10-07-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk'ün Hz.Muhammed(S.A.V) Telgrafı
Atatürk'ün hiç bilinmeyen Hz Muhammed telgrafı!Suudilerin Hz Muhammed'in mezarını yıkma girişimini Atatürk durdurmuş Peki bu tarihi olayın belgesi neden "Ortadan yok edildi"?
1926 yılında Suudilerin kendi sınırları içindeki tüm mezarlıkları yıkma kararı aldığını biliyor muydunuz ?
İşin en ilginç yanı ise Hz Muhammed'in mezarının da Suudi sınırları içerisinde yer almasıydı  
Peki ne oldu da Hz Muhammed'in mezarının "Tek taşına bile dokunamadılar" ?
Prof Nevzat Yalçıntaş “Suudiler 1926 yılında sınırları içinde tüm mezarlıkları yıkıyorlardı Atatürk sıranın Hazreti Muhammed’in kabrine geldiğini öğrenince bir telgraf çekerek, ‘Eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim’ demişti Bunun üzerine Suudiler Hazreti Muhammed’in kabrine dokunamamıştı Ama bu telgraf yok edildi” dedi
İşte Can Ataklı'nın bugün köşesine taşıdığı ilginç ankedot  
Atatürk olmasa bugün Hazreti Muhammed’in mezarı da olmayacaktı
Pazartesi akşamı Avrasya Televizyonu’nda Lale Şıvgın’ın sunduğu “Beyin Fırtınası” programına katılmıştım biliyorsunuz Programın diğer konukları Nevzat Yalçıntaş ile Erol Manisalı idi
Nevzat Yalçıntaş program sırasında Atatürk’le ilgili küçük bir anekdota yer vererek “Suudiler 1926 yılında sınırları içinde tüm mezarlıkları yıkıyorlardı Atatürk sıranın Hazreti Muhammed’in kabrine geldiğini öğrenince bir telgraf çekerek, ‘Eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim’ demişti Bunun üzerine Suudiler Hazreti Muhammed’in kabrine dokunamamıştı Ama bu telgraf yok edildi” dedi
Programın ana konusu kapatma davası olduğu için bu konu fazla uzun sürmedi Programdan sonra Lale Şıvgın, yayının yapıldığı Doğatepe tesislerinde bizlere birer çorba ikram etti Bundan yararlanarak Yalçıntaş’a “Hocam programda anlattığınız olayın ayrıntılarını söyleyebilir misiniz?” diye sordum
1981 yılında 12 Eylül askeri yönetimi Atatürk’ün 100 doğum yılı nedeniyle kapsamlı bir program hazırlamış Prof Yalçıntaş o dönemde İlim Kurulu’nun başına getirilmiş Amaç Atatürk’le ilgili çeşitli kaynaklardan arşiv araştırması yapmak ve “bilinmeyen Atatürk’ü” ortaya çıkarmakmış
Yalçıntaş, “Dışişlerinde Münir Bey vardı (Soyadını hatırlayamadı) İyi bir araştırmacı ve arşivciydi Ona Dışişleri Bakanlığı arşivlerinin araştırılması görevi verilmişti” diyerek anlatmaya başladı
Sonra da sürdürdü: “Bir gün Münir Bey aradı Çok ilginç bir belge bulduğunu, bunu getirip göstermesi gerektiğini söyledi O sırada benim çalıştığım başbakanlık binası ile dışişleri binası aynı yerde Hemen atlayıp geldi Çok heyecanlıydı ”
Prof Yalçıntaş, Münir Bey’in gösterdiği belgeye baktığında çok şaşırdığını belirterek şöyle devam etti: “Belge bir telgraf metniydi Henüz yeni kurulan Suudi devletinin kralına gönderilmişti Telgrafta ‘Hazreti Muhammed’in mezarının yıkılacağını derin üzüntü içinde öğrendim Bu kutsal emanete asla dokunamazsınız Bir tek taşının bile zarar gördüğünü duyarsam orduyu aşağıya gönderirim’ anlamına gelen cümleler vardı ”
Yalçıntaş, burada Hazreti Muhammed’in mezarı ile ilgili kısa bir detay anlattı İngiliz işgali sırasında komutan olan Fahrettin Paşa’nın kabri terk etmemek için uzun süre direndiğini, aç kaldıklarını bu nedenle çekirge yiyerek beslendiklerini, sonunda İngilizler’in hiçbir şekilde dokunmamaları kaydıyla Hazreti Muhammed’in mezarını terk ettiklerini ancak kutsal emanetleri de yanlarına aldıklarını söyledi
