İmajinasyon Ve Aaaahür

İmajinasyon melekesi ruh varlığının tekamül basamakları içinde geliştirdiği bir melekedir İmajinasyon melekesinin aaaahür edebilmesi, uygulanabilmesi için maddesel tekamül ortamlarına gereksinim vardır Yaşadığımız gezegen, ruh varlıklarının maddesel ve fiziksel enerjileri kullanarak imajinasyon güçlerinin uygulamalarını yaptıkları bir alemdir Ruhun bedenlenmesindeki en büyük amaçlardan biri de, bu me­lekesinin gelişimine hizmet etmek içindir Ruhun kullandığı kendinden menkul ilahi enerjinin maddesel yapılar içinde aaaahür etmesiyle birlikte oluşan enerjiler vardır
İnsan bedeni bu enerjilerin aaaahür ettiği en müteal (aşkın) yapıdır Ruhun tekrar tekrar doğuşlar boyunca geliştirdiği bilgi ve deneyim birikimi mevcut enerjinin farklı görünümlerine neden olur İnsanda kullanım alanına girmiş olan enerjileri şu şekilde tarif edebiliriz:
- Mantal
- Psişik
- Fiziksel
Beden sahibi ruh varlığı olarak insan, bu üç enerjinin dışında, başka bir enerji kullanmamaktadır Evreni ve kendisini duyular aracılığıyla algılayan insan, bu enerjilerin kompozisyonu olarak çalışan bir makinedir Madde üzerinde yapılan tüm uygulamalar, bu enerjilerin yine madde üzerinde aaaahür etme uygulamasından ibarettir
Maddenin yoğrulması, şekil verilmesi, yeni modeller verilerek üretilmesi, tasarımlanması, özetle duyularımıza sunulması, bu enerjiler aracılığıyla ruhun imajinasyon uygulaması yapmasıdır Yaşadığımız uygarlık içinde karşılaştığımız her olay, her maddesel ürün, ruhun imajinasyon melekesinin bir tasarımıdır Olayların hızı, üretim sonucu yaşantımız içine giren ürün bolluğu, ruhun madde üzerindeki baskısının arttığını gösteriyor Madde üzerindeki baskı, madde üzerinde yapılan uygulama yoğunluğu, aslında, varlıkların birbiri üzerindeki baskısı­dır Doğan her varlık kendi gereksinimi paralelinde uygulamaya girişiyor Bu uygulamalar, mantal planda, bilimsel ve teknolojik vb ürünler şeklinde karşımıza çıkıyor Psişik planda ise, çeşitli realitelerin ortaya koyduğu sanatsal, sosyal, dinsel, siyasal vb ürünler tarzında karşımıza çıkmakta Fizik planda ise, bunların duyularımıza su­nulmasını ve aksiyonlarını görmekteyiz
Günlük yaşantımızda kullanılan bu üç enerjinin birbiri üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilerini birebir yaşa­maktayız Bu enerjiler doğrudan olarak yaşanabildiği gibi, dolaylı olarak da birbirleri üzerinde baskı oluşturabilirler Eğer dişiniz ağrıyorsa mantal ve psi­şik enerjinin aaaahürü otomatikman bloke olabilir Aldığınız moral bir tesir, sizin mantal veya fiziksel bir çalış­mayı dolaylı olarak etkileyecektir
Günümüzde uygarlığın getirdiği dış yaşamın zenginleşmesi ile fizik ve maddesel planda duyularımıza çarpan ürün bolluğu, içsel planda psişik ve moral aaaahür olanaklarını fakir­leştirmiştir Doğadaki alıp verme den­gesini bozar hale gelmiştir insan varlığı Dikkatle incelendiğinde doğada her şey alıp verme dengesi içindedir Bitkiler, hayvanlar, hatta cansız gibi görünen madde bile aldığını işler ve ürün ya da atık madde olarak verir İnsanoğlu bu dengeyi kendi bencilliği ile bozmuştur Doğal ve ilahi yasalar semavi ve kelami tüm dinlerde ve tradisyonlarda söylendiği gibi "vereceksin" der Bunu da semboller tarzında; "seveceksin", 'fedakarlık yapacaksın", "komşun açken sen tok yatamazsın” diyerek, beşeri dilde anlatmaya çalışılmıştır İnsan varlığı bu alıp verme dengesini kuramadığı için ıstırap içindedir Çünkü arzularını ve isteklerini kontrol edememektedir, elindeki bilgiyi uygu­lamaya geçirememektedir
İnsan, Mantal planda bir çok bilgiyi absorbe edip, kendisine yük­leyebilir; ancak psişik planda, vicdan düzeyinde bu bilginin uygulamasına geçilmediği sürece, İlahi İrade Yasaları'na