|  | Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Şifalı Bitkiler•   :: A ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) Abdestbozanotu (pimpinella saxisfrage) : Gülgillerden; siyah ve yeşil boya çıkartılan bir bitkidir  Rutubetli yerlerde yetişir  Boyu 70 santimetre kadardır  Kökü akıcıdır  Faydası : Mideyi kuvvetlendirir  Göğüs ağrılarını dindirir  Ateşi düşürür  Boğmaca, öksürük ve baş ağrılarını keser  Vücuda dinçlik verir  Balgam ve ter söker  Burun kanamalarını keser  Bademcik şişlerini indirir  Mide yanması ve bağırsak gazlarını giderir  Çıbanın olgunlaşmasına yardım eder   Acıağaç (kuvasya ağacı) : Sedefotugillerden; 2-3 metre boyunda küçük bir bitkidir  İnce kabuklarının üzerinde sarı benekler vardır  Çiçekleri kırmızıdır  Sıcak ülkelerde yetişir  Bu ülkelerde acı ağaç kabuklarından yapılan kaplardan su içenlerin kuvvetleneceğine inanılır  Hekimlikte ; kökü, kabuğu ve odunu kullanılır  Etkili maddesi "Quassine"dir  Çok acıdır  Faydası : İştah açar, hazmı kolaylaştırır  Ateşi düşürür  Tükürük ifrazatını arttırır  Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler  Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur  Bağırsak kurtlarını döker  Kanamaları durdurur  Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır  Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar   Acıbakla (termiye) : Baklagillerden; otsu bir bitkidir  Acı taneleri kullanılır  Faydası : Besleyicidir  İdrar söktürür ve idrar yollarını temizler  Böbrek iltihabını giderir  Böbrek taş ve kumlarının düşürülmesine yardımcı olur  Baş ağrılarını dindidir  Romatizma, lumbago ve siyatik ağrılarını keser  Albümin miktarını düşürür  Vücutta biriken tuzu atar   Acıçiğdem (güzçiğdemi) : Zambakgillerden; sonbahar aylarında çiçek açan, mor renkli, zehirli bir bitkidir  Rutubetli yerlerde yetişir  Hekimlikte haricen kullanılır   Faydası : Romatizma ve nikris tedavisinde kullanılır  Ancak zehirli olduğundan dikkatli olmak gerekir   Adaçayı (salvia officinalis) : Ballıbabagillerden; özellikle Akdeniz bölgesinde yetişen ıtırlı bir bitkidir  Menekşeye benzeyen çiçekleri haziran, temmuz aylarında açar  Yaprakları uzun, kenarları tırtıllı, beyazımsı yeşil renktedir  Hafif kafuru kokusu vardır  Çiçek açtığı zaman toplanıp, kurutulur  Faydası : Mide va bağırsak gazlarını giderir  Mide bulantısını keser  Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar  Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir  Göğsü yumuşatır  Astımdaki sıkıntıları geçirir  İdrar ve ter söktürür  Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir  Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir   Adamotu (köpekotu) : Patlıcangillerden; geniş yapraklı, fena kokulu bir bitkidir  Kökü, insan şeklini andırır  Bilhassa Antalya çevresinde yetişir  İçeriğinde "Hyoscyamine", "Hyoseine" ve "Atropine" vardır  Faydası : Şehvet artırıcıdır   Adasoğanı (scille) : Zambakgillerden, bir çeşit bitkidir  Yaprakları uzun şerit şeklindedir  Çiçekleri; yeşil ve beyaz damarlıdır  2 kilogram kadar olan soğan kısmı, yapraklarının altındadır  Acı ve zehirlidir  7,5 gram adasoğanı öldürebilir  İçeriğinde "Scillarena glikozidi" vardır  Tazeyken kullanılmaz  Aksi halde zehirlenme ve kusmalara yol açar  Soğanın etli olan orta kısmı dilimlenerek kurutulur  Sonra dövülüp toz haline getirilir  Ev ilaçlarında çok dikkatli kullanılması gerekir  Faydası : İdrar söktürür  Kalp hastalarında vücuda biriken suyu boşaltır  Azotemi'yi azaltır  Böbrek hastalarının kullanmaması gerekir  Uzun süre kullanılacak olursa "Albüminüri" yapar   Ağaçkavunu (utruç) : Turunçgillerden; yaprakları mavimsi pembe bir ağaçtır  Meyvesi; buruşuk kabuklu iri limona benzer  Faydası : Ferahlatıcı, serinletici ve kabızlık gidericidir   Ahlat (yaban armudu) : Gülgillerden; kendi kendine yetişen ve üzerine armut aşılanan bir ağaçtır  Yemişi iyice olgunlaştıktan sonra yenir  Faydası : Meyveleri, ishal keser  Zehirli hayvan sokmalarında da filizleri dövülüp, konur   Ahududu (ağaççileği) : Gülgillerden; böğürtlen gibi çalı halinde, dikenli bir bitkidir  Kümeler halindedir  Kendiliğinden yetişir  Meyvesi duta benzer  Sarımtırak kırmızı portakal renginde, sulu ve güzel kokuludur  Meyvesi toplanıp, kurutulur  Reçel, şurup ve likör yapılır  Meyve olarak da yenir  Faydası : Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar  Terletir ve idrar söktürür  Kabızlığı giderir  Vücuda dinçlik verir  Romatizma, mafsal kireçlenmesi, nikris, boğaz, bademcik ve göz iltihaplarında kullanılır  Kansızlık ve veremde çok iyi bir gıdadır  Ateş'i düşürür  Üre ve şeker hastalarına da faydalıdır  Mide ülseri olanların kullanmamaları gerekir   Akasya (salkımağacı) : Baklagillerden; bir çeşit süs ve gölge ağacıdır  Salkım çiçekli ve küçük yapraklıdır  Çiçekleri güzel kokar  Çiçekleri kullanılır  Faydası : Nefes darlığını giderir  Astımın şikayetlerini giderir   Akdiken (geyikdikeni) : Cehrigiller familyasından; 3-5 metre boyunda bir bitkidir  Meyveleri; siyah ve etkilidir  Hekimlikte; meyvelerinden yapılan şurup "Sirop de Nerprun" kullanılır  Ev ilaçlarında; kök ve kabuklarından yararlanılır  Faydası : 20 tane meyve yenecek olursa, şiddetli müshil tesiri gösterir ve kabızlığı giderir  Kaşıntıları da keser  Ancak, belirtilen miktardan fazla kullanılmamalıdır  Aksi halde, şiddetli karın ağrılarına sebep olur   Akhuşağacı (kayınağacı) : Kayıngillerden; nemli topraklarda yetişen bir ağaçtır  Meyveleri küçüktür  Yaprakları ilkbahar aylarında toplanıp kurutulur  Faydası : İdrar söktürür  Vücutta biriken suyu boşaltır  Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar  Şişmanlamayı önler  Romatizma ağrılarını dinlendirir  Ayak kokularını keser  Saçları gürleştirir, kepekleri yok eder  Cilt hastalıklarını tedavi eder  Kalp kifayetsizliğinin sebep olduğu idrar tutukluğunu giderir  Vücutta biriken tuzu atar  Üremi ve albüminde faydalıdır   Alıç (ekşimuşmula) : Gülgillerden; kırlarda yabani olarak yetişen bir ağaçtır  Meyveleri; küçük muşmulaya benzer, kırmızı renklidir  Tadı mayhoştur  Hekimlikte meyvesi kullanılır  Faydası : Asabi çarpıntıları giderir  Sinir bozukluğunu geçirir  Yüksek tansiyonu düşürür  Aritmide kullanılır  Uykusuzluğu giderir  Kalbi kuvvetlendirir  Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır   Altınbaşakotu (solidago officinalis) : İdrar tutukluğu, albümin, nefrit, üremi ve sistit tedavisinde kullanılan bir çeşit bitkidir  Faydası : Asabi çarpıntıları giderir  Sinir bozukluğunu geçirir  Yüksek tansiyonu düşürür  Aritmide kullanılır  Uykusuzluğu giderir  Kalbi kuvvetlendirir  Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır   Altınkökü (ipeka) : Güney Amerika'da yetişen bir bitkidir  Faydası : Az miktarda kullanıldığı takdirde tatlandırıcıdır  Yüksek dozlarda kullanılırsa kusturur, ishal yapar  Müzmin bronşitte ifrazatı artırır   Amberkabuğu (croton elutheria) : Antil adalarında yetişen "liquidamber/sığla ağacı" denilen ağacın kabuğudur  Kabukların dışı kahverengiye yakın gri; içi ise sarıdır  Yandığı zaman hoş bir koku verir  Faydası : Dizanteri ve ishali keser  Hazım bozukluklarını giderir  Kansızlıkta faydalıdır  Anne sütünü artırır   Amberbaris (kadıntuzluğu) : Yabani, çalı şeklinde, sarı çiçekli bir ağaçtır  Kökü acıdır  Yaprakları ve yemişi tatlıdır  Seyrek ormanlarda bulunur  Boyu 2-3 metre arasındadır  Meyvelerinde bol miktarda C vitamini vardır  Meyveleri, kabukları ve kökü kullanılır  Faydası : Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarını iyileştirir  Ateşi düşürür  Hazım bozukluklarını giderir  Bağırsak iltihaplarını tedavi eder  Öksürüğü keser  Mideyi kuvvetlendirir  İştah açar  Ağız yaralarını iyileştirir  Kan dolaşımını düzenler  Yüksek tansiyonu düşürür  Siyatik, romatizma ve eklem ağrılarını giderir   Anason (anis) : Vatanı Asya'dır  Maydanozgillerden; yarım metre kadar yükseklikte bir bitkidir  Yaprakları yuvarlak ve böbrek şeklindedir  Çiçekleri beyazdır; meyveleri küçüktür  Meyvelerinde "Anethol" vardır  Kokucu ve yakıcı lezzettedir  Temmuz ve ağustos aylarında toplanır  Faydası : Hazmı kolaylaştırır  İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir  Mide ve bağırsak gazlarını söktürür  İdrarı artırır  Kusmaları ve ishali keser  Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar  Ancak, aybaşı kanamaları ve hamilelik döneminde kullanılmaz  Anne sütünü artırır  Sinirleri yatıştırır  Migren ağrılarını keser  Beyin yorgunluğunu giderir  Uyku verir  Kalbi kuvvetlendirir  Kan dolaşımının düzenli olmasını sağlar  Cinsel arzuları kamçılar  Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir  Öksürüğü keser  Yaşlılarda meme sarkmasını önler  Fazla miktarda kullanıldığı zaman uyuşukluk verir   Andızotu (atgözü) : Bileşikgillerden; nemli yerlerde yetişen, 1 metre kadar sapı olan, bir çeşit ottur  Yaprakları büyük, yumuşak ve yuvarlaktır  Çiçekleri sarı renkte olup, acı ve kokuludur  Kökü kalındır  Meyveleri küçük fıstık kozalağına benzer  Faydası : Mideyi kuvvetlendirir  Balgam söker  Mikropları öldürür  Vücutta biriken tuzu atar  Üremi, nefrit, sistit, idrar yolları hastalıkarında faydalıdır  Nefes darlığını giderir  Karaciğer hastalıklarını tedavi eder  Kaşıntıları keser  Fazla kullanıldığı zaman mide bulantısı yapar   Antep fıstığı (şam fıstığı) : Antepfıstığıgiller familyasındandır; Gaziantep havalisinde yetiştirilen, 5-10 metre yüksekliğinde bir ağaç ve bunun meyvesidir  İçeriğinde sabit yağ, sakkaroz ve proteinli maddeler vardır  Faydası : Vücudun gelişmesini sağlar  Bedeni ve zihni gücü arttırır  Cinsel istekleri kamçılar  Böbrek ve safra kesesi ağrılarını hafifletir  Göğsü yumuşatır, öksürük söktürür   Ararot (maranta nişastası) : Sıcak iklimlerde yetişen "Maranta" adlı kamıştan veya ona benzer başka bitkilerin köklerinden çıkarılan beyaz bir tozdur  Nişastadan daha incedir  Kokusu ve tadı yoktur  Faydası : Çocuk maması yapmakta kullanılır  Süt çocuklarına ve nekahat dönemi hastalarına verilir  Hastalıklardan sonra görülen halsizlikleri giderir   Ardıç (ephel) : Kozalaklılardan 2-5 metre boyunda bir ağaçtır  Yaprakları ince, uzun, sivri ve güzel kokuludur  Meyveleri; siyah, parlak kozalak şeklindedir  Bunlara ardıç tohumu da denilir  Kasım ve aralık aylarında toplanıp kurutulur  Bir çok türü vardır  Faydası : Kandaki şeker miktarını düşürür  Pankreasın normal çalışmasını sağlar  Nekahat devresinin çabuk atlatılmasında yardımcı olur  Vücuda dinçlik verir  Böbrekleri, mesaneyi ve idrar yollarını temizler  Ter ve idrar söktürür  Vücutta biriken suyu boşaltır  Soğuk algınlığı, romatizma, damar sertliği ve nikriste de faydalıdır  Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser  Aybaşı ağrılarını dindirir  Böbreklerinde iltihap olanlar kullanamaz  Tavsiye edilen miktarı da aşmamalıdır   Ardıçkatranı ağacı (katran ardıcı) : 1 metre kadar yükseklikte; yuvarlak kırmızı meyveleri olan bir ağaçtır  Meyveleri ardıç meyvelerinden daha büyüktür  Odunun kapalı ocaklarda yakılmasından (Kuru distilasyon) ardıçkatranı denilen bir madde çıkarılır  Faydası : Kadyağı; ergenlik, egzama, saçkıran, kellik, uyuz ve sedef hastalığında kullanılır   Armut (pirus communis) : Gülgillerden; çiçekleri beyaz bir ağacın meyvesidir  Armut; suluca yumuşak tatlı ve küçük çekirdeklidir  Rengi sarı ile yeşil arasında değişir  Ankara , Mustabey, Çengel, Kumla, Bey olmak üzere birçok çeşidi vardır  Faydası : Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar  İdrarı bollaştırır  Böbrek kum ve taşlarının dökülmesine yardım eder  Yüksek tansiyonu düşürür  Kanı temizler bütün salgı bezlerinin normal çalışmasını sağlar  Kansızlığı giderir, kabızlığı önler  Sinirleri yatıştırır  Zihni yorgunluğu giderir  Susuzluğu keser  Tükürük ifrazatını artırır  Hamilelerin kusmalarını azaltır  Hazımsızlığı giderir  Mafsal kireçlenmesi, nikris ve romatizmada faydalıdır  Şeker hastaları da yiyebilir  Midesi zayıf olanların kompostosunu içmeleri tavsiye edilir  Yemeklerden önce yenecek olursa daha faydalı olur   Arpa (hordeum vulgare) : Buğdaygillerden; taneleri ekmek ve bira yapmakta kullanılan bir bitkidir  Hayvan yemi olarak da verilir  Nişastası boldur  Kavrulup kahveye de karıştırılır  Faydası : İdrar söktürür  Mesane ve idrar yollarındaki iltihapları temizler  Böbrek ve kum taşlarının dökülmesine yardım eder  Prostat büyümesini önler  Asabi kusmaları durdurur  Boğaz ve yarımbaş ağrılarını dindirir  Dil iltihaplarını giderir  Temriye ve mayasılda haricen kullanılır   Aslanağzı (kurtağzı) : Aslanağzıgiller familyasından; türlü renkte, güzel bir bitkidir  Kokusuzdur  Daha ziyade süs bitkisi olarak kullanılır  Faydası : Balgam söktürür  Bronşit'te rahatlık verir   Aslanyağı (leontopidium alpinium) : Bileşikgiller familyasından; Alp dağlarının yüksek tepelerindeki kireçli topraklarda yetişen bir bitkidir  Çiçekleri yıldız şeklindedir  Ağustos ayında toplanıp kurutulur  Faydası : Çocuklarda görülen ishalleri keser   Aslandişi (karahindiba) : Bileşikgiller familyasından; yol kenarında, çayır ve hendeklerde yetişen bir çeşit bitkidir  Yaprakları rozet şeklindedir  Çiçekleri sarıdır  Taze yaprakları salata olarak da yenilebilir  Kökünde; Torexacin, levulin, inulin ve şeker vardır  Yaprakları ilkbahar; kökleri ise, sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur  Faydası : İdrar söktürür  Mesane ve kalınbağırsak iltihaplarını giderir  Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser  Balgamlı ishalleri keser  Karaciğer şişkinliğini indirir  Böbrek ve safra taşlarını düşürür  Sarılıkta faydalıdır  Anne sütünü artırır  Taze sürgünleri kırıldığı zaman akan sütü de dişleri temizler  Öğütülen kökü, kahveye katılır   Aslankuyruğu (yerpırasası) : Ballıbabagillerden; bir çeşit bitkidir  Faydası : Ateşi düşürür ve terletir  Vücuda rahatlık verir   Aslanpençesi (alchemila vulgaris) : Gülgillerden; çayırlarda, ormanlarda yetişen ve türlü çeşitleri olan bir yabani bitkidir  5-7 parçalı olan yaprakları büyüktür  Kökü geniştir  Çiçekleri; ufak yıldız şeklinde olup, yeşilimtıraktır  Mart-Temmuz ayları arasında toplanıp, kurutulur  Faydası : Ateş düşürür  Vücuda kuvvet verir  Yarımbaş ağrılarını keser  Anne sütünü artırır   Asma (vitis) : Asmagiller familyasından tırmanıcı, uzun ömürlü, ağaçsı