Şengül Şirin
|
Albert Einstein
ALBERT EINSTEIN
(1879-1955)

Bilime Ve Barışa Adanmış Bir Ömür: Einstein
Einstein, "evrenin en anlaşılmaz özelliği, anlaşılabilir olmasıdır" demişti Ama o, evreni anlaşılmaz özellikleriyle gözümüzün önüne seriverdi Anladım dediğiniz bir anda yeni bir anlama sorusu bizi bekliyordu Bununla birlikte, meslekten olmayanlar için, evreni onun kadar hiç kimse zorlaştırmamıştır Zaman genişler, uzunluklar kısalır, evrenin maddesi patlar ve kaybolur Deneyime ve sağduyuya güven kalmaz Evren, matematikçinin evreni olmaya yüz tutar Einstein, aslında 1905 yılından bu yana başımızı döndürüyor Kimimiz farkında belki büyük çoğunluğumuz farkında bile değil!
"İşte orada" diyordu Einstein ve ekliyordu: " Bu muazzam alem vardı ve karşımızda bizim varlığımıza tabi olmaksızın büyük ve ebedi bir bilmece gibi duruyordu Bu alemin temaşası, bana bir kurtuluş yolu gibi görünüyordu "
Büyük İngiliz Matematikçisi/Düşünürü Bertnard Russell onun için şöyle yazar:
" Einstein, tartışmasız, zamanımızın en büyük adamlarından biriydi En iyi bilim adamlarının başlıca niteliği olan basitlik, onda yüksek derecede vardı: bütünüyle kişisel olmayan şeyleri bilme ve anlama isteğinden gelen bir basitlik Ayrıca onda bilinen şeyleri hemen doğru kabul etmeme yeteneği de vardı Newton, elmaların nasıl olup da düştüğüne hayret ediyordu; Einstein de eşit dört çubuğun bir kare oluşturması karşısında hayranlık dolu bir minnettarlık duyuyordu, çünkü hayal edebildiği evrenlerin çoğunda kare diye bir şey yoktu Einstein, ahlaki nitelikleri bakımından da büyüklük sergiledi Kişisel yaşamında nazikti ve alçakgönüllüydü; meslektaşlarına karşı (benim görebildiğim kadarıyla) kıskançlıktan bütünüyle uzaktı (bunu, Newton ya da Leibniz için söyleyemeyiz) Son yıllarında bilim dünyasının ilgisi Kuantum Kuramı üzerinde toplanmış, görelilik az ya da çok gölgelenmişti; ama bunun onu gücendirdiğine ilişkin hiçbir işaret görmedim Dünya sorunlarıyla esaslı biçimde ilgilendi Birinci Dünya Savaşı (1914-1918)' nın sonunda onunla ilk temasa geçtiğimde, bir barışseverdi, ama Hitler onun (benim de) bu görüşü terk etmesine yol açtı Kendisini öncelikle bir dünya vatandaşı olarak görüyordu; Nazilerin onu kendisine bir Yahudi olarak bakmaya ve dünya üzerindeki Yahudilerin davası ile uğraşmaya zorladıklarını fark etti İkinci Dünya Savaşı (1939-1945)' ndan sonra, atom bombasının tehdit ettiği insanlığın, felaketlerden kaçınabilmesi için bir yol bulmaya çalışan bir grup Amerikalı bilim adamına katıldı
İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda Dünya iki kutuplulaştı Sosyalist dünyanın başını Sovyet Rusya, kapitalist dünyanın başını ABD çekiyordu ABD'de yükselen "komünizm düşmanlığı" akademik çevreleri de etkilemişti Amerika' da Kongre Soruşturma Komisyonu, bozguncu oldukları varsayılan etkinlikleri sorgulamaya başladığında, akademik görevlerdeki herkesi bu komiteler ya da bazı üniversiteler tarafından kurulan benzeri zorba kurullar önünde ifade vermemeye çağıran ünlü mektubunu yazdı Bu tavsiyede bulunurken, eğer yanıt kendisini