![]() |
İstanbul Müzeleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() İstanbul Müzeleriİstanbul Müzeleri Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne Bağlı Müzeler İstanbul Arkeoloji Müzeleri (Eminönü) İstanbul Eminönü ilçesinde, Gülhane Parkı girişinin sağından Topkapı Sarayı Müzesi’ne çıkan Osman Hamdi Bey Yokuşu’nun bitiminde yer alan Arkeoloji Müzeleri, Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk’ten meydana gelmiştir ![]() ![]() Türkiye’deki ilk müzecilik çalışmaları Sultan Abdülmecit zamanında Tophane Müşiri Ahmet Fethi Paşa (1801–1858) tarafından başlatılmıştır ![]() ![]() ![]() Bu yıllarda yabancı hafirlerin Anadolu’da kazı yaptıkları ören yerlerinde buldukları önemli arkeolojik eserlerin yurt dışına kaçırılmalarını önlemek amacı ile bazı çalışmalara başlanmıştır ![]() ![]() ![]() Aya İrini Kilisesi’nde toplanan bu eserler ilk defa müze ismi ile Ali Paşa’nın (1815–1871) sadrazamlığı, Saffet Paşa’nın (1814–1883) Maarif Nazırlığı sırasında Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) ismi altında açılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlk Asar-ı Atika Nizamnamesi 1874 yılında yayınlanmış, bu yönetmeliğe göre bulunan eski eserlerin yalnızca üçte birinin yurt dışına götürülmesi öngörülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dethier’in ölümünden sonra 1881’de Sadrazam Ethem Paşa’nın oğlu Ressam Osman Hamdi Bey Müze-i Hümayun müdürlüğüne atanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni müze Lahitler Müzesi veya Asar-ı Atika Müzesi olarak 13 Haziran 1891’de açılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Müze koleksiyonlarını Balkanlardan Afrika’ya, Anadolu ve Mezopotamya’dan Arabistan Yarımadası’na ve Afganistan’a kadar uzanan Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisindeki çeşitli kültürlere ait eserler oluşturmaktadır ![]() Cumhuriyet döneminde İstanbul Arkeoloji Müzeleri ismini alan müzenin yapımından yüz yıla yakın bir süre geçmesinden ötürü teşhir ve tanzim eskimiş, eserler sayıca artmış ve bir depo niteliğine bürünmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde eserler Arkeoloji, Eski Şark Eserleri ve Çinili Köşk’te ayrı ayrı sergilenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eski Şark Eserleri Müzesi İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin girişinin sol tarafında bulunan yapı, 1883 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi Âlisi (Güzel Sanatlar Akademisi) olarak Osman Hamdi Bey tarafından Mimar Alexandre Vallaury’e yaptırılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müzede Mezopotamya, Mısır ve Anadolu kültürleri ile İslam öncesi Arap Yarımadası’na ait eserler sergilenmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müze 1974 yılında yeniden ziyarete açılmıştır ![]() ![]() ![]() Müzenin 1 no ![]() ![]() ![]() ![]() Müzenin 2 no ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müzenin 3–6 no ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müzenin 4 no ![]() ![]() ![]() ![]() Müzenin 7–9 no ![]() ![]() ![]() ![]() İlk Tunç Çağı’na, Hatti kültürüne, Orta Tunç Çağı’na, Koloni Devri yerleşmelerine, Eski Hitit, Hitit ve Geç Hitit kralları dönemine ait eserler çoğunluktadır ![]() ![]() Müzenin Çivi Yazılı Belgeler Arşivinde Mezopotamya’nın on, Anadolu’nun da iki eski yerleşme yerinden gelmiş tabletler, 12’si büyük, 8’i küçük olmak üzere dünyanın en zengin koleksiyonlarından birini oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çinili Köşk Müzesi istanbul Arkeoloji Müzeleri’nin avlusunda bulunan Çinili Köşk, Topkapı Sarayı yapı topluluğunun bir bölümü olarak Fatih Sultan Mehmet tarafından 1472’de sur içerisinde, Sarayburnu’ndaki koruluk içerisinde yaptırılmıştır ![]() Çinili Köşk Osmanlı sivil mimarisinin Selçuklu etkisinde yapılmış İstanbul’daki tek örneğidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Köşk 1737 yılında kısmen yanmış ve bu nedenle de onarım sonrasında, özellikle cephe mimarisi değişmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çinili Köşk iki katlı taş bir yapıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çinili Köşk’ün en başta gelen özelliği dış cephesi ile büyük eyvanının iç yüzeyini ve içerdeki odaların bir bölümünü kaplayan çinilerdir ![]() ![]() Çinili Köşk 1737 yangınından sonra bir süre saray ağalarına tahsis edilmiş, 1953 yılında İstanbul’un 500 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müzede Türk çağına ait çini ve keramiklerin ilk örnekleri, Selçuklu çini ve keramikleri, XIV ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müzedeki eserlerin başında figürlü çini parçaları, yıldız çiniler, haç şeklinde çiniler, tabaklar, kâseler, mavi-beyaz