Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cumhuriyet, fırkası, terakkiperver

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası

Eski 06-02-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası



Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası


Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası TCF amblemi Bilgi Genel Başkanı Kâzım Karabekir Kuruluş tarihi 17 Kasım 1924 Kapanış tarihi 5 Haziran 1925 Kurucusu Kâzım Karabekir Siyasi görüşü Liberalizm Ardılı Serbest Cumhuriyet Fırkası

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası,

(Güncel Türkçesi: İlerici Cumhuriyet Partisi[1]) Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk muhalefet partisidir Mustafa Kemal Paşa'nın eski silah ve dava arkadaşları olan Kâzım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele ve Adnan Adıvar’ın öncülüğünde 17 Kasım 1924’te kurulmuş, 2 Mart 1925'ten itibaren baskılarla karşılaşmış ve 5 Haziran 1925’te kapatılmıştır Kurucu ve üyelerinin birçoğu 1926'da idam edilmiş veya yurt dışına sürgüne gitmiştir
Amasya Tamimi ile Kurtuluş Savaşı'nı başlatan beş veya yedi kişilik kadronun Mustafa Kemal hariç tüm üyeleri, Terakkiperver Fırka'nın kurucu ve liderleri arasında yer almıştır
Atatürk, Nutuk'ta Terakkiperver Fırka kurucularını cumhuriyet düşmanlığı, saltanatçılık, halifecilik, İngiliz yandaşlığı, isyan kışkırtıcılığı ve vatan hainliği ile suçlar Kuruluş

Partinin kurulmasına yol açan olaylar zincirinin ilk halkasını, Kâzım Karabekir, 1923 Nisan seçimlerinin hazırlık aşamasına dayandırır:
"Gazi, 'ben muhalif istemiyorum' diyerek, kendisine kavlen ve tahriren en çok sadakat gösterenleri ve Birinci Meclis'te fiiliyatıyla bu emniyeti kazananları ve hemen bütün karargâhının mensuplarını namzet gösteriyordu Ben de böyle emre uyan bir meclisle, dünyaya hakim İtilaf devletlerinin emniyetini kazanamayacağımızı ve dahilde de hürriyet mefhumunu kaldıracağımızı ve belki daha şiddetli bir muhalefete yol açılacağını söyleyerek [seçim komitesinden ayrıldım]" [2]
Rauf Bey'in cumhuriyetin ilanından bir gün sonra İstanbul basınına verdiği ve cumhuriyetin ilanında izlenmiş olan yöntemi eleştiren demeci, Halk Partisi içindeki yol ayrımının dönemeç noktasıdır Orbay İttihat ve Terakki deneyimine gönderme yaparak, 1908'in özgürlük umutlarının 1913'te bir parti despotizmine dönüşmesinin ülkeye getirdiği felaketli sonuçları vurgulamıştır[3]
Ali Fuat Paşa'ya göre, 1924 Eylülünde yeni partinin kurulması kararının alındığı toplantıda şu hususlarda anlaşmaya varılmıştır:
"[] 3- İnkılapların hepsine taraftar olmakla beraber, bunların herhangi bir şahsa veya zümreye imtiyaz vermek için değil, bütün memlekete ve halkımıza mal edilmek emriyle yapılmış olduğu hakkında müttefik kalmıştık [] 4- Devlet şeklimiz olan Cumhuriyetin bir şahıs veya zümrenin idaresine alet olmasına mani olmaya elimizden geldiği kadar çalışacaktık"[4]
TCF 17 Kasım 1924'te İçişleri Bakanlığına verilen bir dilekçeyle resmen kuruldu Kuruluş dilekçesinde partinin amaçları şöyle tanımlanmıştı:
"Hakimiyetin bila kayd-ı şart millette olduğu ve milletin mukadderatına bizzat vazıülyed bulunduğu esasına istinaden cumhuriyeti idareyi takviye etmek ve memlekette kanunların seyyanen tatbikini temin ile istikrar ve emniyeti teyid ve tezyid eylemek ve teceddüt ve tekamül esasları ile milleti medeniyeti muassırada bir refaha isal edecek esbabı hazırlamak"
Parti Programı

