Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çanakkale, destanı, ile, ilgili, kısa, zaferi, şiirler, şiirleri

Çanakkale Zaferi İle İlgili Kısa Şiirler - Çanakkale Şiirleri - Çanakkale Destanı

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çanakkale Zaferi İle İlgili Kısa Şiirler - Çanakkale Şiirleri - Çanakkale Destanı



Çanakkale Zaferi İle İlgili Kısa Şiirler - Çanakkale Şiirleri - Çanakkale Destanı
Çanakkale Zaferi İle İlgili Kısa Şiirler - Çanakkale Şiirleri - Çanakkale Destanı

Çanakkale Savaşı Şiirleri
Çanakkale Savaşı - Zaferi Şiirleri | 18 Mart 1915

Zafer Türküsü

Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer, göz yummadan koşana gider
Bayrağa kanının alı çalmayan,
Gözyaşı boşana boşana gider!

Kazanmak istersen sen de zaferi,
Gürleyen sesinle doldur gökleri,
Zafer dedikleri kahraman peri,
Susandan kaçar da coşana gider

Bu yolda herkes bir, ey delikanlı,
Diriler şerefli, ölüler şanlı!
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
Her zaman bu şandan, o şana gider

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı”
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya’yla beraber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela
Hani tauna da zuldür bu rezil istila
Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz
Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a’makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram?
Çünkü te’sis-i ilahi o metin istihkam
Sarılır, indirilir mevki’-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun’-i beşer;
Bir göğüslerse Huda’nın edebi serhaddi;
“O benim sun’-i bediim, onu çiğnetme” dedi
Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i
Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi
Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe”desem, sığmazsın
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab
Seni ancak ebediyetler eder istiab
“Bu, taşındır” diyerek Ka’be’yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya’yı uzatsan oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin’i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran
Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a’sara gömülsen taşacaksın Heyhat,
Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber

Mehmet Akif ERSOY

18 Mart Çanakkale

Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,

Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar

Ali Osman Yılmaz

Bir Yolcuya

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir

Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir

Necmettin Halil ONAN

Çanakkale

Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar
Her karış torağında bin,şehit bir mezar
Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar
Türk milleti aynı destanı yine yazar

Sen rahat uyu ey şanlı şehit
Gölgesinde gölgelen al bayrağın
Hangi kem göz sana edebilir nazar
Türk milleti aynı destanı yine yazar

Yedi cihana yeter yazdığın destan
Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam
Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar
Türk milleti aynı destanı yine yazar

Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez
Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez
Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar
Türk milleti aynı destanı yine yazar

Şefik Aydemir

Çanakkale Destanı

Bir destan yazılmıştı, Çanakkale isminde,
Bin dokuz yüz on beşin, Mart’ın on sekizinde
O bir destan değildi, masal sayılır destan,
Ölüm kalım savaşı, kurtuluştu kaostan
Bu savaş milletimin, varlık yokluk savaşı,
Savaşan Mehmetçiğin, koltuğundaydı başı
Üşüştü başımıza, dünyanın yabanisi,
Her birisi sanki de, cehennem zebanisi
Mahşeri aratmıştı, o günde Çanakkale,
Kurdular her cephede, etten, yürekten kale
Haçlı haçın altında, hedef almış hilali
Geldiyse de top yekun, yaşadı izmihlali
Bir mühür basılmıştı, dünyanın tarihine
Kim ki şehit düşmezse, küserdi talihine
Düğüne gider gibi, gittiler şahadete,
Koştular seve seve, en büyük ibadete
Vatan uğrunda canlar, fedadır birer birer
Şehittir o yiğitler, ölmezler diridirler,
Cephedeydi neferi, duadaydı hastalar,
Kimi yetmiş den fazla, kimi çocuk yaştalar
Semadan yağmur gibi, yağıyorken kurşunlar,
Sevindiler giderken, Allah’a kavuşanlar
Nerde mal mülk sevdası, canlarından geçtiler
Kurşun kurşun, şehadet şerbetini içtiler
Ne Yâr var akıllarda, nede çocuk hayali,
Hedef tek, canı verip, yüceltmekti hilali
Birkaç gazisi kalan, tek savaştır cihanda,
Kanatlanıp uçtular, cennete hep bir anda
Toprak kan kustu o gün, denizler demir yuttu,
Şehitleri O Nebi, kucağında uyuttu
Ne gerek mezar taşı, ne gerek ona mezar
Bugün tarih onları, altın harflerle yazar
Namazsız ve Kur’an sız, düşse de bir yanına,
Kefensiz, kanlı yelek, şahittir imanına
Bir damla şehit kanı, bütün dünyaya değer,
Bir toprak parçasıdır, vatan değilse eğer
Kurtarıp boğazları, şehadete erdiler,
Dünyaya yiğitliğin, bir dersini verdiler
Gafiller ucuz sandı,oysa paha biçilmez
Sonunda anladılar, Çanakkale geçilmez
Vatana göz dikenler, azdırdıkça azdılar,
Aslanlar savunmanın, destanını yazdılar
Okusun bütün dünya, oturup ezberlesin,
Artık ininden çıkıp,yurduma göz dikmesin
Bu vatanın evladı, kurbandır toprağına,
Çakallar rüzgar olsa, değemez yaprağına
Bir Hilal ki bağrında, yaşatır bu milleti,
Binlerce güneş feda, yaşasın Türk Devleti

