Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hakkında, hatun, kadını, kimdir, nene, tanımı, türk

Nene Hatun Kimdir? Nene Hatun Türk Kadını Nene Hatun Hakkında Nene Hatun Tanımı

Eski 09-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nene Hatun Kimdir? Nene Hatun Türk Kadını Nene Hatun Hakkında Nene Hatun Tanımı



Nene Hatun Kimdir? Nene Hatun Türk Kadını Nene Hatun Hakkında Nene Hatun Tanımı Nene Hatun Biyografisi
Nene Hatun Kimdir? Nene Hatun Türk Kadını Nene Hatun Hakkında Nene Hatun Tanımı Tarihimize "93 Harbi" adıyla geçen Türk-Rus savaşında Erzurum'un Aziziye Tabyası'nda gösterdiği kahramanlıkla adını tarihe yazdıran Türk kadını Erzurum'da doğdu, tam doksansekiz yıl orada yaşadı Bir kahramanlık sembolü olarak tanındı ve anıldı Ömrünün son demlerini "Üçüncü Ordu'nun annesi" olarak geçirdi 1955 yılında "Yılın Annesi" seçildikten sonra, 22 Mayıs 1955 günü Erzurum'da zatürreeden vefat etti, Aziziye Şehitliğine gömüldü

İşte aşağıdaki öykü, onun kahramanlık öyküsü; 1877 yılı kasım ayının7'sini 8'ine bağlayan gece, civarda bulunan iki Ermeni köyünden gizlice harekete geçen kalabalık bir çete, sinsi sinsi yaklaşıp Erzurum'un meşhur Aziziye Tabyası'na girmeyi başarmıştı Türk-Rus harbinin kanlı ve karanlık günleriydi; tabyayı savunan bir avuç Türk askeri derin uykuda idi Yataklarında bastırıldılar ve uykuda kılıçtan geçirildiler kahpece Ve arkadan gelen Rus kuvvetleri de hiç bir mukavemet görmeksizin Aziziye Tabyası'na yerleştiler

Bu kahpe baskından yaralı olarak kurtulan bir asker, koşa koşa Erzurum'a varıp kara haberi yetiştirdi Minarelerden sabah ezânı yerine "Moskof Aziziye'ye girdi!" sesleri yükselmeye başladı

Bir anda bütün Erzurum duymuştu, bu kara haberi Ve bir anda bütün Erzurum şahlanıvermişti Tüfeği olan tüfeğini kaptı, olmayan eline ne geçirdi ise; tırpan, kazma, kürek, sopayı alıp sokaklara döküldü Erkekli, kadınlı bütün Erzurum halkı Aziziye'ye doğru koşmaya başladı

Şehrin kenar bir mahallesindeki mütevazi bir evde oturan taze bir gelin vardı Bir gün evvel, ağabeyi Hasan cepheden ağır yaralı olarak eve getirilmiş ve birkaç saat önce, bu taze gelinin kolları arasında can vermişti Kocası cephede idi

Minarelerden yükselen "Moskof Aziziye'ye girdi" seslerine, seferber olup koşanların uğultuları karışıyordu Taze gelin, bu kara haberi duymuş gibi ağlamaya başlayan üç aylık bebeğini emzirip, uyuttu Usulca onu beşiğine bıraktı ve heyecan dolu bir sesle: "Seni bana Allah verdi, ben de seni Allah'a emanet ediyorum yavrum" diye mırıldandı

Sonra şehit kardeşinin döşeğine seğirtti Ölüyü alnından öptü: "-Seni öldüreni öldüreceğim ben de" dedi, kin dolu bir sesle

Ve masanın üzerinden satırı kapmasıyla, kapıdan dışarı fırlaması bir oldu O da çılgınca Aziziye'ye doğru koşmakta olan kadınlı-erkekli, taşlı-sopalı kalabalığın arasına karıştı

Bütün Erzurum, o Dadaşlar diyarı şahlanmıştı Erzurum halkı bir sel gibi akıyordu, canından aziz saydığı Aziziye Tabyası'na doğru

Aziziye'ye yerleşmiş bulunan Moskof, tabyaya yaklaşmakta olanlara karşı yaylım ateşine geçince, bir hayli Erzurumlu kırıldı Onların kırılışını görmek, ayakta kalabileni büsbütün şahlandırmış ve tabyanın demir kapılarına gülle gibi yükselen kalabalık, bir anda içeri doluvermişti Demir kapılar bile dayanamamıştı bu olağanüstü imân karşısında

Aziziye'de boğaz boğaza kanlı bir dövüştür başladı Balta, tırpan, kazma ve sopası olmayan pençeleriyle Moskofun gırtlağına yapışıyordu O toplu tüfekli ordu, tam bir bozguna uğramıştı bu ilahi şahlanış karşısında Türk demeye dili dönmeyen Moskof askerleri Osmanlıyı da kısaltıp, sadece "Osman"a çevirmişlerdi Başı dara gelen "Osman teslim" deyip canını kurtarmaya bakıyordu Başka bir zaman olsaydı, Türk'ün merhameti galebe çalardı belki Fakat bu zaman, başka zamanlardan çok farklıydı Aziziye'nin dışında ve içinde kadınlı, ihtiyarlı, çocuklu yüzlerce Erzurumlu, kanlar içinde yatıyordu Onlara ateş açanlar acımışlar mıydı?

Ne "Osman"ı dinleyen oldu, ne de "teslim"e kulak asan" Taze gelin de elinde satırı, karşısına çıkan Moskof'un kafasına, suratına indiriyordu Şehit düşen ağabeyinin acısını, bin Moskof'u öldürse içinden atamazdı

2000'e yakın Moskof askeri öldürülmüş ve Aziziye kurtarılmıştı Düşmanın geri kalan kısmı, selameti atlarına atlayıp kaçmakta bulmuştu Onları takip etmek için Erzurum'lunun atı yok, fakat ne lazım, ruhlar kanatlıdır Kaçan atlıyı kovalayan yaya, yine de yakalayıp haklamayı biliyordu

Yaralılar arasında taze gelin de vardı Elinde satırı ile dövüşürken aldığı bir yaranın tesiriyle o da kanlar içinde yere yıkılmıştı Fakat yaralı olarak, baygın halde bulunduğu zaman dahi elindeki kanlı satırını sıkı sıkıya kavramış, bırakmıyordu hırs dolu pençelerinin arasından

Adı Nene idi taze gelinin O günden sonra da bütün Erzurum'un tanıyıp saydığı kişilerin arasına katıldı Doksansekiz yıllık ömrü boyunca bütün Erzurumlulara Moskof'un Aziziye'de nasıl tepelenişini anlattı Fakat kendinden birkaç kelime ile bahsetti Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden NATO Başkumandanı'na "Ben o zaman icâp eden şeyi yapmıştım Bugün de icâp ederse anı şeyi yaparım" demiş ve Amerikalı generali kendine hayran bırakmıştı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.