Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gecesi, rüyaları, yaz

Yaz Gecesi Rüyaları 2

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yaz Gecesi Rüyaları 2




Eğer güneşi gözden kaçırdım diye gözyaşı dökersen, yıldızları da gözden kaçırırsın
Rabindranath Tagore
Normal eğrisi denilen eğriyi gördünüz mü ?Büyük olasılıkla görmüşünüzdür Bir artı işaretinin üst tarafında bulunan x ve y lerin arasında şişkin göbeğin ta kendisidirYanlara doğru bir dağ eteği gibi azalır giderHerkesin ortak özelliklerinin toplandığı o göbek,içinde bulunduğumuz yaz aylarında mayolarla pek makbul olmasa da bir çok aile için marul göbeği kadar mutluluk vericidirNormal eğrisinin o şişkin göbeği içinde herkes birbirine yakındır, herkesin pek çok özelliği vardırSolda ve sağda tepenin eteklerinde ise anormaller rüzgarı eser Eteklerde yaşayanlar diğerlerinden farklıdırOnları da kendi aralarında toplarsanız onların da yine toplu bir göbeği ve anormalleri olacaktır
Göbekli ya da göbeksiz
Dikkat çekici giyinmek ister misiniz?
Herkesin arasında farklı olmak ister misiniz?
Farklı düşünmek iyi midir?
Tabiatda bir çok canlı farklılığı görünmesin diye insanların taklit edeceği kadar kamuflajlıdırUzaktan bakarak kaplumbağayı görmek için ancak iyi bir renk körü olmak gerekir
Hele o bukalemun denilen yaratık kimin arabasına binerse onun düdüğünü çalarmışcasına renk değiştirir hiç sevmez farklı görünmeyi
Ama ne kadar kamuflaj yapsa da bir çok hayvan ayrımlaştıran bir gözle görülür
Çünkü ne denli benzer aynı ve farkedilmez olsa da farklılık yaşamın kendisidir
Farklılığın olmadığı yerde hiçbir şey yoktur
Testlerde benzerlik ve farklılık maddelerinde farkı görmek için kimi kez eğitim gerekir
Çok çocuklu aileler gerçekten çok sevimlidirHer anne baba çocuklarının farklılıklarının ayırdındadırHer çocuk birbirindeki farklılığın ayırdındadırAma farklılıklarla baş etmek zordurÇok çocuklu bir ailede her çocuğa ayrı giysi almak zor iştirHer birini bir örnek giydirseniz kolaydırHer birine aynı işi yaptırırsanız her biri ayrı yapacaktırHer yiğit yoğurdu ayrı yiyecektir
Eğitim insanın farklılıklarını değerlendirebilme, onun farkını gösterebilme sanatıdır
Belki bu yüzden eğitime "tanrı zenaati" denmiştir
Hastalıklar benzerdir
Sağlık ise farklı olabilme ve farkları kabul edebilme durumudur
Zihinsel bedensel farklılıklara karşın yaşam güzeldir
Yaşam bizlerin değrlendirmelerine bakmaksızın çeşitli renklerde önümüzdedir
Özellikle otizmde net olarak görebildiğimiz eğitim süresinin farklılığına karşın her öğrencinin yeteneğinin farklı oluşu kimi zaman aileleri tarafından bile görülmeyebiliyor
Aslında bir yanıyla aynı işi yapan insanların birleştiği noktadır farklılıkları değerlendirmekBeş mayıs 2005 te fizyoterapist Hayrettin Horoz görüşlerini şöyle ifade etmiş
“Doğuştan görmeyen ressamın resimleri, spastik ressamın ağzıyla tuttuğu fırçayla yaptığı muhteşem tablolar, hiç duymayan birinin elini hoparlörün üstüne koyarak ritmi hissetmesi ve bundan zevk alması, duymayanlardan oluşan Çin engelliler dans topluluğu ve buna benzeyen bir sürü örnek sanırım onların neler yapabildiğini anlayabilmemiz açısından önemlidir
