Şengül Şirin
|
Yemek Borusu Ve Mide
Yemek Borusu ve Mide

Yemek Borusu ve Mide
Ağızda, tükürük bezleri ve dişlerle yumuşatılıp küçültülen gıda maddelerinin daha ciddi boyutlarda işlenebilmesi için, asit havuzu ve parçalayıcı bir değirmen gibi hazırlanmış mideye gönderilmesi gerekir Ağızdan mideye giden yola, yemek borusu (oesophagus) denir 25 cm uzunluğundaki bu borunun en dar yeri 1,5 cm kadardır Yemek borusu, en gerideki dişlerin bitiş sınırından söz konusu dar kısma kadar yaklaşık 15 cm’dir Büyük lokmalar yutulduğunda 3 cm kadar genişleyebilen yemek borusunun iç duvarlarında, yiyeceklerin mideye doğru iletilebilmesi için, saniyede 2-4 cm kadar bir hızla yayılan dalga hareketi meydana getirilir Boğazdan mideye doğru, boru duvarlarının kasılıp gevşeme dalgasıyla meydana getirilen sağılım (peristaltik) hareketi sayesinde, bir lokma yaklaşık 9 saniye içinde sıkışıklık ve ağrı meydana getirmeden mideye ulaştırılır Lokmanın geçtiği esnada söz konusu bölgedeki bir kasılma dalgasının boyu 4-8 cm’dir
Yemek borusunun başlangıcı (yutağa bağlanan kısım) ile mideye açılan ucunda bulunan kaslar, yoğun demetler hâlinde ve daire şeklinde dizilerek iki kapı (sphincter) gibi çalışır Üstteki kapının meydana getirdiği basınç 50-100 mmHg iken, alttaki kapının basıncı 15-25 mmHg’dır Bebeklerde yemek borusu 80 derecelik bir açıyla mideye bağlanırken, erişkinlerde bu açı 50-60 derece kadardır Bu açının derecesi ile kapının çalışması, mide sıvısının boğaza doğru gelmemesi için önemlidir Yemek borusuna geri kaçan ve asitlik derecesi (pH) dörtten daha küçük olan mide sıvısı, yemek borusunda yanma ve ağrılara sebep olabilir
Yutkunma: Bir lokmanın yutulması hâdisesini birçok insan, basit bir iş gibi görür Ağza alınan bir lokmanın mideye ulaşıncaya kadar geçirdiği hâller ile yutkunmanın gerçekleşebilmesi için yapılanlar bilindiğinde, ‘yutma’ hâdisesinin nasıl büyük bir nimet olduğu daha iyi anlaşılır Bir lokmanın ağızda parçalanıp ezilmesi ve ıslatıldıktan sonra yumuşatılıp yutulmaya hazır hâle getirilmesi için ortalama 30 saniye gerekir Ağızdan yutak bölgesine geçen lokmanın yutulabilmesi için, bu bölgede birçok insanın ismini ve yerini bilmediği 20’den fazla kas işbirliği hâlinde, Allah’ın sonsuz ilim ve kudretinin kontrolü altında vazife yapar Bu bölge kasları ile dilin lokma üzerine uyguladıkları basınç 4-10 mmHg kadardır
Gıdalar yutak bölgesinden, yemek borusuna gelir Sıvılar 1, lâpa kıvamındaki gıdalar 5, katı parçalar ise 9-10 saniyede bu boruyu geçer Yemek borusunun üst kısmındaki kapı, yutmanın başlangıcında 0,2-0,3 saniye açık kaldıktan sonra, 0,7-1,2 saniye kapanır ve lokma, meydana getirilen 30-120 mmHg’lık bir basınçla aşağı doğru yollanır Yemek borusunun mideye geçiş sınırındaki kapı ise, lokmanın geçmesi için 5-7 saniye kadar açık kalır Midedeki çalkalama hareketinin rahatça yapılabilmesi için, her bir lokmayla 2-3 ml kadar hava yutulur Bir kişi, yeme ve içme için yaptığı yutma hareketi dışında, gün boyu belli aralıklarla uykuda 50, yemek sırasında 200, diğer zamanlarda da 350 -toplam 600- yutkunma yapar
Mide: Gıdaların sindirilmek üzere depolandığı, çalkalanıp karıştırıldığı, torbaya benzer bir şekli olan midenin boş hâldeyken uzunluğu 20 cm civarındadır Midenin iç boşluğunun hacmi ise, 1,5 litredir Peygamber Efendimiz’in (sas); ‘midenin üçte birinin yiyecek, üçte birinin su, üçte birinin de hava için ayrılması gerektiği’ şeklindeki tavsiyesi, bugün bütün diyet uzmanları tarafından tasdik edilmektedir Midenin üçte birlik kısmı, yarım litre kadar olduğuna göre, bir öğünde yenen gıda miktarı 0,5 litreyi (küçük bir çorba kâsesi kadar) geçmemelidir Kalınlığı 2-3 mm olan mide duvarının iç yüzünü döşeyen ve salgıları yapan mukoza tabakasının kalınlığı, 0,5-1 mm’dir Midede gıdaların sindirilmesi için salgılanan pepsinogen enzimi ile hidroklorik asidin, mide duvarlarını parçalamaması için Alîm-i Hakîm, sümüksü bir madde (mukus) salgılayan koruyucu hücreleri de midenin iç astarına yerleştirmiştir Midenin kas tabakası ile en dıştaki koruyucu bağ dokusunun kalınlığı 0,6 mm kadardır Midenin iç yüzünü döşeyen tabakadaki hücrelerin ömrü, maruz kaldıkları asit ve enzimden dolayı en fazla 3-5 gündür Midede dakikada 500 000 hücre ölürken, bir taraftan da yeni hücreler üretilir; böylece midenin içi devamlı olarak yenilenmiş, diğer bir ifadeyle delik deşik olmaktan korunmuş olur
