Kırık Hayatlar Özeti Halit Ziya Uşaklıgil |
|
|
#1 |
|
Şengül Şirin
|
Kırık Hayatlar Özeti Halit Ziya Uşaklıgil1 KİTABIN KONUSUKitaptaki olaylar Osmanlı’nın son döneminde geçmektedir Osmanlı’nın son döneminde Türk halkında batıya karşı körü körüne bir özenti oluşur Batıdan alınması gereken teknoloji, ilim, bilim değilde; bizim yaşantımıza ters düşen kültürü taklit edilir Özellikle İstanbul’da zengin diye nitelendirilen ve kendilerini halkdan daha üstün gören bir gurup, kendilerine batıda yapılan çılgın eğlenceleri örnek alıp, hemen her yerde görgüsüzce eğlenmeye çalışıyorlardı Bu durum özellikle Türk aile yapısına aykırıydı ve bunun sonucu olarak bu tabakada aile bağları iyice zayıflamış hatta kopmuştu Çirkeflik başını almış gidiyordu Eşler birbirine sadık kalmıyor, hatta eşini aldatmak, ailesine bağlı kalmamak bir başarı olarak görülüyordu Kitap o günün bu acı tablosunu çok güzel bir şekilde anlatıyor![]() 2 KİTABIN ÖZETİÖmer Behiç yıllardır hayalindeki eve nihayet kavuşmuştu Yatılı okulda okuduğu yıllarda hayal ettiği sıcak yuvasın a kavuşmak için çok beklemişti Bu gün onun en büyük hayaline kavuştuğu gündü Ömer Behiç bir doktordur Ailesi onun siyasal okuyup önemli bir memur olarak devlet dairesinde çalışmasını istiyordu Böylece onun hayatını kurtaracağını düşünüyorlardı Fakat o ailesinden gizli olarak tıbbiyenin sınavlarına girer ve kazandığı gün gelir, ailesine haber verir Bundan sonra ailesi de onun seçimini kabul etmek zorunda kalır Okulda çok başarılı bir öğrencidir Geçmişinden gelen eziklikten dolayı pek sosyal bir insan değildir Arkadaşları onu inek diye nitelendirir Onu sosyal etkinliklere katılmaya ikna edebilen tek kişi vardır O da arkadaşlarının tabiri ile ‘Piç Bekir’dir Okulun son senesinde Ömer Behiç Babasını kaybeder Okul bittikten sonra Fransa’ya master yapmaya gider Burada iken de annesini kaybeder Ona artık sahip çıkacak kimse yoktur Fransa’da fakirlik içinde zorlukla eğitimini devam ettirir Nihayet Fransa’daki eğitimini bitirip İstanbul’a geri döner![]() Halası artık onun evlenmesi gerektiğini düşünür ve onun için Vedide’yi istemeye giderler Ömer Behiç Vedide’yi ilk gördüğü anda ona vurulur Vedide el değmemiş, ailesi zengin olmasına rağmen İstanbul’un o karmaşık eğlence haytına dalmamış bir kızdır Bu tanışmanın sonu evlilikle biter O şimdi hayallerine karısını da eklemiştir İşte bu gün sekiz yıllık arkadaşı ile ortak hayalleri gerçekleşmiştir Ömer Behiç evinin bir bölümünü de muayenehane olarak da kullanmaktadır Burada birçok zengin hastalarını tedavi etmesinin yanında da fakir hastaları da ücretsiz tedavi etmektedir Bu mutlu günlerinde karısı ilr birlikte etraflarındaki kötü olayları düşünüp, bu olayların kendi ailelerinin başına gelmemesi için de dua etmektedirler irler Ömer Behiç bir gün yolda eski bir arkadaşına rastlar Bu doktor arkadaşı İstanbul sosyetesinde çaplıkınlıkları ile ünlü ve bundan büyük gurur duyan bir şahıstır