tabaklar, mavi-beyaz bordür çinileri, firuzeli mavi-beyaz tabaklar, tepelikler, çok renkli kâseler, bardaklar, sürahiler, XIII ![]() ![]() İstanbul Arkeoloji Müzeleri yeniden düzenlenerek açılmasından sonra 17 Avrupa Ülkesinden 46 müze arasında Avrupa’da Yılın Müzesi Ödülünü kazanmıştır ![]() Ayasofya Müzesi (Eminönü) Sultanahmet’te Sultan Ahmet Camii’nin karşısında yer alan Ayasofya, 916 yıl kilise, 481 yıl cami ve 1935’ten bu yana müze olarak tarihi işlevini sürdüren, mimarlık tarihinin en önemli eseridir ![]() Bizans tarihçilerinden Theophanes, Nikephoros ve Gramerci Leon Ayasofya`nın İmparator I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmparator Iustinianus II (527-565) bu Ayasofya’lardan daha büyük, daha görkemli bir kilise yaptırmak istemiş, çağın ünlü mimarlarından Miletos`lu İsidoros ve Trallesli Anthemios`a günümüze ulaşan Ayasofya`yı yaptırmıştır ![]() ![]() ![]() Günümüzde bütün görkemiyle ayakta duran Ayasofya’da Erken Bizans mimarisinin ana hatlarının yanı sıra Roma mimari geleneğini ve Doğu sanatlarının izleri açıkça görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayasofya’nın ibadet mekânı olan naos, dört büyük paye ve bunların arasında yer alan sütunlarla iki yan nefe ayrılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayasofya mimarisinin yanı sıra mozaikleri ile de tanınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’un Latin istilâsı sırasında Ayasofya büyük zarara uğramış, buradaki bir çok kilise eşyası ya tahrip edilmiş veya Avrupa’ya götürülmüştür ![]() İstanbul’un fethinden sonra kentin en eski yapılarından olan Ayasofya’nın, harap ve perişan bir halde olduğunu tarihi kaynaklar belirtmiştir ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmet yapının kuzeyine bir de medrese yaptırmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayasofya’nın Osmanlı döneminde ibadet mekânı içerisine mihrap, minber, vaaz kürsüleri ve hünkâr mahfili eklenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Selim II (1566 - 1574)’in hükümdarlığının son yıllarında Ayasofya’nın duvarları dışa doğru açılmaya başlamış ve yapı, bütünüyle yıkılma tehlikesiyle karşılaşmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayasofya’nın Osmanlı döneminde geçirdiği en önemli onarım, Abdülmecid’in isteğiyle gerçekleştirilmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul'un yaşlı anıt yapılarından olan Ayasofya'nın cami veya müze işlevinden hangisinin daha etkin olabileceği zaman zaman tartışılmış, güncel basında her iki yöne ağırlık kazandıracak yayınlar yapılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ayasofya Bakanlar Kurulunun 24 Kasım 1934 günlü kararı ile müzeye dönüştürülmüştür ![]() ![]() ![]() Ayasofya İstanbul Vali Muavini, Evkaf Müdürü ve İstanbul Müzeler Genel Müdürü arasında yapılan bir protokol ile müze yönetimine devredilmiştir ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmet fetihten hemen sonra ibadet amacıyla Ayasofya'yı camiye çevirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmet'in köhneleşmiş Bizans'ı yıkarak Ayasofya'yı camiye çevirdiği bilinen bir gerçektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu nedenle Ayasofya sitemizde istanbul Müzeleri bölümünde yer almıştır ![]() Sultanahmet Meydanı, Eminönü
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul Müzeleri |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : İstanbul MüzeleriAya Eireni (St ![]() İstanbul Eminönü ilçesinde, Topkapı Sarayı dış avlusunda Sur-ı Sultani içerisinde bulunan Aya Eireni (Aya İrini) Kilisesi, Ayasofya Müzesi’nin yönetimindedir ![]() ![]() Ayasofya’dan sonra Bizans’ın ikinci büyük kilisesi olan Aya İrini değişik zamanlarda yapılan onarımlarla günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayasofya ile aynı avlu duvarı içerisinde bulunan Aya İrini 532 yılında Nika Ayaklanması sırasında yanındaki Sempson Zenon (düşkünler evi) ile birlikte yanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İ istanbul’un fethinden sonra Sur-ı Sultani içerisinde kalan Aya İrini III ![]() ![]() ![]() ![]() Aya İrini’nin ilk yapısı ahşap çatılı, üç nefli bir bazilika planında idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbadet mekânının iki yanında sütunların taşıdığı galeri bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aya İrini müze olarak kullanıldığı zaman bu mozaiğe dokunulmamış, üzeri yalnızca bir bayrakla örtülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() Aya İrini Kültür Bakanlığı’nca 1983 yılında açılan Anadolu Medeniyetleri Sergisi’ne ev sahipliği yapmıştır ![]() Kariye (Khora Kilisesi) Müzesi (Fatih) İstanbul Fatih ilçesinde, Edirnekapı’nın kuzeyinden Haliç’e inen yamaçta bulunan