bir bitkidir  Mayıs-Haziran ayları arasında çiçek açar  Gövdesi üzerindeki kabuklar zamanla esmerleşip şeritler halinde dökülür  Çiçekleri küçük, yeşilimsi renktedir  Yapraklarının taban kısmı kalp şeklindedir  Kenarları dişli ve ucu sivridir  Üst yüzleri tüysüz, alt yüzleri ise tüylüdür  Meyvelerine üzüm denir  Kuru veya yaş olarak yenir  Faydası : Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur  Vücuda kuvvet verir  Sarılığı keser  İshali durdurur   Atkestanesi (hindkestanesi) : Atkestanegiller familyasından; süs olarak yetiştirilen iri bir gölge ağacıdır  Nisan-Temmuz aylarında çiçek açar  Meyveleri kestaneye benzer  İçinde nişasta, saponin ve yağ vardır  Faydası : Kabuklarından yapılan ilaçlar ateşi düşürür  Vücuda kuvvet verir  Tohumları ise romatizma ve mafsal ağrılarını giderir  Varis flebit ve basur memelerinin tedavisinde ve deri çatlaklarını gidermekte kullanılır   Atkuyruğu (zemberekotu) : Atkuyruğugillerden; kök sapı ömürlü olan, nemli yerlerde yetişen bir bitkidir  Faydası : İdrar tutukluğunu giderir  İdrarı artırır  Böbrek taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur  İdrar torbasındaki iltihabı giderir  Kan işemeyi keser  Albümin miktarını düşürür  Zatülcenp ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılır  Nikris ve romatizmanın şikayetlerini giderir  Tavsiye edilen miktardan fazla kullanılmamalıdır   Ayçiçeği (gündöndü) : Bileşikgillerden; büyük çiçekli bir bitkidir  Çiçekleri tabak şeklindedir  Rengi sarıdır  Tohumlarından yağ çıkarılır  Faydası : Yağı, damar sertliğini giderir  Kurdeşen'in sebep olduğu kaşıntıları giderir  Esansı verem tedavisinde kullanılır  Kolestrol miktarını düşürür  Cinsel arzuları kamçılar  Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir  Kalp, sinir hastalıkları ve iktidarsızlığı önler   Ayısarımsağı (Allium ursinum) : Ayısarımsağı, ilkbahar müjdecilerinin en başta gelenlerinden biridir  Orman sarımsağı ve cadısoğanı isimleriyle de bilinir  Ayısarımsakları, inci çiçeğininkini (Mayıs Çiçeği) andıran, neşter biçimindeki cilalanmış gibi parlayan taze yeşil yaprakları, saydam bir beyaz tabaka ile örtülü, uzunca bir soğandan çıkarlar  Üstünde beyaz çiçek yuvarlakları olan açık yeşil ve pürüzsüz sapı 30 cm kadar uzar  Ayısarımsağı, yalnızca bitkisel topraklı, nemli çayırlarda, gölgeli ve nemli dere kıyılarında, çalılıkların altında, yapraklı ağaç ormanlarına yetişir   Faydası : Bu bitkide çok büyük tedavi etme gücü gizlidir ve hatta kış uykusundan uyanan ayıların, mide, bağırsak ve kanlarını temizlemek için onu aradıkları da söylenir  Bitki, genellikle bizim sarımsağımızın özelliklerini paylaşır, ancak çok daha güçlüdür  Bu nedenle o, doku yaşlanmasını yavaşlatma kürü için vazgeçilemez bir bitkidir ve kronik deri hastalıklarına karşı da çok başarılıdır  Yapraklar kuruduklarında şifalı güçlerini yitirdiklerini için, taze bitki kullanımına önem verilmelidir  Yapraklar, ıspanak veya salata gibi de hazırlanabilir  Fakat, miktar fazla tutulduğunda rahatsız edici bir tat oluşturduğu için, ıspanak gibi pişirilmek istenildiğinde ısırganotu ile karıştırılarak kullanılmalıdır Bitkinin genç yaprakları nisan ve mayısta, yani çiçeklenmeden önce, soğanı ise yaz sonunda veya sonbaharda toplanır  Ayısarımsağı soğanı, aynen sarımsak gibi kullanılabilir  Mideleri duyarlı olan kişiler, yaprakları ve soğanı ince doğrayıp üstüne sıcak süt dökmeli, 1-2 saat beklettikten sonra, bu sıvıyı içmelidirler  Bitkinin iyileştirici gücüne bütün bir yıl boyunca sahip olmak isteyenler ise, bir ayısarımsağı tentürü hazırlayabilirler  Bu tentürden her gün 10-12 damla, biraz suya karıştırılarak alınır  Bu damlalar, kusursuz bir zihin açıklığı kazanılmasına yardım eder, atardamar sertliğine karşı önlem yerine geçer ve daha pek çok şikayetlere son verir  Ayısarımsağı, sindirim sistemini çok olumlu etkiler  Aşırı ve kronik ishallerde, bunlar gaz ve kolik eşliğinde olsalar bile, oldukça etkilidir  Ayrıca, eğer bağırsak krampı veya yorgunluğu nedeniyle oluşmuşsa, kabızlıkta da çok başarılı sonuçlar verebilir  Mideden kaynaklanan kalp düzensizlikleri, uykusuzluk, aynı zamanda, atardamar sertliklerinin veya yüksek olan kan basıncının yol açtığı baş dönmesi, kafada basınç ve soluk alma düzensizlikleri de azalır, basınç fazlalığı zamanla normalleşir  Ayısarımsağı şurubu, sürekli balgam çıkaran ve bu nedenle soluk alma zorluğu çeken yaşlı kişiler için de mucizeler yaratan bir iksirdir  Kronikleşmiş öksürüklerde bile göğsü yumuşatabilir ve böylece, soluk alma zorluklarını ortadan kaldırır  Genellikle yaşlı kişilerde oluşan ödemlerde ve akciğer rahatsızlıklarında bu iyileştirici şurup başarıyla kullanılabilir  Kullanılan taze yapraklar böbrekleri ve mesaneyi temizleyerek, idrar söktürür  Zor iyileşen yaralar, üstlerine taze bitki özsuyu sürüldüğünde hızla iyileşir  Bitki, kendisini özellikle sivilceli ciltlerde kanıtlamış bir kan temizleyicidir  Ayıüzümü (itüzümü) : Fundagillerden; küçük taneler halinde kırmızı renkli yemişleri olan, tüylü bir bitkidir  1-3 metre yüksekliğindedir  Her mevsimde yaprakları vardır  Makilerde bulunur  Dalları kırmızımtırak kahverengidir  Yaprakları şimşir yapraklarına benzer  İçinde Hydrochinone vardır  Sonbahar aylarında toplanıp kurutulur  Çiçekleri pembe salkımlar halindedir  Ev ilaçlarında yaprakları kullanılır  Faydası : Kuvvet verir  İshali keser  İdrar yollarını temizler  İdrar söktürür  Ateşi düşürür  İdrar yollarındaki taşların düşmesine yardım eder  Prostat büyümesinden kaynaklanan şikayetleri giderir   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #2 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı BitkilerAylandız (kokarağaç) : Sedefotugillerden; bir çeşit süs ağacıdır  Çiçekleri uzun salkım şeklindedir  Kokusu keskindir  Meyveleri sonbaharda dökülmeden önce kızarır  Faydası : Bağırsak solucanlarını düşürür   Aynısefa (gecesefası) : Bileşikgillerden çiçekleri güzel, sarı renkli bir bitkidir  Faydası : İdrar söktürür  Terletir  Aybaşı kanını söktürür ve aybaşı kanamalarının normal olmasını sağlar  İştah arttırır  Nikris ve sıracada da faydalıdır   Ayrıkotu (ayrıkkökü) : Buğdaygillerden yabani bir bitkidir  Sarımtırak beyaz renkteki kökü kullanılır  İlkbahar ve sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur  Mekkeayrığı denilen çeşidi de, ayrıkotunun özelliklerini taşır  Domuz ayrığı ise, zararlıdır  Faydası : İdrar söktürür  Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur  Buralardaki iltihapları da giderir  Albümini atar  Nefrit ve nikriste de faydalıdır   Ayva (sefercel) : Gülgillerden çiçekleri iri ve pembe renkli; yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikteki bir ağacın meyvesidir  Ayva; limondan büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe ve ufak çekirdekli bir meyvedir  Vitamini boldur  Çiğ yenilmesi tavsiye edilmez  Komposto veya jöle yapılarak veya külde pişirildikten sonra yenmesi uygundur  Faydası : İshal ve dizanteriyi keser  Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir  İnce bağırsak iltihabını giderir  Kanı temizler  Karaciğer tembelliğini giderir  Safra akışını sağlar  Çarpıntıyı dindirir  Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser  Bronşit, müzmin öksürük ve veremde faydalıdır  Ağızdan su gelmesini ve kan kusmayı önler  Vücudun gelişmesine yardım eder  Merhem yapılarak kullanıldığı takdirde; el ayak ve meme ucu çatlaklarını, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir  Egzama kaşıntılarını ve basur memelerinin doğurduğu şikayetleri giderir  Kabızlık çekenler ve tansiyonu yüksek olanlar yememelidir   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #3 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı Bitkiler•   :: B ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) Badem (prunus amygdalus) : Gülgillerden bir çeşit ağacın yemişidir  Meyvesi ancak çağla halindeyken yenir  Olgunlaştıktan sonra, sert kabukla kaplı olan içi yenir  Hekimlikte kullanılan kısmı da burasıdır  Başlıca 2 çeşidi vardır  - Acıbadem - Tatlıbadem Faydası : Badem, bedeni ve zihni yorgunluğu giderir  Hamilelerin zayıf düşmemesini sağlar  Sütle içilirse mideyi kuvvetlendirir  Kabızlığı giderir  Nekahat devresini kısaltır  Böbrek mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir  Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir  Bronşit, boğaz ağrısı, anjin, boğaz yanması ve akciğer hastalıklarında faydalıdır  Bademyağı kabızlığı giderir  Egzama ve kaşıntıların verdiği rahatsızlıkları azaltır  Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesine yardım eder  Kulak ağrılarını dindirir  Yumurtayla karıştırılıp da, basur memelerine sürülecek olursa, ağrı ve yanmaları giderir   Bakla (ful) : Baklagillerden hazmı kolay ve besleyici bir bitkidir  Ev ilaçlarında çiçekleri kullanılır  Bir çeşidi olan acıbakla ise, acı ve otsu bir bitkidir  Faydası : İdrar yollarını temizler  Böbrek ağrılarını dindirir  Böbrek iltihaplarını giderir  Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur  Lumbago, romatizma, siyatik ve dolama şikayetlerini giderir  Baldıran (ağuotu) : Maydanozgillerden nemli yerlerde yetişen 1-2 metre boyunda zehirli bir bitkidir  Gövdesi kalındır  Saplarının alt kısmı erguvani renktedir  Yeprakları büyük, çiçekleri yayvan ve küçüktür  Terkibinde coniine vardır  Büyük baldıran ve küçük baldıran olmak üzere 2 çeşidi vardır  Ev ilaçlarında kullanılmaz  Faydası : Hekimlikte ağrı giderici ve spazm giderici olarak, siyatik, tetanoz, epilepsi, trilemnius nevraljisi ve kore hastalığının tedavisinde kullanılır   Baldırıkara (fujer) : Eğreltiotugillerden; nemli yerlerde yetişen otsu bir bitkidir  Yaprakları at yelesini andırır  Yurdumuzun hemen hemen her yerinde yetişir  Faydası : Grip ve soğukalgınlığında hastayı rahatlatır  Balgam söktürür  Mide ağrılarını keser  Böbrek kumlarının dökülmesini sağlar  Derideki şişlikleri indirir  Saç dökülmesini önler  Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar  Diğer ilaçlara da tat verici olarak kullanılır   Balıkotu (hablülhilal) : Cava'da ve Malabar'da yetişen ve zehirli meyvesiyle balıkları sersemleterek yakalamaya yarayan zehirli bir bitkidir  50 santim boyundadır  Dalları yeşil ve tüylüdür  İlaç olarak yaprak ve çiçekleri kullanır  Faydası : Terletir, idrar söktürür  Vücudu rahatlatır  Had bronşit ve nezlede, bütün bulaşıcı hastalıklarda kullanılır   Ballıbaba (laminum) : Ballıbabagiller familyasından bir çeşit bitkidir  Benekli ballıbaba ve arıların çok sevdiği ak ballıbaba gibi türleri vardır  Faydası : Kabakulak, mayasıl ve kanlı basurda faydalıdır   Bamya (hibiscus esculentus) : Ebegümecigiller familyasından; yaprakları asma yaprağına benzeyen, meyvesi beş bölmeli, tohumları yuvarlak ve yeşilimtrak gri renkte, sebze olarak yenen bir bitkidir  Amasya, Balıkesir bamyası gibi çeşitleri vardır   Faydası : Kabızlığı giderir  Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar   Banotu (konca) : Patlıcangiller familyasından; yol kenarlarında, gölgelik yerlerde yetişen, 80 santimetre kadar boyunda uyuşturucu ve zehirli bir bitkidir  Açık yeşil renktedir  Her tarafında beyaz, uzun tüyler vardır  Çiçekleri sarımtırak, kırmızımsı mor renktedir  Meyvesinin içinde yüzlerce tohumu vardır  Ev ilaçlarında kullanılması tavsiye edilmez  Faydası : Teskin edicidir  Titreme ve çarpıntıyı giderir  Uykuyu kaçırır  Keyif verir  Beyin hastalıkları, kore hastalığı ve nikriste faydalıdır  Basurotu (küçükkırlangıçotu) : Düğünçiçeğigiller familyasından; ilkbaharda çalılıklar arasında yetişen küçük bir bitkidir  Yaprakları üç parçalıdır  Yeşilimtıraktır  Yumruları yapraklarının arasındadır  Kökü küçüktür  Çiçekleri altın sarısı rengindedir  Sabahları açar, akşamları kapanırlar  Ev ilaçlarında kökleri kullanılır  Faydası : Basur memelerinden doğan şikayetleri giderirler   Behmen (kavzakökü) : Turp'a benzer, otsu bir bitkidir  20 Ocak ile 20 Şubat arasında çiçek açar  Çiçeğinin rengine göre kızılbehmen ve akbehmen adında iki türü vardır  Faydası : Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir   Bergamot (citrus bergamia) : Sedefotugiller familyasından bir çeşit narenciye türüdür  Meyvesinin kabuklarından güzel kokulu bir esans yapılır  Dalları seyrek ve kısa dikenlidir  Meyvesi armut şeklinde, sarımtırak yeşil veya altın sarısı rengindedir  8-10 dilimi vardır  Bergamot meyvasından çıkarılan esans yeşilimtırak veya sarımtırak yeşil renktedir  Acı fakat hoş kokuludur  Faydası : Koku vermesi için bazı ilaçlara ve çaya karıştırılır  Reçeli de yapılır   Besbase (macis) : Hindistancevizi çekirdeğini örten özlü zardır  İçeriğinde esans ve yağ vardır  Faydası : Teskin edici iştah açıcı ve vücudu kuvvetlendiricidir  Tavsiye edilen milktarı aşmamalıdır Aksi halde zehirlenme belirtileri görülebilir   Beşparmakotu (kazotu) : Gülgillerden; yol kenarında ve çayırlarda yetişen 40-70 santimetre boyunda yabani bir bitkidir  Yaprakları beşparmak şeklindedir  Rozete benzer  Gümüşi renktedir  Uzun saplı çiçekleri, yaprakların arasından çıkar  Altın sarısı rengindedir  Yaprak ve kökleri Temmuz, Ağustos aylarında toplanıp kurutulur  Faydası : İshali keser  Mide rahatsızlıklarını giderir  Vücuda kuvvet verir  Bademcik ve boğaz ağrılarını giderir  Diş ağrılarını dindirir  Diş etlerini kuvvetlendirir  Yüz lekelerini giderir ve cildi yumuşatır   Bezelye (pisum) : Baklagillerden tırmanıcı bir bitki ve onun tohumudur  Faydası : Kabızlığı giderir  Kan yapar  Kan kanserine karşı korur   Biber (filfil) : Patlıcangillerden; taze iken yeşil ve çoğu acı olan meyvesi; sebze ve baharat olarak kullanılır  Bol miktarda C vitamini vardır  Acı ve tatlı, yeşil ve kırmızı çeşitleri vardır  Faydası : Kırmızı biber ile hazırlanan ilaç, nevralji, lumbago ve romatizmada faydalıdır  Ayrıca biber, mideyi kuvvetlendirir  İştahı açar ve hazmı kolaylaştırır  Kanamaları önler  Cinsel arzuları kamçılar   Biberiye (kuşdili) : Ballıbabagillerden; Akdeniz çevresinde çok yetişen; küçük, kalınca, ensiz ve kokulu yaprakları ile çiçeklerinden faydalanılan bir bitkidir  Yaprakları iğneye benzer  Boyu 2 metre kadardır  Çiçekleri mavi veya eflatundur  Çiçeklerinden renksiz veya soluk sarı renkte olan biberiye esansı çıkarılır  İçeriğinde kafuru, sineol, kamfen, pinen, borneol