Şimdi gelelim belgenin bulunmasından sonraki gelişmelere, çünkü vahim ve ilginç olan bu: Nevzat Yalçıntaş’ın anlattığına göre Münir Bey belgeyi önce bir üst amirine götürüyor Belge oradan daha yukarı taşınıyor Sonunda müsteşara oradan da Bakan İlter Türkmen’e geliyor Tabii Evren Başkanlığı’ndaki Milli Güvenlik Konseyi’nin de haberi oluyor
Sorun şu: Bu belge ne yapılacak? Dönemin Atatürkçü komutanları ve onların emrindeki bürokrasi bu belgenin açıklanmasını istemiyor Ancak belge de ortaya çıkmış bir kere Sonunda o dönemde yazılan ve şimdi kitapçılarda tek nüshası bile kalmayan bir Atatürk kitabının içine, hiçbir anons yapılmadan konuyor
Kısacası konu adeta kapatılıyor, sadece o tuğla gibi kalın kitabı sonuna kadar okuyanların dikkatini çekecek biçimde “zevahiri kurtarmak” adına konuyor
Peki bu belge şimdi nerede? Kimin koruması altında? Bu da bilinmiyor Bilinen tek şey, Atatürk’ün İslam aleminin peygamberi Hazreti Muhammed’in mezarının ortadan kaldırılmasını önlemesi herkesten saklanıyor
* * *
Hazreti Muhammed Mescidi Nebevi’de yatıyor
Hazreti Muhammed 571 yılında doğdu 632 yılında vefat etti Peygamberimiz Medine’de oturduğu evde toprağa verildi Bu mezar bugün dünyanın en büyük camisi olan Mescidi Nebevi’nin içinde
Mescidi Nebevi, Hazreti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye göç etmesinden sonra ilk namaz kıldığı yer Hazreti Muhammed, Medine’de oturduğu evin hemen yanına kentin ilk mescidini inşa ettirmişti Bu mescit geçen yıllar içinde defalarca yenilendi Bugün 600 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği Mescidi Nebevi’nin korumasını çok uzun yıllar Osmanlı askeri yapmıştı
Arabistan’da mezar adeti yoktur Ölüler herhangi bir yerde toprağa verilir, üzerine belirleyici bir şey konmaz Bu nedenle sadece Hazreti Muhammed’in mezar yeri ile ilgili bilgi vardır O’nun dışındaki İslam büyüklerinin mezarlarının yeri bilinmez Bir süre önce Hazreti Muhammed’in annesine ait olduğu ileri sürülen bir mezar ortaya çıkarılmıştı Ancak Suudi yönetimi bu mezarı da ortadan kaldırmış ve yerine otopark yapmıştı
Atatürk’ün müdahalesi olmasa Suudiler, Mescidi Nebevi’nin hemen dibindeki Hazreti Muhammed’in mezarını da tamamen ortadan kaldıracaktı Nitekim Hazreti Muhammed’le aynı yere defnedildikleri bilinen Sahabe’nin önde gelen isimlerinin mezar yerleri bugün dümdüzdür
* * *
Yaşar Nuri Öztürk: Ali Babacan araştırma izini vermedi
Nevzat Yalçıntaş’la sohbetimiz sırasında “Bir gün Yaşar Nuri Öztürk Bey aradı Benim bu anlattığımı duymuş, belgeye nasıl ulaşabileceğini sordu” dedi Ben de “Belgeyi bulmuş mu?” diye sorunca “Onu bilemiyorum, ama galiba bir kitabına koymuş ben okuyamadım” dedi
Bunun üzerine önceki gün Yaşar Nuri Öztürk’ü aradım Öztürk, Yalçıntaş’ın anlattıklarını doğrulayarak, “Ancak bunu henüz bir kitabıma koymadım Araştırmayı aşağı yukarı tamamladım, Gazi Mustafa Kemal ve İslam isimli çok kapsamlı bir kitap hazırlıyorum, bunun bitmesi üç yılı alır Konu bu kitapta yer alacak” dedi
Milletvekili olduğu sırada bu belgeye ulaşmak için çok çalıştığını söyleyen Öztürk, “Belge Dışişleri Bakanlığı arşivlerinde Milletvekili sıfatımla bu arşivlerde çalışmak için bakan Ali Babacan’a başvurdum, ama bana izin vermedi” diye konuştu
Öztürk’e “Peki hocam, böyle bir belgenin açıklanmasını neden istemiyorlar?” diye sordum Öztürk’ün cevabı çok ilginç oldu
Şöyle dedi: “Atatürk’ü din ve İslam dışı göstermek isteyenler elbette bu belgeden rahatsız olacaklardır Bu nedenle dini siyasete alet edenler emperyalistlerle iş birliği bile yapabiliyor Dincilerle İslamı reddedenler bu noktada birleşebiliyor ”
Vatan / Can ATAKLI
|
|
|