Tabiki bu Piç Bekir’den başkası değildir Karşılaştıkları günden itibaren Bekir Servet ile sık sık görüşmeye başlarlar Bekir ona hovardalıklarını anlattıkça Ömer Behiç ona çok acımaktadır Son zamanlarda Bekir Servet İstanbul’da zenginliği ile ve çapkınlığı ile tanınan bir ailenin uçarı kızı olan Nebile ile aşk yaşamaktadır![]() Bir gün Bekir Servet, Ömer Behiç’e bir hastasını bakması için daha doğrusu ondan görüş almak için rica eder Gittikleri ev Nebile’nin evidir Nebile rahat tavırları ile Ömer Behiç’I oldukça şaşırtmıştır Bekir Servet ile Nebile onun karşışında Aşk oyunları yapmaktan geri kalmamışlardır İşleri bitip çıkarken Nebile’nin küçük kardeşi Neyyir ortaya çıkar Ömer Behiç onu görür görmez içinde fırtınalar kopar, eve geldiğinde hâlâ onu düşünmektedir Bir süre sonra Neyyir hasta olduğu bahanesi ile Ömer Behiç’i eve çağırır Kontrol sırasında çok yakınlaşırlar ve Neyyir’in çıplak vücuduna dokunan Ömer Behiç, ona daha da vurulur![]() Kız ona bir adres verir ve orada buluşmalarında herşeyin daha farklı olacağını söyler Böylece yasaklı aşk başlar Bu sırada Bekir Servet Müzzan isimli dul bir kadına aşık olur ve onunla evlenip geçmişine bir sünger çeker Bu durumda Ömer Behiç yasak aşkını arkadaşı ile dahi paylaşamaz Kara bulutlar ailenin başındadır Ömer Behiç’in iki lızı vardır Küçük olan kızlarının eski bir hastalığı tekrar başlar Çocuk günden güne erir ve doktorlar bir çare bulamazlar Ömer Behiç’in yasak aşk cephesi de kötü geçmektedir Neyyir zengin biri ile evlenma hazırlıklarına başlar Fakat ilişkileri hâlâ sürmektedir Bu kötü olaylar Ömer Behiç’I harap eder Neyyir’in etkisi ile ailesini hatta hasta kızını ihmal eder Karısı ise bu yasak aşktan haberdar olmuştur bile Aynı evde iki yabancı gibidirler Küçük kızlar kısa bir süre sonra vefat eder Vedide iyice kendi iç âlemine dalar Tüm gün odasına çekilip, namaz kılıp, kur’an okumaya başlar Bu sırada Neyyir de evlenmiş fakat yasak aşkını hâlâ sürdürmek istemektedir Ömer Behiç onun her teklifini geri çevirir Neyyir’in son mesajında onu son defa olarak görmek isteidği yazmaktadır Ömer Behiç bunu kabul eder Fakat onu görünce tekrar bu ilişkinin başlamasından da korkmaktadır Tam Neyyir’in yalısına giderken karar değiştirip kızının mezarına gider![]() Yaptığı herşeye pişman olur ve mezarın başında saatlerce ağlar Acele ile evine geri döner Hızla Vedide’nin odasına dalar Vedide her zamanki gibi seccadesinin üstündedir Çok eskiden olduğu gibi başını melek karısının dizlerine koyup ağlamaya başlar Vedide ilk önce tepki vermez, daha sonra ise sıcak göz yaşlari Ömer Behiç’in yüzüne damlamaya başlar Karı-koca birbirlerine sarılıp ağlamaya başlarlar Ömer Behiç bir şeyi daha yeni farkeder Vedide’nin simsiyah olan lüle lüle saçaları çoktan ağarmıştır…3 KİTABIN ANA FİKRİ Kendi kültürüne sahip çıkmayan, diğer toplumları körükörüne taklit eden toplumlar yozlaşmaya ve mutsuz yaşamaya mahkûmdurlar ![]() 4 KİTAPTAKİ ŞAHISLARINDEĞERLENDİRİLMESİÖmer Behiç:Kültürlü,birşeyler öğrenme arzusu ile yanan, idealist olmayan bir kişidir Vedide:Ailesi için herşeyini feda edebilecek kültürlü, iyi yetişmiş bir annedir Bekir Servet:Hayatı günü gününe yaşayan, kadınlara gereken değeri vermeyen, çapkın bir İstanbul beyefendisidir Neyyir:Minyon tipli, karşısındakini kendine bağlamayı çok iyi başaran, güzel, fakat Türk aile toplumuna aykırı bir yaşantısı olan bir genç kızdır Nebile:Kardeşine göre biraz daha şişman olan ve kardeşi kadar etkileyici olmayan, yaşantısı kardeşi gibi olan bir genç kızdır![]() 5 KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER Kitaptaki olaylar o kadar güzel işlenmiş ki okuyucu sanki olayları kendi yaşıyormuş gibi hissediyor Hatta kendim okurken olayalrı kendimi o kadar kaptırmış oluyordum ki, roman kahramanlarına kendi kendime bağırıp çağırıyordum Kitap o günkü yaşantıyı ve çevreyi çok güzel tasvir ediyor Ama bu tasvir sırasında süslü sözlere çok yer verdiği oluyor Dili ağır olan bir kitaptır![]() 6 KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ Halid Ziya UŞAKLIGİL (1866-1945) Srevet-i Fünun romancılarından, İstanbul’da doğdu ve yine bu şehirde öldü İlk tahsilinden sonra Fatih Askeri Rüştiyesi’ne gitti ve 17 yaşında okuldan ayrıldı 1884’te ‘Nevruz’ gazetesini, daha sonra ’Hizmet’ ve ‘Ahenk’ gazetelerini kurdu İzmir Rüştiyesi’nde Fransızca öğretmenliği yaptı İdadi’de Türk Edebiyatı dersi okuttu Reji Müdürlüğü başkatibi oldu Servet-I Fünun dergisine girdi ve en büyük romanları burada yayımlandı Kitaplaarındaki kişileri her zaman gerçek hayattan seçmiştir![]() Fransızca,İngilizce,İtalyanca, Almanca, Arapça ‘da birçok eserleri vardır Her konuda eserleri vardır
|
|
Cevap : Kırık Hayatlar Özeti Halit Ziya Uşaklıgil |
|
|
#2 |
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Kırık Hayatlar Özeti Halit Ziya Uşaklıgil
(Halit Ziya Uşaklıgil) KİTABIN YAZARI : Halid Ziya UŞAKLIGİL YAYIN EVİ : İnkilâp Kitap Evi BASIM YILI : 1989 KİTABIN KONUSU Kitaptaki olaylar Osmanlı’nın son döneminde geçmektedir Osmanlı’nın son döneminde Türk halkında batıya karşı körü körüne bir özenti oluşur Batıdan alınması gereken teknoloji, ilim, bilim değilde; bizim yaşantımıza ters düşen kültürü taklit edilir Özellikle İstanbul’da zengin diye nitelendirilen ve kendilerini halkdan daha üstün gören bir gurup, kendilerine batıda yapılan çılgın eğlenceleri örnek alıp, hemen her yerde görgüsüzce eğlenmeye çalışıyorlardı Bu durum özellikle Türk aile yapısına aykırıydı ve bunun sonucu olarak bu tabakada aile bağları iyice zayıflamış hatta kopmuştu Çirkeflik başını almış gidiyordu Eşler birbirine sadık kalmıyor, hatta eşini aldatmak, ailesine bağlı kalmamak bir başarı olarak görülüyordu Kitap o günün bu acı tablosunu çok güzel bir şekilde anlatıyor Yüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, ÖzetKİTABIN ÖZETİ Ömer Behiç yıllardır hayalindeki eve nihayet