Kariye Müzesi, Khora (Hora) Manastırı’nın kilisesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kilisenin ilk yapımı bazilika planında idi ve mozaiklerle bezenmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() VIII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Khora Manastır ve Kilisesi’nin yeniden ün kazanması XI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’un Latin istilası sırasında (1204–1261) manastır ve kilisenin ne durumda olduğu bilinmemektedir ![]() ![]() Thedoros Metohites XIV ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kariye’deki mozaik ve freskolar Avrupa’daki Rönesans akımına paralel olarak Bizans resim sanatında yeni bir anlayışın başladığını göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kilisenin ana mekânında çok az mozaik bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’un fethinden sonra bir süre boş kalan bu yapı, Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin 1876–1877 yıllarında onarıldığı kaynaklardan öğrenilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fethiye (Pammakaristos Manastırı) Müzesi (Fatih) İstanbul ili Fatih ilçesinde, Çarşamba’dan Haliç’e inen yamaçta bulunan Fethiye Cami ve Müzesi Teotokos Tis Pammakaristos Manastırı’nın kilisesidir ![]() ![]() ![]() Günümüze gelen kilise XIII ![]() ![]() İstanbul’un fethinden sonra Fatih’in Ortodoksların başına patrik olarak atadığı Gennadios Skolarios Havarium Kilisesine yerleşmiş, 1455’te o sıralarda kadınlar manastırı olan Pammakaristos Manastırı’na Fatih Sultan Mehmet’in izni ile taşınmıştır ![]() ![]() ![]() Sultan III ![]() ![]() ![]() Kilise camiye dönüştürüldükten sonra apsis kısmı yıkılmış, buraya kıble yönüne uygun bir mihrap yerleştirilmiş üzeri de bir kubbe ile örtülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() XX ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fethiye Camisi kesme taş ve tuğla dizilerinden oluşan bir duvar işçiliği göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yapının dış cephesi son dönem Bizans mimari üslubunu yansıtan biçimde olup, tüm cephe sağır nişler ve pencerelerle üç kuşak halinde hareketli bir görünümdedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fethiye Camisi’nin sağ tarafına 1315 yılında kapalı Yunan haçı planında küçük bir ek kilise Parekklesion eklenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde Ayasofya Müzesine bağlı müze niteliğindeki narteks ve galeriden oluşan bu bölüm 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fethiye Camisi’nin bu bölümü 1990’lı yıllarda onarım nedeni ile kapatılmış ve 2006 yılında yeniden ziyarete açılmıştır ![]() Büyük Saray Mozaikleri Müzesi (Eminönü) İstanbul ili Eminönü ilçesinde, Sultanahmet Camisi'nin güneyinde, caminin külliyesi olan arasta içerisinde yer almaktadır ![]() ![]() İstanbul’da Bizans İmparatorluğu döneminde Bukaleon, Hormistas, Mangan, Dafne ve Tekfur sarayları yaptırılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sarayın çevresinde Ayasofya, Aya İrini, Hipodrom, Sergios Bakkhos (Küçük Ayasofya) gibi yapılar bulunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() İmparator I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sarayın görkemli girişini I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Iustinianus’un saray topluluğuna eklediği en önemli yapılardan birisi de Çatladıkapı’daki Hormistas veya Bukaleon Sarayı diye isimlendirilen bölümlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Saray II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizans imparatorlarının IV ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’un Latin İstilası sırasında (1204–1261) kentin birçok yapıları gibi Büyük Saray’da yağmalanmış ve kısmen yıkılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’un fethinden 30 yıl kadar önce buraya gelen Floransalı Buendelmonde Büyük Sarayın tamamen terk edildiğini ve bir taş yığını görünümünde olduğunu belirtmiştir ![]() İstanbul’un fethinden sonra Büyük Saray’ın bulunduğu alan, şehrin yeniden yapılması ile ele alınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İngiltere’nin Edinburg’taki St ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük Saray Mozaikleri 3 Aralık 1953’te İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ne bağlı bir bölüm olarak ziyarete açılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük Saraydan günümüze ulaşabilen mozaikler çok geniş bir mekân izlenimini verdiği gibi, çok renkli canlı bir resim galerisini andırmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beyaz renkli zeminlere balık pulu üslubunda ağaç ve kuşlar canlı renklerle resmedilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük Saray