ve bornilasetat vardır  Faydası : Hazımsızlığı giderir  Çarpıntıyı keser  Yarımbaş ağrılarını giderir  Baş dönmesini keser  Astım, bronşit ve kansızlıkta faydalıdır  Yağlı saçların yağını alır  Burkulmalarda ve deri yaralarında da haricen kullanılır  İdrar ve adet söktürür  Safra ifrazatını arttırır   Binbirdelikotu (hypericum calycinum) : Çalılık ve fundalıklar arasında yetişen uzun ömürlü bir otsu bitkidir  30-80 santimetre boyundadır  Gövdesi dört köşelidir  Yaprakları sapsızdır  Çiçekleri parlak sarı renktedir  Mayıs ve eylül aylarında çiçek açar  Faydası : İdrar ve balgam söktürür  İştah açar  Sinirleri yatıştırır   Bitotu (mezevek) : Düğünçiçeğigiller familyasından; bir çok çeşidi bulunan ve kuzey yarımkürede yetişen bir bitkidir  Tohumlarında Delphinine vardır  Zehirlidir  Faydası : Bit, pire gibi zararlı asalak ufak böcekleri öldürmekte kullanılır  Boruçiçeği (çançiçeği) : Çançiçekgillerden; çiçekleri boru biçiminde olan bir bitkidir  Çiçekleri turuncu renktedir  Faydası : Nefes darlığı, bronşit ve astımın sebep olduğu rahatsızlıkları giderir   Böğürtlen (tilkiüzümü) : Gülgillerden bahçe çitlerinde, yol kenarlarında kendiliğinden yetişen, dikenli bir çalıdır  Yemişi ahududuya benzer, fakat ondan küçüktür  Önceleri kırmızı iken sonraları kararır  Yaprakları; çiçekleri açmadan toplanıp, kurutulur  Birçok türü vardır   Faydası : İdrar söktürür  Ayaklardaki şişlikleri indirir  Yüksek tansiyonu düşürür  Gözlerdeki zafiyeti giderir  Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur  Ağız, dil, diş eti ve bademcik iltihaplarını giderir  Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser  Haricen kullanıldığı takdirde ağrıları dindirir, yanıkları iyileştirir  Kökü kaynatılıp, suyu içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür  Börülce (karnıkara) : Göbeği koyu renkli bir çeşit ufak fasulyedir  İçeriğinde protein, azot, nişasta ve C vitamini vardır  Faydası : İdrar tutukluğunu ve anüs kaşıntısını giderir  Yanık tedavisinde kullanılır  Buğday (triticium vulgare) : Birçenekligillerdendir  Sapları kamışsıdır ve içleri boştur  Çiçekleri başak şeklindedir  Yemişlerine buğday denir  İçeriğinde B vitamini ve karbonhidratlar vardır  Bunlar, tanelerin kepeğindedir  Bu nedenle buğday unu ne kadar çok kepekli, yani esmer olursa, o derece faydalı olur  Faydası : Kepekli buğday unundan yapılan ekmek, kurabiye ve benzerleri bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar  Kabız olmayı önler  Çimlendirilmiş buğday tanesi zihin yorgunluğu ve sinir bozukluklarını giderir  Damar sertliği, mide ve cilt hastalıkları olanlar, taze ekmek ve sıcak börek gibi şeyler yememelidirler   Burçak (lathyrus) : Baklagillerden; taneleri hayvan yemi olarak kullanılan bir bitkidir  Taneleri mercimeğe benzer  Faydası : Lapası; ezik, çürük tedavisinde; taneleri ise, isilik ve mayasılda kullanılır   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #4 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı Bitkiler•   :: C ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) Centiyane (yılanotu) : Doğu Karadeniz bölgesi ve Uludağ'da yetişen, 1 metre kadar yükseklikte, geniş yapraklı, kalın köklü bir bitkidir  Kökü acıdır  İçi sarı, dışı esmerdir  Hekimlikte, kökü kullanılır  Sarı ve mavi türü vardır  Faydası : İştah artırır, hazmı kolaylaştırır  Ateşi düşürür, vücuda kuvvet verir  Mide zafiyeti ve ekşimesini giderir  Kansızlıkta da faydalıdır  Cevizağacı (koz) : Uzun ömürlü; gövdesi kalın, kerestesi ve meyvesi değerli ulu bir ağaçtır  Yemişi nişastalı ve yağlıdır  Hekimlikte; yaprakları, meyvesinin üzerindeki yeşil kabukları ve yağı kullanılır  Bir çok çeşidi vardır  Faydası : Yaprakları ve kabukları ile hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir  İshal ve dizanteriyi keser  Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir  Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser  El ve ayak donuklarında, deri çatlaklarında faydalıdır  Saç ve elleri boyamakta da kullanılır  Çok kuvvetli bir besin olduğundan fazla yememelk gerekir  Cevizyağı, raşitizm ve sıracada faydalıdır  Kabızlığı giderir  Bağırsak solucanlarını düşürür  Derinin yanmasını önler  Ciğerotu (pulmonaria officinalis) : Nodangiller familyasından; 10-15 santimetre boyunda çok yıllık, otsu bir bitkidir  Çiçekleri; önceleri kırmızımtıraktır  Sonradan morumsu-maviye dönüşür  Gövdesi dik ve tüylüdür  İçeriğinde tanen, müsilaj, şekerler, reçine ve sabit yağ vardır  Yaprakları kullanılır   Faydası : Göğsü yumuşatır  Öksürüğü keser  Akciğer hastalıklarında faydalıdır  İdrar söktürür   Civanperçemi (yaraotu) : Bileşikgillerden; çeşitli türleri olan bir kır bitkisidir  Kuru topraklarda, yol kenarında yetişir  Yaprakları uzun ve parçalıdır  Çiçekleri beyaz ve pembedir  Kandil şeklinde gruplaşmıştır  Kokusu çok güzeldir  Hekimlikte dal, yaprak ve çiçekleri kullanılır  İçinde Achillein denilen acı bir madde vardır  Faydası : Hazımsızlığı ve kansızlığı giderir  Kanı temizler  Balgam söktürür, öksürüğü keser  Sinirleri ve vücudu kuvvetlendirir  Bağırsak ve mide gazlarını giderir  İshali keser  Basur memelerini tedavi eder  Kızamık, boğmaca, raşitizm, albasması, aybaşı gecikmesi ve kemik hastalıklarında faydalıdır  İdrar söktürür  Yaraları iyileştirir   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #5 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı Bitkiler•   :: Ç ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) Çadırkuşağı (çadıruşağı) : Maydanozgillerden; özsuyu hekimlikte kullanılan bir bitkidir  Böceklerin, gövdesine açtığı, deliklerden özsuyu sızar  Zamk gibi yapışkan olan bu maddeyle yakı yapılır  Faydası : Kan ve lenf damarlarını genişletir  Ağrıları dindirir  Müzmin ve mikrobik hastalıkların tedavisinde kullanılır   Çakaleriği (prunus spinosa) : Bir çeşit eriktir  Ağacı bodurdur  Çiçekleri beyazdır ve yapraklarından önce çıkar  Meyvesi yuvarlak ve yeşildir  Tadı buruktur  Çiçekleri; Mart ve Nisan aylarında toplanıp, kurutulur  Faydası : İshali keser, mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar  Ateşli hastaların kalbini kuvvetlendirir  Terletir ve vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar  Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir  Anne sütünü artırır   Çamağacı (pinus) : Birçok çeşidi olan bir ağaçtır  Kozalakları ilk yıl kapalıdır  İkinci yıl açılıp, kurur ve ağacın dibine düşer  İlaç yapımında; tomurcuğu, palamutu, kozalağı, filizleri ve çırası kullanılır  Faydası : Balgam söktürür  Müzmin öksürüğü keser  Kolay doğum yapmayı sağlar   Çamfıstığı (pinus pinea) : Çam kozalaklarının içinden çıkarılır  Kuvvetli bir besindir  Günde 2 çorba kaşığı kadar yaklaşık 25 gram'dan fazla yenilmemelidir  Faydası : Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur  Cinsel istekleri artırır, ruhi çöküntüyü giderir  Kalp hastalıklarında da faydalıdır   Çarkıfelek (fırıldakçiçeği) : Çarkıfelekgillerden; çiçekleri tekerlek biçiminde, sarmaştığı için duvar kenarlarına ve kameriyelere ekilen bir çeşit süs bitkisidir  Hekimlikte yapraklarının üst kısımları kullanılır  Faydası : Çarpıntıyı keser  Yüksek tansiyonu düşürür  Spazmları çözer  Uyku verir   Çavdarmahmuzu (claviceps purpurea) : Çavdar ve ona benzeyen bitkilerin çiçeklerinde üreyen parazit bir mantarın kışı geçirmek üzere aldığı mukavemet şeklidir  10-35 milimetre uzunluğunda, 2-5 milimete genişliğindedir  Dışı siyahımsı-mor; içi pempemsi veya morumsu beyaz renktedir  Tadı yoktur  İçinde ergotin denilen zehirli bir madde vardır  Ev ilaçlarında kullanılmamalıdır  Faydası : Damarları daraltıcı özelliğinden ötürü hekimlikte kullanılır   Çay (transtraemiaceae) : Çaygillerden bir ağaçcıktır  Yapraklarında tanen, legumin, esans ve teofilin vardır  Tesirli maddesi, teindir  Çay yaprakları fermantasyondan sonra kavrulursa siyah, önce kavrulursa yeşil çay elde edilir  Faydası : Aşırı miktarda olmamak şartıyla içilecek olursa bedeni ve zihni yorgunluğu giderir  Sinirleri uyarır  Mide tembelliğini giderir  İdrar söktürür  İshal ve dizanteriyi keser  Damar kireçlenmesini önler  Damar sertliği, kalp yetersizliği, kan kanseri, guatr, nefrit, kolera ve bağırsak hastalıkarında koruyucu ve tedavi edicidir  Haddinden fazla içilecek olursa çarpıntı, göğüs anjini, sinir bozukluğu, baş ağrısı, sıkıntı, mide bulantısı, el titremesi ve uykusuzluğa sebep verir  Şişmanlar, kalp, sinir, mide ve karaciğer hastaları, romatizma ve nikristen şikayet edenler, böbreklerinde kum veya taş olanlar, kabızlık ve yüksek tansiyondan yakınanlar, üremi veya albüminüri olanlar mümkün olduğu kadar az çay içmelidirler   Çemen (çimen) : Baklagiller familyasından sarımsı beyaz çiçekli 20-40 santimetre boyunda, bir yıllık, otsu bir bitkidir  Tohumlarında, müsilaj, uçucu ve sabit yağ, trigonellin vardır  Faydası : Balgam söktürür  Göğsü yumuşatır  Vücuda rahatlık verir  Şehvet artırır   Çıbanotu (Veronica officinalis) : Germenlerin yaşadığı bölgeleri ele geçiren Romalılar, topraklarına çok bağlı bu insanlardan, en çok değer verdikleri şifalı bitkiler olarak, çıbanotunu tanımışlar  O zamanlar ona, tüm hastalıkların ilacı deniyordu  Yavşanotu diye de anılan çıbanotu, kuru toprağı sever  Ormanlarda, ağaçların kesilmiş olduğu yerlerde, çitlerin diplerinde, hendeklerde, yol ve orman kıyılarında yetişir  Toprağın üstünde yatan tüylü ve sürüngen sapındaki, kenarları dişli yaprakları gümüş gibi parlar  Başını yukarı doğru kaldırmış olan çiçek başağındaki çiçekler, açık mavi-menekşe rengidir  Yapraklar, dokunulduğunda, saptan kolayca ayrılırlar  Çiçeklenme zamanı Mayıstan Ağustos’ a kadardır  Üstünde çiçeklerin açmış olduğu, sap bölümü toplanır  En etkili olan bitkiler, orman kıyılarında ve meşe ağaçlarının altında yetişenleridir   Faydası : Bu geleneksel bitki, kan temizleyici olarak çok aranır ve taze ısırgan otu yaprakları ile birlikte kullanıldığında, kronik egzamaları iyileştirir  Rahatsız edici yaşlılık kaşıntılarında, çıbanotu hararetle önerilir  Zayıf ve duyarlı kişiler, sindirimi de uyaran bitkiyi, hafif bir mide ilacı olarak rahatlıkla kullanabilirler  Mide de sümüksel salgı birikimi ve bağırsak rahatsızlıkları da onunla tedavi edilebilir  Şu konuyu önemle belirtmek isteriz ki, ruhsal sürmenajlardan kaynaklanan sinirlilik halleri tedavisinde bitki olağanüstü iyileştirici güçlere sahiptir  Kereviz kökü ile karıştırılarak alındığında, sinir yorgunluklarını ve melankoliyi ortadan kaldırır  Hatta, mesane kumu, romatizma ve gut ile ilgili organ ağrılarını da, çıbanotu büyük bir başarıyla tedavi edebilir  Kuru bronşiyal nezlelerde de aynı biçimde gerçek mucizeler yaratır  Göğüs hastalıklarına karşı kullanılan çay için yapılan bitki harmanı ise, ciğerotu, öksürükotu yaprakları, dar yapraklı sinirli ot ve çıbanotundan eşit oranda harmanlanarak hazırlanır  Bu çay, bal ile veya haşlama suyunda eritilmiş nöbet şekeri ile tatlandırılabilir  Çiçeklenme zamanında da, kronik deri hastalıklarında ve her şeyden önce egzamada önerilen, taze bitki özsuyu hazırlanabilir  Bu sudan günde yarım tatlı kaşığı alınır  Çıbanotunun, iltihaplı ve zor iyileşen yaraları iyileştirmedeki başarısı, eski bitki kitaplarında da önemle öne çıkarılır  Onu, özellikle baldır kemiği üstündeki inatçı yaralar için de öneririm  Yaralar, önce, bitkinin kaynama suyuyla iyice yıkanıp temizlenir  Daha sonra, gece için, taze demlenmiş çaya batırılmış bir kompres yaranın üstüne uygulanır ve yara sıcak kalacak biçimde örtülüdür  Romatizma ve gut hastası olanlar da, kendileri kolayca hazırlayabilecekleri, etkili çıbanotu tentürünü denemelidirler  Bu tentür dıştan friksiyonlarla (ovarak sürme), içten ise günde 15 damla, biraz suyla inceltilerek kullanılır  Çıfıtotu (kokarsedefotu) : Sedefotugillerden, çayırlarda ve hendek kenarlarında yetişen zehirli bir bitkidir  Yaprakları geniş, çiçekleri küçük ve sarı renklidir  Çiçekleri dallarının dışına çıkmış demetler şeklindedir  Keskin bir kokusu vardır  Acıdır  Kullanırken, tavsiye edilen dozu aşmamak gerekir  Faydası : Kalp çarpıntılarını giderir  Mide ağrılarını dindirir  Zeytinyağı ile kavrulduktan sonra çıbanların üstüne konulacak olursa, olgunlaştırır   Çınarağacı (platanus) : Çınargiller familyasından; 30 metreye kadar boy salan, gövdesi kalın, uzun ömürlü, koyu gövdeli bir ağaçtır  Hekimlikte kozalakları ve yaprakları kullanılır  Birçok çeşidi vardır  Faydası : Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser  Diş ve vücut ağrılarını dindirir  Saç kepeklerini giderir   Çiğdem (mahmurçiçeği) : Zambakgiller familyasından türlü renklerde çiçekler açan zehirli bir kır bitkisidir  Çiçekleri Ağustos-Eylül aylarında açar  Rengi sincabidir  Hekimlikte soğan kısmı, çiçekleri ve tohumu kullanılır  Etkili maddesi "colcihine alkoloidi"dir  Birçok çeşidi vardır  Faydası : İdrar söktürür  Kabızlığı giderir  Tavsiye edilen dozdan fazla kullanılmamalıdır   Çilek (kocayemiş) : Gülgillerden sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitkidir  Yemişi pembe renkli olup, kokuludur  Birçok çeşidi vardır  Faydası : Vücudu kuvvetlendirir  Hasta olmayı önler  İdrar söktürür ve karında biriken suyu boşaltır  Böbrek ve mesane hastalıklarının iyileşmesine yardımcı olur  Mide ve bağırsak tembelliğini giderir  Sinirleri kuvvetlendirir  Yüksek tansiyonu düşürür  Bağırsak kurtlarını döker  Safra ifrazatını arttırır ve safra taşlarının dökülmesine yardımcı olur  Karaciğer kifayetsizliğini ve şişliğini giderir  Ateşi düşürür  Dişdibi taşlarını eritir  Cilde tazelik ve güzellik verir  Damar sertliği, mafsal iltihabı, romatizma, ve nikriste de faydalıdır  Şeker hastaları da yiyebilir  Midesi zayıf olanlar suyunu içmelidir  Alerji yapabilir   Çirişotu (sarızambak) : Zambakgillerden, beyaz çiçekli bir bitkidir  Kökündeki yumrulardan çiriş yapılır  Nisan - Temmuz aylarında çiçek açar  Faydası : Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser  Memeli basuru tedavi eder  Mafsal ağrılarını dindirir  İdrar ve adet kanı söktürür  Saçkıran tedavisinde de kullanılır   Çitlembik (celtis) : Karaağaçgiller familyasından; 70 kadar türü olan bir çeşit sakız ağacının meyvesidir  Çitlembik ağacının meyveleri mercimekten az büyük ve buruk fıstık tadındadır  Hekimlikte meyvesi, yaprakları, tohumları ve sakızı