kavuşmuştu Yatılı okulda okuduğu yıllarda hayal ettiği sıcak yuvasın a kavuşmak için çok beklemişti Bu gün onun en büyük hayaline kavuştuğu gündü![]() Ömer Behiç bir doktordur Ailesi onun siyasal okuyup önemli bir memur olarak devlet dairesinde çalışmasını istiyordu Böylece onun hayatını kurtaracağını düşünüyorlardı Fakat o ailesinden gizli olarak tıbbiyenin sınavlarına girer ve kazandığı gün gelir, ailesine haber verir Bundan sonra ailesi de onun seçimini kabul etmek zorunda kalır Okulda çok başarılı bir öğrencidir Geçmişinden gelen eziklikten dolayı pek sosyal bir insan değildir Arkadaşları onu inek diye nitelendirir Onu sosyal etkinliklere katılmaya ikna edebilen tek kişi vardır![]() O da arkadaşlarının tabiri ile ‘Piç Bekir’dir Okulun son senesinde Ömer Behiç Babasını kaybeder Okul bittikten sonra Fransa’ya master yapmaya gider Burada iken de annesini kaybeder Ona artık sahip çıkacak kimse yoktur Fransa’da fakirlik içinde zorlukla eğitimini devam ettirir Nihayet Fransa’daki eğitimini bitirip İstanbul’a geri döner Halası artık onun evlenmesi gerektiğini düşünür ve onun için Vedide’yi istemeye giderler Ömer Behiç Vedide’yi ilk gördüğü anda ona vurulur Vedide el değmemiş, ailesi zengin olmasına rağmen İstanbul’un o karmaşık eğlence haytına dalmamış bir kızdır Bu tanışmanın sonu evlilikle biter O şimdi hayallerine karısını da eklemiştir İşte bu gün sekiz yıllık arkadaşı ile ortak hayalleri gerçekleşmiştir![]() Ömer Behiç evinin bir bölümünü de muayenehane olarak da kullanmaktadır Burada birçok zengin hastalarını tedavi etmesinin yanında da fakir hastaları da ücretsiz tedavi etmektedir Bu mutlu günlerinde karısı ilr birlikte etraflarındaki kötü olayları düşünüp, bu olayların kendi ailelerinin başına gelmemesi için de dua etmektedirler![]() Ömer Behiç bir gün yolda eski bir arkadaşına rastlar Bu doktor arkadaşı İstanbul sosyetesinde çaplıkınlıkları ile ünlü ve bundan büyük gurur duyan bir şahıstır Tabiki bu Piç Bekir’den başkası değildir Karşılaştıkları günden itibaren Bekir Servet ile sık sık görüşmeye başlarlar Bekir ona hovardalıklarını anlattıkça Ömer Behiç ona çok acımaktadır Son zamanlarda Bekir Servet İstanbul’da zenginliği ile ve çapkınlığı ile tanınan bir ailenin uçarı kızı olan Nebile ile aşk yaşamaktadır![]() Bir gün Bekir Servet, Ömer Behiç’e bir hastasını bakması için daha doğrusu ondan görüş almak için rica eder Gittikleri ev Nebile’nin evidir Nebile rahat tavırları ile Ömer Behiç’I oldukça şaşırtmıştır Bekir Servet ile Nebile onun karşışında Aşk oyunları yapmaktan geri kalmamışlardır İşleri bitip çıkarken Nebile’nin küçük kardeşi Neyyir ortaya çıkar Ömer Behiç onu görür görmez içinde fırtınalar kopar, eve geldiğinde hâlâ onu düşünmektedir Bir süre sonra Neyyir hasta olduğu bahanesi ile Ömer Behiç’i eve çağırır Kontrol sırasında çok yakınlaşırlar ve Neyyir’in çıplak vücuduna dokunan Ömer Behiç, ona daha da vurulur Kız ona bir adres verir