Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
destanları or göç, destanı, ilk, türk

İlk TÜRK Destanları/Göç Destanı

Eski 05-12-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

İlk TÜRK Destanları/Göç Destanı



Göç Destanı
Bu destan da bir Uygur destanıdır ve daha önce de belirtildiği üzere, Türeyiş destanının tabii bir devamı gibidir Bugün, Orhun nehri kenarında bir şehir kalıntısı ile bir saray yıkıntısı vardır ki çok eskiden bu şehre Ordu Balık denildiği tahmin edilmektedir Büyük Uygur Destanı’ nın, işte bu şehrin saray yıkıntısının önünde bugün dahi görülebilecek şekilde duran abidelerde yazılı olduğunu Hüseyin Namık Orkun’ un belirttiğine göre bu abideler, Moğol Hanı Öğüdey zamanında Çin’ den getirilen mütehassıslarla okutturulup tercüme ettirilmiştir
Göç Destanının Çin ve İran kaynaklarındaki kayıtlarına göre iki ayrı rivayet halinde olduğu bilinmekte ise de aslında birbirinin tamamlayıcısı gibidir İran kaynaklarında ki rivayet, daha ziyade tarihî bilgilere yakındır Aynı zamanda İran rivayeti, Türklerin Maniheizm’ i kabulünü anlatan bir menkıbe hüviyetinde görünmektedir Aşağıda hülasa edilecek olan rivayeti Cüveyni’nin Tarih-i Cihanküşa adlı eserinde kayıtlıdır ve bu rivayete göre, destanda zikredilen iki ağacın, Maniheizm’ in kurucusu Mani’nin “iki Esas” adlı eserindeki iki ağacı temsil ve taklit ettiğini prof Fuat Köprülü iddia etmektedir
Destan:

Uygur ülkesinde, Tuğla ve Selenge ırmaklarının birleştiği yerde Kumlançu denilen bir tepe vardır Adına Hulin Dağı derlerdi

Hulin Dağında da, birbirine çok yakın iki ağaç büyümüştü Biri kayın ağacıydı Bir gece, kayın ağacının arasında yaşayan halk bu ışığı gördü ve ürpererek takip etti Kutsal bir ışıktı, kayın ağacının üstünde kaldığı müddetçe kayın ağacının gövdesi büyüdükçe büyüfü, kabardı Oradan çok güzel türküler gelmeğe başladı Gece oldu mu, ağacın otuz adım ötesinden bütün çevre ışıklar içinde kalıyordu
Bir gün ağacın gövdesi ansızın yarıldı İçinden beş küçük çadır, beş küçük odacık halinde meydana çıktı Her odacığın içinde bir çocuk vardı Çocukların ağızlarının üstünde asılı birer emzik vardı ve onlar bu mukaddes çocuklara halk ve halkın ileri gelenleri çok büyük saygı gösterdiler
Çocukların en küçüğünün adı Sungur Tekin’ di, ondan sonrakinin adı Kutur Tigin, üçüncüsününki Türek Tekin, dördüncüsünün Us Tekin ve beşincisinin adı Bögü Tekin’di Beş çocuğun beşinin de Tanrı tarafından gönderildiğine inanan halk, içlerinden birini hakan yapmak istediler Bögü Han en büyükleri idi hem de ötekilerden daha güzel, daha zeki ve daha yiğit görünüyordu Bögü Tekin’ in hepsinden, her hususta üstün olduğunu anlayan halk onu hakan olarak seçtiler Büyük bir törenle Bögü hanı hakan olarak seçtiler Büyük bir törenle Bögü hanı tahta oturttular
Böylece yıllar yılı kovalamış ve bir gün gelmiş Uygurlara bir başkası hakan olmuş
Bu hakanın da galı Tekin adında bir oğlu varmış
Hakan oğlu Galı Tekin’ e, Çin prenseslerinden birini, Kiu-Lien’ i almağı uygun görmüş
Evlendikten sonra Prenses Kiu-Lien, sarayını Hatun Dağında kurdu Hatun dağının çevre yanı da dağlıktı ve bu dağlardan birinin adı da Tanrı Dağıydı, Tanrı Dağının güneyinde de Kutlu Dağ derler bir başka dağ vardı, kocaman bir kaya parçası
Bir gün elçileri, falcılarıyla birlikte Kiu-Lien’ in sarayına geldiler Kendi aralarında konuşup dediler ki:
-Hatun Dağının varı yoğu, bütün bahtiyarlığı Kutlu dağ denilen bu kaya parçasına bağlıdır Türkleri zayıflatıp yıkmak istiyorsak bu kayayı onların elinden almalıyız
Bu konuşmadan sonra varılan karar üzerine Çinliler, Kui-Lien’ e karşılık olarak o kayanın kendilerine verilmesini istediler Yeni Hakan, isteğin nereye varacağını düşünmeden ve umursamadan Çinlilerin arzusunu kabul etti, yurdunun bir parçası olan bu kayayı onlara verdi Hâlbuki Kutlu Dağ bir kutsal kayaydı; bütün Uygur Ülkesinin saadeti bu kayaya bağlıydı Bu tılsımlı taş Türk Yurdunun bölünmez bütünlüğünü temsil ediyordu düşmana verilirse bu bütünlük parçalanarak ve Türkeli’nin bütün saadeti de yok olacaktı
Hakan kayayı vermesine verdi ama kaya öyle kolay kolay sökülüp götürülecek cinsten değildi Bunu anlayan Çinliler, kayanın çevresine odun ve kömür yığıp ateşlediler Kaya iyice kızınca da üzerine sirke döküp parça parça ettiler Her bir parçayı da ülkelerine taşıdılar
Olan o zaman oldu işte Türkeli’nin bütün kurdu kuşu, bütün hayvanları dile geldi, kendi dillerince kayanın düşmana verilişine ağladılar Yedi gün sonra da bu düşüncesiz Hakan öldü Ama Onun ölümüyle ülke felaketten kurtulamadı bir Çin prensesi uğruna çekinmeden feda edilen yurdun bir kayası, Türkeli’nin felaketine sebep oldu Halk rahat ve huzur yüzü görmedi Irmaklar birbiri ardınca kurudu Göllerin suyu buhar olup uçtu Topraklar yarıldı, mahsuller yeşermez oldu
Günlerden sonra Türk Tahtına Böğü Han’ın torunlarından biri hakan olarak oturdu O zaman canlı cansız, ehli yaban, çoluk çocuk bütün yurtta soluk alan almayan ne varsa hepsi birden:
-Göç! Göç! diye çığrışmaya başladı Derinden, inilti, hüzün dolu, çaresiz bir çığrışmaydı bu Yürekler dayanmazdı
Uygurlar bunu bir ilahi emir diye bildiler Toparlandılar, yollara düzüldüler; yurtlarını yuvalarını bırakıp bilinmedik ülkelere doğru göç etmeğe başladılar Nihayet bir yere gelip durdular, orada sesler de kesildi Uygurlar, seslerin kesilip duyulmaz olduğu bu yerde kondular, beş mahalle kurup yerleştiler ve bunun için bu yerin adını da Beş-Balık koydular Burada yaşayıp çoğaldılar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.