Mozaiklerinin tarihlendirilmesi konusunda çelişkili fikirler ileri sürülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük Saray Mozaikleri Müzesi’nin restorasyonu yapılırken, arastanın ortasındaki koridorun iki yanında bulunan müze bölümü 1987 yılında demir konstrüksiyonlu bir çatı ile örtülmüş ve iç mekânda mozaikler çevresinde gezinti yerleri yapılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Müzenin 25 Ağustos 1987 yılında açılışından sonra mozaik restorasyon ve konservasyon çalışmaları 1997 tarihine kadar devam etmiştir ![]() Sultanahmet, Eminönü /İstanbul Faks : (0212) 512 54 74 Topkapı Sarayı Müzesi (Eminönü) İstanbul ili Eminönü ilçesi, Sultanahmet’te bulunan Topkapı Sarayı Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim merkezi ve aynı zamanda Osmanlı hanedanının yaşamını geçirmek için Fatih Sultan Mehmet tarafından 1460–1478 yıllarında yaptırılmış ve çeşitli dönemlerde eklenen yapılarla geniş bir alana yayılmıştır ![]() ![]() Topkapı Sarayı yerleşme düzeni olarak iyi korunmuş bir kent görünümündedir ![]() ![]() ![]() ![]() Saray dış teşkilat ile bölümleri oluşturan Birun denilen bir bölüm ile iç örgütlenmeyi oluşturan Enderun’dan meydana gelmiştir ![]() ![]() Sarayın Alay Meydanı denilen en dıştaki avlusuna kitabesinden h ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Babüs-Selam denilen orta kapı ve Divan Meydanından itibaren asıl saray başlamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Has Oda’nın Haliç’e yönelik Divan yeri denilen iki sıra sütunlu, kubbeli geniş bir revakı Sofa-i Hümayun veya Mermer Sofa olarak isimlendirilen terasa açılırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bâb-üs Saade (Orta Kapı) Sarayın en önemli kapısı olan Bab-üs Saade Divan meydanı ile Enderûn okulunun ve padişah dairelerinin yer aldığı III ![]() ![]() ![]() Değişik dönemlerde bu kapı çeşitli adlar almıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu revak ve kapının önünde padişahların cülus törenleri ve bayram törenleri yapılırdı ![]() ![]() ![]() Sünnet Odası Sünnet Odası tek odalı olup, arkasında da küçük bir müştemilatı bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı padişahları namazların sünnetini çoğunlukla burada, farzlarını da Hırka-i Saadet’te kıldıklarından bu isim buraya verilmiştir ![]() İftariye Kameriyesi Sünnet Odası ile Bağdat Köşkü arasında İftariye Kameriyesi bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bağdat Köşkü Topkapı Sarayı’ndaki köşklerin en önemlilerinin başında gelen Bağdat Köşkü Sultan IV ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Köşkün üstü kubbe, yan çıkıntılar da aynalı tonozludur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Revan Köşkü Havuzlu Taşlık üzerinde bulunan Revan Köşkü Sultan IV ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu köşkün ismi kaynaklarda Sarık odası olarak da geçmektedir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul Müzeleri |
![]() |
![]() |
#3 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : İstanbul MüzeleriSofa Köşkü (Mustafa Paşa Köşkü-Merdivenbaşı Kasrı) Revan Köşkü’nün bulunduğu havuzlu taşlıktan iki merdivenle Lale Bahçesi’ne inilir ![]() ![]() Revan ve Bağdat köşklerinin yakınında bulunan Sofa Köşkü aynı zamanda Mustafa Paşa Köşkü veya Merdivenbaşı Kasrı olarak tanınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mecidiye Köşkü Dördüncü avlunun sağındaki alçak set üzerinde Mecidiye Köşkü bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Köşkün bulunduğu yerde daha önce yapılmış olan Çadır Köşkü ile Üçüncü Yeri Köşkü bulunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Mecidiye Köşkü beyaz köfeki taşından yapılmış dikdörtgen planlı bir yapıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Harem Dairesi Topkapı Sarayı’nın Harem bölümü Babüs-Selam kapısından girilen ikinci avlunun (Birun) sol tarafından başlayarak üçüncü avlu (Enderun) içlerine kadar uzanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde Harem’e Arabalar Kapısı’ndan girilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arabalar Kapısı’ndan kare planlı, pandantiflerin taşıdığı Dolaplı Kubbe denilen yere girilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Dolaplı Kubbe’den çift kanatlı bir kapı ile dikdörtgen planlı, üzeri ayna tonoz ve kubbe ile örtülü şadırvanlı taşlığa girilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Meşkhane Kapısı’nın karşısında Kule Kapısı bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Şadırvanlı Taşlık’taki Meşkhane Kapısı’ndan üzeri mermer oyma ayet yazılı bir kapıdan Karaağalar Mescidi’nin holüne geçilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karaağalar Koğuşu uzun bir aralığın