ve orada buluşmalarında herşeyin daha farklı olacağını söyler Böylece yasaklı aşk başlar![]() Bu sırada Bekir Servet Müzzan isimli dul bir kadına aşık olur ve onunla evlenip geçmişine bir sünger çeker Bu durumda Ömer Behiç yasak aşkını arkadaşı ile dahi paylaşamaz![]() Kara bulutlar ailenin başındadır Ömer Behiç’in iki lızı vardır Küçük olan kızlarının eski bir hastalığı tekrar başlar Çocuk günden güne erir ve doktorlar bir çare bulamazlar Ömer Behiç’in yasak aşk cephesi de kötü geçmektedir Neyyir zengin biri ile evlenma hazırlıklarına başlar![]() Fakat ilişkileri hâlâ sürmektedir Bu kötü olaylar Ömer Behiç’I harap eder Neyyir’in etkisi ile ailesini hatta hasta kızını ihmal eder Karısı ise bu yasak aşktan haberdar olmuştur bile Aynı evde iki yabancı gibidirler Küçük kızlar kısa bir süre sonra vefat eder Vedide iyice kendi iç âlemine dalar Tüm gün odasına çekilip, namaz kılıp, kur’an okumaya başlar Bu sırada Neyyir de evlenmiş fakat yasak aşkını hâlâ sürdürmek istemektedir Ömer Behiç onun her teklifini geri çevirir Neyyir’in son mesajında onu son defa olarak görmek isteidği yazmaktadır Ömer Behiç bunu kabul eder Fakat onu görünce tekrar bu ilişkinin başlamasından da korkmaktadır Tam Neyyir’in yalısına giderken karar değiştirip kızının mezarına gider Yaptığı herşeye pişman olur ve mezarın başında saatlerce ağlar Acele ile evine geri döner Hızla Vedide’nin odasına dalar Vedide her zamanki gibi seccadesinin üstündedir Çok eskiden olduğu gibi başını melek karısının dizlerine koyup ağlamaya başlar Vedide ilk önce tepki vermez, daha sonra ise sıcak göz yaşlari Ömer Behiç’in yüzüne damlamaya başlar Karı-koca birbirlerine sarılıp ağlamaya başlarlar Ömer Behiç bir şeyi daha yeni farkeder Vedide’nin simsiyah olan lüle lüle saçaları çoktan ağarmıştır…KİTABIN ANA FİKRİ Kendi kültürüne sahip çıkmayan, diğer toplumları körükörüne taklit eden toplumlar yozlaşmaya ve mutsuz yaşamaya mahkûmdurlar ![]() KİTAPTAKİ ŞAHISLARINDEĞERLENDİRİLMESİ Ömer Behiç:Kültürlü,birşeyler öğrenme arzusu ile yanan, idealist olmayan bir kişidir ![]() Vedide:Ailesi için herşeyini feda edebilecek kültürlü, iyi yetişmiş bir annedir ![]() Bekir Servet:Hayatı günü gününe yaşayan, kadınlara gereken değeri vermeyen, çapkın bir İstanbul beyefendisidir ![]() Neyyir:Minyon tipli, karşısındakini kendine bağlamayı çok iyi başaran, güzel, fakat Türk aile toplumuna aykırı bir yaşantısı olan bir genç kızdır ![]() Nebile:Kardeşine göre biraz daha şişman olan ve kardeşi kadar etkileyici olmayan, yaşantısı kardeşi gibi olan bir genç kızdır ![]() KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER Kitaptaki olaylar o kadar güzel işlenmiş ki okuyucu sanki olayları kendi yaşıyormuş gibi hissediyor Hatta kendim okurken olayalrı kendimi o kadar kaptırmış oluyordum ki, roman kahramanlarına kendi kendime bağırıp çağırıyordum Kitap o günkü yaşantıyı ve çevreyi çok güzel tasvir ediyor Ama bu tasvir sırasında