Prof. Dr. Sinsi
|
Kırgızistan Cumhuriyeti,Kırgızistan Cumhuriyeti Tarihi,Kırgızistan Cumhuriyeti Nüfusu
Kırgızistan Cumhuriyeti,Kırgızistan Cumhuriyeti Tarihi,Kırgızistan Cumhuriyeti Nüfusu
Kırgızistan Cumhuriyeti,Kırgızistan Cumhuriyeti Tarihi,Kırgızistan Cumhuriyeti Nüfusu Konumu ve Coğrafi Yapısı
Kırgızistan'ın yüzölçümü 198 500 km2 nüfusu 4,5 milyar ve başkenti Bişkek şehridir Kırgızistan; Kazakistan, Özbekistan ve Doğu Türkistan ile komşu bulunmaktadır
70o-80o doğu meridyenleri 39o-43o kuzey enlemleri arasında bulunan Kırgızistan Cumhuriyeti, Orta Asya'nın Kuzey-doğu köşesindeki dağlık bölgede kurulmuş bir Müslüman Türk Cumhuriyetidir Kuzeyinde ili ötesi Ala-Tavı, Küngey, Kırgız Dağları sırtları ve daha ötede, Batıya doğru Cıv Nehri, batıda Tanrı Dağları silsilesinin güneybatı kısımlar, güneyde ile ötesi dağ sırtları, doğuda Tanrı Dağlarının orta kısmı ve göneydoğuda Kaşgar ve Kik-Sal dağları ile hudutlanır Tanrı dağları eteklerinin bir kısmının teşkil eden Çu ve Talas nehirleri vadileri ile Fergana vadisi buraya dahildir
Dağlık bir bölgede olan Kırgızistan'da çeşitli göller oluşmuştur Dünyadaki en büyük krater göllerinden biri olan Issık-Köl Kırgızistan'da bulunmaktadır Bu dağlık ülkede pek çok nehir ve göl bulunmaktadır Bu nehirler üzerinde kurulan sayısız hidro-elektrik santrallerinden bol miktarda enerji elde edilir Bu santrallerden elde edilen enerji Kırgızistan'a yettiği gibi komşu ülkelere de ihraç edilir
İdari yönden beş bölgeye ayrılan Kırgızistan'da, bu bölgeler aynı zamanda coğrafi bölge olarak da bilinir Bu bölgeler, Bişkek, Issık-Köl, Tanrı Dağlar, Celalabad ve Oş'dur İdari bakından olduğu gibi iktisadi bakımdan da ülke bölgelere ayrılmıştır Bu iktisadi bölgeler;
1-Fergana: Ülke nüfusunun % 42'sini barındıran bu vadinin pamuk, ziraat ve hayvan üretiminde de başta gelmektedir
2-Çu ve Kebin vadileri ile Ala-Tav etekleri: Bu bölgede ziraat, tütün ve hayvan üretiminde önde gelir
3-Talas Vadisi: Ziraat, tütün ve hayvan beslemede önde gelen bölgelerden biridir
4-Issık-Köl Havzası: Hayvan besleme, afyon ve hardal yetiştirmede önemli bir merkezdir Tanrı Dağları bölgesi hayvancılıkta ve ziraatte ileri gitmiştir
İklim
Kırgızistan'da tam bir kara iklimine sahip olduğu için yağış yönünden oldukça fakirdir Fakat dağlara yağan karların erimesi ile oluşan ırmaklar ve akarsular, irili ufaklı göller meydana getirir ki bunların tamamı mevcut vadileri sulamaya kafi gelmektedir Yaz ile kış, gece ile gündüz arasındaki ısı farkı çok fazladır Bitki örtüsü iklim ve coğrafi yapıya göre çok değişkendir Ülkenin % 6'sı ormanlarla kaplıdır
Ekonomi
Kırgızistan Cumhuriyetinin ekonomisi başta hayvancılık olmak üzere tarım, sanayiye ve enerjiye dayanmaktadır Ülkenin coğrafi şartlarında dolayı hayvancılık Kırgız Türklerinin en önemli geçim kaynağı haline gelmiştir 10 milyonu aşkın sayıda koyun, keçi, sağır ve at üretilen Kırgızistan'da hayvancılığın yanı sıra hayvan ürünleri ile bu ürünlerdin oluşan bir ekonomi gelişmiştir Bu sebepten, Kırgızistan dışarıya et, darı, yün ve halı ihraç etmektedir Hayvancılıktan sonra en çok gelişen ekonomi dalı tarımcılıktır Sulanabilen vadilerdeki tarım alanları 1 milyon hektarı geçmektedir Bu verimli alanlarda buğday, pamuk, kenevir, tütün, yağlı tohumlar, şeker pancarı, üzüm, mısır, muhtelif meyveler ve sebzeler yetiştirilmektedir Çalışan nüfusun % 34'ü tarım ve ormancılık alanlarında çalışmaktadır
