|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
döneminde, eğitim, egitim, hakkında, osmanlı, osmanlılarda, öğretim, ögretim |
![]() |
Osmanlılarda Egitim Ve Ögretim,Osmanlı Döneminde Eğitim Ve Öğretim Hakkında |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlılarda Egitim Ve Ögretim,Osmanlı Döneminde Eğitim Ve Öğretim HakkındaOsmanlilarda Egitim Ve Ögretim,Osmanlı Döneminde Eğitim Ve Öğretim Hakkında Osmanlılarda Egitim Ve Ögretim,Osmanlı Döneminde Eğitim Ve Öğretim Hakkında Islâm ülkelerindeki ilmî hayatin gelismesinde XI ![]() vardir ![]() olarak medreseler, halkin kültürel ve dinî anlayis bakimindan yetisip gelismesinde faal bir rol oynamaya basladilar ![]() medreseler, hem program,hem de mimarî sahada büyük bir yenilik ve ilerleme kayd ettiler ![]() medreselerin önemli bir yeri oldugu söylenebilir ![]() Osmanlilar, medrese egitimi ve dolayisiyla ilim ve bu sahanin adamlarina deger verdiklerinden, bunlarin tahsil ve egitim konusunda karsilasabilecekleri her türlü sikintiyi ortadan kaldirmaya çalismislardi ![]() Bu devlette ilim ve mensuplarina itibar edilip saygi gösterildigi için Iran, Turan, Horasan, Dagistan, Hindistan, Buhara, Haleb, Sam, Misir ve Karaman gibi birçok Islâm ülkesinden bilginler Istanbul'a akin etmisti ![]() sebebiyle devletin merkezi olan Istanbul, yavas yavas Islâm dünyasinin ilim merkezi haline gelir ![]() Osmanlilar, medreselerdeki egitim ve ögretim faaliyetlerini vakiflar vasitasiyla devam ettirdiler ![]() etmez "Sahn-i Semân" medreselerini tesis ettirmesi ve bunlarin giderlerini saglamak için vakif kurmasindan sonra, devlet merkezi oldugu gibi ilim merkezi haline de gelen Istanbul'da basta hükümdarlar olmak üzere sultanlar, vezirler, ilim adamlari, bazi saray mensuplari ve maddî durumu iyi olan halk tarafindan pekçok medrese insa olunmustu ![]() mimarligi sirasinda Istanbul'da insa edilen medreselerin sayisi, 6'si Süleymaniye medreseleri olmak üzere 55'i bulmaktadir ![]() ![]() çeyregi basinda ise Istanbul'daki medrese sayisinin 126'ya ulastigi görülmektedir ![]() ![]() sayisi 500'ü asmaktadir ![]() gibi tabiî âfetlere maruz kalarak yikilip yok olmus veya terk edilmistir ![]() Orta ve yüksek ögretimi gerçeklestiren Osmanli medreselerinin ilki, Orhan Gazi tarafindan 731 (1330) tarihinde Iznik'te açilmisti ![]() medrese için vakiflar kurmustu ![]() edilen vakif köyler, her türlü "Tekâlif-i Örfiyye"den (Örfî vergiler) muaf idiler ![]() Cemayizelevvel 1136 (23 Subat 1724) tarihli bir "arz" (arsiv belgesi), Iznik'e bagli Kozluca Köyü'nün, adi geçen medreseye vakfedildigini göstermektedir ![]() Ilk dönem Osmanli ilim hayati hakkinda bilgi veren D'Ohsson'a göre Osmanli Devleti'ndeki ilmî faaliyetler, daha Osman Gazi döneminde baslamisti ![]() konuda su bilgileri vermektedir: "Osman Gazi, Sögüt'te yeni imparatorlugun temelini atarken hazine ve silah ile beraber ilmî ve kültürel faaliyetlere karsi da gayet mütesebbis idi ![]() medreseleri olduklari gibi muhafaza etmeyi arzu ederdi ![]() Orhan Gazi, Iznik'te imparatorluk camiini yükseltirken orada bir de, bir asri mütecaviz bir zaman boyunca Osmanli medreselerinin en yüksegi olarak bakilacak olan bir medrese yaptirdi ![]() ile adlandirilmis olan bu medresenin idaresi, Islâm âlemindeki diger bütün medreseler gibi müderris titri altinda Seyh Davud-i Kayserî'ye verildi ![]() Iznik, bir ilim merkezi olarak önemini XV ![]() sehre "âlimler yuvasi" ünvani verilmisti ![]() ünlü âlimlerden biri de Osmanlilarin ilk Seyhülislâmi Molla Fenarî'dir ![]() Osmanlilarin, ilk birbuçuk asir içinde yaptirmis olduklari medreselerin derece ve sinif itibariyle en mühimleri Iznik, Bursa ve Edirne'de idi ![]() Devletin kurulusu esnasinda Iznik Medresesi, beyligin birinci sinif medresesi idi ![]() hakkinda kesin bir bilgiye sahip