süslü sözlere çok yer verdiği oluyor Dili ağır olan bir kitaptır![]() KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ Halid Ziya UŞAKLIGİL (1866-1945) Srevet-i Fünun romancılarından, İstanbul’da doğdu ve yine bu şehirde öldü İlk tahsilinden sonra Fatih Askeri Rüştiyesi’ne gitti ve 17 yaşında okuldan ayrıldı 1884’te ‘Nevruz’ gazetesini, daha sonra ’Hizmet’ ve ‘Ahenk’ gazetelerini kurdu İzmir Rüştiyesi’nde Fransızca öğretmenliği yaptı İdadi’de Türk Edebiyatı dersi okuttu Reji Müdürlüğü başkatibi oldu Servet-I Fünun dergisine girdi ve en büyük romanları burada yayımlandı Kitaplaarındaki kişileri her zaman gerçek hayattan seçmiştir![]() Fransızca,İngilizce,İtalyanca, Almanca, Arapça ‘da birçok eserleri vardır Her konuda eserleri vardır
|
|
Cevap : Kırık Hayatlar Özeti Halit Ziya Uşaklıgil |
|
|
#3 |
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Kırık Hayatlar Özeti Halit Ziya UşaklıgilKırık Hayatlar ( Kitap Özeti ) İstanbul’da iç hastalıkları dalında uzman doktorluk yapan Ömer Behiç ve eşi Vedide Hanım kitabın baş kahramanları Ömer Behiç küçüklüğünde hep ailesinin sözünü dinlemiş, buyruklarından sapmamış ve itaatkar bir evlat olarak yetişmiştir![]() Ama meslek seçiminde ailesini dinlememiş ve kendi emelleri doğrultusunda hareket etmiştir Babası onun Dahiliye yada Maliye’de çalışmasını istemiştir ama o, onlara doktor olacağını söyler, bu fikri ailesine açtığı zaman yanında eniştesi de vardır![]() Eniştesi de zamanında meslek seçimi konusunda ailesinden baskı gördüğü için bu olayda Ömer Behiç’e sahip çıkar Ömer Behiç kendisini, ailesinin haberi olmadan Mülkiye Tıp Fakültesine kaydını yaptırır Arkadaşları İstanbul’un çeşitli semtlerinde kendilerini eğlendirirken, Ömer Behiç arkadaşlarına eşlik etmeyerek her boş anını değerlendirir![]() Lakin arkadaşları arasından, Bekir Servet Bey onunla hep dalga geçerek onu ikna eder ve onu da bazen eğlencelere iştirak etmesini sağlar Fakat Ömer Behiç bu olaylardan sonra hep pişman olur ve derslerine daha da sıkı çalışır Dolayısıyla okulunu birinci olarak bitirir Bu durum hiçkimse tarafından olağan karşılanmamıştır Herkes zaten böyle birşey olmasını beklemektedir Okulunu birincilikle bitirdiği için Ömer Behiç’i , Avrupa’da okuması için devlet tarafından gönderilir Orada da başarılar edinir![]() Burada okuduğu sırada anne ve babasını yitirir Bu olay onu çok derinden etkilemiştir Onların yanında olamadığı için bir an okuduğu için kendi kendine feryetlar eder Aradan zaman geçtikten sonra İstanbul’a geri döner Adeta kendini yeni doğmuş bir bebek gibi hissetmektedir Bundan sonra hayallerini gerçekleştirme arzusu doğmuştur içinde İlk olarak kendine bir muayenehane açacaktır, ardından bir eş bulup daha sonra rüyalarındaki evi yaptıracaktır![]() İlk hayali olan muayenehanesini açar Zamanla çevresi gelişmeye, insanlar tarafından tanınır bir insan olmaya başlar Daha sonra Vedide ile karşılaşır Yıldırım aşkıyla