Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sistemleri, taşıma

Taşıma Sistemleri

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Taşıma Sistemleri



Tek hücrelilerde alınan maddelerden hücrenin bütün kısımları hemen yararlanma olanağı bulur Çok hücrelilerde ise alınan besin maddelerinin ve O2’nin bütün hücrelere ulaştirilmasi ve artik ürünlerin uzaklaştirilmasi için bir taşima sistemine gereksinim vardir

Bitkilerde Taşima Sistemi

Yeşil alg gibi suda yaşayan bir hücrelilerde fotosentez için gerekli hammadde çevreden difüzyonla saglanir

Ileri Yapili Bitkilerde Taşima Sistemi:

Odun (ksilem) ve soymuk( floem) demetlerinden oluşur

Odun (ksilem) Demetleri

1 Canli parankima hücreleri ve destek hücrelerinden oluşmuştur
2 Odun borulari hücreleri ölüdür
3 Hücrelerin ara çeperleri tamamen erimiş, yan çeperler ise kalinlaşarak boru şeklini almiştir
4 Su ve minerallerin taşinmasi saglanir
5 Taşima tek yönlü olup kökten yapraklara dogrudur
6 Bitkide fotosentez için önemli adaptasyondur

Soymuk Demetleri

1 Bol stoplazmali arkadaş hücreleri ve destek hücrelerinden oluşmuştur
2 Soymuk borulari hücreleri canlidir
3 Ara çeperler tamamen erimediginden yer yer delikler meydana gelmiştir
4 Fotosentez sonucu oluşan organik maddeler taşinir
5 Organik maddeler yapraklardan aşagiya dogru olurken kökteki amino asit gibi organik bileşiklerde yukari taşinir
6 Fotosentez de etkin olmamasina karşin soymuk borusu çikarilan ya da etkisizleştirilen bitki ölür

Odun ve soymuk demetlerinin birlikte meydana getirdigi yapilara iletim demeti denir Demetlerin çogunda, soymuk demetleri kabuk bölgesine odun demetleri de merkeze bakacak şekilde yanyana bulunur

Odun ve soymuk borulari arasinda kambiyum varsa açik demetler, kambiyum yoksa kapali demetler denir

Tek çenekli bitkilerde açik demetler, iki çeneklilerde ise kapali demetler bulunur

Su ve Minerallerin Kökle Alinmasi

Topraktaki su ve minerallerin alinmasi kökteki çok sayida bulunan emici tüylerle olur

Emici tüyler kisa ömürlü yapilar olup epidermis hücresinin dişa dogru uzamasiyla meydana gelmiştir Emici tüyler, kökün toprakla olan temas ve emme yüzeyini artirir

Suyu, topraktan emici tüylerle alinarak iletim demetlerine kadar iletilmesi difüzyon ve osmoz kurallarina göre saglanir

Topraktaki su miktari emici tüylerdeki sudan fazla oldugundan suyun emici tüylere iletilmesi çok yogundan az yoguna dogru osmoz kurallarina göre iletilir

Emici tüylerdeki su yine osmoz kurallarina göre ince çeperli parankima hücrelerine geçer Buradan da odun borularina kadar ayni şekilde taşinir

Eger topraktaki su miktari kökteki su miktarindan az ise bu kez su ve minerallerin alinmasi aktif taşimayla olur

Bitkide Suyun Taşinmasi

Suyun yüksek bir agacin tepesine kadar taşinabilmesi için yaklaşik 30 atm lik bir basinç gereklidir Bunu saglayan iki kuvvet vardir:

1- Kök basinci
2- Terleme kohezyon

1 Kök basinci: Kök hücrelerindeki sivinin su konsantrasyonu toprak sivisina göre daha azdir Bu konu farkindan dolayi oluşan osmatik basinç kök basincinin meydana gelmesine neden olur Bu şekilde su 30 m ye kadar taşinir Uzun gövdeli bitkilerde kök basinci yardimci bir kuvvettir

2 Terleme - Kohezyon teorisi: Yapraklarda terlemeyle yitirilen su yaprak hücrelerindeki osmatik basincin artmasina ve bitkinin üst kisimlarinda bir çekme kuvvetinin - hava basincinin 30 kati dogmasina neden olur
Su molekülleri, hidrojen baglariyla birbirlerini çekerek bir arada bulunma özelligindedir Buna kohezyon kuvveti denir
Kohezyon kuvveti odun borularindan meydana gelen su sütününun kopmasini önler Ve suyun adim borularinda yükselmesi için çekme kuvveti oluşturur

