Prof. Dr. Sinsi
|
Halk Kültürü Nedir
Halk kültürü, kültür varlığının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır Halk kültürü yüzyılların deneyimlerinden süzülerek biçimlenmiş, kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze gelmiş bir değerler bütünüdür Sözlü gelenekte yaşatılan ürünlerle beslenen halk kültürünün özünde, bağlı bulunduğu kültüre ait örnek değerler ve ahlak anlayışı vardır
Halk kültürü, toplumsal ve kültürel birlik oluşturan ortak ve kültürel özellikleri bulunan toplulukların ürünleridir Türk halk kültürü ürünlerine, Türk toplumunun sağ duyusu, günlük hayatı, dini, geleneği, dünya görüşü, beğenisi yansır
Folklor, bir bölgedeki kültür ürünlerinin tümüdür Folklor, toplumun sosyo-ekonomik dinamiklerini ortaya çıkartmakta, milletin kültür birliğini sağlamaktadır Folklorun temel özelliklerinden biri de yerelliktir Gelenekler, ilişkiler gibi, yerel özellikler taşıyan günlük yaşam, zamanla çeşitli etkenlere bağlı olarak genel yaşam içinde görülür Bireysel yaşantının toplumsallaşmış örnekleri olan halk kültürü ürünleri çeşitli düzeylerde iletişim sağlama işlevini de yerine getirir Milletleri diğer kültürlerden ayıran kültürel özelliklerin esası halk kültürüdür
Milli kültür bütün yöre kültürlerinin matematiksel toplamıdır Milli kültür denince yerellikten çıkmış, onu aşarak yurt bütünlüğünde, bütün bir millet tarafından benimsenmiş ortak değerleri, yaşama biçimlerini ve bunlara bağlı unsurları anlıyoruz Kültür toplumu oluşturan bireyler, gruplar arasındaki kurumlaşmış ilişkiler bütünüdür Her türlü toplumsal olgu kültür potasında eriyerek içerik ve bütünlük kazanır Kültür kişilik mekanizmaları yoluyla çevreye yansır, aktarılır Kişisel ve kaynaksal kurumlarla beslenerek toplumda yaratılan kültürün yöresel ve bölgesel farklılıkları olması doğaldır
Tarihsel süreçte, her kültürde olduğu gibi Türk kültürünü belirleyen değer, norm, sosyal kontrol öğeleri ve formlar değişikliğe uğramıştır Kültür, statik değildir Zemindeki değerler aynı kalmak şartıyla değişen ve gelişen ilişkiler ağıdır Kültür her toplumsal olgu ve değer gibi dinamik karakterle değişerek yenilenir
Kültürün, "insan, aile sosyal çevre, eğitim, sosyal değerler vb " gibi insani; "bayrak, millet, vatan, dil, din, tarih, örf, âdet, gelenek vb ", gibi evrensel boyutları vardır Kültür milletleri birbirinden ayıran özelliklerdir Uygarlık ortak bir değerdir Aynı uygarlığa bağlı kültürler aynı dünya görüşünde birleşirler Topluluklardaki kişi ve grupların yenilikleri ve milletlerarası etkileşim kültür değişikliğine neden olur
Halk kültürü bir düşünce bir yaşam biçimi olarak kültür alanlarını kapsar Milli kültürün oluşmasında etken bir rol oynar Halk kültürü, Türk kültüründe yapılması öngördüğü ve yasakladığı etkinliklerle, yaptırımlarıyla yönlendiricidir Halk kültürü ülkeyi ayakta tutan en önemli güçlerden birisidir
Milli Kültür Politikası
Kültür politikaları, günümüz ve geleceğin kültür yapısının belirlenmesinde, kültürel mirasın korunması ve tanıtılmasında etkin bir rol oynar Kültür politikalarının ilkeleri bilimsel çalışmalarla akılcı ve gerçekçi olarak saptanır Toplumun gerçeklerine maddi ve manevi değerlere uygun esaslara dayandırılır Toplumun kültürel mirası sonucu oluşan yaşama biçimi inanç ve değerleri günlük kültür politikalarıyla yeniden yapılanamaz Eğitim ve kültür politikaları millidir Kültür politikaları evrensellikten kopmadan kültürel değişim ve gelişimle sağlıklı, ilkeli politikalarla sürer Kültürel kimlik oluşturma politikaları belirlenirken millilik, çağdaşlık, demokratiklik, evrensellik ilkelerinden taviz verilmez Kültürel değişim ve gelişimi yozlaşma yabancılaşma olarak algılayan durağan insan tipi yetiştirmeyi amaçlayan kültür politikaları faydadan çok zarar getirir
Milli Kültür ve Gençler
Çağdaş genç, milli kültürünü seven, koruyan, kollayan, aktaran, değişim ve gelişimleri özümseyen, milli kültürden kopmadan evrensel kültürde yerini alabilen insan tipidir Kültürünü korumayan, gençlere aktarmayan milletler yabancı kültürlerin etkisiyle yok olurlar Korumada ilke, statik değil dinamik olmalıdır Kültürel değişim ve gelişimle,kültür yozlaşması, kültür yabancılaşması arasında ince bir çizgi vardır Genç kuşak yaşlı kuşağa göre kültürel değişim ve gelişimi daha çabuk yakalayacaktır Bunu yozlaşma, kültürüne yabancılaşma olarak niteleyip gençleri suçlayıp, sorgulama, dışlama yanlıştır
Gençlere yaşadığı toplumun kültürel değerlerini tanıma fırsatı ne ölçüde veriliyor? Özellikle Türk kültürü, kültürün öğelerinden biriymiş gibi kültüre girmiş batıl, Türk kültürünün özüne ters diye nitelenen konulardan ayıklanmalıdır Bir gencin kendi kültürüne yabancılaşması, beğeni yönünden halktan kopmaması için ona ortak milli kültürün alt yapısı öğretilip sevdirilmelidir Gençleri milletin ortak kültür değerleriyle besleyip hazırlamak ailenin ve eğitimcilerin görevidir Gençlere milli kültürün tarihi ve kültürel bir miras olduğu, milli kültür donanımı almadan evrensel kültürde yer alınamayacağı bilinci verilmelidir
Gençler günümüzde, hızına ulaşılamayan iletişimle bir tür kültürel şokla karşı karşıyadırlar Onları koruyup kollamak çağa hazırlamakla olur Gençleri toplumun değerleriyle ters düştüklerinde suçlayıp dışlamak kolaycılıktır, çağın gerçeklerinden kaçıp saklanmaktır Gençlerimizi sağlıklı politikalarla belirlenmiş, milletimizin kültürel kişilik ve kimliğini geliştirme amaçları doğrultusunda hazırlayıp bilgilendirmeliyiz Ancak bu yolla gençler yabancı kültürle başedip evrensel kültürde yerlerini alabilirler
Eğitimin genel amacı milletin bekasıdır Eğitim devleti meydana getiren kurum ve değerleri öğretmekle yükümlüdür İnsan doğal, sosyal ve kültürel çevresiyle etkileşerek kültürü üretir Eğitim kültürün öğrenilmesini, anlaşılmasını kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlar Çağın yeni yöntemlerine açık, kendi kültürünü yorumlayacak insan yetiştirmek zorundayız Eğitim programları kültürün çocuklara ve gençlere transferini sağlamaya yönelik olarak şekillendirilmelidir Gerekli bilimsel çalışmalarla alt yapısı kurulmamış aceleye getirilmiş, denenmemiş sil baştancı eğitim ve kültür politikaları, yarardan çok zarar getirecektir
|