Son Klasik Darbe:12 Eylül Söyleşileri

**Prof. Dr. Sinsi** · 09-07-2012

Yazar:
SEYFİ ÖNGİDER

28 Şubat 1997’ de, bizzat yapanların “post – modern” diye niteledikleri bir darbe daha olduğuna göre, 12 Eylül 1980’de Kenan Evren ve arkadaşlarının yaptıkları Türkiye’nin son darbesi değildi

Ama son ‘klasik darbe’ idi

Bugün artık üzerinden tam 25 yıl yani bir çeyrek yüzyıl geçmiş bulunuyor

Çeyrek yüzyılı geçmiş bulunuyor

Çeyrek yüzyılı vesile ederek onunla yüzleşmeye çalışmakta, sorgulamakta yarar var

27 Mayıs’tan 12 Mart’a ve daha sonra da 12 Eylül’e uzanan 10 yıllık periyotlarla gerçekleşen askeri darbeleriyle yüzleşemeyen, darbecilerinden çıkması tesadüf olabilir mi? Koşullar ne kadar değişse de bu kez “post – modern” tarzda çıkıyor!
Başka ülkelerin yaptığını Türkiye neden yapamıyor? Darbeciler neden yargılanmıyor?
Darbeciler neden her defasında “geçici” olduklarını söylüyor ve kendi iradeleriyle geri çekiliyorlar?
Neden bütün darbeler “Atatürkçülük” adına yapılıyor?
Darbeler neden başta geniş bir destek buluyor da, daha sonra halkın seçim şansı bulduğu ilkj fırsatta darbelerin mağdurları en çok oyu alıyor?
darbelerden bir süre sonra her şey eski durumuna dönmüyor mu? Öyleyse darbeler ne işe yarıyor?
İster ‘klasik’ ister ‘post – modern’ olsun, bir daha darbe almaması için, 12 Eylül’ün mağdurları / muhalifleri son klasik darbeyle birlikte tüm darbeleri ve Türkiye’nin yakın siyasi tarihini tartışıyor

‘bir daha asla’ diyebilmek yüzleşmekten geçiyor

AYKIRI*yayınları *9/2005
Isbn:*9756154152 *214*sayfa *Dil:*Türkçe
Türü: Türk Siyasi Tarihi

09-07-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Son Klasik Darbe:12 Eylül Söyleşileri Yazar: SEYFİ ÖNGİDER 28 Şubat 1997’ de, bizzat yapanların “post – modern” diye niteledikleri bir darbe daha olduğuna göre, 12 Eylül 1980’de Kenan Evren ve arkadaşlarının yaptıkları Türkiye’nin son darbesi değildi Ama son ‘klasik darbe’ idi Bugün artık üzerinden tam 25 yıl yani bir çeyrek yüzyıl geçmiş bulunuyor Çeyrek yüzyılı geçmiş bulunuyor Çeyrek yüzyılı vesile ederek onunla yüzleşmeye çalışmakta, sorgulamakta yarar var 27 Mayıs’tan 12 Mart’a ve daha sonra da 12 Eylül’e uzanan 10 yıllık periyotlarla gerçekleşen askeri darbeleriyle yüzleşemeyen, darbecilerinden çıkması tesadüf olabilir mi? Koşullar ne kadar değişse de bu kez “post – modern” tarzda çıkıyor! Başka ülkelerin yaptığını Türkiye neden yapamıyor? Darbeciler neden yargılanmıyor? Darbeciler neden her defasında “geçici” olduklarını söylüyor ve kendi iradeleriyle geri çekiliyorlar? Neden bütün darbeler “Atatürkçülük” adına yapılıyor? Darbeler neden başta geniş bir destek buluyor da, daha sonra halkın seçim şansı bulduğu ilkj fırsatta darbelerin mağdurları en çok oyu alıyor? darbelerden bir süre sonra her şey eski durumuna dönmüyor mu? Öyleyse darbeler ne işe yarıyor? İster ‘klasik’ ister ‘post – modern’ olsun, bir daha darbe almaması için, 12 Eylül’ün mağdurları / muhalifleri son klasik darbeyle birlikte tüm darbeleri ve Türkiye’nin yakın siyasi tarihini tartışıyor ‘bir daha asla’ diyebilmek yüzleşmekten geçiyor AYKIRIyayınları 9/2005 Isbn:9756154152 214sayfa Dil:*Türkçe Türü: Türk Siyasi Tarihi