09-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
2.Abdulhamid Han Kimdir Hayatı Biyoğrafisi Hakkında
2 Abdulhamid han Kimdir II Abdulhamid'in Hayatı II Abdulhamid Biyoğrafisi Hakkında
2 Abdulhamid han Kimdir Hayatı Biyoğrafisi Hakkında

Osmanli pâdisâhlarinin otuzdördüncüsü, Islâm halîfelerinin doksandokuzuncusudur Sultan Abdülmecîd'in ikinci oglu olup 1842'de dünyâya gelmistir
Bu bühtanin asli sudur: O zaman Kur'ân-i Kerîm'in sahislarca basim ve yayini yasakti Kur'ân-i Kerîm'i devlet bastirir ve parasiz dagitirdi Sahislarin Kur'ân-i Kerîm tab'inda gereken ihtimâmi gösteremeyecekleri düsüncesiyle konulmus bulunan bu yasaga ragmen Kur'ân-i Kerîm tab' olursa, bunlar müsâdere edilip ihrâk olunur (yakilir), külleri de îtinâ ile çignenmeyecek bir topraga gömülürdü
Diger taraftan, hal' fetvâsi âid oldugu makamdan sâdir olmamistir Bu maksadla parlementoya celbedilen ve kendisine baski tatbik edilen fetvâ emîni Haci Nûrî Efendi, Pâdisâh'in hal'i için kâfî bir ser'î sebep mevcûd olmadigini beyândan sonra:
"Hal' mes'ûmdur (ugursuzdur)! Sultân Abdülazîz hal' edildi Arkasindan koca Rumeli elden gitti Rumeli'den milyonlarca muhâcir Istanbul'a geldi Medrese ve câmîler, lebâleb bunlarla doldu Ben o zaman medrese talebesiydim Yetîm çocuklari sirtimda tasimaktan omuzlarim çürümüstü Mâdem ki ille de Pâdisâh'in hal'ini arzu ediyorsunuz, kendisine arzediniz; O, kendi kendisini azletsin! " dedi
Bu münâkasaya sâhid olan Talat Pasa, ipin ucunun elinden kaçacagini anlayinca, ulemâdan olan milletvekillerine istenilen fetvâyi vermeleri için baski yapti Bu baski neticesinde tefsir sâhibi Elmalili Hamdi Efendi'nin takrîri (söyleyip yazdirmasi) ile Sultân Abdülhamîd Hanhal' fetvâsi hakkindaki mâhut ortaya çikti
Hazindir ki, bu keyfiyeti Sultân Abdülhamîd'e teblig için parlementoca seçilmis bulunan dört kisilik hey'ete israrla Selânik meb'ûsu yahûdî Emanuel Karassou Efendi kendisini de dâhil ettirmisti O koca Sultân, bu hey'ette su yahûdî çifiti da görünce, digerlerine dönüp:
"–Sizler müslümansiniz! Beni halîfe olarak görüp görmemeyi arzu etmek hakkinizdir Lâkin bu yahûdînin aranizda isi ne?! " demekten kendini alamadi
Onlar da, bu söz üzerine baslarini önlerine egdiler O zaman Sultân, bütün bu olanlarin mukadderât îcâbi oldugunu düsünerek:
"Bu, azîz ve alîm olan Allâh'in takdîridir  " meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu

Azledildikten Sonra  
|
|
|