TCF üzerine en ciddi ve kapsamlı araştırmanın yazarı olan Erik-Jan Zürcher, partinin programını, "içinde belirgin bir Batı Avrupa çeşnisi taşıyan bir liberalizm[5] programı" olarak tanımlar




Parti beyannamesinin başında, milletin "mukadderatını bizzat tayin ve idare etmek rüşd ve kabiliyetini izhar" ettiği vurgulanarak ülkenin demokrasiye hazır olmadığı görüşü reddedilir En büyük tehlike, milleti "hakimiyet ve hükümranlık hakkından kâmilen mahrum edecek bir istibdat şeklinin teessüs etmesidir" Bireysel özgürlük ilkesi, toplumu zaaftan ve yozlaşmaktan, bireyi de keyfi yönetimden koruyacak bir toplumsal zorunluk olarak tanımlanır "Umumi hürriyetlerin şiddetle taraftarıyız," "hürriyet-i şahsiyeyi her sahada mukaddes addedeceğiz" ve "fırkamız, tahakkümlerin şiddetle aleyhtarı[dır]" ifadeleri, liberal düşüncenin temel ilkelerini yansıtırlar





Parti programının genel esaslar bölümünde, devlet şekli "halkın hakimiyetine müstenit bir cumhuriyet" olarak tanımlanır (madde 1) Partinin "meslek-i esasisi [] hürriyetperverlik (liberalizm) ve halkın hakimiyeti (demokrasi)"dir (madde 2; parantez içindeki Fransızca kelimeler orijinal metindedir) "Mebusan seçimlinde bir dereceli halk oyu usulü kabul edilecek" (madde 8) ve "devletin vazifeleri asgari hadde indirilecektir" (madde 9) Yasaların çıkarılmasında "halkın temayülatının" gözetilmesi (madde 3) ve "milletin açık vekâleti alınmadıkça" anayasanın değiştirilmemesi (madde 5) şeklindeki talepler, CHP'nin bu konulardaki tavrına yönelik örtülü bir eleştiriyi barındırırlar "Hakimlerin her türlü nüfuz ve tesirden azade kalmaları için, değişmezliklerini sağlayan hükümler vazedilmesi" (madde 10), cumhurbaşkanının meclis üyeliğinden ayrılması (madde 12) ve bütçeden maaş alan devlet görevlilerinin hiçbir siyasi partiye üye olamamaları (madde 13), kuvvetler ayrılığı ilkesini korumaya yönelik önlemler olarak değerlendirilebilir
İç politikaya ilişkin ilkeler arasında, "idari adem-i merkeziyet esası kabul edilecektir" (madde 14), "bilumum devlet muamelatı sadeleştirilecektir" (madde 22) ve "ilk mekteplerin idareleri mahallerine ait olacaktır" (madde 52) ibareleri göze çarpar



Ekonomik konular arasında, Halk Partisinin sadece iç kaynaklarla kalkınmayı öngören iktisat anlayışına karşı serbest ticaret ilkeleri savunulur ve ihracatın önemi vurgulanır (madde 30-32); sadece iç mali kaynaklara dayanarak kalkınma görüşü eleştirilir (madde 40-41)



"Fırka, efkâr ve itikadat-ı diniyyeye hürmetkardır" ifadesi (madde 6), "kişi özgürlüklerini her alanda kutsal saymak" ilkesinin bir uzantısı olarak gösterilir Tevhid-i tedrisat ilkesi savunulur (madde 49) Partinin kurulduğu gün basına verilen demeçte, "kamu hakimiyeti, hürriyetperverlik, cumhuriyetçilik" esasları üzerinde anlaşmak koşuluyla, gerekirse CHF ile işbirliği yaparak "her nevi irticai hareketlere mukavemet" edileceği belirtilir