Kasım KAPLAN

Çanakkale Destanı (1)

YİĞİDİM / ŞEHİDİM

Bakmakla bilinmez kıymetim/kadrim
Her karşı toprağım kutsaldır benim
Uğruma binlerce şehitler verdin
Al kanla yazıldı tarih defterim

Vurulup koynumda yatan yiğidim
Kıyamette elbet sana şahidim
Bu vatan uğruna gitti gençliğin
Göklerden verildi rütben şehidim

Vatan bir cehennem gibi yanıyor
Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor
Suskun duran millet bir uyanıyor
İttifaklar Mehmetçiği tanıyor

Kahramanlar burda çoktur seçilmez
Şehitlik şerbeti kolay içilmez
Bir nefes anında umman geçilir
Bilinir ki Çanakkale geçilmez

Burası Türklerin ebedi yurdu
Her Mehmet bir tabur düşman vurdu
Böylece tüm dünya şanın duydu
Yedi Düvel mecbur selama durdu

Dinle beni dinle anla ey gencim
Yiğitler koynumda artar direncim
Atanın yazdı takvime göre
Seninle akranım ben de çok gencim

Huzurla şad olsun ruhu atanın
Pişman oldu soyu bana çatanın
Sonsuza dek sana kutsal vatanım
(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın

Ey gencim ecdadın bedel ödedi
Uğratma namerdi yurduma dedi
Üzme sen Ata’nı incitme emi

Görevi ilahi bilincindendi
Şöhreti saygıyla söylenip geldi

Zeki İ KIZILIŞIK

Çanakkale Destanı (2)

Yıl 1915
18'indeyiz Martın
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz
Geçilmez bu boğaz
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun
Çünkü artık
Başladı cengimiz
Er meydanında bulunmaz dengimiz
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz
Kimimiz gazi
Hiç değişmez bu yazı
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı

Fahri ERSAVAŞ

Çanakkale Geçilmez

Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen
Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren
Vatan toprağı için can ile serden geçen
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken

Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını
Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını
Komayacağız yerde şehitlerin kanını
Korku bilmez bu millet artıracak şanını

Mehmedoğlu Seyyid'in mermiyi kaldırışı
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı
Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı

Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!
Anzak, Hindu, İngiliz Hepsi harab ve bitab
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab

Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir
Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir
'Çanakkale Geçilmez' bu da açık gerçektir

Samet Mehmet Bora

Çanakkale Kahramanları

Malım, mülküm
Eşim, dostum
Yarim demediniz
Hiç tereddütsüz
Gidip can verdiniz
Elimde bardağım
Çayımı rahat içebiliyorsam
Çünkü siz orda öldünüz
Daha onbeşinde, onaltısında
Kurşunlara yürüdünüz
Helal edin hakkınızı
Yapabildiğim tek şey bugün
Bir Elhamla, iki damla gözyaşı
Ruhunuz şadolsun
Çanakkale Kahramanları