suçlayacaksa hiç kimsenin bir soruya yanıt vermeye zorlanamayacağına ilişkin Anayasa' nın Beşinci Eki' ne dayanıyordu Ama bu ek, yanıt vermeyi reddetmenin suçluluk kanıtı olarak değerlendirilebileceğinde direnen sorgucular tarafından yenilgiye uğratıldı   Bu kamusal etkinliklerinde bütünüyle alçakgönüllüydü ve tek kaygısı insanlığı kendi aptallıklarından kaynaklanan felaketlerden korumanın yollarını bulmaktı Dünya onu bir bilim adamı olarak alkışlarken, pratik işlerdeki yalın olduğu kadar derin bilgeliği yalnızca aptallık olarak göründü
Einstein, görelilik kuramı dışındaki çok önemli çalışmalarına karşın, haklı olarak hem bilim, hem de felsefe için temel önemde olan bu kuramla ün yapmıştır Birçok kişi (ben dahil!) bu kuramın popüler bir açıklamasını yapmaya kalkmıştır  " (Russel)
Kuantum kuramı, görelilik kuramına göre daha devrimci görüşler içerir B Russell' den dinleyelim:
"Onun fiziksel dünya hakkındaki kavramlarımızı kökünden değiştiren etkisinin henüz tamamlanmadığını düşünüyorum Onun yaratıcı etkisi çok tuhaftır Bize, atom ve hidrojen bombalarında sergilenen uğursuz güç dahil, maddeyi yönetmek için yeni güçler verdiği halde, bildiğimizi düşündüğümüz birçok şeyi bilmediğimizi gösterdi Kuantum kuramından önce hiç kimse verili bir anda bir parçacığın herhangi bir belirli yerde ve herhangi bir belirli hızla hareket ettiğinden şüphe etmedi Bu, artık sorun değildir Bir parçacığın konumunu daha tam olarak belirlediğinizde, hızı daha az doğru olacak; hızını daha tam olarak belirlediğinizde ise konumu daha az doğru olacaktır Ve parçacığın kendisi oldukça belirsiz bir şey olur, eskiden olduğu gibi sevimli bilardo topu değildir Onu yakaladığınızı düşündüğünüzde, parçacık değil bir dalga olduğunu gösteren inandırıcı kanıtlar çıkarır Gerçekte bilebileceğimiz tek şey, bazı denklemlerdir; ve bunların da yorumu karışıktır Klasik fiziğe daha yakın kalarak mücadele eden Einstein için bu bakış açısı tatsızdı Buna rağmen o, bu yüzyıl sırasında bilimde devrim yapan, yaratıcı kanallar açan ilk kişi oldu Başladığım gibi bitireceğim: Einstein, büyük bir adamdı, belki çağımızın en büyüğü "
Albert Einstein, Yahudiydi, pek de dindar olmayan bir ailedendi 14 Mart 1879' da Almanya' nın Ulm kentinde doğdu; 18 Nisan 1955' te, 76 yaşında iken ABD' de öldü
Einstein  İçe kapanık, oyundan hoşlanmayan, geç konuşmuş (rivayete göre 4 yaşında konuşmuş) bir çocuktu Bu yalnızlık döneminin izlerini tüm yaşamı boyunca korudu Annesi Paulin' in isteği üzerine 6 yaşında keman dersleri almaya başladı Klasik müzik kültürü, yaşamı boyunca onun için dinlendirici bir uğraş olacaktı Cep pusulasının esrarıyla soru sormaya başladı Bir pusulanın iğnesi neden hep aynı yönde dönüyordu? 4-5 yaşlarında kendisine sorduğu bir soruydu bu 12 yaşına geldiğinde Pisagor teoremiyle tanıştı ve görünürdeki karmaşıklığa karşın bir dizi olgunun basit bir açıklaması olacağına inanmaya başladı Liseye yazıldı Sonra 1894' te babasının işi bozuldu ve aile, İtalya' nın Milano kentine göç etti
Einstein de Bir Zamanlar Üniversite Sınavını Kazanamamıştı!