iki yanında sıralanan odalardan meydana gelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üst kattaki mekânlar aralığa eyvan şeklinde açık balkon konumundadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karaağalar Koğuşu’nun ikinci katında orta sınıftaki Karaağalara, üçüncü katında Haslılara, dördüncü katı da Acemilere ayrılmıştır ![]() ![]() ![]() Bu koğuşta yaşayan Karaağaların görevleri Harem kapılarını kilitlemek, kapılarda nöbet tutmak, arabalara yardımcı olmak, dışardan içeriye hiç kimseyi sokmamaktı ![]() Karaağalar Koğuşu’nun hemen sağında Kızlar Ağası Koğuşu bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kadınefendiler Taşlığı’nın girişinde Kadınefendiler dairesi bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Valide Sultan dairesinden dar bir koridorla Hünkâr Sofası’na geçilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hünkâr Hamamı içerisinden ayrı bir kapı ile Hünkâr Sofası’na geçilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hünkâr Sofası’nın duvarları XVIII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hünkâr Sofası’nda yapılan törenlerde balkonda müzisyenler yer alır, balkonun altındaki sedirlerde Valide Sultan, Kadınefendiler, Cariye ve Gözdeler konumlarına göre otururlardı ![]() ![]() ![]() Hünkâr Sofası’ndan Çeşmeli Sofa’ya, oradan da Ocaklı Sofa’ya geçilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Harem’in içerisinde en az değişikliğe uğrayan bölüm Sultan III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birinci oda girişinin solundaki mermer söveli bir kapıdan ikinci odaya geçilir ![]() ![]() ![]() ![]() Şehzadeler Dairesi’nden çıkıldığında sol tarafta Gözdeler Taşlığı bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kutsal Emanetler Dairesi (Hırka-i Saadet) Yavuz Sultan Selim’in Mukaddes Emanetleri Mısır Memluklarının hazinesi ile birlikte İstanbul’a getirmesinden sonra sarayda Has Oda’da korunmuştur ![]() ![]() ![]() Topkapı Sarayı’ndaki Hırka-i Saadet Dairesi, XVI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ramazan’ın 15 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hırka-i Saadet diye isimlendirilen Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hırka-i Saadet Dairesi’nde Uhut Savaşı sırasında Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunların yanı sıra Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethinden sonra Mekke Şerifi Muhammed Ebu-l Berekât Harem-i Şerif’in anahtarı ve kilidi, Lihye-i Saadet denilen Sakal-ı Şerifler, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Topkapı Sarayı Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra 3 Nisan 1924’te müze haline getirilmiş ve müzenin ilk müdürü de Tahsin Öz olmuştur ![]() ![]() ![]() Hazine Bölümü İstanbul’un fethinden sonra Osmanlı hazinesi bir süre Yedikule Hisarı’nda korunmuş, Saray-ı Cedid-i Amire adı ile tanınan Topkapı Sarayı’na 1478 yılında taşınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazinenin üçüncü odasında en önemli eseri ve aynı zamanda Topkapı Sarayı’nın simgesi olan Kaşıkçı Elmasıdır ![]() Kaşıkçı Elmasının Osmanlı Saray hazinesine nasıl geldiğine açıklık getiren, saray arşivinde ve ne de başka yerlerde yeterli bir bilgi bulunmamaktadır ![]() ![]() Yerli ve yabancı kaynaklarda Pigot elması olarak isimlenen ve günümüzde nerede olduğu bilinmeyen bir elmastan söz edilmektedir ![]() ![]() ![]() Pigot elması ile ilgili öykülerden birine göre, elmas Madaras Mihracesinden satın almıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir başka söylentiye göre de Kaşıkçı elması Ayvansaray yakınındaki bir çöplükte bulunmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Ayvansaray’daki çöplükte rastlantı sonucu bulunan elmasın Osmanlı sarayına gelişini Raşit Tarihi ile Defterdar Sarı Mehmet Paşanın Zubde-i Vekaiyat isimli eserinde “Zuhur’u Elmas-ı Kıymet” olarak şöyle yazmışlardır: “İstanbul’da Eğrikapı mezbelesinde bir müdevver taş bulunup bulan gafil-i bi-baht bir yaymacı kaşıkçı ile üç kaşığı mübadele ![]() ![]() ![]() Bunun yanı sıra Eremya Çelebi Kömürcüyan da Eğrikapı’da “XVII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi Hazine Bölümünde özel bir vitrinde 7610 numaraya kayıtlı olarak sergilenen Kaşıkçı Elması 42x35x16 m/m; çevresindeki pırlantalarla birlikte 70x60 m/m ölçüsündedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bölümde ayrıca bayram tahtı, Osmanlı nişanları, Sultan III ![]() ![]() ![]() Hazinenin dördüncü odasında İran Hükümdarı Şah İsmail’e ait olduğu üzerindeki yazılardan anlaşılan kemer, pazubent ve bir de kupa vardır ![]() ![]() ![]() Silah Seksiyonu (Dış Hazine) Kubbealtı’nın yanında yer alan sekiz kubbeli hazine binası Kanuni döneminde yapılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() XVI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bina günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi’ne ait içinde değişik dönemlere ait silahların sergilendiği Silahlar Seksiyonu olarak kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devletinde ilk kez silahlar Cebehane ismi altında Edirne’de toplanmış, daha sonra İstanbul’da Aya İrini’de koruma altına alınmış ve bunların büyük bölümü de Topkapı Sarayı’na götürülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Topkapı Sarayı Silah Bölümünde Arap, Memluk, İran ve Osmanlı silahları önemli bir yer tutmaktadır ![]() ![]() Topkapı Sarayı’nda Türk dönemine ait silah koleksiyonu dünyanın en zengin koleksiyonlarındandır ![]() ![]() Cam ve Porselen Bölümü Topkapı Sarayı Müzesi’nde İstanbul’da yapılmış yerli porselenler ve Çin porselenleri ayrı bir bölümü meydana getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kaftanlar Bölümü Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli imalathanelerinde yapılmış saray mensupları için özel olarak dokunmuş saray kumaşları bu bölümün başlıca eserleri arasındadır ![]() ![]() Enderun hazinesinden Topkapı Sarayı Müzesi’nin bu bölümüne geçen kumaşların bir kısmı hediye, savaş ganimeti, sipariş ve satın alma yolu ile elde edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunların yanı sıra Sultan II ![]() ![]() ![]() İşlemeler Bölümü Topkapı Sarayı İşlemeler Bölümünde Selçuklular döneminden başlayan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun sonuna kadar süren zaman dilimi içerisinde Türk işlemeleri, motifleri ve düzenleri ile bir arada sergilenmiştir ![]() ![]() Bu işlemelerdeki motiflerde peyzaja önem verilmiş, özellikle çiçeklere özen gösterilmiş, kıvrık dallar, meyveler, fiyonklar ve vazolar da onları tamamlamıştır ![]() Bu bölümde Buhara işi örtü, çeşitli makrameler, sedir yastıkları, bohçalar, nişan bohçaları, kadın giysileri, kaşbastılar, mendiller, çevreler, uçkurlar, ayna örtüleri, nihaliler, berber futası, yorgan yüzleri, yastık yüzleri, taht örtüsü, taht saçağı, deri üzerine altın simle işlenmiş kutu, üç etekler, XVII ![]() ![]() Padişah Portreleri Bölümü Topkapı Sarayı Müzesi’nde Osmanlı padişahlarına ait portreler zaman zaman sergilenmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu portreler arasında Sultan Osman’ın XVII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tablolar yabancı ressamlar tarafından XVI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Saat Seksiyonu (Silahtar Hazinesi) Saatler Enderun Avlusu’nda Hırka-i Saadet Dairesi’nin yanında Eski Silahlar Hazinesi’nin bulunduğu yerde teşhir edilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() XIX ![]() ![]() ![]() Topkapı Sarayı’nda yabancı kökenli saatler çoğunluktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan III ![]() Topkapı Sarayı’nın III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kütüphane zemin kat üzerine tek katlı olarak yapılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kütüphane içerisinde Sultan III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : İstanbul Müzeleri |
![]() |
![]() |
#4 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : İstanbul MüzeleriSaray Mutfakları Topkapı Sarayı II ![]() ![]() ![]() ![]() Mutfaklar ayrı birimler halinde olup, iki taraftan saçaklı bir servis yolu üzerindedir ![]() ![]() ![]() Mutfaklar sarayda yaşayanlar ve çalışanlar için ayrı bir düzen içerisindedir ![]() ![]() ![]() ![]() Saray mutfağı için imparatorluğun değişik yerlerinden canlı hayvanlar, sebzeler, meyveler ve baharat getirilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde Kiler-i Âmire’nin kapısından girince sağ tarafta bulunan vekilharç dairesi onarılmış ve müze atölyeleri haline getirilmiştir ![]() ![]() ![]() Yağhane binasının yanındaki iki katlı ahşap Aşçılar Mescidi bugün de korunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Has Ahırlar (Istabl-ı Âmire) Topkapı Sarayı’nın II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmed’in Has Ahırları, II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Haz Ahırlar ince uzun bir yapı olup, kuzey ucunda üzeri kubbe ile örtülü bir mekân ve onunla bağlantılı odalar, Raht-ı Hümayun Hazinesi bulunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Saray Camileri Ağalar Camisi (Saray Kütüphanesi) Ağalar Camisi Enderun avlusunun Haliç tarafında, Has Oda’dan evvel yer almaktadır ![]() ![]() ![]() Cami kesme taştan kare planlı ve tek kubbeli olup, yanında tek şerefeli taş gövdeli yuvarlak bir minaresi bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Beşir Ağa Camisi Istabl-ı Amire’nin güney ucunda Beşir