Onları farklılığımız olarak kabul edip yapabildiklerini geliştirmek ve hayatın tüm alanlarından ve tatlarından faydalanmalarına ve üretmelerine olanak sağlamak doğru yaklaşım olacaktır Bakış açımızı değiştirmek ve kafamızdaki engellerden kurtulmak onlara daha faydalı olacak ve sanırım onları daha mutlu edecektir Sakatlığı önce biz beynimizden silersek onları anlamamız daha kolay olacaktır
Özetle asıl sakatlık; kurumlar arası iletişimsizlik, insanlar arası iletişimsizlik, kendine ve topluma yabancılaşma, görüp de görmezden gelme, duyup da duymazdan gelme eylemleridir Bunları kafamızda hallettiğimizde sorunların zor kısmını halletmiş oluruz
Tüm bunların üstüne aklın yolu birdir desek de bazen aklımız her şeyi karşılaştırma yolu ile kendi kapılarını kendisi de kapayabilirKendinin olmadığı yerde çocuğunun da mutsuz olduğunu düşünen bağımlılık yapısı gelişmiş bir ailede çocuk hangi yetkinliğe erişirse erişsin düzeyi ne olursa olsun çok kere bağımlılık cadısının süpürgesine binmeden de edilemez
Uzaklara bakmak
Yaz günlerinde deniz kenarında olmak güzel ama okulda olmak hüzün vericidirYazın,bomboş sessiz koridorlarda mezun olmuş öğrencilerin sesleri yok olup, okul betona siz de hayalet avcısına dönüşürsünüzÖğrenciler olmaksızın o binaların hiçbir anlamı yokturVe okulların bu sessizliğinde her yaz yeni bir eğitim yılının başlayamayacağından anlamsız bir korku duyarımOysa yeniden öğretim yılı her zamanki başlayacak aynı hay huy devam edecektirDavid Hume güneşin hergün doğacağından emin olmamıza da aynı septik bakışı atar zatenYine de boş sıralı sınıfların önünden geçerken yaz aylarında eski öğrencilerim gözümde tüterHele ailesi tarafından eğitimden çekilenler burnumun direğini sızlatır
Bugünlerde çok özlediğim sevgili İkalius Derilius; doktor raporlarına “otistik “ kaydıyla geçmiş sevgili E, okuma yazmayı öğrendikten sonra bir öykü yazmaya başlamıştı ”Utanç Mağarası” isimli öyküsünde İkalius Derilius isimli bir Romalı harita subayı ile Ertentiz isimli yaverini anlatıyordu
Derilius ve Ertentiz Romalılardan aldıkları gümüş haritaları ile adil bir dünyada yaşamak için yola çıkmışlardıAncak, Ertentiz yılanlı kuyuya sakladığı haritaları ay olmayan bir akşam alır İkisi de Romalılar tarafından izlenmektedir Ama tek bir at vardırÖnce Derilius gider limana , haritalar eğerin altına saklanmıştır ancak limana vardıklarında binecekleri gemide atlar için yer kalmadığını portakal yüklendiğini öğrenirler Yolculuk, Ertentiz ve arkadaşlarının bir Ceneviz gemisini ele geçirmesiyle iyice “aksiyon ”bir macera havasına dönüşürNe ki Ertentiz arkadaşlarını da kandıracak ve Deriliusla birlikte gemiyi bir mağaraya saklayacak ,dava mava bir yana herkese kazık atacaklardırO mağara "utanç mağarasıdır"Gemiyi mağaraya saklayıp otururlar karınları acıkmıştır o zamanın popüler yemeği zeytin ekmek yer şarap içerler
E,Terleye terleye sıkıntıdan bilgisayar faresini ata ata yazdığı öyküyü okuduğumda çok severek dinliyordu öyküsünü ve annesi soruyordu
Nasıl hocam iyileşecek mi?
Ben onu tedavi etmiyorum ki onun öğretmeniyim kendi farklılığını göstermeye yardımcı oluyorum
-Hayır biz ona Amerika'dan ilaç getireceğiz
-Magnezyumu nasıl?
-Bakırı yüzde kaç?