ona tutulur Onu , ailesinden istemeye gider Evde Vedide Hanım çok utangaç davranınca dadısından şaka ile karışık fırça yer![]() Dadısı ona evde kalacağını ve güler yüzlü olmasını ister Sonunda evlenebilirler ve sekiz yıl sonra iki tane çocukları olmuş olur Çocuklarının adları Selma ile Leyla Bir kaç yıl sonra evini de yaptırır Tabi evi hep hayalindeki gibi inşa ettirmiştir Evi Vedide’den gizli gizli yapmaya çalışır ama kendini tutamaz ve evin her ince ayrıntısına kadar anlatır Birkaç ay sonra eve taşınırlar evleri artık onların üçüncü evlatları olmuştur Ev artık bu mutlu aileye yeni bir renk katmıştır Bir gün evin penceresinden Kağıthane çıkışı oluşan kalabalığı izlerler Bu kalbalık onları bir heyecana sürüklemiştir Daha sonra o kadar çok kalabalıklaşmıştır ki insanların yüzü anlaşılmayacak dereceye varmıştır![]() Daha sonra Vedide bir faytonun içinde iki güzel hanımı görür Okadar çok renkli giyinmişlerdir ki hemen dikkatini çekmiştir Onların kim olduğunu Ömer Behiç’e sorar Ömer Behiç, ona Veli Bey’in kızları olduğunu söyler Adları Nebile ile Neyyir İşte bu kızlardan biri bu mutlu aile tablosuna bir leke gibi karışacaktır Bir gün Veli Beyin eşi hastalanır Dolayısıyla Ömer Behiç’i tedavi etmesi için çağırırlar Tabi haberi getiren eski dostu Bekir Servet Beydir Bekir Servet de Nebile’den hoşlanmaktadır Bu yüzden hep bu ailenin yanına sık sık uğramaktadır O da doktor olduğu için Veli Beyin eşini daha önce tedavi etmiştir![]() Veli Beyin kızları bir de Ömer Behiç Beyin muayene etmesini istemiştirler Bu istek özellikle Neyyir’den gelmiştir Çünkü Neyyir daha önce Ömer Behiç’i bir yerde görüp ona bir sevgi biriktirmeye başlamıştır Tabi Ömer Behiç böyle ilişkileri hiç sevmez ve hep karşı çıkmaktaydı Ama aralarında başlayan muhabbetten dolayı Ömer Behiç de ona karşı bazı hisler hissetmeye başlar Ömer Behiç artık ona aşık olmaya başlar ve hep onun yanına gitmek için fırsatlar kollar Artık evlere geç gelmeler, aileden uzaklaşmalar başlar Bu durumu anlayan Vedide’nin kulağına dedikodular gelmeye başla Ömer Behiç ile arası gün geçtikçe soğumaya başlar Zamanla Ömer Behiç bu yaptıklarından dolayı kendine kızmaya başlar böyle birşeyi kendisinin yapamayacağını söyler Yaptıklarından artık pişman olmaya başlar ve Neyyir’den ayrılmaya karar verir Ama bir türlü bunu yapamaz![]() Bu olayların üzerine kızı Leyle da ağır hastalanın ca artık buna dayanamaz Bu hastalığın, kendisinin yapmış olduğu ihanetten dolayı ortaya çıkan bir lanet olduğunu düşünür Kızı menenjit hastalığına yakalanmıştır Bütün aileyi bir yas tutmuş ve soğuk olan ortam hepten gergin olmaya başlamıştır![]() Birkaç hafta sonra kızını kaybeder Bu olay bütün aileyi derinden etkilemiştir Ömer Behiç uzun uğraşlar sonucu kendini Vedide’ye zor affettirebilmiştir Daha sonra böyle bir ihanet yapmamak şartıyla tekrar barışarak eskisi gibi olmayan hayatlarına devam ederler![]() 3 KİTABIN ANAFİKRİ:Zamanımız da bile