kullanılır  Faydası : Ayak terlemelerini keser  Yaraları tedavi eder  Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur  Mide ağrılarını dindirir  Öksürüğü keser   Çitsarmaşığı (convolvulus sepium) : Uzun ömürlü, 1-5 metre boyunda sarılıcı bir süs bitkisidir  Haziran - eylül aylarında çiçek açar  Kökü, oldukça uzundur  Yaprakları gövde üzerinde sarılmış vaziyettedir  Hekimlikte kök ve yaprakları kullanılır  30 kadar türü vardır  Faydası : Kabızlığı giderir   Çivitağacı (indigo) : Baklagiller familyasından; 1,5 metre kadar boyunda, bodur ağaç veya ağaçcıktır  Afrika, Asya, Amerika ve Avusturalya'da yetişir  Çiçekleri pembe ve beyazdır  Faydası : Yapraklarından çivit çıkarılır   Çivitotu (lsatis tinctoria) : Turpgiller familyasından 1 metre kadar boyunda, çok yıllık otsu bir bitkidir  Önasya ve Avrupa'da kireçli ve taşlı topraklarda yetişir  Çiçekleri sarıdır  Faydası : Çivit mavisi renginde boya elde edilir   Çobançantası (çobankesesi) : Turpgillerden, bir çeşit yaban bitkisidir  Meyveleri, torbaya benzer  Yaprakları rozet şeklinde olup, demet görünümündedir  Çiçekleri beyazdır  Yaz aylarında toplanıp, kurutulur  Faydası : Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur  Ağrıları giderip, vücuda rahatlık verir  Burun kanamalarını durdurur   Çoban düdüğü (meyhaneciotu) : Lohusagillerden, nemli yerlerde yetişen, uzun ve yeşil yapraklı bir bitkidir  Sapları sivri, kısa ve parlaktır  Çiçekleri de çana benzer  Hekimlikte kökü kullanılır  Faydası : Kabızlığı giderir   Çoban püskülü (ilex auifolium) : Çobanpüskülügillerden; hekimlikte yaprakları kullanılan bir bitkidir  300 kadar türü vardır  Faydası : Ateşi düşürür, terletir ve vücuda rahatlık verir   Çöp-i çini (smilax) : Çinde ve Hindistan'da yetişen Smilax China adlı bitkinin köklerinden ve dışkabuklarından ayrılmış risomudur  Faydası : Ateşi düşürür, terletir ve vücuda rahatlık verir   Çöpleme (boynuzotu) : Düğünçiçeğigillerden bir çeşit bitkidir  Birçok çeşidi vardır  Akçöpleme denilen çeşidi; uzun yapraklı, geniş ve güzel çiçekli zehirli bir bitkidir  Boyu 1-1,5 metre kadardır  İçeriğinde A ve B vitaminleri vardır  Hekimlikte, kökü kullanılır  Faydası : Ağrıları dindirir  Yüksek tansiyonu düşürür  Ev ilaçlarında kullanılırken, tavsiye edilen dozu aşmamak gerekir   Çörekotu (siyah susam) : Düğünçiçeğigillerden; susam iriliğinde siyah tohumları olan bir çeşit bitkidir  Güzel kokuludur  Hamurişlerine çeşni vermek için kullanılır  Yurdumuzda 12 türü vardır  Faydası : İştah açar  Vücuda kuvvet ve dinçlik verir  Hazmı kolaylaştırır  Mide ve bağırsak gazlarını söker  Koklanacak olursa; baş ağrısını keser  Nezle ve sara hastalığında tütsü yapılır  Suyu ile sivilcelere pansuman yapılır   Çöven (sabunotu) : Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpüren, kir temizleyici bir bitkidir  Helvacılıkta, ağdayı ağartmak için de kullanılır  Kökü, büyük ve kalındır  Dışı, hafif kırmızımtıraktır  Çiçekleri; pembe, beyaz olup, salkım şeklindedir  Köklerin dövülmesinden çöven elde edilir  Faydası : İdrar söktürür  Terletir, ateşi düşürür  Vücuda rahatlık verir  Kusturur ve balgam söktürür  Cilt hastalıklarında da faydalanılır  Temizleyici olarak da kullanılır   Çuhaçiçeği (baharçiçeği) : Çuhaçiçeğigillerden; sık çiçek açan bir süs bitkisidir  Kökü kırmızı; yaprakları sarıdır  Çiçekleri ise; koyu sarı renkte olup, çuha gibi kıvrıktır  Faydası : İdrar ve balgam söktürür  Vücuda rahatlık verir  Sinirleri yatıştırır  Rahat uyku sağlar  Yarımbaş ağrılarını dindirir   Çürdükotu (çördekotu) : Dallı, budaklı, yaprakları sivri ve ayva biçiminde bir çeşit bitkidir  Çiçekleri mavi renkte olup, dikenlidir  Çiçeklerinin tozu; sarı veya sarımsıdır  Tadı acıdır  Faydası : İdrar söktürür  Hazımsızlık ve mide zafiyetini giderir  Kulunç ağrılarını keser  Zayıf çocukların gelişmesine yardımcı olur   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #6 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı Bitkiler•   :: D ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) Dalakotu (kurtluca) : Eğreltiotugillerden; sıcak bölgelere yetişen bir bitkidir  Güzel kokulu, pembe çiçekleri vardır  Yapraklarının üstü parlak, altı donuk yeşil kadife rengindedir  Tadı acıdır  Faydası : Ateşi düşürür, vücuda kuvvet verir  Dizanteri ve ishali keser  Nefes almayı kolaylaştırır  Öksürüğü keser  Karaciğer ve mide hastalıklarının iyileşmesine yardım eder   Damkoruğu (kulakotu) : Damkoruğugillerden ılık iklimlerde yetişen bir bitkidir  Çiçekleri kırmızıdır  Yaprakları etli ve çiçeklerin dibindedir  Haziran - Ağustos ayları içinde toplanır  Çoğu zaman taze halde kullanılır  Faydası : Basur memelerini giderir  Nasırları söker   Darı (akdarı) : Buğdaygillerden, kuraklığa dayanıklı bir bitkidir  Tohumları besin olarak kullanılır  Faydası : Darı unundan yapılan yiyecekler, zihin yorgunluğunu giderir  Sinirleri kuvvetlendirir  Hamilelere de faydası vardır   Defne (laurus nobilis) : Defnegillerden yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan ağaçtır  Boyu 2 metre kadardır  Akdeniz kıyılarında yetişir  Meyveleri yuvarlaktır  Rengi siyahımtıraktır  Yapraklarından yeşil renkli bir yağ çıkarılır  Faydası : Terletir, ateşi düşürür, vücuda rahatlık verir  İdrar ve adet söktürür  İştah açar, Hazmı kolaylaştırır  Sinir ağrılarını (nevralji) dindirir  Yağı bazı merhemlerle karıştırılır  Baharat olarak da kullanılır  Hamileler kullanmamalıdırlar   Demirhindi (tamarin) : Baklagillerdn bir çeşit ağaçtır  Boyu 25 metre kadardır  Meyvesinden şerbet yapılır  Sıcak ülkelerde yetişir  Çiçekleri sarı kırmızı salkımlar halindedir  Meyvesi koyu kırmızımtırak, büyük ve tohumludur  Meyvesinin mayhoş lezzetli, macuna benzeyen öz kısmı kullanılır  İçeriğinde ekşi maddeler, nişasta ve şeker vardır  Faydası : Susuzluğu giderir  Vücuda rahatlık ve serinlik verir  20 gramı müshil tesiri gösterir  Bağırsakları temizler  Soğuk içilir   Denizkadayıfı (carrageen) : Esmer su yosunlarından bir çeşit deniz bitkisidir  Faydası : Solunum ve hazım sistemi nezlelerini giderir  Vücudu besleyici olarak da kullanılır   Denizsaçı (mousse de corse) : Deniz kayalarında bulunur  Kuru iken saç gibi ince, esmer, birbirine girmiş liflerdir  Deniz bitkileri gibi kokar  Tadı tuzludur  Faydası : Bağırsak solucanlarını düşürür   Denizüzümü (ephedra campylopoda) : Yurdumuzun hemen hemen her yerinde yetişen her zaman yeşil, uzun ömürlü, çalı görünümünde bir bitkidir  Gövdesi incedir  Yaprakları, gövde üzerine karşılıklı, çapraz şekilde dizilmiştir  İçeriğinde "efedrin alkoloid" bulunur  35 kadar türü vardır  Faydası : Astım hastalığının şikayetlerini giderir  Terletir  Ateş düşürür  Romatizma ağrılarını dindirir   Dereotu (tereotu) : Maydanozgillerden iplik biçiminde yaprakları olan güzel kokulu bir bitkidir  Sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur  Faydası : Mide ve bağırsak gazlarını söktürür  Hazmı kolaylaştırır, midenin gereği gibi çalışmasını sağlar  Hıçkırık ve hava yutmayı önler  Sinir zafiyetini giderir  Uyku verir  Aybaşı kanamalarının kolay olmasını sağlar  Anne sütünü artırır  İştah açar  Ağız kokusunu giderir  Çocuklardaki gaz ağrılarını giderir  Yemeklere ve salatalara tat vermek için konur  Hamileler kullanmamalıdır   Devedikeni (chardon) : Bileşikgillerden; tarlalarda yetişen 1 metre kadar boyunda bir bitkidir  İnce ve çengellidir  Yaşken güzel kokuludur  Kuruyunca bu koku kaybolur  Faydası : Ateşi düşürür, terletir ve vücuda rahatlık verir   Devetabanı (phlodentron) : Bileşikgillerden geniş yapraklı, her türlü toprakta yetişebilen bir bitkidir  Çiçekleri, yapraklarından önce açar, altın sarısı rengindedir  Hekimlikte çiçekleri ve yaprakları kullanılır  Çiçekleri Nisan'da, yaprakları ise, Haziran ve Temmuz aylarında toplanıp, kurutulur  Faydası : İdrar söktürür  Ağrıları dindirir  Sinirleri yatıştırır ve vücuda kuvvet verir  Astım, nefes darlığı, bronşit ve soğuk algınlığında şikayetleri geçirir  Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser  Nezle ve ciğer iltihabında da kullanılır  Yaraların iyileşmesinde ve çıbanların olgunlaşmasına yardımcı olur  Devekulağı (büyük dulavratotu) : Bileşikgillerden bir çeşit bitkidir  Yaprakları enli ve yeşildir  Altları sincabi renktedir  Kökü kalındır  Çiçeklerinde ince, uzun dikenleri vardır  Kökleri toplanır, ince ince dilimlenip, kurutulur  Acıdır  Yaprakları da gölgelik bir yerde kurutulur  Faydası : İdraryollarında biriken kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur  Kanı temizler  Terletir, vücuda biriken zararlı maddelerin atılmasını sağlar  Romatizma ve nikrisin şikayetlerini giderir  Vücuda rahatlık verir   Dişbudak ağacı (fraxinus excelsior) : Zeytingillerden sert keresteli bir ağaçtır  Boyu 30 metre kadardır  Yaprakları 9-13 parçalı bir dantela görünümündedir  İlkbahar ve yaz aylarında kabuğu ve yaprakları toplanıp kurutulur  Faydası : Ateşi düşürür, vücuda kuvvet verir  Anne sütünü artırır  Romatizma ve nikris ağrılarını keser  Kabızlığı giderir  (kabuğu ise kabızlık yapar, ishali keser) idrar söktürüp, vücutta biriken zararlı maddelerin atılmasını sağlar  Mobilyacılıkta da kullanılır   Dolama otu (paronychia serpilifolia) : Karanfilgiller familyasından yeşil ve beyaz renkte küçük çiçekleri bulunan bir çeşit bitkidir  Yaprakları beyazımtırak yeşildir  Kökü kullanılır  Faydası : Dolama ve çıbanların tedavisinde kullanılır   Domates (solanum lycopersium) : Patlıcangillerden bir çeşit bitkidir  Ürünü için yetiştirilir  Vatanı Meksika ve Peru'dur  Yabani türünün meyveleri yuvarlak ve kiraz kadar küçüktür  Domatesin içeriğinde lycopin denilen bir madde bulunur  A, B, C vitamileri bakımından zengindir  Gövde ve yapraklarında solanin denilen zehirli bir alkoloid bulunur  Faydası : Bol idrar söktürür  Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını ve kanın durulmasını sağlar, damar sertliğini giderir  Romatizma ve nikriste faydalıdır  Safra ve böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur  Üremiyi düşürür  Hazmı kolaylaştırır  Kabızlığı giderir  Mide ve bağırsakların düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar  Cilde tazelik ve pembelik verir  İsiliği ve mayasılı giderir  Nasırların sökülmesine yardımcı olur  Çıbanların olgunlaşmasını sağlar  Arı sokmasında ve yanıkların tedavisinde faydalanılır  Kansere karşı korur  Midesi zayıf olanlar, böbrek ve mesanelerinde iltihap olanlar, suyunu içmelidirler   Dulaptalotu (daphne mezereum) : Dulaptalotugillerin örnek bir bitkisi olan bir ağaçcıktır  Yüksek yerlerde yetişir  Çiçekleri güzel kokuludur  Meyveleri kırmızımtıraktır  Yaprakçıkları ise, açık yeşildir  Kabukları kullanılır  Faydası : Zona tedavisinde faydalıdır   Dulavrat otu (pıtrak) : Bileşikgillerden; yol kenarlarında ve seyrek koruluklarda yetişen bir bitkidir  1-1,5 metre boyundadır  Kökü ve yaprakları kullanılır  Faydası : Yapraklarından yapılan ilaçlar, romatizma ve nikris ağrılarını giderir  Mide iltihaplarını iyileştirir  Kökünden yapılan ilaçlar ise, deri iltihapları ve egzamanın tedavisinde ve karaciğer hastalıklarında kullanılır   Dut (morus) : Dutgillerden yapraklarıyla ipek böceği beslenen bir ağaçtır  Meyveleri, Beyaz ve kara olur  Karadut ekşidir  Dutusaresi çıkartılır  Hekimlikte şurubu, meyveleri, ve yaprakları kullanılır  Faydası : Beyaz dut yaprakları idrar söktürür  Vücutta biriken suyu boşaltır  Aç karnına yenen beyaz dut, Bağırsak solucanlarının düşürülmesini sağlar  Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar  Karadut şurubu pamukçuk hariç diğer ağız ve bademcik iltihaplarını giderir   Duvar sarmaşığı (ivy) : Sarmaşıkgiller familyasından; uzun ömürlü, 50 metre kadar boyunda, her zaman yapraklı, tırmanıcı bir bitkidir  Yaprakları tüysüz ve serttir  Üst yüzeyleri koyu, alt yüzeyleri ise açık yeşil renktedir  Meyvesi, siyahımsı mor renktedir  İçeriğinde "hederin" vardır  Zehirlidir  Ev ilaçlarında kullanılmamalıdır  Faydası : Kabızlığı giderir  Kusturur ve aybaşı kanı söktürür  Haricen kullanılacak olursa, yaraları tedavi eder   Düğün çiçeği (girit lalesi) : Düğünçiçeğigillerden; 30-60 cm  boyunda, uzun ömürlü bir bitkidir  Kökleri ipliksidir  Nisan - Haziran aylarında çiçek açar  Zehirlidir  Yaprakları çok küçüktür ve üç parçalıdır  Hekimlikte nadiren kullanılır  Faydası : Basur memelerinin şikayetlerini giderir   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #7 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı Bitkiler•   :: E ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) Ebegümeci (hubbaz) : Ebegümecigillerden; çiçekleri ilaç, yaprakalrı da sebze olarak kullanılan ve genellikle tarla kenarlarında kendi kendine yetişen bir ottur  20-70 cm  boyundadır  Yaprkalrı sarmaldır  Mayıs - Ağustos ayları arasında çiçek açar  Yaprak ve çiçeklerinde fazla miktarda müsilaj vardır  Yaprak ve çiçekleri kurutulmadan kullanılır   Faydası : Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser  Mide ve bağırsakların muntazam çalışmasını sağlar  Kabızlığı giderir  Mide bulantısı ve kusmaları önler  Ateşi düşürüp, vücuda rahatlık verir  Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir  Nezle, bronşit, nefes darlığı tedavisinde kullanılır  Lapası çıbanların olgunlaşmasını sağlar  Burun kanamasını durdurur  Dişeti hastalıklarını tedavi eder  Mide ağrısını keser  Burun tıkanıklığını giderir   Ebücehil karpuzu (acıhıyar) : Kabakgillerden elma iriliğinde meyvesi çok acı ve ishal yapıcı bir bitkidir  İçeriğinde "colocynthine" vardır  Zehirlidir ve 2 gramdan fazlası öldürebilir  Haricen kullanılır  Faydası : Romatizma, mafsal ve nikris ağrılarını dindirir  Kaşıntıları geçirir   Eğir (Acorus calamus) : Eğir, azakeğeri, ve hazambel olarak da bilinen bu su bitkisi, genellikle göllerin, su birikintilerinin ve durgun suların kıyılarında yetişir  Kıyı çamurunda yatay olarak gelişen kökten çıkan kılıç biçimindeki yapraklar 1 m' ye kadar yükselir  Yassı bir yapıya sahip olan sapın ortasında, konik biçiminde yeşilden kahverengi- sarıya kadar değişebilen bir koçan vardır  Çok yıllık, otsu bir bitkidir  Yaprakları şerit biçiminde, kenarları kıvırcıklı, kokulu ve boyuna çizgilidir  Çiçekler 5-9 cm uzunlukta bir başak durumunda toplanmışlardır  Anadolu'da Sapanca, Yeniçağa ve Beyşehir göllerinin