Ağa Camisi vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cami kesme taştan kare planlı olup, fevkani bir yapıdır ![]() ![]() Aşçılar Mescidi Sarayın mutfaklar bölümünde, Yağhane binasının yanında Aşçılar Mescidi bulunmaktadır ![]() ![]() Sofa Camisi Sofa Ocağı denilen koğuşun ve Mecidiye Köşkü’nün yanında bulunan bu camiyi Sultan II ![]() ![]() ![]() Cami kesme taştan kare planlı olup, üzeri merkezi bir kubbe ile örtülüdür ![]() ![]() ![]() Haremağaları Mescidi Harem’in içerisinde bulunan bu cami fevkani, kesme taş ve tuğladan yapılmıştır ![]() ![]() ![]() Cephe görünümü bir sıra kesme taş, bir sıra tuğla dizisi ile hareketlendirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Minare yer konumundan ötürü caminin kubbe ile birleştiği yerde, kesme taştan ve şerefesiz olarak sembolik yapılmıştır ![]() Türk ve İslâm Eserleri Müzesi (İbrahim Paşa Sarayı) (Eminönü) İstanbul Eminönü ilçesi, Sultanahmet Meydanı’nda bulunan İbrahim Paşa Sarayı’ndaki Türk ve İslâm Eserleri Müzesi ilk defa Süleymaniye Camisi yapı topluluğunun Dar-ül Ziyafesi olarak tanımlanan imaretinde kurulmuştur ![]() ![]() XIX ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müze 14 Nisan 1914 tarihinde açılmış, açılışta veliaht Yusuf İzeddin Efendi başta olmak üzere Hamdi Bey, Besim Ömer Paşa, Sadrazam Sait Halim Paşa, Şeyhülislam Ürgüplü Hayri Efendi ve Tarihçi Ahmet Rasim de bulunmuşlardı ![]() ![]() Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye’de müzeciliğe daha da önem verilmiş, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi ismini alan Evkaf-ı İslâmiye Müzesi Hars Müdürlüğü kanalı ile Maarif Vekâleti’ne bağlanmıştı ![]() ![]() Süleymaniye Külliyesi’nin imaretinde 1983 yılına kadar işlevini sürdüren Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, Sultanahmet Meydanı’ndaki İbrahim Paşa Sarayı’nın restore edilerek düzenlenmesinden sonra oraya taşınmıştır ![]() İbrahim Paşa Sarayı XVI ![]() ![]() ![]() İbrahim Paşa Sarayı kaynaklardan ve minyatürlerden öğrenildiğine göre; At Meydanı’nda (Hipodrom) yapılan şenlik, düğün gibi olayların yanı sıra Osmanlı tarihindeki isyanlarda da ismi geçmiştir ![]() ![]() ![]() İbrahim Paşa Sarayı ilk yapılışında dört büyük iç avlu çevresinde yapılmış bir saray idi ![]() ![]() ![]() ![]() Türk ve İslâm Eserleri Müzesi yazı ve yazma eserler; halı, kilim ve düz yaygılar; madeni eserler, çini ve keramik eserler, ağaç işleri, taş oymalar ve kitabeler ve etnoğrafik eserlerden meydana gelmiştir ![]() Yazma Eserler Bölümü Osmanlı yazı sanatının en güzel örneklerini bir araya getiren bu bölümdeki eserler tarihi gelişim içerisinde kronolojik olarak değerlendirilmiştir ![]() ![]() Hicretin ilk yıllarına tarihlendirilen ceylan derisi üzerine kufi yazı ile yazılmış kuranlar, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bölümde ayrıca XV ![]() ![]() ![]() Türk yazı sanatının nesih, sülüs, rık’a, talik, mubari örneklerinin tezhip sanatı ile gelişimi yine burada sergilenmiştir ![]() ![]() ![]() Bu bölümde hat sanatının çeşitli tekniklerine yer verildiği gibi başta ceylan ve oğlak derilerinden yapılmış çeşitli kâğıt örnekleri, tezhipte kullanılan boyalar da değişik şekillerde bulunmaktadır ![]() Halı ve Kilim Bölümü Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde dünyanın en zengin halı, kilim ve düz yaygıları ayrı koleksiyonlar halinde bulunmaktadır ![]() Selçuklu sanatının XIII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evkaf-ı İslâmiye Müzesi’nin kuruluşu sırasında cami, dergâh ve türbe gibi yapılardan derlenen halılara 1970’li yıllardan sonra satın alma yolu ile yenileri eklenmiştir ![]() ![]() Madeni Eserler Bölümü Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde maden işçiliği yönünden oldukça zengin bir koleksiyon bulunmaktadır ![]() ![]() XIII ![]() ![]() ![]() Büyük Selçukluların önemli maden yapım merkezlerinden Horasan ve Herat; Osmanlıların Sivas, Konya Erzurum, Diyarbakır, Tokat, Bursa ve Edirne’de yapılmış madeni eserleri değişik formları ile dikkati çekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ahşap Eserler Bölümü Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nin ahşap eserler bölümünde İslâm ülkeleri, Selçuklu beylikler ve Osmanlı döneminde yapılmış ağaç işçiliğinin en güzel örnekleri bir araya toplanmıştır ![]() ![]() ![]() XIII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keramik ve Cam Eserler Bölümü Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde İslâm öncesi, İslâm dönemi, Selçuklular, Beylikler ve Osmanlı dönemi çini ve keramikleri zengin bir koleksiyon halinde sergilenmiştir ![]() ![]() ![]() XIII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() XIX ![]() ![]() ![]() İslâm-Osmanlı