06-24-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Astroloji
Astroloji
Yıldızların ve gezegenlerin insan yaşamı üzerindeki etkilerinin incelenmesidir Astrologlar, gökcisimlerinin hareketlerini gözlemleyip gökyüzü haritaları çıkararak gelecekteki olayları önceden haber verebileceklerini öne sürerler Ama bu savlarım destekleyecek hiçbir bilimsel kanıt olmadığı için, astroloji çoğu kez "sahte bir bilim" olarak nitelenir Yüzyıllar önce astroloji ile astronomi birbirine sıkı sıkıya bağlıydı ve eski toplumlar için aynı anlamı taşırdı Oysa bugün ikisinin alanları tümüyle farklıdır ve aralarında hiçbir bağlantı kalmamıştır (bak
ASTRONOMİ)
Astrologlar, yıldızların konumuna ve hareketine bakarak bir insanın yaşamındaki olayları önceden haber verebilmek için "horoskop" denen bir gök haritası çizerler O kişinin doğduğu anda gökcisimlerinin nerede bulunduğu bu haritanın üzerinde işaretlenir Sonra harita, yılın 12 ayını simgeleyen ve "ev" denen 12 eşit bölüme ayrılır Yıldızlar da 12 takımyıldız halinde gruplanır ve her eve bir takımyıldız yerleştirilir Bu takımyıldızların adı burçlar kuşağındaki 12 burcun adıyla aynıdır {bak Burçlar Kuşaği) Astrolog, Güneş'in, Ay'ın ve gezegenlerin bu gökyüzü evlerine ve burçlara (takımyıldızlara) göre konumunu inceleyerek geleceğe ilişkin yorumlar yapar
Bugünün astrologları, Güneş'in, Ay'ın ve gezegenlerin bir insanın yaşamı üzerindeki etkilerini inceleyerek o kişinin karakterini ve geleceğini söyleyebileceklerini öne sürerler Bir insan doğduğu anda bir gezegen kendi "evinde" ise etkisinin güçlü ve olumlu olacağına, eğer kendi "evinden" uzakta ise etkisinin zayıf, belki de olumsuz olacağına inanılır Bazı dergi ve gazetelerde yayımlanan yıldız falları da, aynı burçta doğan herkese uygun düşecek çok genel ve belirsiz "kehanetlerde" bulunur
İlk insanlar gökyüzünü, gündüz Güneş'in, gece Ay ve yıldızların aydınlattığı büyük bir kubbe gibi görürlerdi Bu ışık kaynakları konusunda bilgileri yoktu ama, ekinlerinin büyümesini sağlayan güneş ışığı ile yağmurun gökyüzünden geldiğini biliyorlardı Bu yüzden gökcisimlerine birer tanrı gibi tapmaya başladılar Bu tanrıları nasıl memnun edeceklerini önceden kestirebilmek için de bütün dikkatleriyle gökyüzünü incelemeye koyuldular
Eskiçağlarda din adamlarının görevlerinden biri de Güneş'i, Ay'ı, yıldızları ve gezegenleri izlemekti Bu gözlemlerin astronomiye gerçekten büyük katkısı oldu İÖ 6 yüzyılda Babilliler gezegenlerin gökyüzündeki hareketini gösteren haritalar yaptılar Böylece Güneş ve Ay tutulmasının ne zaman olacağını önceden kestirebiliyorlardı Bu tahminlerinde yanılmadıklarım gören din adamları yalnız gökyüzü olaylarını değil salgın hastalıkları, savaşları ya da ordularının kazanacağı zaferleri de önceden görebileceklerine inandılar Bu tahminlerin gerçek bir dayanağı yoktu, ama gene de gelecekten haber verdiğini öne süren astronomlar ya da din adamları artık "müneccim" ya da "astrolog" olarak önemsenmeye başlamıştı
Astroloji Babil'den Eski Yunanistan'a, Mısır'a ve Hindistan'a geçerek bütün Asya ve Avrupa'ya yayıldı İS 1066'da gökyüzünde parlak bir kuyrukluyıldız görünmüş ve bu alışılmadık olay insanları çok korkutmuştu Müneccimler çok önemli olayların yaşanacağını, bu arada bir kralın öleceğini haber verdiler Gerçekten birkaç ay sonra İngiltere Kralı Harold, Hastings Savaşı'nda öldürüldü Birçok kişi bu olayı kuyrukluyıldızın görünmesine bağladı Ama sonradan, bugün Halley adıyla bildiğimiz bu kuyrukluyıldızın her 76 yılda bir Dünya çevresindeki yörüngesinden kimseye zarar vermeksizin geçtiği anlaşıldı
Astrologlar önceleri yalnız kendi ülkeleri ya da hükümdarları için önemli olan olayları haber veriyorlardı Yaklaşık 300 yıl öncesine kadar hemen her hükümdarın bir "saray müneccimi" vardı Eskiçağlardaki ünlü astronomi bilginlerinden bazıları da astrolojiyle uğraşıyordu Örneğin İÖ 2 yüzyılda Mısır'da yaşamış olan Eski Yunanlı astronomi bilgini Batlamyus (Ptolemaios) aynı zamanda bir astrologdu 16 ve 17 yüzyıllarda, Danimarkalı astronomi bilgini Tycho Brahe astroloji dersleri verdi, Johannes Kepler ise Avusturya imparatorunun sarayında müneccimlik yaptı (bak BATLAMYUS; BRAHE, TYCHO; KEPLER, JOHANNES)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|