Ayşe Adlım

--------------- Ekleme ---------------

Çanakkale Marşı

Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı

Çanakkale içinde sıra sıra selviler
Binbaşı oturmuş asker öğütler

Çanakkale içinde bir kırık testi
Anneler babalar ümidi kesti

Arı burnundan çıktık yan basa basa
Düşmanlar kaçıyor, kan kusa kusa

Çanakkale Şehidine

Bir orduya bir bölükle,
Boş karınla, boş tüfekle,
Karşı duran yiğidim
Ey benim yalın ayak,
Yama tutmaz libâs giyen şehidim
Aşsız, susuz düşmana saldırıpta,
Aç karnından, kurşun yiyen şehidim
Düşmanın çiğnediği vatanda can,
Bedenime yüktür, diyen şehidim

Senin candan ve cânandan,
Yücede tuttuğun vatan,
Kolyuğa pazarlanıyor
Sığıntılar başa geçti,
Sahipler azarlanıyor
Parçalayıp bölmek için,
Sinsice hızarlanıyor

Bizi adam belleyip,
Emanet ettiğin yurt,
Uğruna şehid olup,
Bağrında yattığın yurt,
Soysuzlar eline düştü,
Kölelik yoluna düştü

Senin diktirmediğin,
Bayraklar dikiliyor
Tüm temel değerlerim,
Sırayla yıkılıyor,
Hazan vurdu çınarı,
Yapraklar dökülüyor

Biz uyurken düşmanlar,
Etrafımızı sarmış
Meğerki içimizde,
Nice Anzaklar varmış
Hilâlli maskelerle,
Haçlı içime girmiş

Maskeli soysuzlara,
Inananda hakkın var
Tek dişli canavara,
Yamananda hakkın var
Yabancı bayraklarla,
Gönenende hakkın var

Bizi affet demeye,
Bunların yüzleri yok
Bunlar serapa kabuk,
Bomboşlar, özleri yok

Affetme yiğidim, ihânetlerini,
Can verdiklerini, verenlerin
İki elin yakalarında olsun, ahirette,
Bayrağı kumaş,
Vatanı toprak,
Bağımsızlığı boş görenlerin

Ergenekon çevirdi, yine dört yanımızı,
Demirdağları bulmak, borcumuzdur şehidim
Nevruz vakti, bu çemberden çıkmaya,
Ateşle geçit delmek, borcumuzdur şehidim
Seni geçilmez eden, Çanakkale ruhunu,
Silkinip, tekrar bulmak, borcumuzdur şehidim…

İlhan Esen

Çanakkale Zaferi

Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler
Bizi yok etmek için sürülerle geldiler
Türk’ü tanımadılar gafletlere daldılar
Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu
Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu

Düşmanlar tekniğiyle işini kolay sandı
Her taraf cehennemdi ateş barut ve kandı
“Çanakkale geçilmez” o ne müthiş destandı
Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu
“Ya ölüm Ya istiklâl” buydu şartı şurutu

Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu
Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu
Ölüme emir almış dualar okuyordu
Taarruz için değil ölmek için yürüdü
Düşmana dehşet saldı vatanını korudu

İşte böyle ölümü ölümsüzlük bilmişler
Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler
Anladı ki düşmanlar yanlış yere gelmişler
Onları aynı anda büyük korku bürüdü
Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü

Der Mikdatî askerin her biri bil ki zahit
Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit
Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit
Şadolsun ecdadımız vatanını korudu
Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü

Mikdat Bal

Çanakkalede otuzbin şehit

Çanakkalede otuzbin şehit,
Hepsi bir birbirinden yiğit,
Bundan sonrasını tarihler yazar,
Çanakkale de analar ağlar

Derdim derdim garip halim,
Kanı içmiş dağlar sanki düşmanım,
Ne analar ne bacılar,
Çanakkalede zaferler yatar

Düşman pusu atmış çanakkale yollarına,
Yol vermiyor dağlar nice yiğit aslanlara,
Yol vermesen küserim yara,
Deli gönlüm gitmek ister şanıyla