Yeraltı zenginlikler ve enerji meselesine gelince, ülkenin başlıca yeraltı zenginliklerini kömür, ham petrol, doğal gaz, ham çelik, civa, antimuan, çinko, kalay ve tungsten teşkil etmektedir Akarsular üzeride kurulan sayısız hidro-elektrik santrallerinden elde edilen enerji 175 milyar kw/saat'i bulur ki, Kırgızistan bunun önemli bir kısmını komşu ülkelere satar
Kırgızistan'da sanayi o kadar gelişmemiştir Ülkenin dağlık coğrafi yapısı dolayısıyla sanayi yükte hafif pahada ağır dallarda gelişmiştir Elektronik ve elektrik, demir dışı metal, elektrik motorları, ipek, antimuan, gıda ve konservecilik konularda gelişen sanayi arzu edilen seviyede değildir Zikredilen sanayi dalları içinde gıda sanayii nisbeten daha iyidir Bu yüzden konservecilikte bir ara Sovyetler Birliği içinde dördüncülüğe yükselmiştir Kırgızistan komşu cumhuriyetlere konserve ihraç etmektedir Halk için iyi bir iş sahası oluşturan konservecilik ülkenin belli başlı merkezlerine dağılmıştır
Kırgızistan'ın ürettiği ve iyi kalitesi ile meşhur olan standart antimuan dünya pazarlarında rahatlıkla alıcı bulmaktadır Orta Asya'nın en büyük ipek fabrikalarının çoğu Kırgızistan'da kurulmuştur Kırgız Türkleri kendi ihtiyaçlarını rahatça karşıladıkları gibi,komşu ülkelere de ipek ihraç edebilmektedir Kırgızistan'da çalışan nüfusun% 27'si sanayi ve inşaat sektöründe faaliyet göstermektedir
Sovyet idaresinde yaşayan her Türk Cumhuriyetinde olduğu gibi Kırgızistan'ın istiklalini ilan ettiği 12 Aralık 1991'e kadar ürettiği malların,yeraltı-yerüstü, % 93'ünü Moskova idaresi alıyor ki, bu rakam dünya sömürgecilik tarihinde ulaşılan en yüksek sömürge düzeyidir Bugünkü müstakil Kırgızistan Cumhuriyeti, ürettiği malları çoğunu halkına ayırarak istikbale doğru daha ümitli yol olmaktadır
Þ1988 istatistiklerin göre, Kırgızistan'da üretilen yeraltı ve yerüstü ürünlerinin miktarları şöyle idi:
- Yıllık hububat üretimi : 1 571 000 ton
- Yıllık ham petrol üretimi : 230 000 ton
- Yıllık kömür üretimi : 4 000 000 ton
- Yıllık doğal gaz üretimi : 285 milyon ton
- Yıllık ham çelik üretimi : 8 900 ton
- Yıllık elektrik üretimi : 175 milyar kw/saat
- Yıllık şeker üretimi : 415 000 ton
- Yıllık pamuk üretimi : 74 000 ton
- Yıllık yün üretimi : 38 000 ton
- Yıllık hayvan üretimi : 10 milyon
- Yıllık et üretimi : 133 000 ton
Nüfus
Kırgızistan Cumhuriyetinin nüfusu bugün 4,5 milyonu bulmuştur Diğer Türk Cumhuriyetlerinde olduğu gibi, Çarlık ve Sovyet dönemlerinde Kırgızistan'ın en verimli topraklarına Rus göçmenleri iskan edilmiştir Dolayısıyla her cumhuriyette olduğu gibi, bugün Kırgızistan'da da önemli sayıda Rus nüfus bulunmaktadır 250 bin civarındaki Ukraynalılar ile Almanları da ilave ettiğimiz zaman 1 250 000 civarında Rus nüfusun Kırgızistan'da yaşadığı görülmektedir Yalnız son üç yılda 160 bin Rus'un Rusya Federasyonuna göç ettiği belirtilmektedir Kırgız Türkleri diğer Türk Grupları ile birlikte ülke nüfusunun üte ikisini teşkil etmektedir Üç milyon civarındaki bu nüfusun 2,2 milyonunu Kırgız Türkleri oluşturur Ülke nüfusunu 800 bine yakının da öteki Türk boyları teşkil etmektedir Bugün, diğer Türk Cumhuriyetlerinde, Doğu Türkistan ve Afganistan'da iki milyonu aşkın Kırgız Türkü yaşamaktadır Böylece bugün yeryüzünde 4,5 milyon Kırgız Türkünün yaşadığı anlaşılmaktadır