devam etmekte olan aile içi ihanetlerin, her zaman sonunda pişmanlık verdiği bir durum aldığını gösterir ![]() 4 KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESi:Ömer Behiç Bey, çok zeki, kendini her yönden yetiştirmeye çalışmış bir insan ama kendi nefsine sahip olamayan biri Vedide Hanım çok iyi kalpli, kendini kocasının yanında cahil gören bir kişi Bekir Servet Bey kendi zevkine düşkün, geleceğini düşünmeyen biri Neyyir, kendi isteklerini kabul ettirmek isteyen bencil bir kadın![]() 5 KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:Kitap hala günümüz de bile devam etmekte olan aile içi ihanetleri anlatmakta olduğu için, ailelere özgü bir kılavuzluk yapacak nitelikte ![]() 6 KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ: Halit Ziya UşaklıgilÖnemli roman ve öykü yazarlarımızdan Halit Ziya Uşaklıgil 1867′de İstanbul’da doğdu Mahalle mektebini bitirdikten sonra Fatih Rüştiye’sine devam etti 1879 yılında ailesiyle birlikte İzmir’e yerleşti Burada da rüştiyeye devam eden Halit Ziya, daha sonra Fransızca öğrenmek için Rahipler Okulu’na gönderildi![]() Fransızcadan ilk çevirilerini bu dönemlerde yapmaya başladı 1884 yılında Tevfik Nevzat ile birlikte Nevruz dergisini, 1886′da da Hizmet gazetesini çıkardı İlk romanını da bu gazete yayımladı![]() Halit Ziya okulunu bitirdikten sonra İzmir Rüştiyesi’nde Fransızca öğretmenliği yaptı Aynı anda bir bankada memur olarak da çalıştı 1893 yılında Reji İdaresi’nde başkatip olarak İstanbul’a atandı İstanbul’da Hüseyin Siret, Mehmet Rauf, Rıza Tevfik, Hüseyin Cahit, Ahmet Rasim gibi yazarlarla yakınlık kurdu ve 1896′da Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katıldı ve Servet-i Fünun dergisinde ününü büyük ölçüde artıran romanlarını yazdı![]() Halit ziya 1901-1908 yılları arasında yazı yazmayı bıraktı ancak, II Mesrutiyet döneminde yeniden basladı Yazdıklarını 1923′te yayımladı Bir süre Darülfünun’da estetik ve batı edebiyatı dersleri verdi V Mehmed tahta geçince onun mabeyn baskâtipliğine atandı ve dört yıl bu görevini sürdürdü Daha sonra Reji İdaresi’nde yönetim kurulu başkanlığı yaptı![]() KİTABIN ADI Kırık Hayatlar KİTABIN YAZARI Halit Ziya UŞAKLIGİL YAYIN EVİ VE ADRESİ İnkilap Kitabevi-Ankara Caddesi No 95 İstanbulBASIM YILI 1989 Başlıca Eserleri; Roman: Nemide, 1889,Bir Ölünün Defteri, 1889,Ferdi ve Sürekâsı, 1894, Mai ve Siyah, 1897 , Aşk-ı Memnu, 1900 , Kırık Hayatlar, 1923 Öykü: Bir Muhtıranın Son Yaprakları, 1888 , Bir İzdivacın Tarih-i Muasakası, 1888, Heyhat, 1894 , Solgun Demet, 1901 , Sepette Bulunmuş, 1920 Bir Hikâye-i Sevda, 1922 , Hepsinden Acı, 1934, Onu Beklerken, 1935 Aşka Dair, 1936, İhtiyar Dost, 1939 , Kadın Pençesinde, 1939 İzmir Hikâyeleri, (ö s ), 1950Oyun: Kabus, 1918 Anı: Kırk Yıl, 1936 Sara ve Ötesi,1942 Bir Acı Hikâye, 1942 Şiir: Mensur Şiirler, 1889 Deneme: Sanata Dair, 3 cilt, 1938-1955
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır |
|
|
|