Parti Kadrosu

Tunaya'ya göre 28, Tunçay'a göre 29 milletvekili TCF'ye katılmıştır Partiye katılan milletvekillerinin listesini Tunçay verir: [6]
Ali Fuat Cebesoy (Ankara), Osman Nuri Özpay, Necati Kurtuluş (Bursa), Feridun Fikri Düşünsel (Dersim), Cafer Tayyar Eğilmez (Edirne), İhsan Hamit TiğrelSabit Sağıroğlu (Erzincan), Halet Bey, Münir Hüsrev Göle, Rüştü PaşaHalil Işık (Ertuğrul), Miralay Arif Bey (Eskişehir), Zeki KadirbeyoğluRauf Orbay, Adnan Adıvar, Kâzım Karabekir, İsmail Canbulat, Refet Bele (İstanbul), Hoca Kâmil Efendi (Karahisar-ı Sahip), Hulusi Zarflı (Karesi), Halit Akmansü (Kastamonu), Ahmet Şükrü Bey (Kocaeli), Abidin Bey (Manisa), Besim Özbek (Mersin), Faik Günday (Ordu), Halis Turgut (Sivas), Bekir Sami Kunduh (Tokat), Ahmet Muhtar Cilli, Rahmi Eyüboğlu (Trabzon) (Ergani), (Erzurum), (Gümüşhane),
TCF'nin kuruluşunun hemen ardından 6-7 mebus daha Halk Partisi'nden istifa etmiş, ancak (eldeki belgelerden anlaşılabildiği kadar) Terakkiperver Fırka'ya girmeden bağımsız kalmıştır [7]

TCF ve İttihat ve Terakki

TCF kurucularının tümünün eski İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarından olması, aralarında Kara Vasıf, İsmail Canbulat, Halis Turgut, Rahmi Beyler gibi eski parti militanlarının bulunması, TCF'nin ilk günlerden itibaren "İttihatçılıkla" suçlanmasına neden olmuştur Parti liderleri bu iddiayı ısrarla reddetmişlerdir
Bazı tarihçilere göre parti, Mustafa Kemal Paşa'ya 1919'dan beri kuşku ile bakan eski İttihatçıların yeni bir kadrolaşma ile iktidarı ele geçirme denemesidir TCF liderlerinin İzmir Suikasti dolayısıyla 1926'da yargılanmaları esnasında da özellikle İttihat ve Terakki bağlantıları üzerinde durulmuştur

Basında TCF

TCF'yi İstanbul basınının büyük bir bölümü destekledi Özellikle Vatan, Tevhidi Efkar, Son Telgraf ve İstiklal TCF lehine yayında bulundular CHF'yi ise bu sırada resmi yayın organı Hakimiyeti Milliye ile Cumhuriyet ve Akşam destekliyordu Hüseyin Cahit'in Tanin'i iki parti arasında net bir tavır almadı

TCF-CHF İlişkileri

TCF'nin kuruluşundan 5 gün sonra "sertlik yanlısı" olarak tanınan İsmet PaşaFethi Okyar hükümeti kuruldu hükümeti istifa ederek, daha ılımlı bir politikadan yana olan
TCF, Aralık 1924'deki araseçimlere katılamadı Seçimi CHF kazandı, sadece Bursa ve Kırkkilise'de (Kırklareli) TCF destekli bağımsızlar kazandı Ancak, hükümet Bursa'da kazanan Ferik (Korgeneral) Nurettin Paşa'nın mazbatasını iptal etti İkinci defa yapılan seçimi yine Nurettin Paşa kazandı

TCF ve Şeyh Said İsyanı

Şubat 1925'te baş gösteren Şeyh Said isyanı dolayısıyla Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası iktidar tarafından eleştirilere maruz kalmıştır Dönemin başbakanı Ali Fethi Okyar istifa etmiş ve güvenoyu alarak başbakan olan İsmet Paşa Takrir-i Sükun kanununu yürürlüğe koyarak basına ciddi cezalar kesilmesinin yolunu açmıştır Bu arada TCF'nin kapatılması süreci hızlanır ve fırka 5 Haziran 1925'te kapatılır Haziran 1926'da İzmir Suikasti sonrasında bazı paşalar tutuklanır ve idam hükmüyle yargılanır Fakat içlerinde Kâzım Karabekir ve Ali Fuat Paşa gibi İstiklal Savaşı'na katılanlar da bulunduğu bu komutanlar, Türk Ordusu[ Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın "özel affı" ile idamdan kurtulmuşlardır