Einstein, bir delikanlı olarak pek az zeka umudu verdi Bir öğretmeni “sen asla bir şey olamayacaksın Eistein” sözleri üzerine katı bir disiplini ve skolastik eğitim uygulayan Alman okul sistemini terk etti 16 yaşında iken Zürih Teknik Üniversitesi'ne girmek istedi Ama matematik dışındaki konularda -modern diller, zooloji ve botanik bilgisi- eksik olduğu için üniversiteye alınmadı Ancak o yılmadı Bir liseye devam etti, lise diploması aldı, 1896' da Zürih Teknik Üniversitesi' nin fizik ve matematik öğretmeni yetiştiren bölümüne kaydolmayı başardı 
Zürih Teknik Üniversitesi, onun düşüncelerini şekillendirdi Öğrenime başladığı zaman büyük matematikçi Hermann Minkowski ile karşılaştı Her bilim adamının iyi bir öğretmen olduğu söylenemez Einstein, Minkowski' nin derslerini pek ilgi çekici bulmadı; ama kuramlarının matematiksel formülasyonunda Minkowski, ona esin kaynağı oldu Doğrusu, Minkowski de o zamanlar Einstein’i sevmiyordu, çünkü ona “tembel köpek” diyordu
Einstein, Teknik Üniversiteden 1900' de mezun oldu; İsviçre vatandaşlığına geçti; kısa bir süre öğretmenlik yaptı Disipline karşı tutumu yüzünden öğrencilerin tarafından çok sevilen, fakat başarısız bir öğretmendi Einstein Halya’da bir tatilden sonra, eğitimini İsviçre Federal Politeknik Okulu’nda 1901'de tamamladı; çok az derse girdiği halde, bir arkadaşının tuttuğu mükemmel ders notları sayesinde kursları geçmeyi başardı Einstein akademik bir görev bulamayınca, 1902' de İsviçre' nin Bern kentindeki patent bürosunda memur ("üçüncü sınıf teknik uzman") olarak çalışmaya başladı Görevi, bürodan onay almak üzere teslim edilmiş birçok icat arasından seçim yapmaktı
“Einstein, patent bürosunda bir memurdu” denince, insanın aklına bizdeki “bugün git yarın gel memurluğu” gelir Patent bürosu, öyle sıradan bir yer değildi aslında Burada yeni buluşlara patent veriliyor ve keşifler inceleniyordu Büroya sunulan buluşların temel düşüncelerini kısa zamanda ortaya çıkarma işi Einstein' de kuramsal düşünme yeteneğini geliştirdi Ayrıca bürodaki görevi, bilimsel aletlerin yapılması konusundaki merakını kamçıladı Küçük elektrik yüklerini ölçmek için geliştirdiği bir alet, bugün Bern' de sergileniyor Einstein' in yeni buluşlara ve aletlere ilgisi sandığımızdan fazla Patent bürosundan ayrıldıktan sonra bile Avrupa' da yeni aletler üzerine çalışan bazı fabrikalarda danışmanlık (müşavirlik) yaptığını görüyoruz Bu icatların bir kısmı, sayelerinde ekonomik hanedanlıklar kurulacak olan hünerli aletlerdi,bir kısmı da komik ve inanılması güç şeyler ve basit makinelerdi Einstein önce aletleri inceliyor, sonra da onlarla ilgili bilgilerin sunulduğu metinleri okuyordu  Orada çalışırken, en karmaşık görünen şeylerin bile basit, temel prensiplere indirgenebileceğini öğrendi ve bu dersi hiç unutmadı 1905'teki dahi vuruşunun temelleri işte böyle atıldı