kültüründe önemli bir yeri kapsayan cam işçiliğinin belli başlı örnekleri yine burada bulunmaktadır ![]() ![]() Taş Eserler Bölümü Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nin taş eserler bölümünde İslâm ve Osmanlı döneminin özelliklerini yansıtan taş eserler, Mezopotamya, Suriye, Mısır ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinden toplanmıştır ![]() ![]() Kufi, sülüs, celi sülüs yazılı olan bu eserlerin hepsinde mükemmel bir taş işçiliği görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Etnografya Bölümü Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nin İbrahim Paşa Sarayı’na taşınmasından sonra yer darlığından Süleymaniye’de sergilenemeyen ve satın alma yolu ile müzeye kazandırılan etnografik eserler ayrı bir bölümde sergilenmiştir ![]() Bu bölümde Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden toplanmış halı-kilim tezgâhları, dokumalar, yün boyama teknikleri, halk dokuma ve işleme sanatı örnekleri, yöresel zenginlikleri içinde kostümler, ev eşyaları, el sanatları, el sanatı aygıtları, göçer çadırları kendilerine özgü mekânlar içinde sergilenmektedir ![]() Türk İslam Eserleri Müzesi 1984 yılında Avrupa Konseyi Yılın Müzesi Yarışması Jüri Özel Ödülü'nü, 1985 yılında da Avrupa Konseyi-UNESCO tarafından çocuklara kültür mirasını sevdirme konusundaki çalışmalarından ötürü verilen ödülü almıştır ![]() Süleymaniye'deki müzenin kuruluşunda Can Kerametli'nin; İbrahim Paşa Sarayı'ndaki müzenin yeniden düzenlenmesinde ve bugünkü durumuna gelmesinde Dr ![]() ![]() Adam Mickiewickz Müzesi (Beyoğlu) İstanbul Beyoğlu ilçesi Kasımpaşa, Yenişehir’de bulunan Adam Mickiewickz Müzesi Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nin yönetimindedir ![]() Adam Mickiewickz Polonya’nın ünlü şairlerinden olup, Polonya’nın işgale uğradığı 1795–1918 yıllarında birçok Polonyalı ile birlikte Polonya’nın siyasi bağımsızlığı için çaba sarfetmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müzede şairin yaşadığı dönemin kültürel ve siyasi özellikleri yansıtılmış, Polonya’nın tarihsel gelenek ve görenekleri, Polonya ile Avrupa halklarının kurtuluş mücadelesi, şairin çocukluk yılları ile ilgili ilk şiirleri burada sergilenmiştir ![]() ![]() Adam Mickiewickz’in ölümünden sonra cesedi İstanbul’dan Paris’e götürülmüş ve Montmorency Mezarlığı’na gömülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Divan Edebiyatı Müzesi (Galata Mevlevihanesi) (Beyoğlu) İstanbul Beyoğlu ilçesi’nde bulunan Divan Edebiyatı Müzesi (Galata Mevlevihanesi) Beyoğlu’ndan Yüksekkaldırım’a inen Galip Dede Caddesi’nin hemen başındadır ![]() ![]() Ağaçlarla kaplı ıssız bu yeri, Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Galata Mevlevihanesi mimari olarak ilgi çeken bir yapıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Semahane, selamlık ve derviş hücrelerini bir araya getiren ahşap yapı avlunun sonundadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dergâhların kapatılmasından sonra bir süre Mevlevihane kendi yazgısıyla baş başa kalmış; haziresinin bir bölümüne Beyoğlu Evlendirme Dairesi yapılmış, semahane Vakıflarca lojman olarak kullanılmış, Halet Efendi Kütüphanesi de polis karakoluna dönüşmüştür ![]() Mevlevihane’nin bu perişanlığını önleyebilmek için İstanbul’u Sevenler Cemiyeti 1947’de onarımını yaptırmış, ardından Milli Eğitim Bakanlığı’na, sonra da Kültür Bakanlığı’na devredilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Divan Edebiyatı Müzesi’nin Semahane Bölümünde kös, rebab, kabak kemençe, baron kemençe, ud, halile, kanun, davul, zurna, tekke defi, növbe, kudüm gibi çeşitli Mevlevilikte kullanılan musiki aletleri sergilenmiştir ![]() ![]() Semahanede çeşitli tombak, gülabdanlar, buhurdanlar, celi sülüs yazı ile sikke içerisinde istif edilmiş “Ya Hz ![]() ![]() Müzenin ikinci katı Bektaşi babası Ahmet Said’in camaltı tekniği ile yapılmış sembol resimleri, bu Mevlevihane’de yetişmiş olan Şeyh Galib, İsmail Ankaravi, Esrar Dede, Fasih Dede ve şair Leyla Hanım’ın el yazmaları; çeşitli işlemeli seccadeler, Mevlevi ve Bektaşi tespihleri, aşere seccadesi, rahleler, gümüş şamdanlar, çeşitli dönemlerde yazılmış Kuranlar, mesneviler, maktalar, makas, divit ve hokkadan meydana gelen yazı takımları, kalemler, Bektaşilerin boyunlarına astığı teslim taşları, Halveti Tarikatına ait değişik taşlar, mataralar, bakır sahanlar, İznik seramikleri, bakır kepçeler, Tophane işi lüleler, üzerlerinde Kelime-i Tevhit yazılı yaldızlı fincanlar, divan şairlerine ait divanlar ile fermanlar ile Sultan III ![]() ![]() Mevlevihane’nin haziresi Mevlevi kültürü, hat sanatı, bezeme ve tarihi yönünden de son derece önemlidir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|