kenarlarında yetişmektedir  İlkbahar başlangıcında veya sonbahar sonunda toplanır  Dış kabuğu soyulduktan sonra veya soyulmadan güneşte kurutulur  %1,5-3,5 arasında uçucu yağ taşır  Bu yağda asamil alkol, ögenol ve asaron bulunmaktadır   Faydası : Eğir kökü güçlendirici etkileri nedeniyle, yalnızca sindirim sistemi genel güçsüzlüğünde, mide ve bağırsak gazlarında ve koliklerinde kullanılmakla kalmayıp, beze ve gut hastalıklarında da büyük bir başarıyla yardım eder  Tembel midelerin ve bağırsakların ısıtılmalarında ve salgılardan arındırılmalarında bitki çok başarılıdır  Metabolizma ve bağırsak tembelliklerinde olduğu kadar, kansızlık solgunluklarında ve ödemlerde de önerilir  Kilolarını iyi beslenmemekten ötürü yitirmemiş olan çok zayıf kişiler, eğir kökü çayı içmeli ve arada sırada, eğir kökü katkılı banyolar almalıdırlar  Bitki, iştahsızlığı giderir, böbrek rahatsızlıklarında yardım eder ve tüm bedenin temizlenmesini sağlar  Hatta son zamanlarda çocuklarda sıkça görülmeye başlanan, tahıl alerjilerinde bile, eğir çayı yardım eder  Kurutulmuş kök yavaş yavaş çiğnendiğinde, kişiyi sigara alışkanlığından kurtarabilir  Taze eğir kökünün özsuyu kapalı gözkapaklarına sürüldüğünde, zayıf gözler güçlenir  Gözkapakları birkaç dakika kapalı tutulduktan sonra, soğuk suyla yıkanmalıdır  Kökler akşamdan soğuk suya koyulup, ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi için 5 dakika beklenir  Biraz soğuması beklendikten sonra, çok soğuk olmayan bu suyun içinde organlar 20 dakika banyo edilir  Bu su, yeniden ısıtılarak, 3-4 kere daha kullanılabilir  Soğuk ellerde ve ayaklarda da bu banyolar yardımcı olur  Ama bu gibi durumlarda, banyo suyu mümkün olduğu kadar sıcak olmalıdır  Eğirotu (azakeyeri) : Yılanyastığıgiller familyasından; akarsu kıyıları ve bataklıklarda yetişen 60-70 cm  boyunda bir otsu bitkidir  Meyveleri yeşilimsi renktedir  Çiçekleri, siyahımsı-erguvani renklidir  Tadı mayhoştur  Faydası : İştahı açar, mide ve bağırsak gazlarını giderir  Mide ekşimesini geçirir  Mide ülserini iyileştirir  İdrar ve adet söktürür  Dişetlerini kuvvetlendirir  Ter söktürür, ateşi düşürür ve ağrıları dindirir  Kusturur, aksırtır  Sinirleri yatıştırır  Sarılık ve nikris tedavisinde kullanılır   Eğreltiotu (nepkrodium filixmas) : Eğreltiotugillerden; kumlu yerlerde yetişen bir cins bitkidir  Çok çeşidi vardır  Boyu 120 cm  kadardır  Kökü kalındır  Dışı siyahi, içi beyazdır  Zehirlidir  Tavsiye edilen miktarı aşmamak gerekir  Hekimlikte erkek eğreltiotu kullanılır  Gebeler ve kansızlar kullanamaz  Faydası : Bağırsak solucanları ve tenyaları düşürür  Memeli basur ve variste de faydalıdır   Ekmek ağacı (artocarpus) : Dutgillerden; tropik asya adalarında yetişen ve her mevsimde mahsul veren bir bitkidir  Meyveleri ananasa benzer  İçeriğinde bol miktarda nişasta vardır  Meyve ve yaprakları yenir  Ekmek yapmak için de kullanılır  Faydası : Besleyicidir   Ekşi Elma (yabani elma) : Gülgillerden; ormanlarda yetişen bir ağacın meyvesidir  Meyveleri küçük ve çok ekşidir  Çiçekleri, açık pembedir  Faydası : Mide ve bağırsaklardaki gazı boşaltır  Buralardaki iltihapları giderir  Ekşi Yonca (Oxalis Acetosella) : Ekşi Yonca ormanların tabanlarını, açık yeşil yaprakları ve incecik beyaz çiçekleri ile bir halı gibi kaplar  Yoncaları yenilebilen, çiçekleri ise çay harmanı için kullanılabilen bir bitkidir  Ekşi Yonca kurutulmaz, yalnızca tazeyken kullanılır  Faydası : Mide yanmasına, hafif karaciğer ve sindirim bozukluklarına iyi gelir  Bu rahatsızlıklara karşı kullanıldığında, soğuk olarak, günde 2 bardak bitki çayı içilir  Sarılık, böbrek iltihabı, egzemalar ve bağırsak kurtlarında bu miktar çay sıcak içilir  Taze bitkinin özsuyu, baslangıç durumundaki mide kanseri, habis dahili ve harici çıbanlara önerilir  Taze özsu, meyve sıkacağı kullanılarak elde edilebilir  Her saat başı 3-5 damla, suyla veya bitki çayı ile inceltilerek içilir  Habis harici çıbanlara, bitki özsuyu doğrudan sürülür  Parkinson hastalığında özsu, her saat başında 3-5 damla, civanperçemi çayına karıştırılarak alınır ve dıştan da belkemiğine sürülür  Elma (malus) : Gülgillerden çiçekleri pembe, oldukça yüksek bir ağacın meyvesidir  Meyvesi (elma); çoğu yumruktan küçük ve yuvarlak, kabuğu parlak ve sert, kırmızıdan yeşile kadar türlü renktedir  Çekirdekleri ufaktır  Dokusu gevşektir  Kokusu hoş, tadı mayhoş veya tatlıdır  Amasya, Gümüşhane, Niğde ve Ferik gibi birçok çeşidi vardır  Faydası : Sinirleri ve adaleleri kuvvetlendirir  Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir  Hamilelerin bulantı ve kusmalarını azaltır  Hastalıkların çabuk geçmesini sağlar  İdrar söktürür, vücutta biriken zararlı maddelerin atılmasında yardımcı olur  Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardım eder  Kanı temizler  Kolestrolü düşürür  Damar sertliği ve kalp krizlerini önler  Kandaki şeker miktarını düşürür  Kabızlığı giderir  Şeker hastaları için faydalıdır  Dizanteri ve paratifoda iyileşmeye yardımcı olur  Öksürüğü keser  Kompostosu ateşi düşürür  Susuzluğu keser  Uçukları geçirir  Cildin taze ve güzel kalmasını sağlar  Göz ve kulak ağrılarında da kullanılır  Enginar (cynara) : Bileşikgillerden; kökü yıllarca yaşayıp, her ilkbaharda yeniden süren dikenli bir bitki ve bunun sebze olarak yenen iri topuz biçimindeki yeşil çiçeğidir  Killi, kumlu ve rutubetli topraklarda yetişir  Çok iyi bir besindir  İçeriğinde "cynarine" vardır  Faydası : Kandaki üre ve kolestrolü düşürür  İdrar söktürür  Kandaki şeker miktarını ayarlar  Şeker hastaları için çok faydalıdır  Bedeni ve ruhi bitkinliği giderir  Vücuda dinçlik verir  Sinirleri güçlendirir  Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler  Böbreklerdeki kumların dökülmesine yardım eder  Karaciğer hastalıklarının çabuk geçmesini sağlar  Sarılıkta faydalıdır  Romatizmanın şikayetlerini geçirir  Mide ve bağırsakları temizler  İshali keser  Emzikli kadınlar, böbreklerinde veya mesanelerinde itihap olanlar yememelidir  Ergeç Sakalı (çayırmelikesi) : Gülgillerden dalları sağlam ve sert kırmızımtırak bir bitkidir  Çiçekleri kar taneleri gibidir ve dalların ucunda toplanmışlardır  Yaz aylarında toplanıp kurutulur  Bitkinin her yeri kullanılır  Faydası : İdrar söktürür, vücutta biriken zararlı maddelerin atılmasını sağlar  Böbrek mesane ve idrar yollarındaki iltihapları giderir  Soğuk algınlığını geçirir  Kanı temizler  Sinirleri yatıştırır  Kalbi kuvvetlendirir  Nefes darlığı ve astımda faydalıdır  Diş ağrılarını keser  Diş eti ve boğaz iltihaplarını giderir  Erik (prune) : Gülgillerden beyaz çiçekli bir ağacın yemişidir  Erik, çoğu ceviz büyüklüğünde, kabuğu ince, sarıdan kırmızıya ve mora kadar türlü renkte, tadı mayhoş veya tatlı, etli, sulu tek ve sert çekirdekli bir yemiştir  B vitamini bakımından zengindir  Faydası : Sinirleri kuvvetlendirir  Zihin yorgunluğunu giderir  Kabızlığı giderir  İdrar söktürür ve vücudun rahatlamasını sağlar  Karaciğer şişliğini giderir  Böbrekleri dinlendirir  Kansızlığı giderir  Kalbi kuvvetlendirir  İştah açar ve hazmı kolaylaştırır  Romatizma, mafsal kireçlenmesi ve nikriste faydalıdır  Çekirdekleri de, bağırsak solucanlarını düşürmekte kullanılır  Eşek Kulağı (mayasılotu) : Sığırdiligillerden; çiçekleri beyaz ve menekşeye çalar renkte, yaprakları neşter şeklinde bir bitkidir  Mart-Temmuz ayları arasında toplanıp, kurutulur  Faydası : Müzmin ishali keser  Nefes darlığını giderir  Göğsü yumuşatır  Bronşitte faydalıdır  Öksürüğü keser  Ağız, dil ve boğaz iltihaplarını giderir   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #8 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı Bitkiler  :: F ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) Farekulağı (güveyotu) : Çuhaçiçeğigillerden; tohumları kuşyemi olarak kullanılan bitkilerin cins ismidir  Kokusu güzeldir  Çiçekleri, beyazımtırak erguvan rengindedir  Dallarının ucunda, küçük demetler halinde bulunur  Yapraklarının altı tüylüdür  Yaz aylarında toplanıp, kurutulur  İçeriğinde; terpinol, terpinin vethymol gibi kokulu maddeler vardır  Faydası : İştahı açar, vücuda dinçlik verir  Nezleyi keser  Göğsü yumuşatır, öksürüğü giderir, balgam söktürür  Diş ağrılarını keser  Sinir bozukluklarını giderir  Görme zafiyetinde de faydalıdır  Midevi, yatıştırıcı ve spazm gidericidir  Yaralar için hazırlanan ilaçların bileşiminde vardır   Fasulye (phaseouls vulgaris) : Baklagillerden; barbunya, çalı, ayşekadın, horoz gibi birçok çeşitleri olan bir bitki ve bunun sebze olarak kullanılan yeşil ürünü ve kuru tohumlarıdır  Faydası : Taze fasulye, bedeni ve zihni yorgunlukları giderir  Vücudun kuvvetlenmesini sağlar  Pankreas bezi'nin gereği gibi çalışmasına yardımcı olur  Şeker hastalığını önler ve kandaki şeker miktarını düşürür  İdrar tutukluğunu giderir  Albümini düşürür  Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur  Karaciğer yetersizliğini tedavi eder  Kalbi ve böbrekleri kuvvetlendirir  Kalp çarpıntılarını giderir  Zehirlenmelerden sonra yenilecek olursa; çabuk iyileşmeyi sağlar  Fasulye pişirilirken, pişirme suyunu en azından 2-3 kere değiştirmek gerekir   Fesleğen (reyhanotu) : Ballıbabagillerden; yaprakları güzel kokan bir çeşit süs bitkisidir  Akfesleğen, hindfesleğeni, yabanifesleğen, yerfesleğeni gibi çeşitleri vardır  Faydası : Öksürüğü keser  Hazımsızlığı giderir  Baş dönmesini durdurur  Zafiyeti giderir  Arı sokmasında faydalıdır  Ağız yaralarını tedavi eder  Fesleğen kokusu; sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratı kaçırır   Fındık (corylus avellana) : Palamutgillerden; kuzey yarımküresinin ılık yerlerinde ve yurdumuzun en çok Karadeniz Bölgesinde yetişen ufak bir ağaçtır  Meyvesi (Fındık), sert bir kabuk içindedir  İçeriğinde nişasta ve yağ vardır  Faydası : Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir  Vücuda kuvvet verir  Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar  Hamilelere de faydalıdır  Dövülmüş yenirse öksürüğü keser  Varise faydalıdır  Fındıkyağı, böbrek ağrılarını giderir  Kum ve taşların düşürülmesinde yardımcı olur  Bağırsak solucanlarını düşürür  Sarada da faydalıdır  Mideleri hasta olanlar, damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenler, çok az yemelidirler   Filiskin (yarpuz) : Akdeniz bölgesinde yetişen, tüylü 10-50 santimetre boyunda, kuvvetli kokusu olan bir bitkidir  Yaprakları kısa saplı olup, oval şeklindedir  Çiçekleri morumsu pembelidir  İçeriğinde uçucu yağ vardır  Faydası : Mide ağrısını keser  Kusma ve bulantıyı önler  İktidarsızlığı giderir  Vücudun dinç kalmasına yardımcı olur  Frenkmaydanozu (chervil) : Maydanozgillerden ıtırlı bir bitkidir  Birçok çeşidi vardır  Faydası : İdrar ve aybaşı kanı söktürür  Basur memelerinin verdiği şikayetleri giderir  Suyuyla kirpiklere kompress yapılırsa, uzamalarını sağlar   Frenküzümü (ribes rubrum) : Taşkırangillerden; bir çalıdır  Yemişi uzun salkım şeklinde olup, taneler, ufak ve kırmızıdır  Tadı mayhoştur  150 kadar türü vardır  Daha çok şurubu yapılarak kullanılır  İçeriğinde organik asitler vardır  Faydası : İştah açar, hazmı kolaylaştırır  İdrar söktürür, vücuda rahatlık verir  Böbreklerdeki taşların düşürülmesine yardımcı olur  Karında toplanan suyu söker  Karaciğer şişliğini giderir  Sarılığı giderir  Romatizma ve mafsal kireçlenmelerinde de faydalıdır  Sindirim yollarındaki iltihapları temizler  Şurubu, çok besleyicidir   Funda (süpürgeotu) : Fundagillerden; çiçekleri kırmızımtırak mor ve çan şeklinde olan bir bitkidir  İşlenmemiş topraklarda yetişir  Çalı görünümündedir  Süpürge çalısı da denilen bu bitkinin kökünden ağızlık; dallarından da kaba süpürge yapılır  Çiçekleri, Ağustos ayından itibaren toplanıp, kurutulur  Faydası : İshali keser, idrar söktürür  Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur  Nikriste de faydalıdır  Anne sütünü artırır  Lapası, ağrıları keser  Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi, çıban ve egzamada faydalıdır   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #9 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı Bitkiler•   :: G ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) Gelincik (poppy) : Yazın kırlarda yetişen ve gelincikgillere örnek olarak alınan bir çeşit çiçekli bitkidir  Çoğu kırmızı renklidir  Yaz aylarında toplanıp, gölgede temiz bir kağıt üzerine serilerek kurutulur  İçeriğinde rheadine vardır  Kokusu hoş değildir  Tadı da acıdır  Faydası : Nefes darlığı, astım, bronşit ve göğüs nezlesinde rahatlık sağlar  Boğmacayı keser  Kan tükürme ve kan kusmayı keser  Uykusuzluğu giderir  Yanıkları iyileştirir  Yılancık da faydalıdır   Gezağacı (fraxinus ornus) : Ege ve Akdeniz'in sahil kısımlarında yetişen bir çeşit dişbudak ağacıdır  Sarı boya elde etmekte ve kudret helvası yapmakta kullanılır  Faydası : İdrar söktürür ve kabızlığı giderir  Ginseng (Panax) : Ginseng’in botanik ismi olan "Panax", Yunanca "tam iyileşme" anlamına gelen "panacea" kelimesinden türetilmiştir  Ginseng’in tüm şifalı bitkiler içerisinde en etkili adaptogen (strese karşı direnci artıran bir ajan) olduğu düşünülür  Ginseng, fiziksel aktiviteleri ve vücut direncini artıran bir bitkidir ve fiziksel ve mental (zihinsel) dayanıklılığı artırır  Ginseng’in uzun bir süreden beri, özellikle erkeklerin üretkenliğini, erkeklik hormonu (testesteron) ve sperm miktarını, cinsel gücünü ve dolaşım sistemlerini (özellikle prostata karşı) olumlu bir şekilde etkilediği de bilinmektedir  Ayrıca o, erkeklerde aşırı stres ve yorgunluktan kaynaklanan performans düşüklüğünü de gidermektedir  Ginseng’in kadınlar üzerindeki beynin hafıza (bellek) merkezlerini uyarıcı etkisinin bulunması ise yenidir  M  S 1  yüzyıla ait bir Çin metnine göre; Ginseng, zihni güçlendirici, irfan ve bilgeliği artırıcı bir şifalı bitki olarak tanımlanmakta ve düzenli kullanımının yaşam süresini artıracağı belirtilmektedir  Kırmızı Kore Ginseng ise Uzakdoğu ülkelerinde 2000 yıldan fazla bir süredir kullanılmakta olan geleneksel şifalı bitkiler içerisinde en yaygın olanıdır  Ayrıca Uzakdoğu insanları arasında gizemli bir bitki olarak büyük bir ün ve şöhrete sahiptir  Çoğu insan Ginseng’in kuvvet verici bir tonik ve çeşitli hastalıklara karşı bir koruyucu olduğuna inanmaktadır  Faydası : Çin