subaylarının protesto gösterileri sonucu
13 Şubat'ta Şeyh Sait isyanı başladı 15 isyan bölgesinde hükümet sıkıyönetim ilan etti Elaziz, Genç, Muş, Ergani, Dersim, Diyarbakır, Mardin, Urfa, Siverek, Siirt, Bitlis, Van, Hakkari, Kiğı, Hınıs TCF'nin bu yerlerde dini propaganda yaptığı iddia edildi Ali Fethi Bey başvekillikten istifa etti, CHF içindeki aşırı kanat sertlik yanlısı İsmet Paşa'yı başa getirdi 4 Mart'ta Takrir-i Sükun Kanunu kabul edildi


Tevhidi Efkar, Son Telgraf, İstiklal, Sebilürreşad, Aydınlık, Orakçekiç gibi gazete ve dergiler kapatıldı İstiklal Mahkemeleri kuruldu TCF, yasadışı bir örgütmüş gibi yargılandı ve 3 Haziran 1925'de bütün şubeleri kapatıldı Fırkanın kapatılmasının en büyük nedeni olarak fırka programındaki 6 madde gösterildi: "Fırka efkar ve itikadatı diniyyeye hürmetkardır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası

Eski 06-02-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası



  • ÖNEMLİ OLAYLARTERAKKİPERVER CUMHURİYET FIRKASI
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/ENGL%7E1/LOCALS%7E1/Temp/moz-screenshot-5jpg[/IMG]
İktidarı elinde bulunduran Cumhuriyet Halk Fırkası'na karşı bir muhalefet havası esmeye başlamış, çeşitli yönleriyle şikayetler muhalifler tarafından ortaya çıkarılmıştı Parti'nin Meclis üzerinde baskı yaptığı iddia ediliyor, bunun kaldırılması isteniyordu Cumhuriyet Halk Fırkası'ndaki ayrılıklar, 17 Kasım 1924'te Ankara'da Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın yani yeni bir partinin doğmasına sebep oldu


Yeni parti, Meclisin ikinci döneminde Cumhuriyet Halk Fırkası'ndan ayrılan milletvekillerinin katılması ile Meclis içinde kuruldu Fırka'nın başkanı General Kazım Karabekir, İkinci Başkanı HRauf Orbay (eski başbakan) ve genel sekreteri de Ali Fuat Cebesoy'du



Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın programı şu esaslara dayanıyordu: Partinin sistemi liberalizm ve halkın hakimiyetidir Genel olarak hürriyetlere taraftardır, dinsel düşünce ve inançlara saygılıdır İdari yönden, yerinden yönetimin gerçekleşmesine çalışacaktır Cumhurbaşkanının, seçiminden sonra milletvekilliği ile ilgisi kesilecektir Mustafa Kemal Paşa, demokratik düzenin kurulmasını, istediğinden, yeni Partinin kuruluşundan memnun olmuştur Yeni parti için; "Bırakınız, karşımıza çıksınlar, memleket işlerini münakaşa edelim ve bizim Meclisimizde de iki parti olmalı, hükümeti denetleme sistemi kurulmalı ve medeni ülkelerin parlamentolarına benzemeliyiz" diyordu Fırka, Mecliste hayli asabi bir hava içinde doğmuş, müzakerelere katılmış, hükümetten çeşitli sorunlar hakkında bilgi istemiştir Bu sert çekişmeler, özellikle bütçe görüşmeleri sırasında doruğa çıkmıştır



Doğu Anadolu'da patlak veren Şeyh Sait İsyanı, İstiklal Mahkemeleri'nin geniş yetkilerle kurulmasına, Takrir-i Sükun Kanununun çıkmasına sebep olmuştur İstiklal Mahkemeleri, Terakkiperver Fırka mensuplarının irticai faaliyetleri hakkında hükümeti ikaz etmişler, önce Diyarbakır İstiklal Mahkemesi kendi yetki alanında bulunan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası şubelerinin kapatılmasına karar vermiştir Hükümet ise, Takrir-i Sükun Kanunu'na dayanarak, 3 Haziran 1925 tarihinde bütün memlekette irticayı tahrik etmesi nedeniyle Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılmasını kararlaştırmıştır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.