Midenin iç astarını döşeyen salgı hücreleri, uzun tüpçükler hâlinde kıvrılarak 1,5 mm derinliği, 1 milimetre kare de alanı olan bir kesitte 100 civarında bulunan bezleri meydana getirir Midenin iç astarındaki hücrelerin % 50’si koruyucu sümüksü madde üretmekle vazifelidir Hidroklorik asit üretmekle vazifeli hücre, erkeklerde 1 090 000 000; kadınlarda ise, 820 000 000 kadardır Mideden bağırsağa gidecek olan gıda maddeleri ortalama 0,25 mm’ye kadar parçalanır (bazı gıda maddeleri, en fazla 2 mm’ye kadar parçalanabilir) Mide salgı yaptığı zaman koruyucu mukusun altında pH=7 olduğu hâlde, bu tabakanın üstünde pH=2’dir Gıdaların enzim ve asitle iyice karışması için, her üç dakikada bir midemize çalkalanma hareketi yaptırılır
Mideye giren gıdaların sindirim süreleri; yapılarına ve gördükleri muameleye göre farklıdır Sıvı gıdalar mideden birkaç dakikada geçerken, balık ve pirinç gibi gıdalar 1,5; sebze, sütlü-unlu tatlılar ve ekmek 2-2,5; normal pişmiş et 3; kızartılmış et 4-6; yağlı et ve yağlı konserveler ise 8 saat -veya daha fazla- midede işlem görmek üzere bekletilir
Enzim, asit ve sümüksü sıvıdan müteşekkil mide öz suyu günde 2-3 litre kadar salgılanır Diğer bir hesapla, vücudun her bir kilosuna karşılık, midede 35 ml kadar sıvı salgılanır Mide sıvısı, yemekler hâricinde her dakika 0,9 ml salgılanırken, öğünler öncesinde gıdaların koku ve görüntüsü ile uyarıldığında on misli artarak dakikada 9 ml’ye yükselir Midede salgılanan hidroklorik asitin pH derecesi 0,9-2,5 arasındadır Bir litrelik mide öz suyunun 994 gramı su, 5,6 gramı kuru maddedir; hidroklorik asitinin yoğunluğu da % 0,5’tir
Midede hidroklorik asidin salgılanması için gerekli hidrojen ve klor iyonu konsantrasyonları hassas şekilde kontrol edilir Yemek zamanı dışında hidrojen iyonu yoğunluğu litrede 26,9 mmol, klor iyonu da litrede 104 mmol iken; yemek zamanlarında hidrojen iyonu litrede 97,6 mmol’e, klor iyonu yoğunluğu da litrede 129 mmol’e yükselir Proteinleri parçalayıcı pepsin enzimini meydana getiren pepsinogen, yemekler dışında saatte en az 12,2 mg, en fazla 68,2 mg, ortalama 33,3 mg olarak tespit edilmiştir Yemek ve sonrasında ise, ihtiyaç duyulduğunda bu enzim saatte en az 32,4 mg, ortalama 80,9 mg, en fazla da 153 mg olarak ölçülmüştür
Mide asitliğinin derecesinin ayarlanmasında ve zamanlamasında çok hassas dengeler gözetilir Bu dengeler bozulursa mide rahatsızlıkları ve ülser gibi sıkıntılar ortaya çıkar Bilhassa sinir sistemi ve ruh hâletinin, mide hareketleri ve salgılarında tesiri büyüktür Midede kuvvetli asitli bir ortamda yürütülen protein sindirimi sonrası bağırsaklara geçecek olan gıda maddelerinin yağ ve karbonhidratlar bakımından sindiriminin yanında peptidlerin de aminoasitlere parçalanması yapılacaktır Ancak burada daha farklı, hafif bazik veya nötre yakın daha hafif asidik ortamlar gerekir Bu hususi asitlik derecelerinin ayarlanması bağırsak duvarlarının, pankreas ve safra salgılarının katkılarıyla yapılır Midenin çıkışında 4-7,2 arasında değişebilen pH derecesi, incebağırsağın başlangıcında 5,6-7, bağırsağın ortalarında 6,8-7,6, incebağırsağın sonunda da 7,2-8,3 olur Körbağırsakta 5,8-7,6 olarak belirlenen pH derecesi, kalın bağırsakta 6,5-7,8 olurken, rektumda (son bağırsak), 6,5-7,5 olur ve çıkan dışkının pH’ı da 6-7,3 arasında değişir Bu pH dereceleri hem sindirim ve emilimin, hem de bağırsak bakterilerinin vitamin sentezi için gerekli olan hassas ortamının devamında önemlidir Basit bir boru ve torba gibi görülen yemek borusu ve midenin, sindirim faaliyetleri için tesadüflere imkân ve ihtimal bırakmayacak hassas ölçülerle yapıldığını yukarıda gördük Herhangi bir sistemde ölçü, plân, âhenk, nizâm, gâye ve hikmet varsa, o sistemin bütün kâinatla münasebetini bilen bir Yaratıcı’sının olduğunu da aklını doğru kullanan herkes takdir edecektir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|