Mermiler yağıyordu yağmur gibi yiğitlerimizin üstüne,
Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde,
Mekanınız cennet olsun ebediyetde,
Çanakkalede şehitler yatar diz dize

Haydar Turan

Çanakkalede Şehadet

Conkbayırında kaldın elbet sana felaket
Bir bilseydin burası bizim memleket
Türk tür Türk e tek rakip devlet
Hep dışardan destekli büyük hiyanet
Yedi düvel hepsi birden önümde
Unutmayız anarız seni Anzak gününde
Barıştan yana oldu Çabamız
Yurtta sulh, Cihanda sulh diye öğüt veren Atamız
Tarihten alsaydık ibret
Türkü, Kürdü bir Millet
Buna şahittir Çanakkale de şehadet
Toprak rengi kızıllara boyandı
Yedi düvel hepsi birden dayandı
Bin yıl oldu bu topraklar bize yazıldı
Her göz dikene, gürzle mezar kazıldı
Çanakkale benim güzel vatanım
Fedadır sel olsa akan kanım
Ayrılık en büyük gaflet
Türkü, Kürdü bir Millet
Buna şahittir Çanakkale de şehadet

İrfan Kayagil

Eski Ordu Marşı

Ceddin deden, neslin baban
Hep kahraman Türk Milleti
Ordularin pek çok zaman
Vermiştiler dünyaya şan

Türk Millet Türk Millet!i
Aşk ile sev milliyeti
Kahret vatan düsmanını

Mehmetçik Çanakkalede

Şahittir boğazın iki yakası,
Cihandan hesabı sordu Mehmetçik
Sırla dolu,binbir ibret vakası,
Kanıyla,canıyla vardı Mehmetçik

Gelenler İstanbul düşüyle gezer,
Nusretim,demirkap mayını dizer,
Zırhlı gemileri parçalar,ezer,
Zalimin aczini gördü Mehmetçik

Toplar,ölüm saçan gülleler atar,
Şehit gençler,koyun koyuna yatar,
Etrafta Cennetin kokusu tüter,
Şehitlik düşüne erdi Mehmetçik

Allah Allah diyen aşkı dillerde,
Süngü bellerinde,tüfek ellerde,
Can pazarında,can kalır yollarda,
İmanı yürekte kordu Mehmetçik

Ayağını örten çul ile çaput,
Soğuktan korumaz yamalı kaput,
Mezarı siperi,gerekmez tabut,
Gül bahçesi gibi girdi Mehmetçik

Onyedi yaşında yedek subaylar,
Hayatın baharıselvidir boylar,
Bu günü bekledi seneler,aylar,
Sabırla,metanet serdi Mehmetçik

Bir yudum umutdu yürekte atan,
Anafartalarda sevindi vatan,
İşte ön sezgili,cesur komutan,
Mustafa Kemalim derdi Mehmetçik

Yarbay Nail,Teğmen Arif coşunca,
Binbaşım Mahmutla,Sabrim koşunca,
Askerimde mangal yürek taşınca,
İşgale geleni kırdı Mehmetçik

Cesarete simge Hakkı Binbaşı,
Sırada Nazmiyle,Tahsin Yüzbaşı,
İsmi gizli kalmış nice adaşı,
Zulmün çemberini yardı Mehmetcik

Tefekkürle oldu ruhun bakımı,
Sadakatin kalbe nurlu akımı,
Destan yazdı,Yahya Çavuş takımı,
Savaş alanında sırdı Mehmetçik

Mangası şehitti,kalmadı asker,
Topun mermisini kaldırmak ister,
Allahım bu gücü Seyitte göster,
Düşmanı denizde vurdu Mehmetçik

Şahlandı askerim değmesin nazar,
Gerçeği bilenler Almana kızar,
Kadir,bu savaşta zerreyi yazar,
Hepsini anlatmak zordu Mehmetçik

Ödüllü şiir
Kadir Kaya

Zafer Marşı

Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma'nın kalbini mızrak gibi Hun'lar

Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk'ün tarihine binbir zafer ekler

Dünya atımın nalları altında ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi

Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.