06-03-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Sakarya Meydan Savaşı
SAVAŞLAR ve ZAFERLER
SAKARYA MEYDAN SAVAŞI
İnönü'de ikinci kez yenilen Yunanlılar, ordularını güçlendirmek amacıyla kuvvetlerini artırmışlardı Türk Ordusu ise henüz hazırlıklarını tamamlayamamış, yurdun bütün kaynaklarından faydalanma imkanını bulamamıştı Ancak II İnönü Savaşından sonra, Güney Cephesi kaldırılmış, Güney ve Batı cepheleri birleştirilmişti Böylece Batı Cephesinde daha fazla kuvvet toplamak imkanı sağlanmıştı
Yunanlılar, 10 Temmuz 1921'de iki ayrı cepheden taarruza geçerek Türk Ordusunu yok etmek istediler Desteklenmiş kuvvetleriyle güçlü bir şekilde ilerlemeyi başardılar Türk Ordusu, zor durumdan kendisini kurtarmak amacıyla Eskişehir'e kadar çekildi Mustafa Kemal Paşa, 18 Temmuz 1921'de Batı Cephesi karargahına geldi ve durumu yakından görüp inceledi Ordunun düzenlenip kuvvetlendirilmesi için, Sakarya'nın doğusuna kadar çekilmesini gerekli gördü Bunun üzerine, Türk Ordusu, 25 Temmuz 1921'de taktik savunma yapmak amacıyla Sakarya'nın doğusuna çekildi
Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları Sakarya'nın doğusuna çekilmekle askeri bakımdan büyük bir avantaj elde etti Türk kuvvetleri için zor olsa da, Yunanlılar için daha zor olan bir durum oluşturuldu Böylece, Türk kuvvetleri düşmanın gelişen taarruzlarının tehdidinden kurtarılmış, Sakarya'nın doğusunda yeniden düzenlenerek savunma gücü artırılmıştı Yunanlılar ise mevzilerini genişletmişler, ulaştırma şartları zor bir arazide ilerlemek ve ikmal yapmak zorunda kalmışlardı
Sakarya gerisine çekilme, halkın maneviyatı üzerinde ciddi bir sarsıntı oluşturmuştu ve Meclis'te de bunun belirtileri ortaya çıkmıştı Mustafa Kemal Paşa'nın muhalifleri; "Ordu nereye gidiyor, millet nereye götürülüyor? Bu hareketin elbette bir sorumlusu vardır, o nerededir? Bu çok acı veren durumun ve yürekler acısı görünümün gerçek sorumlusunu ordunun başında görmek isterdik" diyerek Mustafa Kemal Paşaya dil uzatmaya
başladılar Büyük Millet Meclisi'nde ve dışarıda son çare ve son tedbir olarak Mustafa Kemal Paşa'nın ordunun başına geçmesinde fayda umulduğu yolunda bir kanaat oluştu Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa, 4 Ağustos 1921'de Büyük Millet Meclisi'ne verdiği bir önerge ile Başkumandanlığı kabul ettiğini bildirdi ve ancak Meclis'in elindeki yetkileri de fiilen kullanmayı talep etti Bu önerge üzerine Mustafa Kemal Paşa'nın muhalifleri, kendisine Başkomutan ünvanını ve Meclis'in yetkilerini kullanmak hakkını önce vermek istemediler Ancak ünvan ve yetki, 5 Ağustos 1921 tarihli kanunla tanındı
Mustafa Kemal Paşa, 12 Ağustos 1921'de Polatlı'daki Cephe Karargahına giderek ordunun başına geçti Cephede teftiş yaparken, attan düşerek birkaç kaburga kemiği kırıldı Savaşı cephede yaralı ve kaburga kemiği sarılı bir şekilde idare etmek zorunda kaldı
23 Ağustos'ta düşman ordusu ciddi olarak cephemize taarruz etti Ordumuz 100 kilometrelik cephe üzerinde cereyan eden meydan muharebesinde, düşmanın üstün kuvvetlerini ilk önce yıpratarak, taarruza devam etmekten yoksun bir hale getirdi 23 Ağustos'tan 13 Eylül'e kadar gece gündüz aralıksız yirmi iki gün devam eden bu kanlı savaştan sonra, düşman ordusu mağlup ve perişan bir şekilde cepheyi terketti
Sakarya Meydan Savaşı sonucu, askeri harekat yön değiştirmiştir Sakarya, geri çekilme ve gerilemenin durdurulduğu ileri gidişin başladığı noktayı oluşturmuştur Sakarya Zaferi, bütün memlekette günlerce süren coşkun sevinç gösterilerine ve heyecanlı kutlamalara vesile oldu Meclis, 19 Eylül 1921'de kabul edilen bir kanunla, Türk Milletinin bir şükranı olarak Mustafa Kemal Paşa'ya Mareşallık rütbesi ve Gazilik ünvanını verdi
Sakarya Zaferi, dış ilişkilerimizde durumumuzun düzeltilmesine ve itibarımızın artmasına yardımcı oldu 9 Haziran 1921'den beri Ankara'da Fransız temsilcisi Franklin Bouillon'la görüşmeler yapılmaktaydı Bu görüşmeler, Sakarya zaferinden sonra, 20 Ekim 1921'de Ankara'da olumlu bir şekilde sonuçlanarak, Ankara İtilafnamesi adıyla tarihe geçen bir antlaşmayla noktalandı Sakarya zaferi, askerlik ve politika bakımından da Kurtuluş Mücadelemizin önemli bir merhalesi oldu Yunan ordusunun taarruz kabiliyeti kırıldı
19 Eylül Atatürk’e 1921 yılında Mareşallik rütbesi ile gazilik unvanının verildiği gündür 2002 yılında çıkarılan bir yasa ile ülkemizde her yıl 19 Eylül "Gaziler Günü" olarak kutlanmaktadır
Mustafa Kemal Paşa, Sakarya Meydan Muharebesinde istihbarat halinde
(23 Ağustos 1921)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|