Bitkide Organik Maddelerin Taşinmasi

Soymuk borulariyla saglanir Soymuk borularindaki organik madde hareketi aşagi ve yukari olmak üzere iki yönlüdür Soymuk borularindaki madde hareketinin esasi sivi basincinin farkliligina dayanir Bu basinç farki organik maddelerin sentezlendigi hücrelerde şeker ve diger ürünlerin yogunlugunun fazla olmasindan kaynaklanir

YAPRAK

Yeşil bitkilerde madde taşinmasinin temel nedeni fotosentezdir Fotosentez bitkinin yapraklarinda gerçekleşir

Yapragin alt ve üst yüzeyinde epidermis hücreleri vardir Genellikle tek sirali olan bu hücreler kloroplastsiz oldugundan renksizdirler

Epidermisin üzeri salgilanan mumsu kütikula ile kaplidir Özellikle kurak bölge bitkilerinde su kaybini önlemek amaciyla kütikula oldukça kalindir

Kütikula, yapragin daha alt tabakalarina işigin girmesini engellemez

Yaprak damarlari adim ve soymuk borularini taşiyan iletim demetlerinin devamidir Damarlarin üst kisminda adim alt kisminda ise soymuk borulari yer alir Bu borularin sayisi damarlar ince dallara ayrildikça azalir

Stoma: Alt epidermis hücreleri arasinda bulunan, bitkide fotosentez için gerekli CO2’nin alınmasını sağlayan yapılardır Stomalar (gözenekler) ayrıca O2 çıkışını ve su miktarını ayarlar

Sulak bitkilerde sayıca çok ve epidermisin üst yüzeyine yakındır Kurakçıl bitkilerde ise epidermisteki çukurlara yerleşmiştir (Su kaybını azaltır)

Stomaların her biri kloroplastlı iki stoma hücresinde oluşur

Stomoların açılıp kapanması stoma hücrelerindeki turgor basıncının değişmesiyle olur

Stoma hücrelerinde glikoz miktarı arttıkça komşu hücrelerinden stoma hücrelerinde turgor basıncı artar

Karanlıkta glikoz sentezi azalır ve böylece turgor basıncıda düşer Stoma açıklığı kapanır

Stomaların açılıp kapanmasına,

a) Fotosentez ile hücrelerin iç yoğunluğunun artması
b) Rüzgar
c) sıcaklık
d) Nem etki eder

HAYVANARDA TAŞIMA SİSTEMİ

Hayvanlarda alınan besinlerle, O2 ‘nin hücrelere taşinmasini, hücrelerde oluşan artiklarin atilmasi için boşaltim organlarina iletilmesini taşima sistemi saglar Ve ayrica yüksek omurgalilarda metabolizma sonucu oluşan isinin vücuda dengeli bir şekilde yayilmasi da taşima sistemi saglar
Tek hücrelilerde gaz ve besin alişverişi, dogrudan hücre zari ile yapilir Bu nedenle tek hücrelilerde özel bir taşima sistemi yoktur

Çok hücrelilerden sölenterlerin, vücutlari küçük ve hücreleri dogrudan diş ortamla baglantili oldugundan solunum ve boşaltim difüzyon ile gerçekleşir Bundan dolayi sölenterlerde de dolaşim sistemi yoktur

Omurgasizlarin çogunda ve omurgalilarin hemen hepsinde vücut büyük oldugundan vücudun iç kisimlarindaki çok sayida hücre, diş çevreyle dogrudan madde aliş verişi yapamaz Dolayisiyla bu canlilarda kalp, damarlar ve taşima sivisindan oluşan dolaşim sistemleri bulunur

Açik ve kapali dolaşim sistemi olmak üzere iki tiptir

Açik Taşima sistemleri

1 Enerji ve O2 gereksinimi az olan canlilarda (eklembacaklilar)
2 Kan, kalbin çalişmasiyla dokulararasi, boşluga dagilir
3 Kilcal damarlar yoktur
4 Hemolobin bulunmadigindan kan O2 taşimaz
5 Kan difüzyonla dolaştigindan hareketi yavaştir

Kapali Taşima Sistemleri
1 Enerji ve O2 gereksinimi fazla olan canlilarda (insanda)
2 Kan, kalp ve damarlardan oluşan kapali bir sistem içinde dolaşir
3 Kilcal damarlar vardir
4 O2 kandaki hemoglobinle taşinir
5 Kanin hareketi hizlidir