kaynakları; Kırmızı Kore Ginseng’inin kalp, akciğer, sindirim sistemi organları, ve böbrekler üzerinde oldukça etkili bir tonik etkisine sahip olduğunu yazmaktadır  Kırmızı Kore Ginseng; karaciğeri, alkol tüketiminin, toksik ve çeşitli hastalıkların etkisinden korumaktadır  Araştırmalar, Kırmızı Kore Ginseng’inin stresi azaltıcı ve hatta yok edici etkileri olduğunu ortaya koymuştur  Stres, depresyon veya diğer sert ve olumsuz koşullar altındaki vücut metabolizmasını koruyan bir tonik etkiye sahiptir  Şeker hastalığının iyileşmesine yardımcı olur ve kandaki şeker, lipit ve kolesterol seviyesini düşürür  Tümör hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatır ve hatta engeller  Anemiye (kansızlık) karşı iyi gelir ve özellikle kanser hastalarında görülen kandaki bazı eksiklikleri giderir  Bağışıklık sistemini güçlendirir ve kalp-damar sistemi üzerinde olumlu etkisi vardır   Gözlükotu (gözotu) : Kırlarda kendiliğinden yetişen bir çeşit bitkidir  Yaprakları dantela şeklindedir  Çiçekleri; ufak, beyazımtırak, mavi ve kırmızı benekli olup, yapraklarının ortasındadır  Çiçekleri, yaz aylarında toplanıp, kurutulur  Faydası : Göz nezlesi ve göz iltihaplarını iyileştirir  Mide ve bağırsak gazlarını giderir   Greyfurt (altıntop) : Turunçgiller familyasından; bahçelerde yetiştirilen bir ağaç ve meyvesidir  Meyvesi, portakaldan daha iri, kanarya sarısı renginde, tadı hafif acımsı ve ekşidir  İçeriğinde C vitamini vadır  Faydası : İştah açar  Karaciğerin normal çalışmasını sağlar  Safra ifrazatını arttırır  Hazmı kolaylaştırır  İdrar tutukluğunu giderir, bol miktarda idrar söktürür  Vücutta biriken suyu ve zehirli atıkları atar  Kanı temizler  Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir  Felç ve kanamaları önler  Akciğer ve göğüs hastalıklarında faydalıdır   Gül (rosa) : Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğidir  Bir çok çeşidi vardır  Bunlar; kokusu, rengi, şekli, iriliği ve ufaklığı bakımından birbirinden ayrılır  En çok görülen çeşitleri; sarı gül, van gülü, yediveren gülü, Yabani gül ve Şam gülüdür  Pembe gülün taze çiçeklerinden gülsuyu ve gül esansı elde edilir  İçeriğinde geraniol, rodinol, eugenol, citronel ve feniletilalkol vardır  Hekimlikte çiçeklerinin renkli yaprakları kullanılır  Bunlar, gonca halindeyken toplanıp, sıcak bir yerde kurutulur ve ışık almayan kutularda saklanır  Faydası : Antiseptik olarak kullanılır  İshali keser  Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir  Göz kanlanmaları ve göz nezlelerinde faydalıdır  Ayrıca krem ve parfümeri sanayiinde kullanılır   Gül Ağacı : Birçok türü olan gül çiçeklerin sultanıdır denilebilir  Orta güneşli, killi-kumlu ve kırmızı toprakları çok sever  Yediveren, Bodur, Sadberk, Sarmaşıktır  Güllerinin sürekli canlı olması için yanmış çiftlik gübresi ile diplerinin her ilkbaharda gübrelenmesi gerekir  Daldırma ya da çelikle üretilir  Bunları dikme zamanı hemen ilkbahar öncesinde ve don tehlikesinin ortadan kalktığı günlerde başlar  Ancak toprağın Sonbahar'da derin işlenmiş olması gerekir  Fidanlar için 40 cm civarında derinlikte kazılacak çukurlar birbirinden 1 metre uzaklıkta olmalıdır  Fidan dikiminde çukur açarken üstten çıkan toprağa biraz yanmış gübre ile karıştırıp alta, alttan çıkan toprağı da üste vererek yapılır hafif sıkıştırarak can suyu verilir  Güllerde en çok, yaprakları ve gövdeyi pudralanmış sarmaya başlayan bir mantar hastalığıyla, yapraklara dadanan afitlerin (yaprak biti) verdiği zararlar görülür  Tarım ilaçları satılan yerlerde gerekli ilaçları bularak mücadele yapmak mümkündür  Şifası, sağlıklı yetişen güllerin yaprakları, dalları, taze ya da gölgede kurutularak saklanan çiçekleridir  Faydası : Ağız yaralarında; uygun bir kavanoza 1 litre su, 50 gram taze gül çiçeği yaprağı konularak, güneşte 1 hafta bekletilerek gerektiğinde kullanılabilecek çok yararlı bir gargara ilacı elde edilir  Çabuk kızaran, ya da yorgunluktan yaşaran gözler için; gül fidanlarının taze yaprakları ve körpe dallarını aynı ölçüde suyla kaynatarak elde edilen sıvıyı bir pamuğa sürerek yapılan banyo iyi gelir  Bulantı için; taze ya da kurutulmuş 40 gram gül çiçeği yaprağı, 1 litre suda haşlanır  Ara sıra birer kahve fincanı içilirse kişiyi rahatlatır  Öksürük için; bulantıdaki gibi hazırlanan çayın içilmesi kişiyi rahatlatır  Güzellik için; 1 ölçü vazelini, hazır satılan 3 ölçü gül suyu ile iyice karıştırıp hazırlanacak losyon, eldeki çatlakları giderir  Elleri güzelleştirir  Gülhatmi (althaea rosa) : Ebegümecigillerden; yaprakları geniş ve yuvarlak, çiçekleri büyük ve türlü renklerde olan bir süs bitkisidir  Faydası : Balgam söktürür  Vücuda rahatlık verir nezle ve öksürükten kaynaklanan şikayetleri giderir  Boğaz, bademcik ve diş eti iltihaplarını tedavi eder  Bağırsak iltihaplarını giderir   Günlük (buhur) : Tropik bölgelerde yetişen sığala ağacından elde edilen reçinedir  Faydası : Nefes darlığını giderir, vücuda rahatlık verir Tütsü olarak kullanılır  Gümüşdüğme (Tanacetum parthenium - Chrysanthenum parthenium) : Gümüşdüğme, 20-60 cm yükseklikte, kuvvetli kokulu ve otsu bir bitkidir  Yaprakları parçalı, parçalar seyrek ve tüylü olup; kapitulumlar dalların ucunda 5-30 çiçekli kümeler halinde toplanmıştır  Kapitulumlar 13-22 mm çapında, kenardaki çiçekler dil biçiminde ve beyaz, ortadakiler tüp şeklinde ve sarı renklidir  1980’lerin başında bitkinin taze yaprakları bazı Avrupa ülkelerinde migren’e karşı (Günde 2-3 taze yaprak ekmek içine konularak veya bal ile ezilerek yemek suretiyle) kullanılmaya başlanınca, modern herbalisler, bazı üniversiteler ve klinikler bir dizi araştırmaya başladılar  1980’lerin başlarından itibaren yapılan bu bilimsel araştırmalar migrene karşı pozitif sonuçlar verince Gümüşdüğme binlerce yıldan sonra tekrar ilgi çekti  Gümüşdüğme bitkisinin etken maddesi olan parthenolid’lerin, ağrıyı ileten prostoglandin’leri ve migreni tetiklediğine inanılan serotonin hormonunun üretimini engellediği, kılcal damarlarda platelet (kanın pıhtılaşmasını sağlayan küçük hücreler) oluşumunu azalttığı bu araştırmalar neticesinde bulunmuştur  Faydası : Yapılan çalışmalar Gümüşdüğme’nin migren’in sıklığını ve şiddetini göstermektedir  Ek olarak migren’e eşlik eden bulantı, baş dönmesi ve depresyon gibi semptomlarda da bir azalma gözlenmiştir  Gümüşdüğme’nin migren’e karşı etkisini hissedebilmek için birkaç ay (1-2 ay) düzenli kullanımı büyük önem taşımaktadır  Yakın zamanda İngiltere’de yapılan bir araştırmada ise Gümüşdüğme’nin içeriğinde temel yağlar, flavonoid glikozitler, pinen türevleri ve kostik asit’e ilave olarak yeni bir flavonol olan ve tanetin adı verilen anti-inflammatuar (anti-inflammatory) etkili bir madde bulunmuştur  Bu etkisinden dolayı söz konusu bitki İngiltere’de romatoid artrit veya artrit (Arthiritis-mafsal-eklem iltihabı) tedavisinde de kullanılmaya başlanmıştır  (Bu çalışma Phytochemistry dergisinin Ocak 1995 baskısında yayımlanmıştır  ) Güvercinkökü (jatrorrhiza palmata) : Jatrorrhiza palmata adlı bitkinin köküdür  İçeriğinde kolombin ve barberin denilen maddeler vardır  Tadı acıdır  Faydası : İshali keser  İştahı açar  Mideyi kuvetlendirir  Fazla kullanıldığı takdirde, mide ve bağırsaklara zarar verir   Güveyfeneri (gelinfeneri) : Patlıcangillerden; kireçli topraklarda yetişen bir çeşit bitkidir  Çiçekleri pembe-beyazdır  Yemişleri kiraza benzer  Terkibinde C vitamini vardır  Lezzeti acımtıraktır  Meyveleri Eylül - Ekim aylarında toplanıp, kurutulur  Faydası : İdrar ve ter söktürür  Karında toplanan suyu boşaltır  Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur  Sarılıkta da faydalıdır   Güzelavratotu (belladon) : Patlıcangillerden; kireçli topraklarda yetişen 180 santimetre kadar boyunda, birkaç sene yaşayan nahoş kokulu bir bitkidir  Meyveleri kiraz gibi yuvarlak ve siyah renktedir  İçeriğinde Atropin vardır  Zehirlidir  Ev ilaçlarında kullanılmaması gerekir  Faydası : Hekimlikte ağrıları dindirmek için kullanılır  Mide ve bağırsak hastalıkları, astım, beyin hastalıkları, kalp hastalıkları ve sinir hastalıklarında kullanılır   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #10 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı Bitkiler•   :: H ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) Hanımeli (lonicera caprifolium) : Hanımeligillerin örneği olan, ilkbaharda güzel kokulu çiçekler açan bir süs bitkisidir  Çiçekleri, kabuğu ve yaprakları kullanılır  100 kadar türü vardır   Faydası : İdrar söktürür  Karaciğer hastalıklarında faydalıdır  Müzmin bronşitte rahatlık sağlar  Nefes darlığını giderir  Öksürüğü keser  Nikriste de kullanılır   Hardal (sinapis) : Turpgillerden bir çeşit bitkidir  Vatanı Akdeniz bölgesidir  Sarı veya beyaz çiçeklidir  Tohumlarında eterik yağ vardır  İki çeşidi vardır  Siyah hardal: Çiçekleri sarı, meyvesi dört köşeli, kısa ve sivridir  Hekimlikte; göğüs hastalıklarında kullanıllır  Beyaz hardal : Soluk kırmızı veya beyaz çiçeklidir  Taneleri, siyah hardalınkinden daha büyüktür  Hekimlikte; daha ziyade siyah hardal tohumu kullanılır  Tesirli maddesi "potasium mironat" ve "sinigrin"dir  Hardal ruhu : Ilık suya, dövülmüş hardal tohumu konularak elde edilir  Çok tahriş edici bir maddedir  Deriyi kızartır ve yakar   Hardal kağıdı : Hardal tozunun, kauçuk mahlülü aracılığıyla kağıda yapıştırılması suretiyle elde edilir  Bu kağıt ılık su ile ıslatılıp, hardallı tarafı cilde tatbik edilir   Hardal banyosu : Temiz bir tülbentin içine 150 - 500 gram hardal tozu konur  Çıkın yapıldıktan sonra banyo suyuna konur  Hardal kağıdı, keten tohumu lapası veya hardal banyosu 10-15 dakikadan fazla tatbik edilmemelidir  Faydası : Beyne veya akciğerlere kan hücum etmesi hallerinde faydalıdır  Bronşit ve zatürreeden doğan şikayetleri giderir  İç organlarda biriken kanı dışarı çeker  Sofrada kullanılan hardal ise hazmı kolaylaştırıp, kabız olmayı önler   Hasırotu (saz) : Hasırgiller familyasından; düz ince uzun, dayanıklı olan yaprakları; minder ve yastık gibi şeyleri doldurmaya, hasır örmeye yarayan bir sazdır  Bataklıklarda yetişir  Faydası : Bağırsak solucanlarının düşürülmesinde yardımcı olur   Haşhaş (papaver) : Gelincikler familyasından bir çeşit bitkidir  Baş kısmından afyon, tohumlarında da haşhaş yağı çıkarılır  Afyon, haşhaş meyvelerinin özel bıçakla çizilmesi sonucu akan, süte benzer sıvının güneşte katılaşmış ve esmerleşmiş şeklidir  İçeriğinde morfin, kodein, tebain, papaverin, narkotin gibi maddeler vardır  Uyuşturucudur, zehirlidir  Ev ilaçlarında kullanılmaması gerekir  Faydası : Hekimlikte; ağrı ve sancıları giderici ve ishal kesici olarak kullanılır   Hatmi (althaea officinalis) : Ebegümecigillerden; büyük, yuvarlak, yumuşak yapraklı ve uzun köklü bir bitkidir  Çiçekleri beyazımsı mor veya pembedir  Hekimlikte kökü ve yaprakları kullanıllır  İçeriğinde fazla miktarda müsilaj vardır  Çiçekleri Temmuz ve Ağustos aylarında, kökleri ise Sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur  Faydası : Nezle ve bronşitin sebep olduğu şikayetleri giderir  Ağız, boğaz ve diş eti iltihaplarını iyileştirir  Bağırsak iltihaplarını giderir  Sancıları dindirir  Dövülmüş hatmi taneleri, vücuda sürülecek olursa, sivrisinek ve böcek sokmalarını önler   Havacıva (alkanna tinctoria) : Hodangiller familyasından; Akdeniz bölgesinde yetişen bir bitkidir  Çiçekleri mavidir  Köklerinin iç tarafı sarı, öz kısmı ise kırmızımtırak renktedir  Kökünden boya elde edilir  Faydası : Ağrıları giderir  Bağırsak hastalıklarında faydalıdır   Havlıcan (alpinia) : Zencefilgillerden, ıtırlı bir bitkidir  Doğu Asya'da yetişir  Kök sapları baharat olarak kullanılır  İçeriğinde "Alpinol" ve "Alpinin" gibi maddeler vardır  Faydası : İştah açar  Tükürük ifrazatını artırır  Göğsü yumuşatır  Vücudun güçlenmesini sağlar  Mide, bağırsak gazlarını önler  Mideyi kuvvetlendirir  Hava yutmayı önler  Grip ve soğuk algınlıklarında vücudun ısınmasını sağlar  Baş ağrısı ve baş dönmelerini dindirir  İdrar söktürür  Romatizma ve nikrisin şikayetlerini hafifletir   Havuç (daucus carota) : Maydanozgillerden; uzunca koni şeklinde ve etli olan kökünden dolayı sebze olarak yetiştirilen bir çeşit bitkidir  İçeriğinde şeker, A vitamini ve karotin vardır  Faydası : Müzmin kabızlığı giderir  Çocuk ishallerini keser  Bağırsak iltihaplarını giderir  Mide ve bağırsak kanamalarını keser  Kansızlığı giderir  Cilde canlılık verir  Anne sütünü artırır  Cilt ve göz hastalıklarını önler  Böbrek ağrılarını dindirir  Vücuda kuvvet verir  Astım, bronşit, ses kısıklığında göğsü yumuşatır, rahatlık verir  Veremde de faydalıdır  Mide ve onikiparmak ülserinde şikayetleri giderir  Kalp hastalıkları ve damar sertliğinde faydalıdır  İdrar ve bağırsak gazlarını söktürür  Aybaşı halinin muntazam ve ağrısız olmasını sağlar  Diş etlerini kuvvetlendirir  Yüz ve boyun kırıklıklarını giderir  Görme gücünü artırır   Hayıt (ayıt) : Mineçiçeğigiller familyasından; batı ve güney Anadolu'da yetişen bir ağaçtır  Haziran - Temmuz aylarında mor renkli çiçekler açar  Dalları ve yapraklarında, uçucu ve sabit yağ, tanen, sineol, şekerleri kristalize maddeler ve bir glikozit vardır  Faydası : İdrar söktürür  Sancıları keser  Aybaşı kanamalarını düzenler  Anne sütünü artırır  Hazımsızlığı giderir  Karın ağrısını ve ishali keser  Ayak şişlerini indirir  Akrep ve arı sokmalarında faydalıdır   Helvacıkabağı(kestanekabağı) : Kabakgillerden tatlısı yapılan bir çeşit kabaktır  Yaprakları uzun ve büyüktür  Çekirdekleri yoktur  Ev ilaçlarında çekirdekleri kullanılır  Faydası : Bağırsak kurtlarının düşürülmesinde yardımcı olur   Hercaimenekşe (viola tricolor) : Sarı, mor, mavi çiçekleri olan bir çeşit menekşedir  Boyu 20 cm kadardır  Faydası : İdrar söktürür  İdraryollarındaki iltihapları giderir  Cilt hastalıkları ve özellikle egzamada faydalıdır  Öksürüğü keser  Damar sertliği ve sarılıkta da kullanılır  Hıyar (salatalık) : Kabakgillerden bir çeşit bitkidir  Yemiş gibi yenen veya salatası yapılan, gevrek, serinletici ve suluca yemişine de hıyar denir  Terkibinde A ve C vitamini vardır  Birçok çeşidi vardır  Faydası : İdrar söktürür  Vücut yorgunluğunu giderir  Romatizma ve mafsal ağrılarında faydalıdır  Susuzluğu keser  Kandaki şeker miktarını düşürür  İnsülin ihtiyacını karşılar  