Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ali, batılılaşma, budak, devrinden, edebiyatı, lale, tanzimata, türk, yenileşme

Batılılaşma Ve Türk Edebiyatı / Lale Devri'nden Tanzimata Yenileşme - Ali Budak

Eski 09-07-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Batılılaşma Ve Türk Edebiyatı / Lale Devri'nden Tanzimata Yenileşme - Ali Budak




Osmanlı yöneticileri, XVIII asrın başlarında, askerliğe, bilime ve teknolojiye dair yeniliklere yönelirken, farkında olmadan, hayatın her alanında ve sanatta Batılılaşmaya da kapı aralamışlardır

Böylece, hem fizik hem estetik bir değişim süreci, aynı zamanda başlamıştır

Bin yıldır içinde yaşanılan kültürden bir başka kültüre geçilmektedir Ne var ki, sanatın, özellikle edebiyatın akşamdan sabaha değişmesi söz konusu değildir Bir yaşama üslûbunun ifadesi olarak edebiyat; dünden bugüne, bugünden yarına, duraksız bir yolculuktur

Öyleyse, Tanzimat'tan sonra ortaya çıkan edebiyat, eğer "yeni" ise, sürecin, muhakkak, daha öncesinin olması lazımdır Bu durumda; edebiyatla Batılılaşma arasındaki münasebet, sanıldığından daha sıkıdır ve "yenileşme", şimdiye kadar söylenegelenden çok daha erken bir dönemde başlamıştır
"Batılılaşma ve Türk Edebiyatı", bir bakıma, bu düşüncelerin izinin sürülmesinden doğmuştur Kitapta, Batılılaşmanın ilk somut belirtilerinin görüldüğü XVIII yüzyıl başlarından yeni bir dünya görüşünün ve edebiyatın ortaya çıktığı XIX yüzyıl ortalarına kadar geçen yaklaşık 150 yıl; "Uyanış", "Yenileşme", "Batılılaşma" adlarını taşıyan üç ana bölüm halinde incelenmektedir

Lale Devri'nde, Avrupa'ya ilgiyi elle tutulur kılan en önemli yenilik Türkçe matbaanın kurulmuş olmasıdır Sihirli makine, bütün imkânsızlıklara rağmen, cılız da olsa, Türk aydınlanmasının ilk ışığını yakmıştır Yüzyılın sonunda, Fransız Devrimi'nin armağanı ise, "gazete"lerdir Türk gazeteciliği, özellikle, siyasal bir muhalefetin ortaya çıktığı 1860 sonrasında, modernleşmenin en önemli aracı olmuştur Edebî manifestolar, kanunların bile önüne geçmiş; Batılılaşan Türkiye'nin ilk liderleri politikacılar değil, aynı zamanda birer gazeteci ve fikir önderi olan şairler ve yazarlar arasından çıkmıştır

Edebiyat açısından daha önemlisi, Tanzimat devri nesrinin nüvesi, gazetelerin sayfalarında belirirken, istikrarlı bir şekilde hafifleyen bu dilin, gazeteleri adeta birer halk mektebine dönüştürmüş olmasıdır Başta tiyatro ve roman olmak üzere çağdaş türlerin yurda girmesinde ve yayılmasında en büyük rol de gazetelerindir

Kitapta, Müteferrika Matbaası ile birlikte gazetelerin Yeni Türk Edebiyatı'na doğru oynadığı bu çok özel rol üzerinde de, yepyeni yaklaşım ve değerlendirmelerle, ayrıntılı olarak durulmaktadır Tabii, iki bakış açısı, daima muhafaza edilmiştir Birinci açıda, devletin siyasal konumu ve onunla birlikte farklılaşan toplumsal yapı yer almaktadır İkinci açıda ise, bu siyasal ve sosyal zeminde oluşan edebiyat

Esasen, edebiyat; insan, edebiyat; hayat değil midir?

Sayfa Sayısı: 616

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.