Eğitim ve Kültür
Sovyet döneminden önce Kırgızlar arasında eğitim hayatı oldukça zayıftı Bunun en büyük sebebi Kırgızları göçebe hayat yaşamaları idi Kışlak ve yaylak hayatı sürdüren Kırgız Türleri okuma-yazma ve bilhassa Kur'an okuma öretilen mekteplere sahiptiler Kırgızlar arasıda yetişen edip ve şairler ile din adamları Taşkent, Buhara, Semerkand ve Hive medreselerinde tahsil görürlerdi Fakat bunların sayıları da son derece azdı Dolayısıyla halka tesirleri yok denecek kadar azdı
Kırgızistan'da mektep v medreselerin yaygınlığı XX asrın başlarına rastlamaktadır Mektep ve medreseler sayılarının artmasına ve hatta öğrencilerin sayılarının da fazlalaşmasına rağmen, Kırgızlar istedikleri eğitim seviyesine bir türlü ulaşamamışlardır Bunun en büyük sebebi, XIX asrın ikinci yarısında Rus işgaline uğradıktan sonra Rusların, Kırgızistan'da tatbik ettikleri eğitim sistemidir
Önderliğini ve hocalığını Nikolay İlminsky'nin yaptığı Rus eğitim sistemi ve siyaseti çerçevesinde açılan Rus-Tatar, Rus-Kazak, ve Rus-Kırgız okullarında Müslüman Türk çocuklarının Rusça eğitimi görmeye ve Müslümanlığı bırakıp Hıristiyanlığı kabule zorlanmalarıdır Nikolay İlminsky'nin 1896'da ölmesinden sonra eğitim sahasındaki bu Ruslaştırma ve Hıristiyanlaştırma hareketleri kısmen durmuştur Ayrıca töresine ve dinin bağlı olan Kırgız Türkler, Rus okullarına tepki göstermeye başlamıştır Buna rağmen, Kırgız Türler arasıdaki eğitimin,bilhassa mecburi eğitimin başlaması oldukça gecikmiştir
Kırgızistan'da modern manada eğitim Sovyet döneminde başlamıştır Fakat eğitimdeki aksaklıkları düzelmek oldukça vakit almıştır Sovyet yönetiminin en çok ihmal ettiği cumhuriyetlerin başında Kırgızistan gelmektedir Nitekim Kırgızistan İlimler Akademisi dahi 1965 yılında kurulmuştur Sovyetler, uzun süre Kırgızları hayvan yetiştiren göçebe halk durumunda bırakmış, diğer Sovyet Cumhuriyetlerine götürülen hizmetlerin ço azı Kırgızlara götürülmüştür Maksat, Kırgızistan'ı Sovyetlerin et ve hayvan stoku yapan bir ambarı durumunda bırakmaktı Bu yanlış politika neticesinde Kırgız Türklerin eğitim ve ilim alanlarında çok az hizmet götürülmüş, bu ise onların geri kalmalarına sebep olmuştur Böylece, Sovyet sisteminin eşitlik ilkesi çok önceden bozulmuş oluyordu Fakat, bu haksızlıklara ve ihmallere rağmen Kırgız Türkleri son 40-50 senede eğitim alanında büyük başarılar elde etmişlerdir
II Dünya Harbinden sonra Sovyet rejiminin Rus olmayan Cumhuriyetlere uyguladığı Sovyetleştirme operasyonu, Kırgız edip ve şairlerine güç anlar yaşatmıştır Kimi edip ve şair bu baskıya dayanamayıp eserlerinde Sovyet tipi insanı canlandırmaya çalışmış, kimisi de Kırgız milli tarihinin ve kültürünün önemli olaylarını cesurca işlemeye devam etmişlerdi Eserlerinde milli temaları işleyenlerin başında Tolögön Kasımbek ve Cengiz Aytmatov geliyor
|