Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anladım, yaşayınca

Yaşayınca Anladım

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yaşayınca Anladım



EĞER

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,

arkalarında doldurulması

mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,

en güzel yerde başlatılsaydı eğer

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,

yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,

çalınan birinin kalbiyse eğer

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,

insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,

hiç bir zaman duyulmasaydı eğer

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,

kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,

öylesine delice bakmasalardı eğer

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp,

göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,

son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,

meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,

beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,

tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,

yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,

son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,

her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,

dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,

namuzsuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,

dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,

sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,

kulağına okunacak biri olsaydı eğer

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında

bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde

"Onca ayrılığın birinci dereceden failidir" denmeseydi eğer

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,

ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer

Issızlığa teslim olmazdı sahiller, kendi belirsiz sahillerinde

amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım

Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,

ya, canım ellerini tutmak isterse

Evet sevgili,

Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,

Kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,

Mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa

tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

CAN YÜCEL

Alıntı Yaparak Cevapla

Yaşayınca Anladım

Eski 10-09-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yaşayınca Anladım



İTİRAZA İTİRAZIM VAR

Süt limanlarında poyrazlarla lodoslar oluyorum

Döndükçe, döndükçe başım, martılar kusuyorum

Derya bir Kuran-ı Kerim yapraklarını bir bir açıyorum

Karış, karış, karış, karış, karış, karış, karış karıştırıyorum

Bakara oynuyorum Fatiha'nın Bakara suresiyle

Ve zarlarla ki hepsi ayrı bir Sure alayıdır

Nedir diye, nemenedir bu arabesk diye diye

Martılar bu şakası yok, akaraplar tarafından ağlanılan

Bir mersiye - şad olsun ruhu - Tamburi Cemil Bey'e

Odeon bir rekorla koşan bir gramafonmuş bu dünya

Kurdukça dönüyorum, döndükçe çalıyor, çalınıyorum

Ben ki Kibariye bir hırsız ve Ferdi Tayfur kadar eski bir sipiker ve

kokoyiniman

Kendimden kendimi çalıyorum, kendimle, kendimle kendimi

Yaşasın mahşere dek bu kısır olmayan döngü

Yaşasın Veli`fendiler'de mahşerin o dokuz doğuran süvarisi

Benden önce de vardı, benden sonra da tufan

Yaşamak ölünmez ki yaşamayı yaşamaklan

Gönderin de Hasan-hüseyin emminin, dalgalandıkça bu kırmızı don

Bir arabesk bu, ister sol olsun, ister sağ

Ve indikçe kustuğum martıların güzel gözlerinden yaşlar

Çaputlar kalkıp kalkıp Marmara'nın dalga kıranlarından

Kondu-konacak geceleri Hacı Bektaş-ı Veli'nin türbesindeki o milyon

yıllık dut ağacının dallarına

Bu şiir ve bu nane, ifademe mani olmayan bir damla meni

Lumpen kesilmiş şahsımın kuzgunlaşmasıyla birden göğe ağan

ve ağaran meçhul bir artısıyla

Ki istersen demevi bir RH pozitif de olabilir

İşte bu şiirin kendini çektikten sonra Kodak'la nefsine nefes etmesidir

Zaten şiir denen nesne, eski bir an'aneyle, doğan çocuğun kulağına

ezan makamıyla isminin üflenmesidir

Ya da tınlatmaktır içinle için için olan tambur ola ki evreni

Ve de çınlasın deyuu Neyzen'in neyi (görülmemiş hiç neyin çınladığı

bu ana dek)

Ve en arabesk ve en çağdaş adamımız Orhan Veli'nin kuzular kulağına

Maraz ve menapoz, muhteris ve muteriz itirazlara itirazim var,

itirazim, itirazim

Ama halka, halka halka halkalanan halka dünden ve yarından

her zaman razıyım

Alıntı Yaparak Cevapla

Yaşayınca Anladım

Eski 10-09-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yaşayınca Anladım



biliyor musun?

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?

Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek

Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?

''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek

Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?

Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek

Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?

Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak

Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?

Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek

Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?

Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak

Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?

Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime

Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?

Nereden bileceksin?

Sen benimle hiç olmadın ki Olsaydın avuçlarım terlemezdi Isırmazdım dilimin ucunu Özlemezdim seni yanımdaykenKıskanmazdım

Korkmazdım yollarda yürümekten Islanmazdım yağmurlarda Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım

Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize Ve her kulaçta haykırırdım seni

Ama sen hiç benimle olmadın ki

YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN

CAN YUCEL

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.