Ter bezlerinin düzenli çalışmasını sağlar  El, yüz, boyun kırışıklıklarını ve lekeleri giderir  Cilde güzellik verir   Hiyarşembe (hindhıyarı) : Baklagillerden leguminoseae denilen büyük ağaçların meyvesidir  Doğu Hind, Antil ve Brezilya'da yetişir  Meyvesi siyahtır ve silindiriktir  Terkibinde şeker, pektin, zamk, tanen ve esans vardır  Faydası : Kabızlığı önler, fazlası müshildir   Hindiba (güneğik) : Hindiba familyasının örnek bitkisidir  Çiçekleri sarıdır  Yaprakları az ve küçüktür  Sapı yoktur  Kökü uzundur  Kökünün dışı beyaz, içi esmer renktedir  Sütlü, acı bir suare ifraz eder  Yaprakları haşlanıp, salata gibi yenir  Kökü de, dövülerek kahve yapılır veya kahveye karıştırılır  Lezzeti mayhoşumsudur  Ak ve kara olmak üzere iki çeşidi vardır  Hekimlikte yaprakları ve kökü kullanılır  Faydası : İdrar söktürür  Egzama, güneş yanıkları, akrep ve arı sokmasında faydalıdır  Balgam söktürür  Nikris ağrılarını dindirir  Böbreklerdeki kumların dökülmesine yardımcı olur  Vücuda kuvvet verir   Hindistancevizi (cocos nucifera) : Tropikal bölgelerde yetişen, hurma cinsinden bir çeşit ağacın yemişidir  Portakaldan büyüktür  Kabuğu çok serttir  İçinde sütümsü bir sıvı vardır  Yemişin içinde kabuğuna bitişik yağlı ve nişastalı eti vardır  Büyük ve Küçük olmak üzere iki çeşidi vardır  Hekimlikte küçükleri kullanılır  Faydası : İdrar söktürür  Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur  Mide ağrılarını giderir   Hindyağıağacı (genegerçekotu) : Sütleğengillerden bir ağaçtır  Tohumlarından hindyağı çıkarılır  Hindyağı berrak, renksiz veya soluk sarı renkli, koyu kıvamlıdır  Kokusu yok denecek kadar azdır  Lezzeti hafif ve biraz tahriş edicidir  Etkili maddesi Ricinoleik asittir  Faydası : Müshildir  Kabızlığı giderir  Saçkıranda faydalıdır  Lavmanlarda da kullanılır  Saçların dökülmesini önler   Hodan (borage) : Hodangiller familyasından mavi beyaz çiçekli bir bitkidir  Hekimlikte çiçekleri ve kökü kullanılır  İçeriğinde müsilaj ve madeni tuzlar vardır  Faydası : Öksürüğü keser, balgam söktürür  İdrar zorluğunu giderir   Horasani (semen-contra) : Bileşikgiller familyasından "Compositae"nin açılmamış çiçekleridir  Halep, Türkistan, Buhara ve Volga nehri etrafında yetişir  Hekimlikte sarımtırak esmer renkli ve küçük tohuma benzer çiçek başları ile diğer kısımları kullanılır  Kokusu anasona benzer  Tadı acı, yakıcı ve fenadır  Etkili maddesi Santonin'dir  Faydası : Bağırsak solucanlarını düşürür   Hurma (şecere-i temir) : Hurmagiller familyasından sıcak ülkelerde yetişen bir ağacın meyvesidir  Ağacın boyu 30 metre kadardır  Gövdesi sütun biçimindedir  Yaprakları büyük ve dilimlidir   Faydası : Bedeni ve zihni gelişmeyi sağlar  Besleyicidir  Kansere karşı koruyucudur  Zihni yorgunluğu giderir  Anne sütünün, bol ve besleyici olmasını sağlar  Boğaz ağrılarını keser  Bronşit, öksürük ve soğuk algınlığının şikayetlerini giderir  Kemik hastalıklarında faydalıdır   Hünnap (çiğde) : Ayrı çanakyapraklı ikiçeneklilerden bir ağaç ve bu ağacın verdiği kırmızı kabuklu, sert çekirdekli, iri zeytin biçim ve büyüklüğünde bir yemiştir  Güz'ün olgunlaşır  Çiçekleri küçük ve yeşilimsidir  Meyveleri ise tatlımsıdır  Faydası : Öksürüğü keser  Balgam söktürür  Vücuda rahatlık verir   Hüsnüyusuf (guguçiçeği) : Karanfilgiller familyasından bir çeşit süs bitkisidir  Faydası : Mide üşütmesinden doğan şikayetleri giderir  İktidarsızlıkta da faydalıdır   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #11 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı Bitkiler•   :: I ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) Ihlamur (tilia) : Ihlamurgiller familyasından; kerestesi güzel, bir gölge ağacı ve bunun kurutularak çay gibi haşlanıp içilen güzel kokulu çiçeğidir  Temmuz ve ağustos aylarında toplanıp, kurutulur  Birçok çeşidi vardır  Faydası : Sinirleri kuvvetlendirir, sinir bozukluğunu giderir  Uyku verir  Kan dolaşımının normal olmasını sağlar  Kansızlığı giderir  Kalp kifayetsizliğinde faydalıdır  Damar kireçlenmesini önler  Böbrekleri ve mesaneyi temizler  İdrar söktürür  Kum döker, taş oluşmasını önler  Ter söktürür  Grip ve soğuk algınlığının şikayetlerini giderir  Göğsü ve bronşları yumuşatır  Mide ifrazatını artırır  Balla karıştırılıp içilirse, mide ülserine faydalıdır  Kabızlığı ve bağırsak spazmını giderir  Boyun ve yüze güzellik verir  Burkulma ve ezilmelerde ağrıyı keser  Saç dökülmesini önler   Isırgan (urtica urenus) : Isırgangillerden ilkbaharda yetişen, her tarafı sert tüylerle kaplı bir büyük ottur  Tüylerinin içeriğinde formik asit vardır  Sürüldüğü yeri kaşındırır ve yakar  Tohumları da kullanılır  Faydası : Dıştan tatbik edildiği zaman, iç organlarda biriken kanı çeker  Romatizma ve mafsal ağrılarını dindirir  Burun kanamasını keser  Egzamanın şikayetlerini giderir  Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar  Böbrek kumlarını döker  Balgam söktürür  Haricen tatbik edildiği zaman, dalak hastalıklarına ve çıbanlara da faydalıdır   Ispanak (spinacia oleracea) : Ispanakgiller familyasından; kış sebzesi olarak yetiştirilen bir bitkidir  İçeriğinde demir, vitaminler ve enzimler bulunur  Faydası : Vücudun dayanıklılığını artırır  Kansızlığı ve gelişme bozukluğunu giderir  Soğuk algınlığına karşı korur  Kalp ve gelişme bozukluğunu giderir  Kalp adalelerini kuvvetlendirir  Ruhi çöküntünün sıkıntılarını giderir  Kan miktarını artırır  Ağız, boğaz ve göğüs hastalıklarında faydalıdır  Kanser ve veremden korur  Hamilelerde faydalıdır  Doğacak bebeğin güçlü olmasını sağlar  Yara, yanık ve dolamada da faydalıdır  Dişlerin çürümesini önler  Şişmanlık ve şeker hastalığına da faydalıdır   Itır (çobaniğnesi) : Sardunyagillerden, yaprakları güzel kokulu, çiçekleri türlü renklerde bir süs bitkisidir  Kumlu topraklarda yetişir  Yeşil kısımları tüylü ve oyalıdır  Çoğunun çiçekleri beyaz veya pembedir  Losyon yapımında kullanılır  Faydası : Cildi güzelleştirir  İshali keser  Boğaz ağrılarını giderir  Mide ve bağırsak gazlarını söktürür  Nikriste de faydalıdır   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #12 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı Bitkiler  :: İ ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) İnciçiçeği (mayısçanı) : Zambakgillerden, ok biçimindeki yaprakları arasında ince bir sap üzerinde küçük çan biçiminde beyaz çiçekler açan bir süs bitkisidir  Boyu 20 cm kadardır  Çiçekleri beyazdır ve üzüm salkımı şeklindedir  Yemişleri küçük ve kırmızıdır  Kokusu çok güzeldir  Faydası : Kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılır  Çarpıntıyı keser  Kalp hastalığından kaynaklanan suyu söktürür  Ev ilaçlarında kullanılmaz   İncir (yemiş) : Dutgillerden asıl vatanı Akdeniz kıyıları olan yaprakları geniş ve dilimli bir ağacın meyvesidir  Armut biçiminde ve büyüklüğünde yumuşak, çekirdekleri darı şeklinde tatlı bir yemiştir   Faydası : Bağırsakları yumuşatır  Kabızlığı giderir  Mide tembelliğini tedavi eder  Vücudu ve sinirleri kuvvetlendirir  Enerji verir  Nekahat devresini kısaltır  Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır  Bronşları yumuşatır  Çıbanların olgunlaşmasını sağlar  Lapası, yanık ağrılarını keser  Dallarından akan süt, nasır ve siğilleri giderir  Basurda faydalıdır  Nezle ve sıtmada da kullanılır   İtüzümü (köpeküzümü) : Patlıcangillerden; ormanlarda yetişen bir bitkidir  Çiçekleri beyaz, meyveleri parlak siyahtır  Meyvesi, yaprakları ve çiçekleri kullanılır  Ev ilaçlarında çok dikkatli kullanılması gerekir  Faydası : Romatizma ve mafsal ağrılarını keser  Aybaşı düzensizliğini ve rahim hastalıklarını giderir   İzlandalikeni (izlandayosunu) : Dağlarda ve ormanlardaki kayalar üzerinde bulunur  Zeytinyeşili renginde, dantel gibi tırtıllı parçalar halindedir  Yaz aylarında toplanıp kurutulur  Müsilajlı ilaç yapmakta kullanılır  İçeriğinde "Lichenin", "Dekstrolikenin" ve "Cetrarin" vardır   Faydası : Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser  Bağırsak bozukluğunu giderir, ishali keser  Nefesdarlığını giderir  Bronşitin sebep olduğu şikayetleri giderir  Veremde faydalıdır  Şeker hastalarına ekmek yapmakta da kullanılır   İğde (elaeagnus) : İğdeciler familyasının örneğidir  Yemişi, kızılcık biçimindedir  Derisi sert ve sarı, eti beyaz un halinde mayhoş ve burukçadır  Yaprakları tüylüdür  10 kadar türü vardır   Faydası : Bağırsak bozukluklarını ve ağız pasını giderir  | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #13 | 
| 
Gözyaşı
 |   Cevap : Şifalı BitkilerFaydalı bitkiler olabilir hepsini okuyamadım ama merak ettiğim bitki olursa buradan bakabilirim paylaşım için sağol Adaçayı (salvia officinalis) : Ballıbabagillerden; özellikle Akdeniz bölgesinde yetişen ıtırlı bir bitkidir  Menekşeye benzeyen çiçekleri haziran, temmuz aylarında açar  Yaprakları uzun, kenarları tırtıllı, beyazımsı yeşil renktedir  Hafif kafuru kokusu vardır  Çiçek açtığı zaman toplanıp, kurutulur  Faydası : Mide va bağırsak gazlarını giderir  Mide bulantısını keser  Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar  Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir  Göğsü yumuşatır  Astımdaki sıkıntıları geçirir  İdrar ve ter söktürür  Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir  Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir   Bilgi için sağol ben çok severim sizede tavsiye ederim çok lezzetli 
				__________________   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #14 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı Bitkiler•   :: K ::   ( ŞİFALI BİTKİLER ) Kabak (cucurbita) : Kabakgiller familyasından, meyvası sebze olarak kullanılan, otsu bir bitki cinsidir  Kökü saçak şeklindedir  Gövdesi sürüngen, köşeli, ince ve çok uzundur  Üzerinde sert ve kısa tüyler bulunur  Yaprakları büyük, kaba, tüylü; çiçekleri sarıdır  Meyvesi, etli ve suludur  İçinde kabak çekirdeği denilen pek çok tohum vardır  Faydası : İdrar söktürür ve idrar tutukluğunu giderir  Böbrek ve mesane iltihaplarını temizler  Prostattan doğan şikayetleri giderir  Mide ve bağırsaklara yumuşaklık verir, kabızlığı giderir  Basuru olanlar için faydalıdır  Yüksek tansiyonu düşürür  Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser  Helvacıkabağının çekirdekleri bağırsak kurtlarının düşmesine yardımcı olur  Lapası dıştan tatbik edilecek olursa boğaz ağrılarını ve kadınlarda görülen akıntıyı keser  Kabakulakotu (venüsçiçeği) : İkiçeneklilerden; 70-80 cm boyunda ince saplı tırmanıcı bir bitkidir  Çiçekleri koyu kahverengidir  Kokusu pistir  Faydası : İdrar söktürür  Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar   Kafuru (kafur) : Tabiatta, bir çok bitkide bulunur  Tıpta kullanılan kafuru "Japonya Kafuru"dur  "Cinnamomun Camphorea" ağacının odunu, su buharıyla distile edilerek elde edilir  Kafuru renksiz, şeffaf, billuri yapılı, gevrek parçalarıdır  Kokusu hususi ve keskin, lezzeti sonradan serinlik veren acı ve yakıcıdır  204 santigrat derecede kaynar  Adi sıcaklıkta uçar  Suda çok az erir  Alkolde, eterde, kloroformda, benzolde ve yağlarda çok erir  Faydası : Kan dolaşımını kuvvetlendirir  Beyni ve sinirleri uyarır  Kalp yetersizliğini giderir  Solunum sistemini uyarır  Bronşların ifrazatını arttırır  İspirto ile karıştırılmış kafuru, ağrıları ve kepeklenmeyi keser  Akciğer hastalıklarında faydalıdır  Ateşli hastalıklarda, uyuşturucu maddelerde zehirlenmelerde ve gece terlemelerinde de kullanılır  Tıpta kafurulu yağ, kafurulu ispirto gibi terkipler kullanılır   Kahkahaçiçeği (çitsarmaşığı) : Çitsarmaşığıgiller familyasından, uçları mavi çizgili beyaz çiçekler açan bir çeşit sarmaşıktır  Faydası : Kabızlığı giderir  Hazmı kolaylaştırır   Kahve (coffea) : İkiçenekliler sınıfının, kökboyasıgiller familyasından, vatanı Afrika olan, fakat Asya ve Amerika'nın tropik bölgelerinde yetiştirilen, 20 kadar çeşidi olan bir ağaçtır  En çok bilineni Arabistan kahvesi'dir  7-8 metre boyunda bir ağaçtır  Yaprakları sivri uçlu olup, kenarları dalgalıdır  Çiçekleri beyaz ve hoş kokuludur  Meyvesi kiraza benzer; içinde ince iki çekirdek bulunur  Her çekirdeğin içinde aynı şekilde bir tohum vardır  Tohumlarında, kafein alkoloidleri vardır  Faydası : Kandolaşımını sağlar  Uykuyu kaçırır, düşünmeyi kolaylaştırır  Yarımbaş ağrılarını dindirir  Uyuşturucu maddelerle zehirlenmelerde faydalıdır  Boğmaca öksürüğünü keser  Nikris ağrılarını teskin eder  Tansiyonu yüksek olanların kahve içmemesi tavsiye edilir  Ayrıca fazla miktarda içildiğinde uykusuzluk, sinir bozukluğu ve çarpıntı yapar   Kakao (hindbademi) : İkiçenekliler sınıfının sterculiaceae familyasından, vatanı tropik Amerika olan bir ağacın meyvesidir  Kakao ağacı 4-10 metre boyundadır  Yaprakları derimsidir  Çiçekleri her mevsimde açar  Meyvelerinin içinde kestane büyüklüğünde tohumları vardır  Tohumlarının içeriğinde teobromin denilen alkoloid vardır  Bu madde uyarıcıdır  Tohumlarından kakao yağı çıkarılır  Kozmetik sanayiide ve eczacılıkta fitil yapmakta kulanılır  Tohumlarının yağı alındıktan sonra elde edilen kakao tozuna çikolata denir  Faydası : Uyarıcı, iştah açıcı ve kuvvet vericidir  İdrar söktürür  Vücuttaki zehirlerin dışarı atılmasını sağlar  Böbrek iltihaplarını giderir  Fazla içildiği takdirde çarpıntı ve baş ağrısı yapar   Kakule (cardamon) : İkiçenekliler sınıfının, zencefilgiller familyasından bir bitkidir  Hindistan'da ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yetişir  Meyvesi 1-2 cm boyunda bir kapsüldür  İçinde birbiri üzerine oturan siyah, prizmatik tohumları vardır  Meyveler tamamen olgunlaşmadan toplanır  İçeriğinde sineol, terpineol ve asetat vardır  Faydası : Ferahlık verir  İştah açar  Mide rahatsızlıklarını ve gazları giderir  Vücuda rahatlık verir   Kanaryaotu (senecio) : Bileşikgiller familyasından bir bitki cinsidir  Adikanaryaotu denilen çeşidi, bütün yıl boyunca çiçek açan 10-40 santimetre boyunda bir veya iki yıllık otsu bir bitkidir  Çiçekleri küçük silindir şeklindedir  Meyvelerinin içeriğinde uçucu yağ, tanen, reçine, inulin vardır  Köklerinde ise; "Senecin" ve "Senecionin" adlı iki alkoloid bulunur  Faydası : Aybaşı kanamalarını düzenler  Aybaşı ağrılarını keser  Bağırsak kurtlarını düşürür  İshal, dizanteri ve kanamalarda faydalıdır  Yaraları iyileştirir  