Omurgalilarda Dolaşim Sistemleri

Kalp, atardamar, toplardamar ve kilcal damarlardan meydana gelmiştir

Baliklarda: Kalp bir kulakçik ve bir karincik olmak üzere iki odaciklidir Vücutta kirlenen kan kalpteki kulakçiga gelir ve karinciktan çikan bir damarla temizlenmek üzere solungaçlara gider Burada temizlenen kan vücudu dolaşir Lenf sistemi yoktur

Kurbagalarda: Iki kulakçik ve bir karinciktan oluşan kalp vardir Sol kulakçiga, akcigerlerde temizlenen kan, sag kulakçiga ise vücutta kirlenen kan dökülür Karincik tek oldugu için burada temiz ve kirli kan karişir Bundan dolayi kurbagalarda temiz ve kirli kan karişiktir

Sürüngenlerde: Kurbagalardan farkli olarak karincik bir yarim perde ile ikiye ayrilmiştir Kan karişiktir Soguk kanli canlilardir

Kuş ve Memelilerde: Iki kulakçik ve iki karincikli kalp vardir Temiz ve kirli kan birbirine karişmaz Böyle canlilarin vücut sicakligi, çevre sicakligi ne olursa olsun sabittir Sicak kanli canlidirlar

İNSANLARDA DOLAŞIM SİSTEMİ

Kalp, atardamarlar, toplardamarlar ve kilcal damarlardan oluşan gelişmiş bir kapali dolaşim sistemi vardir

KALBIN YAPISI VE ÇALIŞMASI

Iki kulakçik ve iki karincik olmak üzere 4 odaciklidir

Sag Tarafta: Sag kulakçik ve sag karinciktan oluşur

Sag kulakçik vücutta kirlenen kanin toplardamar ile toplandigi yerdir
Sag kulakçikla sag karincik arasinda bulunan üçlü kapakçik (trikusbit) kanin karinciktan kulakçiga dönmesini engeller
Sag kulakçiga üst anatoplardamar ile alt anatoplardamar baglanir
Sag karinciktan akciger atardamari çikar
Sag kulakçik ve karincikla birlikte bu damarlar kirli kan taşir

Sol Tarafta: Sol kulakçik ve sol karinciktan oluşur

Sol kulakçikla sol karincik arasinda ikili kapakçik (mitral) taşiyan açiklik vardir)
Sol kulakçiga 4 akciger toplardamari açilir
Sol karinciktan en büyük atardamar olan aort çikar
Sol kulakçik ve karincikla birlikte bu damarlar temiz kan taşir

Kalbin Yapisinda Üç tabaka Vardir:

1 Endokard: Bag dokudan oluşmuştur Kalbin iç yüzeyini örter Kan damarlari yoktur

2 Miyokard: Kalbin çalişmasini saglayan kasli yapidir Kani karinciklara pompalayan kulakçiklarda ince, kani vücuda pompalayan karinciklarda ise kalindir
Aortun, kalpten çikiş yerinden ayrilan damarlar miyokard tabakasinda kilcallara ayrilir Kalbi besleyen bu damarlara koroner damarlar denir

3 Perikard: Bag dokudan oluşmuş olup kalbin dişini sarar Kalbin atişlarini kolaylaştiracak kaygan sivi ile doludur

Kalbin Çalişmasi

Kalp kasinin kasilip (sistol) ve gevşemesi (diastol) ile olur Kulakçiklar kasilirken karinciklar gevşer Yani birbirine zit çalişirlar

Kulakçiklarin gevşemesi sirasinda toplardamarlarla gelen kan her iki kulakçiga dolar

Kanin yaptigi basinç ile kulakçik ve karinciklar arasindaki kapaklar karinciklar yönünde açilir ve kan pasif olarak karinciklara akmaya başlar

Kalbin sag kulakçiginin üst kisminda bulunan sinoatrial (SA) dügümden çikan uyarilar atrioventriküler (AV) dügüme iletilir AV his demetleri ile devam eder His demetleri uyarilari karinciga iletilerek karinciklarin kasilmasini saglar

Kalbin Çalişmasini düzenleyen üç etken vardir:

1 Sinirsel Düzenleme: Sempatik sinirler hizlandirici parasempatik sinirler yavaşlatici etki yapar
Parasempatik sinirlerden olan Vagus siniri kesilirse kalp hareketlerini hizlandirir Uyarilmasini yavaşlatir

2 Otonom düzenleme: Kalbin kendi kasilmasini düzenleme etkisi vardir Örnegin basincin artmasi ve kalbe fazla miktarda kirli kan dönmesi kalp kasinin gerilmesine yol açar