Einstein,İsviçre'de kendisini evinde gibi ve daha özgür hissediyordu Ayrıca askerlik için Almanya’ya dönmek istemiyordu Çünkü Yahudi aleytarlığı tüm Avrupada hızla yayılmaya başlamıştı Fransız ordusunda subay olarak görev yapan Yahudi asıllı Dreyffus’un uydurma bir casusluk olayıyla itham edilip Şeytan Adası’na sürülmesiyle sonuçlanan ve Paris’i sarsan davanın üzerinden sadece altı yıl geçmişti 21 yaşını doldurduğunda İsviçre vatandaşlığına geçti İki yıl sonra da okul arkadaşlarından Sırp asıllı Mileva Maric ile evlendi Bir yıl kadar önce bu bayandan bir kız çocuğu olmuştu Lieserl adlı bu kız çocuğunun ne olduğu hala bilinmiyor Mileva, aynı zamanda, Einstein’in ilgi duyduğu konuları tartışabildiği ilk kadındı Mileva, 1904'te Hans Albert adlı oğulu dünyaya getirdi Einstein ailesi ekonomik sıkıntı içindeydi O zamanlar Eeve gelen ziyaretçilerin anımsadıkları, kuruyan çamaşır ve çocuk bezlerinin kötü kokusu, Einstein’in pipo tütünü ve sobadan sızan dumandı Kışın hava, camların açılmasına izin vermeyecek kadar soğuktu; yaz sıcağı da kötü kokuların şiddetini artırıyordu Mileva bulaşık yıkarken Einstein, bir kitaba dalmış, ayağıyla beşiğin içinde çığlık çığlığa ağlayan bebeği sallıyor oluyordu Bazen arkadaşları, ona, yere kapanmış, defterini çocuğun oyuncak arabasının üzerine sermiş, uzun bir hesaba dalmış olarak rastlarlardı Bu arada arabasını almak isteyen çocuk, çıngırağıyla babasının kafasına vuruyor olurdu
Einstein, 1905 yılında yayınladığı üç yazıyla bilimsel tarihin gidişini değiştirdi Üçü de bilimsel baş yapıt olan bu yazılar, aynı zamanda Einstein' in üç ilgi alanını gösteriyor: Atomların varlığının testi(İstatistiksel mekanik), bir ışık parçacığı olarak fotonun tanıtımı(kuantum kuramı ) ,kütle ve enerji ilişkisi, özel görelilik O zaman Einstein, daha 26 yaşındaydı Fizik ve felsefe dünyasında Newton mekaniğinden esinlenen determinizm görüşü egemendi Determinizm,herşeyin birbirine nedensellik bağı ile bağlı olduğu inancıdır Gerçi 1900 yılında Max Planck (1858-1947), enerjinin de parça parça yayıldığı görüşünü açıklamıştı; ama doğada süreklilik olduğu yolundaki önyargı egemenliğini sürdürüyordu
Diğer Eserleri
Einstein’in 1905'te Annalen der Physik ’te yayımladığı beş makalesinin dışındaki başlıca yapıtları,gene aynı dergide yayımlanan 1906; Brown Hareketi Kuramı Üzerine,1906; Işıkı salımı ve Soğurumu Kuramı Üzerine,1907; Işınımın Planc Kuramı ve Özgül Isı Kuramı,1916; Genel Görelilik Kuramının temelleri ile Zeitschrift für Mathematik und Physik’te yayımlanan 1913; Bir Kütleçekimi Kuramı ve Genelleştirilmiş Görelilik Kuramına Bir Gönderme,1917; Işınımın Kuantum Kuramı, Prusya Bilimler Akademisi Oturum tutanakları,1924; Tek Atomlu İdeal Gazların Kuantum Kuramı Ayrıca; Görelilik ( İzafiyet) teorisi (1920) ve Fiziğin Evrimi (1938) adlı yapıtlarını yayımlamıştır
Einstein, Akademik Kariyerde Tırmanıyor!