-Bu çocuk bunları nereden bilebilir ki,elifi mertek sanıyor
diyordu annesi
Sevgili E artık öykü yazmıyor Bilgisayardaki öyküsünü silmişler Herkesin okumasını isterdim kullandığı sözcükler ve romana verdiği hareket bana örnek olduŞimdi Amerikan diyeti yapıyor,ilaçları ABD den geliyor,” iyileşecekmiş”…
Bu diyeti alanlar " iyileşmiş hatta gizli bir kulüp bile varmış “Gizli Otistikler Kulubü”
Neden gizliymiş, çünkü aileler çocuklarının bir zamanlar otistik olduğunun bilinmesini istemiyorlarmış
Ama küçük E,yaşamından hoşnut, utangaçlık güvensizlik kavramlarının bile ayırdındaydıBenden önceki öğretmenine okuma yazma öğrendiğini çaktırmamış “tak bom" dediği her şeyi atma direnişiyle kadıncağızı canından bezdirmiştiÜstelik aile nitelikli uzmanın masrafını karşılamakta zorlandığı ve zaten "yararı olmadığı"," iyileşmediği" için için eğitimden onu çekmişlerdiKalemden nefret eder bilgisayarla yazmayı severdi
Kalemi sevmedikçe de ailesi onu “iyileşmiş” saymıyordu
Ailesi onun normal bir çocuk olmasını,ders çalışmamasını biraz da haytalık yapmasını istiyordu, herkesde geç alınan eğitim meyvelerini ondan daha da çabuk bekliyorlardıYüzme öğrenen sevgili" Derilius "annesinin sudan korkması nedeniyle ve iyileşmesine yararı olmaz gerekçesiyle artık yüzmüyorDiğer yandan ailesi ömrü dersde geçen oğulları çok çalıştığı için üzülüyorlardıHala düşünürüm normal olmak tembel olmak mıdır?
++++++
Sevgili Hiçkontantis kardeşim ise bir başka öğrencimdi
mızıkçılık yapmak onun dilinde "Hiçkontantis" tirDerilius un "tak bom"'u gibi bir şey yani
Yazı yazarken kalemi atmak,
Bir programı kapatıp sevdiğim programları "delete" etmek “Hiçkontantis”tir
Annesinin yumağını hiçkontantiiis deyip camdan atmak ta böyle
Bir zamanlar bilgisayar başına oturmayan sevgili küçük “hiçkontantis”Nette gazete okumayı özellikle spor ve otomobil konusunda arama motorları kullanmayı sevmeye başlamıştıNormal bir okula gidiyor ama annesi sınıftan çıktıktan sonra arka sıraya yatıp bacak bacak üstüne atıp tahtayı izliyor ,ancak öğretmen tahtaya kaldırırsa okuma becerilerini gösteriyordu Butün sınıfın çocukları ona hayret ediyorAnneler “normal” çocuklarını “şu deli kadar olamadın” diye sumsukluyorlardıHiçkontantis çi H ise badem irisi gözlerini uzağa dikip bacak bacak üstüne atıp onları dinliyorduAnnesi onun “iyileşmesi”ni bekliyordu ama H iyiydi, ne ki farklıydıAnnesi onun durumuna üzülüyor ve İyileşmesse ne yapar , “onu denize atıp kendimi vurmayı düşünüyorum” diyorduOysa yaşam kendi yolunu çizer kimsenin yaşamında aile merkez olamaz yaşam her haliyle herkes için güzel ve kutsaldır
Normal çocukların da ailelerine tepki vermeyenleri daha çok seviliyor ama belki o çocuklar bunun acısını daha sonra çekiyorlar
E ders aralarında hala ipini sallıyordur, eline sağlık
Böylesi bir istemsiz hareketini “tedavi “etsinlerAma artık öykü yazamıyor “iyileşti”
Hiçkontantis evinde nete giremiyor “iyileşti”
Oysa eğitim insanın kendini tanımasına yardım etme sanatıdır
Her yaz eski öğrencilerimi daha bir özlerim
Yeni bir uzağa bakan çocuk “iyileşmek” için gelecektir belki, ama benim gözlerim uzakta onurlu öğrencilerimde kalır
Herkese iyi tatiller

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.