3 Hormonal düzenleme: Asetilcolin kalbin çalişmasini durdurur Adrenalin hizlandirir

Kan Damarlarinin Yapisi

1 Atardamarlar: Kani kalpten diger organlara taşir

En diştaki tabaka, elastiki lifli olup kalp atişlari sirasinda meydana gelen kan basincina karşi damarin direncini artirir

Ortadaki tabaka, esnek oldugundan kanin hareketini kolaylaştirir Içteki tabaka (endotel tabaka) kanin damar iç çeperinden kolayca akmasini saglar

Atardamarlarda kan, karinciklarin kasilmasindan ortaya çikan basincin etkisi ile dolaşir

2 Toplardamarlar: Vücuttan toplanan kani kalbin kulakçigina getirir Vücudun alt taraflarindaki toplardamarlarda üste dogru açilan tek yönlü kapakçiklar kanin yerçekimi etkisi ile geri dönmesini engelleyerek kalbe hareketini kolaylaştirir

Bu kapakçiklarin bozulmasi ve toplardamarlarin duvarlarinin genişlemesi varise neden olur

Toplardamarlarda kanin hareketi damarlari saran iskelet kaslarinin basinci ve solunum sirasinda gögüs boşlugundaki basincin degişmesi ile saglanir

3 Kilcal damarlar: Dokular arasinda geniş bir yüzey oluşturacak şekilde dallanmişlardir Kan ile doku hücreleri arasindaki tüm madde alişverişi kilcal damarlarla olur

Sonuçta sag karinciktan çikan kirli kan Akcigerlerde temizlenerek sol kulakçiga gelir

Büyük Kan Dolaşimi

Sol karinciktan çikan temiz kan en büyük atardamar olan aortla vücuda yayilir Tüm vücudu dolaşan kan kirli (CO2’Ce zengin) halde sağ kulakçığa döner

Starling Hipotezi: Kılcal damarlardaki kan ile doku sıvısı arasındaki sıvı alışverişi kılcallardaki osmatik basınç ve kan basıncı etkisinde oluşur

Kılcal damar boyunca protein osmatik basıncı sabittir
Kılcal damar atar damar ucundan toplar damar ucuna doğru gidildikçe kan basıncı düşer
Kılcal damarın atardamar ucunda kan basıncı osmatik basınçtan yüksek olduğundan kan plazmasından doku sıvısına doğru madde geçişi olur
Kılcal damarın toplardamar ucunda, kan basıncının düşmesine bağlı olarak osmatik basınç kan basıncından yüksek olduğundan doku sıvısından kan plazmasına doğru madde geçişi olur

Lenfin görevleri şunlardır:

1 Lenfositleri yapmak
2 Yabancı maddeleri fagosite yapmak
3 Yağ asitleri ve gliserini emmek
4 Kılcallardan sızan fazla doku sıvısını ve lenfositleri kana geri vermek

Lenf dolaşımı iki yolla kana karışır:

Küçük Kan Dolaşımı

Lenf Sistemi: Lenf damarlarıyla taşınan ve içinde akyuvarlar bulunan doku sıvısına lenf denir
Lenfin hareketi iskelet kaslarının basıncı ve solunum hareketleri ile sağlanır Hareketi kanın hareketine göre yavaştır

Taşıma Sıvısı Kan
Plazma denilen bir sıvı kısım ile plazma içinde bulunan kan hücrelerinden oluşur

Görevleri:

a) Hormon taşır
b) O2 ve CO2’i taşir,
c) Vücut isisini ayarlar
d) Bagirsaklardan emilen besinleri hücrelere götürür
e) Mikroplarla savaşir
f) Dokularin su dengesini ve organlarin gerginligini korur

Plazma: Kanin % 55’ni oluşturan sivi kismidir Vücudun çeşitli bölümleri arasindaki madde geçişini kolaylaştirir

Kan plazmasindaki proteinler şunlardir:

Albumin ve Globülin osmatik basinca neden olurlar
Fibrinojen kanin damar içinde pihtilaşmasini saglar
Heparin kanin damar içinde pahtilaşmasini önler

Kan hücreleri

1 Alyuvarlar: Çekirdeksiz olup hemoglobin bulundururlar
Bu sayede kana kirmizi rengi verir ve O2 taşinmasini saglar
2 Akyuvarlar: Şekilsiz, çekirdekli hücrelerdir Mikroplara karşi vücudu korurlar
3 Kan pulcuklari: Renksiz ve çekirdeksiz olup kanin pihtilaşmasi için özel protein oluştururlar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.