Molekül boyutlarının hesaplanmasına ilişkin bu ilk çalışmasıyla, 1908'de, Zürich Üniversitesi’nden doktor ünvanı aldı 1909 Sonbaharında Zürih Ünivresitesinde bir fakültedeki göreve başlamak üzere patent bürosundaki işini bıraktı Bu görevi, Prag Alman Üniversitesindeki ve sonra Zürih Politeknik Ünviversitesindeki görevler izledi
1911'de Güneş gibi büyük kütleli bir nesnenin çevresinden geçen ışığı saptırdığını varsayarak Güneş tutulmasını yıldız ışıklarının sapmasını ölçmek ve test etmek gerektiğini düşündü Bu düşünce, Güneş tutulması sırasındaki gökyüzüyle normal gece zamanındaki gökyüzünü karşılaştırmaktan ibaretti Gece, uzak yıldızlardan gelen ışık, Dünya'ya doğdrudan ulaşır Güneş tutulması sırasında ise Güneşi, yıldızlar ve Dünya arasına giriyor Einstein'in hipotezine göre tutulan Güneş'in yanındaki yıldızların fotoğrafındaki konumları ile karşılaştırıldığında ışıkları Güneşe doğru Güneş tarafından çekiliyormuş gibi bir görüntü elde edilecekti 1912' de yeniden İsviçre' ye döndü ve Zürich' te dersler verdi Çalışmalarıyla çağdaşları arasında önde gelen bir deha sayılmaya başlanmıştı 1913' te Almanya’ya döndü ve Berlin' e yerleşti Bu yıllarda Birinci Dünya Savaşı’nı doğuracak gerginlikler tırmanıyordu Savaş, ansızın patlak verince İsviçre' ye tatile giden eşi ve iki oğlu Berlin’e dönemedi Bu zorunlu ayrılık, birkaç yıl sonra boşanmayla noktalandı
1913 yılında Max Planck, Einstein’i Zürih’te ziyaret etti ve ona Avrupa’da bir kuramsal fizikçi için en iyi pozisyon olan Berlin Kaiser Wilhelm Enstitüsünde(sonradan Max Planck Enstitüsü), Fizik Enstitüsü Müdürlüğünü önerdi Einstien bu öneriyi kabul etti Bu sırada ona Prusya Akademisinde bir iskemle ve Berlin Üniversitesinde profesörlük önerildi Almanya’ya ve sevmediği akademik dünyaya dönme konusundaki direnişine rağmen, bu pozisyon ona Planck da içinde olmak üzere zamanın en büyük fizikçileri ile birlikte çalışma fırsatı verdi Bu fizikçilere katılmak onun yaşamının etkileyici deneyimlerinden biriydi Einstein Berlin’de özgül ısı kuramına katkıda bulundu ve Planck’ın siyah cisim ışıması yasasına yeni bir ivme kazandırdı Bu son çalışmasında, kendisinin ışık parçacıkalrı, fotonlar, fikrini kullandı ve uyarılmış ışık yayılması kavramını- modern lazerler bu ilke temelinde çalışır- getirdi ’
1919 yazında akrabalarından biriyle evlendi Versaille Anlaşması, Alman halkında şovenist duyguların kabarmasını sağlıyor; Almanya' da faşizm hızla güçleniyordu Einstein, ırkçılığa ve savaşa karşı tavrını sürdürdü Dindar olmadığı halde Siyonist harekete sempati göstermesi, Nazilerin hışmını üzerine çekmeye yetti "Fizikte Bolşeviklik" yaptığı ileri sürülerek cezalandırılması bile istendi Ama onun bilimsel ünü dünyanın dört bir yanını sarmıştı Çeşitli kıtalardaki çeşitli ülkelerden konferans davetleri alıyordu 1921' de gezilerinden birinde Nobel Fizik Ödülü’nü kazandığını öğrendi Gerekçe olarak " foto elektrik etki ve kuramsal fizik alanındaki çalışmaları" gösteriliyordu Ününü asıl borçlu olduğu görelilik kuramından söz bile edilmiyordu
Faşizm, 1920' lerde İtalya'da , 1933' te Almanya gibi bir ülkede iktidara tırmanmıştı Birinci Dünya Savaşının Versay Anlaşması, Alman halkının köleliğini istiyordu Bir başkaldırı, Alman ulusunun dirilişi gibi bir kavram kitlelerin afyonu olmaya yetti
O yıllarda, bilim dünyasında bile Einstein pek anlaşılmış değildi Ayrıca Niels Bohr’un başını çektiği yeni kuantum kuramı, derin kökler salıyordu O zamana dek, bizim dışımızda, bizden bağımsız, nesnel bir maddesel dünya olduğu genellikle benimsenmişti Berkeley’in dünyasının gülünç olduğu yeterince işlenmişti Ama kuantum kuramı, insanoğlunu yeni bir düşünceyle tanıştırıyordu: İnsanoğlu, araştırdığı dünyanın bir parçasıdır ve araştırdığı dünyanın davranışlarını ve boyutlarını etkiler!  
