Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kompozisyon, nelerdir, türleri, yazılı

Yazılı Kompozisyon Türleri Nelerdir ?

Eski 06-11-2009   #1
[KAPLAN]
Varsayılan

Yazılı Kompozisyon Türleri Nelerdir ?



Yazılı Kompozisyon
A-Olay Yazıları
Hikaye(öykü),Roman,Tiyatro,Senaryo,Masal,Fabl,Ha tıra,Günlük,Gezi Yazısı,Haber,Röportaj
B-Düşünce Yazıları
Makale,Fıkra,Sohbet,Deneme,Eleştiri
C-Araştırma ve İnceleme Yazıları
İnceleme,Hayat Hikayesi,Monografi,Portre,Rapor,Bildiri,Tutanak,Fe zleke
D-Mektup Türünde Yazılar
Mektup Türü Yazılar:Özel Mektuplar,iş mektupları,resmi mektuplar,edebi mektuplar,açık mektuplar
Dilekçe,Davetiye,Özgeçmiş,İlan ve Reklam




Hikaye (Öykü)

Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayların okuyucuya haz verecek şekilde anlatıldığı kısa edebî yazılara hikâye (öykü) denir

Hikâyelerde esas itibariyle bir asıl olay bulunur Bazen bu asıl olayı tamamlayan yardımcı olaylara da rastlanır Hikâyelerde belli bir zaman diliminde ve sınırlı bir mekânda yaşanan olay (veya olaylar) anlatıldığı için çevrenin ve kahramanların tanıtımına pek yer verilmez

Manzum tarzda yazılan hikâyeler de vardır Mehmet Âkif ve Tevfik Fikret bu tarzın başarılı edipleri arasındadırlar


Roman

İnsanların başlarından geçen veya geçmesi mümkün olan olayların yer ve zaman belirtilerek etraflıca anlatıldığı, uzun edebî yazılara roman denir
Hikâyede tek olay bulunmasına karşılık romanda birbirine bağlı olaylar bulunur Romandaki olaylardan her biri hikâyeye konu olabilir Kahramanların ve çevrenin tanıtımına hikâyelerde pek yer verilmezken romanlarda kahramanların ve çevrenin tanıtımı yeri geldikçe değişik bölümlerde birbirini tamamlayacak şekilde yer alır Romanı okuyup bitiren bir kişi yazarın anlattığı kahramanları, olayı ve çevreyi göz önünde canlandırabilir

Romanlar işledikleri konulara ve üslûplarına göre tarihî roman, macera romanı, polisiye roman, töre romanı, psikolojik roman, nehir roman gibi çeşitlere ayrılabilir
Hikâye ve romanlarda gerçeğe uygunluk aranır


Tiyatro

Hikâye veya romana konu olabilecek olayların seyirciye sahnede temsilî olarak da gösterilebilmesi için sahne tekniğine uygun olarak yazılan edebî yazılara tiyatro denir Tiyatro terimi; sahne eserinin oynandığı yer ve sahne eserini oynama sanatının adı olarak da kullanılır

Tiyatronun oluşmasında eser (senaryo), oyuncular, sahne ve seyirci unsurları her zaman dikkate alınır Tiyatro hem göz hem kulağa hitap ettiği için diğer türlere göre daha etkilidir

Tiyatro eserleri genellikle, sahnede oynanmak üzere yazılırlar, ancak oynanmak için değil de okunmak için yazılan tiyatro eserleri de vardır

Klâsik tiyatroda üç (zamanda, mekânda, olayda) birlik kuralına uymak esastı Ancak günümüzün teknik imkânları sayesinde tiyatro sahnesinde canlandırılamayacak bir olay hemen hemen yok gibidir

Tiyatro (oyun) terimi daha çok genel anlamda kullanılır Tiyatro için, konusuna ve sahnede sunuluş biçimine göre trajedi, komedi, dram, monolog ve müzikli tiyatrolar (opera, operet, opera komik, vodvil, bale) gibi özel adlandırmalar da kullanılır


