Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hastalığı, kuduzvirüs

Kuduz-Virüs Hastalığı

Eski 07-19-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Kuduz-Virüs Hastalığı



Kuduz-Virüs Hastalığı





KUDUZ, genellikle hayvanlardan insana bulaşan ve merkez sinir sistemini (beyin ile omuriliği) tuttuğu için hemen her zaman ölümle sonuçlanan bir virüs hastalığıdır Bütün sıcakkanlı hayvanların (memelilerin ve kuşların) hücrelerinde yaşayabilen bu virüs, kuduz bir hayvanın ısırığıyla insana bulaşır Tilki, kurt, tavşan ve yarasa gibi yabanıl hayvanlar arasında kuduz virüsü çok yaygın olmakla birlikte, hastalığın insanlarda da görülmesinin baş sorumlusu köpek ve kedi gibi evcil hayvanlardır


Bu hayvanların salyasına karışmış olan kuduz virüsü, hayvanın ısırdığı yerdeki açık yaradan içeri girer ve sinirler boyunca yavaş yavaş ilerleyerek beyne ulaşır Bu nedenle hastalığın kuluçka dönemi, yani virüsün vücuda girmesinden hastalık belirtilerinin başlamasına kadar olan süre 10 gün ile altı, hatta sekiz ay arasında değişir Işınlan yer başa ne kadar yakınsa kuluçka dönemi de o kadar kısa olacaktır







Kuduz virüsü hayvanın ya da insanın merkez sinir sistemine yerleştikten sonra hastalığın ilk belirtileri başlar Bu evreden sonra bir hayvanın, örneğin bir köpeğin kuduz olup olmadığını anlamak oldukça kolaydır Merkez sinir sistemi uyarıldığı için hayvan huzursuz, hırçın ve tedirgindir Daha sonra saldırganlaşarak çevresindeki öbür hayvanları ve insanları ısırmaya çalışır ("kudurma" evresi) Bu arada felç belirtileri başladığı için yutkunma güçlüğü çeken hayvan su içmekten kaçınır; tükürüğünü yutamadığı için ağzından salyalar akar; boğazında yabancı bir cisim varmış gibi boğuk bir sesle havlar ve ışıktan rahatsız olur Bu belirtilerin başlamasından sonraki üç beş gün içinde de ölür Bazen de bu saldırganlık ve kudurma belirtilerini hiç göstermeden doğrudan ağır bir felç evresine girerek sessizce ölebilir

İnsandaki hastalık belirtileri de hemen hemen aynıdır Huzursuzluk ve çırpınma nöbetleriyle tanımlanan ilk evreyi ağrılı kas kasılmaları ve felç izler Boğaz kaslarının şiddetle kasılması yutkunma sırasında çok ağrı verdiği için hasta yalnızca su içmekten değil, suyu görmekten bile korkar; bu yüzden bazı dillerde "hidrofobi" (su korkusu) terimi kuduzla eşanlamlı olarak kullanılır Merkez sinir sisteminin denetimindeki solunum ve yutkunma refleksleri durduğu için, hastalık belirtileri başladıktan sonra tedavi olanağı yoktur ve ölüm kaçınılmaz sondur Buna karşılık, hastalığın kuluçka döneminde uygulanan koruyucu tedavi çok başarılı sonuçlar vererek kuduzu eskisi gibi ürkütücü bir hastalık olmaktan çıkarmıştır

Koruyucu tedavinin temeli, hastalığın bulaşmış olabileceğinden kuşkulanılan kişilere hiç zaman yitirmeden bağışık bir serumun ya da aşının uygulanmasına dayanır Etkisi hafifletilmiş kuduz virüsü aşılanan hayvanların kan serumu insanlara şırınga edildiğinde, hayvanın kanındaki antikorlar henüz kuluçka devresindeyken virüsleri yok ederek insanı mutlak bir ölümden kurtarır Ama, ilk kez 1885'te Fransız bilim adamı Louis Pasteur'ün {bak Pasteur, Louis) uyguladığı bu serum, ancak virüsün vücuda girmesinden sonraki 24 saat içinde etkilidir ve yalnızca geçici bir bağışıklık kazandırır Bu yüzden, kuduzu bulaştırabilecek bir hayvan ısırdığında 24 saati geçirmeden koruyucu tedaviye başlamak ve her kuşkulu olayda yeniden serum ya da aşı uygulamak gerekir Çünkü, son yıllarda giderek serum tedavisinin yerini alan kuduz aşısı da etkisini ilk 24 saat içinde gösterir ve sağladığı bağışıklık geçicidir

Doğrudan doğruya etkisiz duruma getirilmiş virüslerden hazırlanan kuduz aşısı eskiden hasta hayvanların beyninden elde ediliyordu ve yaranın ağırlığına ya da başa yakınlığına göre 1421 gün süreyle her gün yapılması gerekiyordu Günümüzde, kuduz virüsünün laboratuvarlardaki özel besi yerlerinde insandan alınmış hücrelere ekilmesiyle hazırlanan yeni aşı (HDCV), koruyucu kuduz tedavisini çok daha kolay ve güvenli kılmıştır Koldan kas içine uygulanan bu aşı, eskisi gibi ağır yan etkilere yol açmaz ve en ciddi yaralarda bile birkaç gün arayla en çok dört kez yapılması yeterlidir

Kuduzu önlemenin en etkili yöntemi ise, evcil hayvanlara düzenli olarak kuduz aşısı yapmak ve kuşkulu hayvanları gözetim altına alarak hastalığın yayılmasını engellemektir Örneğin İngiltere'de, başka ülkelerden gelen köpek ve kedilere çok sıkı karantina önlemleri uygulanarak kuduzun hemen hemen tümüyle önü alınabilmiştir {bak KARANTİNA) Ama bu yöntem, ancak bütün giriş kapılarının denetlenebildiği ada devletlerinde böylesine etkili olabilir Gene de, hayvan dokularından hazırlanan ve başta köpek, kedi olmak üzere evcil hayvanlara uygulanan kuduz aşısıyla birçok ülkede kuduz olayları büyük ölçüde denetim altına alınmıştır Ayrıca, meslekleri nedeniyle kuduza yakalanma riski olan kişilerin düzenli olarak aşılanmasında da yarar vardır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.