İnsanoğlu, ufuklarını genişlettikçe Niels Bohr’un dediği gibi “büyük varolma dramının hem seyircileri, hem de oyuncuları olduğumuz” gerçeğini daha açıkça anlıyor Böylece insan, kendi kendinin bilmecesidir
Einstein, Alman militarizmine ve savaşa karşı eleştirilerini yükseltti İnsancıl ve barışçı tutumunu yaşamının sonuna dek sürdürdü Einstein bundan sonraki çalışmalarını elektromanyetizma ile kütleçekimi arasındaki ilişkilerin araştırılması üzerinde yoğunlaştırdı, ama onun birleşik alan kuramı başarıya ulaşamadı
1930' da ABD' deki Californiya Teknoloji Enstitüsünde konuk profesör olarak bir yıl ders verdi
1931' de Oxford Üniversitesi’ne konuk profesör olarak çağrıldı O hem bilimsel görüşlerini hem de savaşa karşı tutumunu yaymaya çalıştı 1932' de Einstein Savaş Karşıtları Uluslarası Fonu’nu oluşturdu Bu kuruluşla, Cenova' da toplanan Dünya Silahsızlanma Konferansı’na (1932) kitlesel bir baskı yapmaya çalıştı Ama konferansın boş ve gülünç bir toplantıya dönüşmesi onda düş kırıklığı yarattı Bu dönemde Avusturyalı psikiyatrist Sigmund Freud ile insan doğasındaki yıkıcılık; Hintli gizemci şair Rabindranath Tagore ile gerçeğin doğası üzerine sık sık mektuplaştı
1932' de yeniden ABD' ye gitti Ve 1933' te Almanya' da Hitler iktidara gelmişti Almanya' ya artık hiç dönmeyecekti Aynı yıl, Princeton Üniversitesi Yüksek Araştırma Enstitüsü' nde görev aldı ve yaşamının sonuna dek orada çalıştı 1939 yılında Alman araştırmacıların uranyum atomunu parçaladıklarını öğrendi 1940 yılında Amerikan vatandaşı oldu Denetimli zincirleme tepkimenin (nükleer fisyonun) gelecekte dev bir bomba yapımına yol açabileceğini sezerek ABD başkanı Roosevelt' e bir uyarı mektubu yazdı Ama bu mektubun etkisiyle bombayı geliştirmek için kurulan projenin ve yapılan çalışmaların hiçbir aşamasında görev almadı Üstelik 1945'te Japonya'nın Hiroşima kentine atılan atom bombasının bir daha kullanılmaması için tüm gücüyle çalıştı(atominsan com)
Einstein, ABD’ de kendisini hiçbir zaman yurdunda hissetmedi O, hep huzursuz oldu: Bir defasında :
Yahudiler için ben bir azizim
Amerikalılar için bir gösteri parçası
İş arkadaşlarım için bir şarlatan "
demişti Einstein, doğumda hiçbir seçimi olmadığını, fakat ölümünün kendi seçimi olabileceğini biliyordu
Ölümcül hastalığını öğrendiği zaman ameliyat olmak istemedi ve yirminci yüzyılın en büyük dehası, 18 Nisan 1955' te Amerika'da' ki evinde öldü Başında bekleyen hemşire onun Almanca olarak söylediği son sözlerini anlayamadı Ne yazık!
Michele Besso, Einstein’in patent bürosundaki günlerinden tanıdığı en eski arkadaşıydı Bu iki arkadaş, elli yıl boyunca yazışmışlardı Einstein’in özel görecelilik konulu 1905 yılı yazısında teşekkür borçlu olduğunu yazdığı tek şey onunla sohbetleriydi Ne şeref! Einstein’in arkadaşı onun ölümünden bir ay önce, İsviçre’de öldü Einstein, Besso’nun oğlu ve kız kardeşine, mutlak determinist dünya görüşünü ifade ederek şunları yazmıştı: “ Şimdi o bu tuhaf dünyadan, biraz benden önde giderek ayrıldı Bu hiçbir şey demek değildir Bizim gibi, fiziğe inan insanlar, geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek arasındaki ayırımın yalnızca inatçı ısrarlı bir yanılsama olduğunu bilirler ”
Einstein 1935'te EPR Deneyi diye anılan bir düşünce deneyi ile kuantum kuramının tamamlanmamış olduğunu ileri sürdü Ömrünün son birkaç on yılını,kütle çekimi ile elektromanyetizmanın bir araya getirildiği birleşik bir kuram için, başarısız bir araştırmaya ayırdı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|