olmamakla beraber, müderrisligine (Ögretim Üyeligi'ne) tayin edilmis olan sahislar, bunlarin hayatlari ve eserleri, dolayisiyla ilmî kapasiteleri tedkik edilecek olursa bu medresenin oldukça yüksek seviyede bir egitim ve ögretim kurumu oldugu düsünülebilir ![]() Kahire'de ihtisasini yapip memleketine dönen ve orada birçok talebe yetistiren Davud-i Kayserî (öl ![]() ![]() ![]() Gazi, onu Kayseri'den getirterek Iznik'te yaptirdigi medreseye müderris olarak tayin eder ![]() Muhyiddin Arabî'nin üvey oglu Sadreddin Konevî'nin halifelerinden tefsir sahibi ve Muhyiddin Arabî'nin "Fusûsu'l-Hikem" adli eserini serheden Kemaleddin Abdurrezzak el-Kâsî (öl ![]() Misir'da yapmisti ![]() el-Esved de devrin büyük bilginleri arasinda sayiliyorlardi ![]() önünde tutulursa Iznik Orhaniye medresesini yüksek seviyeli egitim ve ögretim veren bir müessese olarak kabul etmek gerekir ![]() Bursa'nin fethinden sonra orada da medreseler kurulur ![]() ikinci dereceye inerek Bursa'daki Sultan Medresesi birinci dereceyi alir ![]() Orhan Gazi'den sonra oglu Murad (Murad Hüdâvendigâr), Bursa Çekirge'de eski Kaplica civarinda bir câmi, medrese ve imâret yaptirarak, bu konuda babasindan asagi olmadigini göstermisti ![]() Yildirim Bayezid, Hisar disinda bir câmi ve medrese yaptirmakla Bursa'nin bir ilim ve irfan merkezi haline gelmesini ve sehrin hisar disina tasmasi ile genislemesini sagladi ![]() digerlerine nazaran ayri bir hususiyete sahiptir ![]() denilen bu tahsil kurumunda ilk müderris Mehmed Sah Efendi (öl ![]() 839/1435)'dir ![]() ögrencilerden baska Bursa'nin belli basli âlimleri de hazir bulunmus, yeni müderris Mehmed Sah Efendi de medreselerde okutulan ilimlere dair sorulan suallere cevap vermisti ![]() vermeleri bir gelenek haline gelmistir ![]() kurulduktan sonra Iznik medresesi, ikinci dereceye düsmüstü ![]() bir ilim merkezi olarak Bursa ilk siraya yükselmisti ![]() ![]() Murad'in Edirne'de Üç Serefeli Câmii yanindaki Saatli medresesini kurana kadar devam eder ![]() ![]() 841 (1437) yilinda baslanarak bazi ârizalar sebebiyle 851 (1447) senesinde tamamlanan Üç Serefeli Câmii yanindaki medrese ile Dâru'l-Hadis, o tarihte Osmanli ülkesindeki medreselerin üstünde yer aldi ![]() Sultaniye Medresesi, gerek egitim ve ögretim, gerekse tahsisati bakimindan ikinci dereceye düstü ![]() bir medrese ögretim üyesine verilmeyen yüz akça yevmiye verildi ![]() bundan önce Iznik medresesi müderrisinin yevmiyesi otuz, Bursa'daki Sultan Medresesi müderrisinin ise günde (yevmiye) elli akça idi ![]() Görüldügü gibi Bursa'nin fethinden hemen sonra orada da çesitli medreseler kuruldu ![]() yavas genisleyen Osmanli Devleti'nde, pekçok devlet ricali, mektep, medrese, imâret ve câmi gibi farkli sahalara hizmet veren kurumlari açmakta adeta birbirleri ile yarisiyorlardi ![]() 1453 yilindaki fethinden sonra Fatih'in yaptiklarini vermek istiyoruz ![]() göre otuz yillik hükümdarligi döneminde basta Istanbul, Bursa ve Edirne olmak üzere devletin çesitli sehirlerinde 85'i kubbeli olarak 300 kadar câmi 57 medrese, 59 hamam, 29 bedesten, çesitli saraylar, hisar, kale, sur ve köprüler yaptirdigi görülmektedir ![]() isaret etmek gerekir ![]() 764 (1363) tarihinde Edirne'nin fethinden sonra, Rumeli'deki fetihlerin daha saglikli ve basarili olabilmesi için devlet merkezi buraya nakledilir ![]() Edirne'nin devlet merkezi olmasi, burada da medreselerin hizla açilip çogalmasina sebep olur ![]() devletin basinda bulunanlar, bulunduklari yerlerde egitim kurumu açmayi bir gelenek haline getirmislerdi ![]() zaman devlet merkezinin bulundugu yer, ilmî faaliyetlerin en çok yogunlastigi merkez oluyordu ![]() haline gelmesinden sonra Fatih Sultan Mehmed tarafindan yaptirilan "Sahn-i Semân" medreseleri ön plana geçtiler ![]() diye meshur olan medreselere