru olmadigi ortaya çikiyor

Ancak, emeklilik sigortasi böyle degildir Devlet memuriyette veya baska bir iste çalistirdigi kimselere maas verdigi gibi, maslahata binaen çalistirmadigi kimselere de maas verebilir Kaldi ki, kisi öldügü takdirde, emeklilik sigortasina kesilen paralar devlete kalmiyor Sahsin hanimi veya çocuklari maas almaya devam ediyor

Bir de mübadele esasina dayanan sigorta sekli vardir ki, bu tamamen karsilikli bir yardimlasmadir Bu sigorta, ayni tehlikeyle karsi karsiya kalabilecek kimselerin ödedikleri paralarla kurulur Üyelerden herhangi birisinin basina bir kaza gelince, toplanan paradan üyenin zarari telâfi edilir Önceden birikmis olan para zarari ödemeye kâfi gelmiyorsa, üyelerden tekrar para talep edilir Zarar ödendikten sonra para artarsa, bu ya üyelere iade olunur veya ileride meydana gelecek kazalar için ihtiyat olarak muhafaza edilir Biriken para çalistirilsa da kâri üyelere dagitilir Bu sekilde bir yardimlasmayi tesis etmek mümkündür Nitekim bazi Islam ülkelerinde, Islâm bankalarinin idaresi altinda, mübadele esasina dayali sigorta sirketleri mevcuttur

Mehmed Paksu, Helal Haram, Nesil Yayinlari, Aralik 1998, s 39-42

Ayrica su bilgileri de okumanizi rica ederiz:

Herhangi bir mali sigorta ettirip bir kazaya ugramasi hâlinde sigortaya ödettirme isi son iki asirdir Islâm âlemine de girmis bulunmaktadir

Buna göre dükkânini, yahut arabasini, ya da bir baska kiymetini sigorta ettiren kimse, her sene belli miktar para ödüyor, sene içinde bir kaza, bir imha vaki olmazsa ödedigi paralar gidiyor, kaza olursa sirket ziyani ödüyor

Islâm âlimleri bu sekildeki sigorta anlasmasini incelerken bâzi hususlari dikkate veriyorlar Nazara verdikleri hususlardan birkaçi söyledir:

1 — Sigorta anlasmasi ticarî anlasma sartina uymamaktadir

Sartina uysa, para yatiran, sigortanin kârina da, ziyanina da ortak olacaktir Bu olmamaktadir

2 — Para yatiran kimsenin mali kazaya ugrarsa ziyan ödenmekte, ugramazsa ödenmemektedir

Demek ki bu iste bir bakima rastgelelik vardir Kumarda da sans yaver giderse kazanir, gitmezse kazanilmaz

3 — Sigorta bir ziyanin ödemesini yaparken kendi parasindan ödeme yapmamakta, diger ortaklardan alarak biriktirdigi paradan ödeme yapmaktadir

Halbuki diger ortaklar kendi paralarindan falan kimsenin ziyani ödensin diye para yatirmamaktadir

4 — Sigorta sirketleri faizli islerle istigal etmekte, sigortalilardan aldiklari sigorta paralariyla faizli servetler toplamaktalar Demek ki sigorta sirketi bir yardim sirketi degil, bir kazanç sirketidir Evhami tahrik edilen nice kimselerden alinan paralari toplayip büyük yekûn teskil eden sermayeyi kendilerinde toplamaktalar

Sigortayi arzettigimiz cihetleriyle inceleyen Islâm âlimleri, zikredilen sartlarindan dolayi mesrû bir kurulus olarak görmemekteler Nitekim Dünya Islâm Birligi’nin ittifaka yakin sekilde aldigi kararda da bu mevzuda kisaca su görüslere yer verilmektedir:

1 — Sigorta sirketine ödeme yapilmasi hâlinde fâhis aldanma vardir Çünkü bir kazaya ugramazsa ödenen paralar gider Piyangoda oldugu gibi Piyangoda da çikmazsa ödenen para gider, hak istenemez

2 — Sigortada faiz mes’elesi de vardir Ödenen para sonra aynen geri verilse zaman içinde kullanma fâizi vardir Fazla verilse fazlasi fâizdir

3 — Mesrû sebep olmaksizin birbirinizin malini almayiniz, meâlindeki âyete de ziddir Kazaya ugrama ihtimali bir mesrû sebep olmaz Vehimle bir kisi bir baskasinin parasini alma hakkina sahip olamaz

— Sigorta nasil olsa Islâmî ölçülere aykiri düsmez?

1 — Sigortaya para yatiran kimse, sigortanin kârina, zararina ortak olmalidir

2 — Kazaya ugrayanlarin ziyanini ödemeye ortaklar kendi rizalariyla karar vermelidir

3 — Sigorta fâiz isleriyle istigal etmemelidir

Demek, yangin, kazaya ugrama, sel basma gibi ziyan meydana getiren felâketlere karsi Müslümanlar birleserek bir fon meydana getirmeli, bu fonda, meydana gelecek para yardim niyetiyle ödenmeli, ziyan zuhur etmedigi takdirde de hâsil olan kâri para verenler taksim etmeli, böylece sigortaya para yatiranlarin evhamlarinin tahrikiyle meydana gelen büyük sermayeyi sirket sahibi durumunda olan birkaç kisi kendilerine tahsis ederek büyük kitleyi fakirlestirip küçük bir azinligi zengin etme neticesine gitmis olmamalidir Çikarabilecegimiz neticeyi söyle ifade edebiliriz:

— Islâmî ölçülere uygun bir sigorta nizami kurmak mümkündür Bu hususta çalisma yapilmali, dindarlar bir araya gelerek fon meydana getirmelidir

Ahmed Sahin


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.