Olgunlasmada Güçlükler |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Olgunlasmada GüçlüklerOlgunlasmada Güçlükler Genç yetiskin kimlik olusumunun son basamaklarindadir, kendi kimligi ile toplumsal sistem arasinda bag kurmaya çalismaktadir, yakinlik kurmadaki ilk adimlariyla baskalarini özel, biricik ve cinsel varliklar olarak kesfetmeye baslamistir Genç yetiskinlik, bireyin kendini yetiskin olarak gördügü, baskalarinin da ona yetiskin muamelesi yaptiklari, böylece bireyin benliginin alistiginin disinda degisimler gösterdigi bir dönemdir Toplumsal karmasikligin ve degisimin daha az oldugu toplumlarda bu gelismeler ergenlik döneminde yer alir ve orada sonuçlanir Oysa, çok karmasik ve hizla degisen toplumlarda bu gelismeler, Keniston'un (1968) "gençlik", Kimmel'in (1974) "genç yetiskinlik" ve bizim "genç yetiskinlige geçis" adini verdigimiz dönemde yer almaktadir Bu dönemde karsilasilan ilk sorunu Keniston "bireysellesmeye karsi yabancilasma" olarak adlandirmaktadir a) Yabancilasma Genç yetiskin kendi kimligi ile toplumsal rolleri arasindaki bir uzlasma saglamadigi zaman yabancilasma duyacaktir Kim olduguna iliskin duygulari ile toplumun beklenti ve istekleri arasinda, toplumdaki meslek, evlilik, anababalik rolleri arasinda bireysel bir uygunluk kurulamadiginda yabancilasma tehlikesi ortaya çikar Bireysellik duygusunun olusumunda kisi hem kendi iç dünyasina, hem de disardaki toplumsal dünyaya yönelir Içe dönmede bireyin topluma yabancilasmasi, disa dönmede de bireyin kendisine yabancilasmasi söz konusu olabilir b) Uyusturucu Genç yetiskinlikte uyusturucu kullanimi, bir bakima, etkin bireysellesme ve yogun bireysel yasanti arama yoludur Özellikle gelismis toplumlarda uyusturucu -geleneksel toplumdaki alkol ve tütün gibi- bir yetiskinlik simgesi olarak görülmektedir Ayrica uyusturucu bir alt-kültür simgesi ya da baskaldirma araci olarak da algilanmaktadir Genç yetiskinler arasinda uyusturucu kullaniminin, egemen kültürden farkli bir yasam biçimi sürdürme umutlarindan kaynaklandigi söylenebilir Böylece uyusturucu kullanimi, kültürel normlarin baskisindan kurtulmus bir bireysel kimlik duygusu edinme çabasi ile yabancilasma sürecinin bir yönünü yansitmaktadir c) Cinsellik Ergenlik ve genç yetiskinligin en zor sorunlarindan biri de, toplumun erinlik ile yetiskinlikteki evlilik arasindaki dönemi bir "cinsel moratoryum" dönemi olarak görmek istemesidir Buna göre, genç kadinlar cinselligi hiç düsünmez ve istemezler; genç erkekler ise düsünebilir, ama sinirlamak zorundadirlar Oysa gerçekte durum çok farklidir Sorenson'un Birlesik Devletler'de çok genis bir örneklem üzerinde gerçeklestirdigi bir arastirma, 13-19 yaslar arasindaki deneklerin yarisinin (erkeklerde % 59, kizlarda % 45) cinsel etkinlige girdigini göstermistir Ergenlikte artis gösteren bu cinsel iliski orani dogal olarak genç yetiskinlige de uzanmaktadir Ancak bu artisla birlikte birtakim sorunlar da çikagelmektedir: Ortalama evlenme yasi yükselmekte, evlilik geciktirilmektedir, dolayisiyla diger yetiskinlik rolleri de ileriye birakilmaktadir Bu noktada, geleneksel normlara mi yoksa çagdas normlara mi uyulacagi sorunu genç yetiskinlerin en önemli sorunudur Özellikle gelenekselligin baskilariyla çagdasligin belirtilerinin birlikte bulundugu toplumlarda bu sorun daha da agir basmaktadir Bireyin, kendi standartlarini seçme özgürlügü ile kati kurallara boyun egme zorunlulugu arasinda kalmasi gerilime yol açmaktadir Günümüzde degisim yalniz cinsel davranislarda degil, yakinliga karsi tutumlarda ve yakin iliskinin dogasinda da ortaya çikmaktadir Duygusal olarak yakin olan çiftler artik cinsel iliskiyi de dogal görmektedirler Ancak, cinsel normlardaki bu degisimlere karsin genç yetiskinlik cinsel yönden güçlükleri olan bir dönemdir Bireysellesme süreci içinde olan genç insan, bu süreç içerisinde cinsel kimligi ile ne yapacagi sorusuna da bir yanit bulmak zorundadir Seçeneklerin çoklugu, seçim yapma ve seçiminin sorumlulugunu üstlenme zorunlulugunu da birlikte getirmektedir (D C Kimmel, 1974)![]() |
|
|
|