Senaryo

Senaryo, bir filme konu olacak olayın, hikâyenin, romanın sinema tekniğine göre sahnelere bölünerek açıklamalar ve diyaloglar tarzında hikâye edildiği yazılardır Senaryo, sesli filmler çekilmeye başlandıktan sonra ortaya çıkan ve teknik imkânların sinemada her geçen gün daha fazla kullanılmasıyla gittikçe önem kazanan bir türdür Senaryolar filmlerin çekilmesine temel oluştururlar “İyi bir senaryodan kötü bir film yapılabilir ama kötü bir senaryodan iyi bir film asla yapılamaz” (Rene Clair)
Senaryo; süje, eşel ve tretman denen aşamalardan geçtikten sonra senaryo hâline gelir Filme çekilecek konu sinemaya göre önce özet şekilde kabataslak yazılır (Süje) Sonra konu içindeki olayların birbirleriyle bağlantısı bir plân dahilinde kurulur Buna şema da denir (Eşel) Daha sonra ayrıntılar dahil edilerek konu genişletilir, karakterler çizilir ve konuşmalar yazılır (Tretman) Bu aşamada sinematoğrafik hikâye kurgusu ve işlenişi bakımından filmlik bir şekil alır Son olarak senaryo yazarı kendisini eleştirel bir gözle filmin tenkidini yapan seyirci yerine kor ve sinema tekniğinin inceliklerini de hesaba katarak senaryosuna son şeklini verir


Masal

Olağanüstü kişilerin (veya kahramanların) başlarından geçen olağanüstü olayların yer ve zaman belirtilmeden anlatıldığı yazılara masal denir Masallar, halk masalları ve sanat masalları olarak ikiye ayrılabilir: Halk masalları toplumun değer yargılarını, anlayışını, kültürünü, dünya görüşünü yansıtan anonim ürünlerdir Sanat masalları ise (toplumda görülen aksaklıkları yermek, bir düşünceyi ortaya koymak gibi) belli bir amaca yönelik olarak yazılan masallardır

Fabl

Sonunda bir ahlâk dersi vermek amacıyla kaleme alınan, konusu bitkiler, hayvanlar veya cansız varlıklar arasında geçtiği düşünülen ve genellikle manzum olan edebî yazılara fabl denir Kişilerin veya topumun aksayan yönleri fabl aracılığıyla düzeltilmeye çalışılır Hayalî varlıklar ve olaylar gerçeğe ne kadar yakın olursa fabl o derecede etkili ve başarılı olur Teşhis ve intak sanatlarından yararlanılarak anlatıma canlılık ve güzellik katılır
Fablin sonunda kıssadan hisse alınabilecek bir dersin verilmesi onu masaldan ayıran özelliklerin başında gelir

Hint filozofu Beydeba’nın Kelile ve Dimne’si ile La Fontaine’in Fabller’i bu türün başarılı örneklerindendir Orhan Veli’nin La Fontaine’in Masalları adıyla manzum olarak Türkçeye kazandırdığı çalışma da anılmaya değerdir

Hatıra (Anı)

Toplum hayatında önemli görevler üstlenmiş, toplumu ilgilendiren önemli olayları bizzat yaşamış veya bu olaylara şahit olmuş kişilerin bu olayları duyurmak için sanat değeri taşıyan bir üslûpla yazdıkları yazılara hatıra denir

Hatıralarda dürüstlük, samimiyet, doğruluk ve tarafsızlık ön plânda olmalıdır Ancak hatıralar –çoğunlukla- yazanın kendi bakış açısına göre anlatıldığı için aynı olaylar hakkında farklı kimseler tarafından yazılan hatıralar arasında bazı farklılıklar olabilir Bu sebeple hatıralar -her ne kadar- yaşanmış olaylarla ilgili olsalar da tarihî bir belge olarak doğrudan kullanılamazlar

Hatıra ile günlük birbirine karıştırılmamalıdır Günlük adından anlaşılacağı üzere yaşanırken, günü gününe yazılır Hatıralar ise aradan zaman geçtikten sonra yazılır Hatıra yazarı gerçekleri dile getirmek ve tarafsız olmak anlayışıyla anlattığı döneme ait çeşitli belgelerden, mektuplardan, dergilerden, gazetelerden de yararlanabilir
Hatıra yazılarını ilginç yapan yönlerden biri de tarihe, topluma, sanata… yön veren insanların özel bilgiler vermiş olmasıdır

Günlük

Bir kimsenin düzenli olarak, günlük olaylarla ilgili yorumlarını, bunlardan kaynaklanan o günkü anlayışlarını, düşüncelerini, üstüne tarih atarak kaleme aldığı kısa yazılara günlük veya günce denir

Günlük, bir anlamda günü gününe yazılan hatıralar olarak değerlendirilebilir Okuyucular dikkate alınmadan yazılan günlükler, özeldir Duyguların, düşüncelerin yoğun olduğu anlarda sıcağı sıcağına yazılan günlüklerin anlatımı geliştirmede önemli bir yararı vardır
Günlükler bir deftere yazılabileceği gibi daha kullanışlı olması bakımından bir ajandaya da yazılabilir

Gezi Yazısı (Seyahatname)

Gezi yazısı, yurt içine veya yurt dışına yapılan gezilerde gezilip görülen yerlerin anlatmaya değer ilginç yönlerinin kaleme alındığı edebî yazıdır
Gezi yazılarında gezginin dikkatini çeken ve farklı bir özellik gösteren insanlar, tarihî ve tabiî güzellikler, farklı kültürler gibi konular güncel olaylarla da bütünleştirilerek edebî bir üslûpla anlatılır