vakfiyesinde "Medâris-i Semâniye" denilmektedir ![]() Fatih külliyesi kurulunca sekiz büyük medreseye "sahn" adi verilmisti ![]() tabiri her ne kadar ilk tomar Arapça vakfiyede bulamiyorsak da Fatih'in tashihinden ve külliye müderrislerinin tedkikinden geçen meshur kanunnâmede bu tabiri görüyoruz ![]() ![]() Fatih külliyesi büyük medreselerinden her birini mâna itibariyle birer fakülte sayabiliriz ![]() mütehassis müderrislerin (profesör) tayin olunacagi açikça belirtildigine göre buralarda tip, fikih (Islâm hukuku), hey'et (astronomi) ve ilâhiyat okutuluyordu ![]() (danismend) oturuyordu ![]() branslarina göre daha sonra hekim (doktor), fakih, fen adami, maliye ve devlet memuru oluyorlardi ![]() Tetimmeler de, adeta bugünkü lise tahsilini bitirerek geldiklerine göre Semaniye Medreselerine alem olan sahn tabiri yüksek bir tahsil derecesini gösteriyordu ![]() Osmanli medreselerindeki egitim ve ögretim usulü, diger Islâm devletlerinde oldugu gibi bir metod takip etmis olup, medreselerin sayilari arttikça bunlar da derece ve siniflarina göre bir düzene tabi tutulmuslardi ![]() içindir ki ilk defa Sultan II ![]() tarafindan medreselerin bir siniflandirilmaya tabi tutuldugu görülür ![]() medreselerinin (Sahn-i Semân) yapilmasi, Osmanli ülkesindeki medrese teskilâti için bir yenilik sayilmaktadir ![]() de olsa bu medreselerden bahsetmek istiyoruz ![]() Fatih'in kanunnâmesinde "Sahn-i Semân" diye adlandirilan medreselere "Semâniye medreseleri" de denilmektedir ![]() feth ettikten sonra, Imparator Jüstinyen'in esi Teodora tarafindan yaptirilan Havariyûn kilisesi yerine câmi yaptirir ![]() ve bati kismina "Sahn-i Semân" denilen sekiz medrese yapti ki, bunlar yüksek tahsil içindi ![]() medreselerine ögrenci yetistiren sekiz medrese daha yaptirir ![]() bilgi ve Âli'nin kaydina göre burasi Istanbul'un ortasina denk geldigi için buraya sahn denmistir ![]() Vezir Mahmud Pasa ile matematik ve astronomi âlimi Ali Kusçu tertip etmislerdir ![]() medreselerden her birinin ondokuz odasi vardi ![]() birer odasi ve elli akça yevmiyesi vardi ![]() oda, ekmek ve çorba verilmek üzere sekiz medreseden her birine birer "muid" (asistan) verildi ![]() kredi), imâretten ekmek ve çorba (yemek) verilmek üzere birer "danismend" konuldu ![]() isçilerine tahsis olundu ![]() Sahn medreselerinin arka taraflarinda yüksek tahsile, yani Sahn-i Semân medreselerine danismend yetistirmek üzere "Tetimme" veya "Musila-i Sahn' ismiyle sahn medreselerinden küçük olarak sekiz medrese daha insa edilmisti ![]() Bu medrese, derece itibariyle orta tahsil seviyesinde idi ![]() Sahn medresesi talebelerine danismend, Tetimme talebesine de Suhte (galat olarak softa) deniyordu ![]() ![]() odalardan her birisine ihtiyaçlarina sarf edilmek ve mum parasi olmak üzere 5'er akça tahsis edildigi gibi yemekleri de imâretten veriliyordu ![]() Bilindigi gibi egitim ve ögretim, hiç bir devletin vazgeçemeyecegi bir mecburiyettir ![]() ihtiyaçlari ve ileriye dönük hedeflerini gözönünde bulundurarak yetistirmeye çalisir ![]() sekilde yetistirmeye gayret etmistir ![]() ögretim müesseseleri kurmustur ![]() kadar çesitlenerek gelisen bu müesseseler, devlet ve çogunlukla vakiflar vasitasiyla kuruluyorlardi ![]() ayirabilecegimiz gibi, örgün ve yaygin egitim müesseseleri diye de ayirmak mümkündür ![]() ÖRGÜN EGITIM MÜESSESELERI Bu müesseseler, belirli yas ve bilgi seviyesindeki insanlari, yine belirli zaman ve disiplinlere göre yetistirmek üzere kurulmus bulunan müesseselerdir ![]() sekillendiklerini görüyoruz ![]() girdigi için askerî müesseseleri daha sonraya birakip sivil egitim kurumlarindan bahsetmek istiyoruz ![]() diyebilecegimiz, câmi ve tekke gibi kurumlardan bir önceki ciltte bahsedildigi için burada bunlara temas edilmeyecektir ![]() |
![]() |
![]() |
|