04-30-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Çin-Japonya
J aponya'nın Çin'e ait bulunan Kore ile ilgilenmesinin sebeplerini şunlardır:
Kore gelişmekte olan Japon ekonomisi için hem bir ham madde kaynağı ve hem de iyi bir pazar olabilirdi Kore'nin yeraltı ve yerüstü zenginlikleri genişti
Japonya ilerde Asya'da da yayılacak ise, Kore bu iş için iyi bir atlama taşı olabilirdi Asya'ya adım atabilmek için ilk önce Kore'ye ayak basmak gerekirdi
Asya'dan Japonya'ya yönelebilecek bir tehdit ve tehlike de keza Kore'yi bir atlama taşı olarak kullanabilirdi
Bu sebeplerin tesiriyle Japonya, 1870'lerden itibaren Kore ile ilgilenmeye başladı Bu ülkedeki faaliyetlerini her gün biraz daha arttırdı Bu durum yirmi yıl kadar sürdü Lakin bu yirmi yıl içinde de Japonya'nın Çinle münasebetleri her gün biraz daha bozulmaya başladı Ve sonunda Çin 1894 de Japonya'ya savaş ilan etti
Savaş fazla sürmedi Japonya kendi adalarından kalkıp Çin'e asker çıkardı ve kara muharebelerinde inanılmaz bir askeri güce sahip olduğunu gösterdi Çin yenildi ve 1895 Nisasında Japonya ile Shimonoseki antlaşmasını imzaladı Bu anlaşma ile Japonya, Mançurya'nın, Pechili körfezindeki Liaotung yarımadası ile daha güneydeki Pescadores adalarını ele geçirdi Yani Japonya Mançurya'nın güneyine yerleştiği gibi, buradan Kore'yi de kontrol altında tutabilecek duruma gelmiş oluyordu
Japonya'nın Mançurya'nın güneyine yerleşmesi en fazla Rusya'yı sinirlendirdi Çünkü Rusya Mançurya'yı kendisinin tabii yayılma alanı olarak görmekteydi Bu sebeple, Japonya'nın Liaotung'u almasına itiraz etti Bu sırada Avrupa devletlerinin Uzak Doğu'daki sömürgecilik faaliyetlerinin durumu şudur: İngiltere Çin'deki Yang-tze vadisine yerleşmeye çalışmaktadır Rusya'nın da Mançurya'ya girip buradan güneye Yang-tze nehri vadisine sarkması ihtimalinden korkmakta ve bundan dolayı da Japonya'yı Rusya'ya karşı bir denge unsuru olarak görmeye başlamıştır
Fransa Hindiçini'de çok meşguldür ve Fransa Hindiçini'den güney Çin'e girmeye çalışmaktadır Bu sebeplerle, İngiltere Japonya'nın Liaotung'u almasına hiç sesini çıkarmadı Lakin 1894'de Rusya ile bir ittifak imza etmiş olan Fransa Rusya'yı destekledi Keza, Almanya da Rusya'yı destekledi Çünkü, Almanya Rusya'nın Avrupa'dan uzaklaşıp Uzak Doğu'da başının derde girmesini istemektedir
O zaman Rusya'nın Avrupa'daki baskı ve ağırlığı da azalmış olurdu Japonya, Fransa ve Almanya'nın da Rusya'yı desteklediğini görünce, üç devletle birden bir savaşı göze alamıyarak geriledi ve Liaotung yarımadasından çekilmeye razı oldu Lakin, bu hadise 1904-1905 Rus-Japon savaşının da tohumlarını atmaktaydı 1894-95 Çin-Japon savaşı, Uzak Doğu politikası açısından bir takım gerçekleri ve neticeleri ortaya çıkarmıştır Şöyle ki:
Japonya bu savaş ile Uzak Doğu'daki kuvvetler dengesine dahil olmaktaydı Batı'ya açıldıktan kırk yıl sonra bir büyük kuvvet olarak ortaya çıkan Japonya, Uzak Doğu politikasının bundan böyle hesaba katılması gereken bir unsuru oluyordu
Bu tarihe kadar Uzak Doğu'da sömürgecilik faaliyetinde sadece Avrupalılar rol almıştı Şimdi Avrupa sömürgeciliğinin arasına bir de bir Asyalı devlet katılmaktaydı Bu ise, Uzak Doğu'da, Avrupa ile Japonya ve Amerika ile Japonya arasında uzun sürecek bir rekabet ve mücadele devresinin açılmasıydı
Japonya'nın Batı'ya açıldıktan sonra kısa sürede gösterdiği bu başarı ve Batı teknolojisi ile Batı'nın seviyesine çıkması, Asya'da sarı ırk milliyetçiliğini başlatacaktır Japonya örneği Asya milletlerine Avrupa seviyesine çıkmada sarı ırkın yeteneği konusunda bir güven duygusu ve inancı vermiştir
<img alt="" width="1" height="1">
|
|
|