Günümüzün (ulaşım, haberleşme, radyo, televizyon, bilgisayar, internet VCD gibi) teknik imkânları gezi yazılarının önemini ve ilginçliğini kısmen de olsa azaltmakla birlikte tarihî değeri olan seyahatnameler hâlâ önemini korumaktadır

Haber

Haber, bilinen bir zamana ait olayı en kısa sürede muhatabına ileten, geniş bir kitleyi ilgilendiren ve değeri ilgilendirdiği kişi sayısıyla ölçülen yazıdır Bütün basın dünyasının bildiği Lord Northcliffe’in “Bir köpek, bir adamı ısırırsa bu bir haber değildir; fakat bir adam bir köpeği ısırırsa bu bir haberdir” sözü haberin ne demek olduğunu veciz bir şekilde ifade eden cümle olarak sıkça kullanılır

Gazetelerin çıkış sebebi haber verme olduğu için haber, gazetenin ruhu ve temel unsurudur Dolayısıyla habersiz, gazete olmaz Fakat radyo, televizyon ve internetin yaygınlaşması gazetecilerin haberi bir an önce verme işini zora sokmuştur Çünkü gazetedeki en yeni haber bir gün öncesine aittir Bu yüzden günümüzde gazeteler, bol fotoğraflı, ayrıntılı ve yorumlu haber vermeye yönelmişlerdir

Haber; gazetede, televizyonda, radyoda veya internette nerede yayınlanırsa yayınlansın sağlam kaynaklardan alınmalı, doğru olmalı, çoğunluğu ilgilendirmeli, özgün olmalı, kişilerin özel hayatına, hürriyetine zarar vermemelidir Tam bir haberde (gazetecilikte 5 N ilkesi olarak da bilinen) şu beş sorunun cevabı olmalıdır: Ne (veya kim)? Nerede? Ne zaman? Nasıl? Niçin?

Haberde giriş ve gövde olmak üzere iki bölüm bulunur Giriş bölümünde birkaç cümle ile olayın kısa bir özeti verilir, haberin ayrıntıları gövde bölümünde yer alır Okuyucu, seyirci veya dinleyici ilgisini çeken haberlere yöneleceği için haber başlıkları ve bu başlıkların haber metniyle uyumu son derece önemlidir

Bağlı olduğu basın yayın organları için haber toplayan ve bunları yazan kişilere muhabir denir İyi bir muhabir, “çabuk ve sessiz hareket eder; kesin sualler sorar; olayları, hareketleri, tepkileri az çok önceden sezinler; günün haberlerini bilir, gazete ve dergileri dikkatle okur, belli başlı yayınları izler; iyi eğitim görmüştür; geniş bilgilidir Ukalâ değil, uyanıktır; terbiyesiz değil, ısrar eder; sır yoldaşı değil, inandırma yeteneği vardır; falcı değil, ileriyi görür; çekingen değil, dikkatlidir; miskin değil, terbiyelidir; münakaşacı değil, azimlidir


Röportaj

Röportaj, gazetecilerin bir yeri, bir kurumu ziyaret ederek, o yerin özelliklerini, orada gördüklerini kişisel düşünceleriyle birleştirip imkânlar ölçüsünde fotoğraflarla belgeleyerek kaleme aldıkları yazılardır Radyo veya televizyon habercisinin bir araştırma veya soruşturma sonucunda hazırlamış olduğu programa da röportaj denir
Röportajda esas olan, bir araştırma veya soruşturma sonucunda elde edilen bilgilerin kamuya duyurulmasıdır Bu yönüyle haberin genişletilmiş biçimi olarak düşünülebilir Ancak haberde yorum son plândayken, röportajda öne çıkar Röportajı yapan, kişisel görüşlerini, yorumlarını ve haberlerini bir anlamda belgelemek için fotoğraflardan veya video görüntülerinden yararlanır

Röportaj; bir yerin, bölgenin veya topluluğun özelliklerini tanıtmak amacıyla yapılabileceği gibi bir alanın uzmanı olan (veya olmayan) kişilerin herhangi bir konudaki düşüncelerini öğrenmek ve bunları kamuya duyurmak amacıyla da yapılabilir Ancak böyle bir durumda röportajdan bir yarar gözetilecekse soruyu veya konuyu uzmanına sormak gerekir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Yazılı Kompozisyon Türleri Nelerdir ?

Eski 06-15-2009   #2
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Yazılı Kompozisyon Türleri Nelerdir ?



Paylaşım için Teşekkürler
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.