Kuram Ve Gözlem |
|
|
#1 |
|
Şengül Şirin
|
Kuram Ve GözlemKuram ve Gözlem
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır |
|
Cevap : Kuram Ve Gözlem |
|
|
#2 |
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Kuram Ve GözlemFakat tenis topları çok büyük olasılıkla, mağaraya sığabilecek bir hayvanın boyutlarına oranla oldukça iridir ve vücut profilini ancak kaba hatlarıyla verebilir Halbuki aynı işlem masa tenisi toplarıyla tekrarlanabilseydi, yandaki şekilde görüldüğü gibi, profil daha ayrıntılı olarak belirlenebilirdi Hele minik bilyalar, gerçi hayvanı rahatsız edip saldırganlaştırır, ama çok daha ayrıntılı bilgi sağlardı ![]() Hele hele; hayvancağızın şeklini, bir tabancanın namlusundan çıkan mermilerle yoklamaya, hiç kalkışmamamız![]() ![]() Tabii en rahat ve kolayı, bir kaynağını bulup, hayvanın üzerine yeterli sayıda foton fırlatmak olurdu Cisimleri biz çoğu zaman böyle algılıyoruz çünkü, yansıttıkları ışınlar sayesinde onları görerek Dolayısıyla, eğer çantamızda bir el feneri olmuş olsaydı, merakımızı hemen giderebilir ve hem de hayvanı, hemen hemen hiç rahatsız etmemiş olurduk Gün ışığının ulaştığı yerlerde, görmek istediğimiz cisimlerin üzerine fırlatacak foton aramak zorunda kalmıyoruz bile Güneş bunu bizim için, zaten yapıyor
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır |
|
Cevap : Kuram Ve Gözlem |
|
|
#3 |
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Kuram Ve GözlemBaktığımız cisimden yansıyan ışınlar, göz merceğiyle cisim arasında, kesik bir koni oluşturuyor: Koninin geniş tabanı cismin, kesik ucu da merceğin üzerinde Mercek bu ışınları retina üzerinde odakladığından, gözün içinde de bir koni oluşuyor: Bu sefer geniş taban, mercek, kesik uç da retina üzerinde Retinanın, üzerine ışın düşen görme hücreleri, bu ışınlar üzerinde bir ön işlem yapıyor ve ürettikleri elektrokimyasal sinyaller, optik sinir araclılığıyla beynin görme merkezine gönderiliyor Görme merkezi de bu sinyallerden hareketle, kafatasımızın içerisinde, cismin bir görüntüsünü inşa ediyor Bu sürecin çalışabilmesi için; retinaya yeterli miktarda ışığın, yeterli sayıda görme hücresi üzerine yayılmış bir şekilde düşmesi gerekir Çünkü, her ne kadar çoğu zaman retinadaki tek bir noktadan söz edilirse de; tek bir görme hücresinin ayrıntılı bir görüntüyü algılaması mümkün olmadığı gibi, sürece katılan hücrelerden her birinin, bellli bir eşik miktarının üzerinde ışıkla uyarılması lazımdır![]() Ancak baktığımız cisim küçüldükçe veya uzaklaştıkça, görme konileri daralıp inceliyor ve sonuç olarak, retinaya düşen görüntü noktalaşıp, diğer görüntü işlemleri arasında kayboluyor Bu sorunu aşmak için, ışınlar arasındaki açıları açarak koni tabanlarını yayvanlaştırmak mümkün Optik mikroskop veya teleskoplardaki mercekler de, ışınları kırmak suretiyle bunu yapıyor zaten Fakat bu sefer de, cisimden gelen ışınlar daha geniş bir alana yaydırılmış olduklarından, retinaya ulaşan miktar, eşik düzeyinin altına düşebiliyor Görüntü solgunlaşıp, yine kayboluyor Bu yüzdendir ki, optik mikroskoplar; güçlü bir ışık kaynağıyla birlikte, cismin üzerine daha fazla ışık gönderip yansıtmak suretiyle çalışırlar Veya çoğu teleskopta olduğu gibi; cisimden gelen ışınlar, uzunca bir süre için toplanır ve görüntü inşasına, yeterince birikim sağlandıktan sonra geçilir Işığın bir de dalga davranışı var tabii Nasıl ki bir su tankında, yan yana iki çubuğun aşağı ve yukarı hareketleriyle oluşturulan dairesel su dalgaları, üst üste binip birbirleriyle girişimde bulunuyorlarsa![]() ![]() ![]() ![]() Dolayısıyla biz görmek için cisimlere ışık tuttuğumuzda, aslında üzerlerine elektromanyetik dalgalar gönderip yüzeylerinden yansıtmış ve gözümüze geri gelenler üzerinde işlem yapmış oluyoruz Bu durumda, gönderilen ışığın dalga boyunun, cismin boyutlarından büyük olmaması gerekir ![]() Tıpkı denizde yüzen bir şişe mantarının, yakından geçen bir tankerin yol açtığı dalgaları etkileyip geri yansıtamadığı gibi![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır |
|
Cevap : Kuram Ve Gözlem |
|
|
#4 |
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Kuram Ve GözlemBöylesine kocaman dalgalarla küçük bir mantarın şeklini belirlemeye çalışmak, iri bir ağacın gövdesini kürdan olarak kullanmaya kalkışmak gibidir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır |
|
Cevap : Kuram Ve Gözlem |
|
|
#5 |
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Kuram Ve Gözlem'Elektron tünellemeli tarama mikroskopu' (STM-'scanning tunneling microscope') ise, yaklaşık şöyle çalışıyor: Tarayıcı aygıt, tarama ucunu iletken bir yüzey üzerinde hızla gezdirirken, içerdiği elektronik bileşenler, uca elektrik akımı sağlamaktadır Tarayıcı, tarama ucunu, örnek yüzeyindeki tüm (x,y) noktaları üzerinden, sistemli bir şekilde geçirir Uç bir atoma rastladığında, atomla uç arasındaki elektron akışı değişir ve bilgisayar, bu akım değişikliğini; tarama ucunun konumu, yani atomun x-y koordinatlarıyla birlikte kaydeder Tarama işlemi sona erdiğinde bilgisayar; topladığı verilerden hareketle, atomların konumlarına karşılık gelen akım değerlerini, yüzey üzerinde grafiklendirir ![]() STM ucu, 'tünelleme' yapan akımını, atomların konumunu belirleyen duyarlı bir algılayıcı olarak kullanarak, yüzeydeki atomların eşyükseklik çizgileri üzerinde dolaşır ve sonuç olarak, yüzeyin topoğrafyasını çıkarır Bu mikroskopların yeni modelleriyle, atomları görmenin yanında, istenilen şekilde konumlandırmak da mümkündür Üstteki şekillerden üsttekinde; 7x7 nm'lik, mavi renklendirilmiş galyum-arsenid yüzeyi üzerindeki, kırmızı renklendirilmiş olan tek bir sezyum atomu zincirinin zigzagları görülüyor Alttaki şekilde ise, tek tek atomlardan oluşturulmuş bir marka var Fakat en iyi elektron mikroskopu dahi, atomların ancak bulanık görüntülerini verebiliyor İç yapıları hakkında ise hiç bilgi veremiyor Atomun ve çekirdeğin yapısını incelemek için başka araçlar, daha kısa boylu madde dalgaları lazım![]() ![]() ![]() Aslında, birkaç atomdan oluşan madde yapıları, oda sıcaklığında dahi çok yüksek momentumlara ve dolayısıyla da, kısa dalga boylarına sahip oluyorlar Ancak böyle iri kıyım kütleler, çekirdeği kurcalamak için hiç uygun değil Bu tıpkı bir arkadaşınızın şeklini; elinize bir balyoz alıp sallayarak, orasını burasını yoklayarak belirlemeye çalışmaya benzer Böyle bir yaklaşımın, arkadaşınızı bazı boyutlarından yoksun bırakmak gibi bir sakıncası vardır Dolayısıyla, maddenin yapısını ve çekirdeği incelemek için, elektron veya proton gibi, eldeki en küçük parçacıkları kullanmak gerekiyor Ancak bu parçacıklar da, yükleri nedeniyle, çekirdekle etkileşime giriyor Örneğin elektron saçılmaya uğrayarak, çekirdeğin yapısı hakkında bilgi vermek yerine, içine çekilip yutularak, incelenmeye çalışılan yapıyı değiştiriyor Hele proton, benzer yüklü olduğu için, çekirdek tarafından itiliyor ve çekirdeğe yeterince yaklaşabilmesi için, yüksek hızlara sahip olması gerekiyor Bu durumda da, elektronun 1,830 katı olan kütlesiyle, çekirdeğin parçalanmasına yol açıyor Yüksüz olan nötronlarsa, yüksüz oldukları için; örneğin bir manyetik alanla yakalanıp, elektrik alanıyla yönlendirilemiyorlar ve kendi bildikleri doğrultularda gidiyorlar Gerçi çekirdeği parçalamak suretiyle, yapısı hakkında ek bilgiler edinilebilir Hele ilgi konusu olan, örneğin protonun kendi yapısı ise, o zaman yüksek hızlı protonları kafa kafaya çarpıştırıp, sonuçta nelerin ortaya çıktığına bakmak gerekir Ancak, öylesine yüksek hızlara sahip protonlar sadece, atmosferin üst katmanlarına ulaşan kozmik ışınlarda bulunuyor ![]() Dolayısıyla bu parçacıkları, yerde hızlandırmak, yani hızlandırıcılar kullanmak lazım İki amaçla: Birincisi, parçacıkları çekirdeklerin üzerine gönderip saçılmalarına veya çekirdek parçalanmalarına bakmak suretiyle, çekirdeğin yapısını araştırmak İkincisi ise, parçacıkların kendilerini kafa kafaya çarpıştırarak, neler olduğuna bakmak suretiyle, parçacıkların iç yapılarını anlamaya çalışmak için![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır |
|
|
|