Romatizma ağrılarını keser   Kantaron (kantariyyon) : İkiçenekliler sınıfının, bileşikgiller familyasından, bütün dünyada, özellikle ılıman bölgelerde yaygın olan çok yıllık veya bir yıllık bitkidir  Kırmızı, sarı, mavi ve nadiren beyaz çiçekli olanı bulunur  Kökü acıdır  Bu türüne "Büyük Kantaron" da denir  Çoğunlukla kökü kullanılır  Yaz aylarında toplanıp kurutulur  Faydası : Vücudu kuvvetlendirir  Ateşi düşürür  İştah açar, hazmı kolaylaştırır  İshali keser  Nekahat devresini kısaltır  Nezle ve bronşite faydalıdır  Öksürüğü keser  Mide ağrılarını dindirir  Yaraların iyileşmesinde yardımıcı olur  Astım, mide ülseri, midede asit fazlalığı, akciğer hastalıkları, damar sertliği ve sinir iltihaplarında da faydalıdır  Karaağaç (ulmus) : İkiçenekliler sınıfının, karaağaçgiller familyasından, kışın yaprak döken, bir çeşit orman ağacıdır  Yaprakları kısa saplı, kenarları çift dişlidir  Çiçekleri salkım şeklindedir  Odunu iyidir  Hekimlikte kabukları kullanılır  Faydası : Ağrıları keser  Yara ve bereleri tedavi eder  Yaprakları kaynatılıp, içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür   Karabaşotu (lavadula stoechas) : Ballıbabagiller familyasından, bir veya çok yıllık otsu yahut dip kısmı odunsu bir bitkidir  Ezildiği zaman çok kuvvetli ve hoş olmayan bir koku çıkarır  Çiçekleri mavi veya menekşe rengindedir  Bir türünden karabaşyağı denilen bir esans çıkarılır  Yurdumuzda alçak makilerde bulunur  Faydası : Ağrıları geçirir  Kalbe kuvvet verir  Damar sertliğinde faydalıdır  Balgam söker  Sara ve beyin hastalıklarında kullanılır  Uyuşukluğu giderir, zindelik verir   Karabiber (dar-i fülfül) : İkiçenekliler sınıfının, karabibergiller familyasından, vatanı Doğu Hindistan olan, yaprak dökmeyen tırmanıcı bir bitkidir  Yaprakları yürek biçiminde ve damarlıdır  Çiçekleri sarkıktır  Meyveleri küçük, toparlak ve sapsızdır  Faydası : Mideyi ısıtır  İştah açar  Hazmı kolaylaştırır  Mide ve bağırsaklardaki mikropları öldürür  Gaz söktürür ve gaz birikmesine engel olur  Şeker hastalığının ilerlemesini durdurur  İdrar söktürür  Enerji verir  Cinsel istekleri kamçılar  Sinirleri kuvvetlendirir  Yiyeceklerde baharat olarak kullanılır  Damar sertliği, yüksek tansiyon, egzama, üremi, bağırsak iltihabı ve romatizmadan şikayet edenler, mümkün olduğu kadar az kullanmalıdırlar   Karamuk (agrostemma githago) : Karanfilgiller familyasından, yurdumuzda hububat yetiştirilen tarlalarda görülen, çoğu zaman buğdayla karışık olarak biten, 30-100 cm yüksekliğinde, tohumları zehirli bir bitkidir  Üzeri tüycüklerle kaplıdır  Yaprakları almaşıktır  Çiçekleri büyük ve güzel ve morumsu pembe ve ender olarak da beyazdır  Faydası : Soğuk algınlığını giderir  Karanfilağacı (caryophyllus aromaticus) : Mersingiller familyasından anayurdu Molük adaları olan ve birçok tropik ülkelerde ve başlıca Zengibar, Filipinler ve Hindistan'da yetiştirilen, kış aylarında yaprak dökmeyen bir ağaçtır  Çiçeğinin tomurcuklarına karanfil denir  Baharat olarak kullanılır  Çiçeklerinden elde edilen karanfilyağının içeriğinde hidrokarbür, euganol, salisilik asid ve karyofilin vardır  Güzel kokuludur  Tadı acıdır  Baharat olarak kullanılır  Faydası : Mikropları öldürür  Ağrıları dindirir  Sinirleri uyarır  Hazmı kolaylaştırır  Koku giderir  İştah açar  İshali keser  Bedeni ve zihni yorgunlukları giderir  Cinsel arzuları kamçılar  Doğumu kolaylaştırır  Karanfil esansı diş macunlarında kullanılır   Karanfilçiçeği (dianthus caryophyllus) : İkiçenekliler sınıfının, karanfilgiller familyasından; karşılıklı ensiz sivri yapraklı, düğüm düğüm ince saplı, 300 kadar çeşidi bulunan, otsu bir süs bitkisidir  Yaprakları pembe, beyaz veya kırmızıdır  Ençok tanınan türü çiçek karanfili'dir  Çok hoş kokuludur  Yapraklarından şurup yapılır  Faydası : Ateş düşürür, terletir  İştah açar  Mide üşütmesinden doğan şikayetleri giderir  Dağkaranfilinin çiçekleri balla karıştırılıp yenirse, iktidarsızlığı giderir  Karanfilkökü (geum urbanum) : Gölgelik yerlerde yetişen sarı çiçekli bir çeşit bitkinin, karanfil kokulu köküdür  İlkbahar ve yaz aylarında toplanıp, kurutulur  İçeriğinde tanen vardır  Faydası : Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir  İshali keser  İştah açar  Ağrıları dindirir  Sinirleri kuvvetlendirir   Kardeşkanı (ejderkanı) : Birçenekgiller sınıfının, zambakgiller familyasından, Kanarya adalarında yetişen bir ağaç veya ağaçcıktır  Gövdesi kalındır  Yaprakları sert ve kılıç şeklindedir  Dallarının ucunda demet şeklinde toplanmıştır  Yaşlı gövdelerden, boyacılıkta kullanılan, reçinemsi kırmızımtırak bir özsu akar  Faydası : Yaraları tedavi eder  Dış kanamaları keser   Karnabahar (karnabit) : Turpgillerden; vatanı Doğu Akdeniz bölgesi olan 2 yıllık otsu bir bitkidir  Yaprakları koyu yeşil, çiçekleri beyaz veya sarımtıraktır  Kış sebzelerindendir  Lahanaya benzer  Aslında, lahananın çiçek saplarının kısalıp etlenmesiyle lahanadan türemiştir  Yenen kısmı, henüz açmamış yoğun çiçek durumudur  Yurdumuzda; güzlük turfanda karnabahar, kışlık karnabahar ve mart karnabahar olmak üzere üç çeşidi vardır  Fosfor ve vitamin bakımından çok zengindir  Faydası : Zihin yorgunluğunu giderir  Cinsel gücü arttırır  Sinirleri kuvvetlendirir  İdrar söktürür  Dalak hastalıklarına iyi gelir  Şeker hastalarına faydalıdır  Kalp hastalıklarında şikayetlerin azalmasında yardımcı olur   Karpuz (harbuz) : Kabakgiller familyasından; sürüngen gövdeli, parçalı sert yapraklı, sarı çiçekli, iri meyveli, bir yıllık bir bitkidir  Faydası : Kanı temizler  Vücuda serinlik verir  Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardım eder  Kemiklerin gelişmesine yardımcı olur   Kasıkotu (fıtıkotu) : Karanfilgiller familyasından; Avrupa'da, Asya'da ve yurdumuzda yetişen, toprak yüzeyinde yatık olarak gelişen bir veya çok yıllık bitkilerdir  Yaprakları küçüktür ve kümeler halindedir  Hekimlikte; toprağın üstünde kalan kısımları kullanılır  Faydası : Böbrek ve mesane hastalıklarını giderir  Fıtıkta faydalıdır  İdrar söktürür  Vücuda rahatlık verir  Kasık şişmelerini indirir  Bademcik iltihap ve şişmelerini tedavi eder   Kasımpatı (krizantem) : Bileşikgiller familyasından; sonbahar aylarında çiçek açan bir süs bitkisidir  Birçok çeşidi vardır  , Faydası : Bir türünden böcek öldürücü ilaç yapılır   Kasnı (galbanum) : Maydanozgillerden; çadıruşağıotu ile şeytanteresi ağacı gibi bitkilerden elde edilen bir çeşit zamktır  Kokusu kuvvetli tadı acıdır  Faydası : Ağrı kesicidir  Spazmları önler   Kaşıkotu (cochleria) : Turpgiller familyasından; Mart'tan Temmuz'a kadar beyaz çiçekler açan, güzel yeşil renkli bitkidir  Hardala benzer  Lezzeti acı, kokusu keskindir  Yaprakları etli, kenarları kaşık gibi içeri doğru kıvrıktır  Taze yapraklarında acı ve yakıcı bir esans vardır  Yaprakları ve kökü kullanılır  Taze iken kullanılır  Faydası : Skorbütte ve sıracada faydalıdır  Diş eti iltihaplarını giderir  Diş etlerini kuvvetlendirir   Kaşu (cacho) : Kaşu akasyasının odunundan elde edilen bir maddedir  Kahverengi, kokusuz bir kütledir  Soğuk suda kısmen, sıcak suda ve alkolde tamamen çözünür  Faydası : İshali keser  Vücuda kuvvet verir   Katırtırnağı (genista luncea) : Baklagiller familyasından; dik duran çalı halinde, her zaman yeşil olan odunsu bir bitki cinsidir  Genç sürüngenler, narin yapılıdır  Üzerinde çok sayıda yaprak bulunur veya yapraksızdır  Çiçekleri sarıdır  Faydası : İdrar ve balgam söktürür  Hazmı kolaylaştırır  Böbrek ve safra kesesi taşlarının düşürülmesine yardım eder  Mesane hastalıklarını tedavi eder  Romatizma ve nikriste de faydalıdır  Kabızlığı giderir  Kalp hastalıklarında da kullanılır   Katrancı (sedirağacı) : Çamgiller familyasından; Lübnan dağlarında ve yurdumuzda Toros dağlarında yetişen 40 metre kadar boyu olan çok gösterişli ve heybetli bir ağaçtır  Dalları yataydır  Yaprakları iğne gibi olup, demet şeklindedir  Renkleri, genç yaşında koyu yeşildir  Zamanla açık mavi yeşile dönüşürler  Kozalağı, olgunken açık kestane renkli, uzunca, oval şeklinde ve 8-12 cm boyundadır  Tohumlarında reçine vardır  Odunu kokuludur  Gövde ve dallarının kapalı yerlerde yakılmasıyla sarıkatran elde edilir  Faydası : Mikrop öldürücüdür  Cilt solunum yolları hastalıklarında kullanılır  İdrar söktürür   Katranköpüğü (agaric) : Çayır mantarlarındandır  Şapkasının alt yüzü dilim dilimdir  Faydası : Solunum yolları hastalıklarında kullanılır   Kavakağacı (populus) : Söğütgiller familyasından, sulak yerlerde yetişen bir çeşit ağaçtır  Akkavak, titrekkavak, tellikavak, servikavağı, karakavak, Hollandakavağı gibi çeşitleri vardır  Hekimlikte karakavak kullanılır  Karakavak 25-30 metre boyunda, gövdesi kalın bir ağaçtır  Yaprakları üçgen şeklinde, dişli ve tüysüzdür  Yaprak tomurcukları tanen, uçucu yağ, mum, salisin ve populin adı verilen glikozitleri taşır  Faydası : Kavak tomurcuklarından hazırlanan merhemler basur memelerinin ve romatizmanın lokal tedavisinde kullanılır  Karakavak odunun yakılmasından kömür elde edilir  Mide ve bağırsaklardaki gazı giderir  Yine bu kömürden yapılan diş tozları da dişlerin temizlenmesinde ve dişetlerinin kuvvetlendirmekte kullanılır   Kavun (cucumis melo) : Kabakgiller familyasından; vatanı Küçük Asya olan, sürüngen gövdeli, iri meyveli bir yıllık bir bitkidir  Yaprakları oldukça büyüktür ve yürek biçimindedir  Çiçekleri, yapraklarının koltuğundan çıkar  Meyvesi sulu ve güzel kokuludur  Faydası : Sinirleri yatıştırır  Rahat bir uyku verir  Böbrekleri ve kanı temizler  Cide temizlik verir  İdrar söktürür  Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardım eder  Nikris ve romatizma şikayetlerinin hafiflemesini sağlar  Akciğer veremi ve kansızlıkta da faydalıdır  Kabızlığı giderir  Basur memelerinin şikayetlerini azaltır  Vücuda serinlik verir  Mide ve bağırsaklarda ülser veya iltihap olanlarla, şeker hastaları ve yüksek tansiyonlular yememelidir   Kayakoruğu (kulakotu) : Damkoruğugiller familyasından; tam ve etli yapraklı odunsu veya otsu bir bitkidir  Çiçekleri salkım biçimindedir  Yeşil kısmı acıdır  Faydası : Yeşil kısımları zeytinyağı ile karıştırılıp, merhem yapılır  Cilt iltihaplarında, egzamada, nasır tedavisinde kullanılır   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Şifalı Bitkiler |  | 
|  04-20-2009 | #15 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Şifalı BitkilerKayışkıran (eşekotu) : Baklagiller familyasından; boş arazilerde ve kurak yerlerde yetişen 30-60 cm yüksekliğinde çok yıllık dikenli bir bitkidir  Yaprakları kısa saplıdır  Çiçekleri pembedir  Meyveleri küçüktür  Köklerinde tanen, sakkaroz, zamk, uçucu ve sabit yağ, spinosin ve ononin vardır  Kökleri kullanılır  Faydası : Terletir ve idrar söktürür  Vücuda rahatlık verir  Böbrek taşlarının düşürülmesine yardım eder  Böbrek ve mesane iltihaplarını giderir  Boğaz ağrılarını geçirir   Kayınağacı (akgürgen) : Kayıngiller familyasından; kış aylarında yapraklarını döken güzel görünüşlü bir orman ağacıdır  Dalları salkım gibidir  Kabukları halka halkadır  Kabuk ve dallarının kuru distilasyonundan kayınağacı katranı elde edilir  Faydası : Müzmin bronşit, verem tedavisinde kullanılır  Diş ağrısını keser  Kabuklarının suda kaynatılmasıyla elde edilen suyla yüz lekeleri, çiller giderilir  Kıllar temizlenir   Kayısı (prunus armeniaca) : Gülgillerden 4-6 metre boyunda bir çeşit meyve ağacıdır  Meyvesi cevizden büyük, derisi ince, açık turuncu renkte, eti sulu, tatlı ve güzel kokulu, tek ve sert çekirdeklidir  Şekerpare, şam, tokaloğlu, imrahor, muhittinbey, hacıkız, hasanbey, darende gibi çeşitleri vardır  Faydası : Sinir zafiyetini giderir  Uyku verir  Beyin yorgunluğunu geçirir  İştah açar ve hazmı kolaylaştırır  Nekahat devresini kısaltır  Raşitizmde faydalıdır  Kansızlığı tedavi eder  Kabızlığı giderir  Yüz ve boyunlara tazelik ve güzellik verir   Kaynanadili (kaktüs) : Atlasçiçeğigiller familyasından; bir çeşit bitkidir  Nopal zamkı elde edilir  Faydası : Dizanteri ve ishali keser   Kazayağı (kenopodyum) : Ispanakgiller familyasından; yaprakları kazayağına benzer, Kuzey Amerika'nın doğu bölgelerinde yetişen ve Akdeniz bölgesinde de görülen kokulu, otsu bir bitkidir  Topraküstündeki kısımlarından su buharı distilasyonu ile elde edilen uçucu yağa "kazayağı esansı" denir   Faydası : Bağırsak solucanlarını düşürmekte faydalıdır   Kebabe (hindistaneriği) : Cava, Sumatra ve Borneo'da yetişen "piperaceae"nin kurumuş meyvesidir  Taze iken % 6-15 terementi ruhunun polimeri bir esans ve kübebik asidden mürekkep bir reçine ve kübebin denilen kristalize, lezzetsiz bir cevher ihtiva eder  Faydası : Mide ve idraryolları hastalıklarında kullanılır   Kebereotu (kedi tırnağı) : Bir çeşit çalıdır  Fransa'da ve ülkemizin Akdeniz bölgesinde yetişir  Yemişi nohuttan büyüktür  Turşusu yapılır  Kökünün kabukları kullanılır  Faydası : İdrar söktürür, vücuda rahatlık verir  İştah açar  Skorbüt tedavisinde kullanılır   Keçiboynuzu (harnup) : Baklagiller familyasından; Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz havzasında yetişen 6-10 metre boyunda, kışın yaprak dökmeyen bir ağaç ve onun meyvesidir  Çiçekleri yeşilimtıraktır  Meyvesi 10-20 cm boyunda, yassı, etli, açılmayan ve koyu renklidir  İçeriğinde yağ, sakkaroz, glikoz, selüloz ve azotlu bileşikler vardır  Çiğ yendiği gibi reçel ve likör de yapılır  Faydası : Mide ve bağırsak hastalıklarına faydalıdır  Göğsü yumuşatır, balgam söker ve bronşları boşaltır  İshali keser  Sigara tiryakileri için faydalıdır   Keçi sedefotu (keçisedefi) : Baklagiller familyasından; Haziran - Ağustos ayları arasında açık mor renkli çiçekler açan 50 - 100 cm boyunda çok yıllık otsu bir bitkidir  Yaprakları koyu yeşildir  Çiçekleri gövde ve dalların ucunda salkımlar şeklindedir  Meyvesi; esmer kırmızımtırak renkli, tüysüz ve çok tohumludur  Toprak üstündeki kısımların içeriğinde "tanem" ve "galegin" adlı alkoloid ve acı maddeler vardır  Bitkinin tamamı toplanıp, kurutulur  Faydası : Anne sütünü artırır  Az miktarda verildiği takdirde kandaki şeker miktarını düşürür  Fazla kullanmamak gerekir   Kediayağı (antennaria diocia) : Bileşikgiller familyasından; Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde yetişen, beyazımsı ve yumuşak sık tüylü bir bitkidir  Çim ve çalılar arasında bulunur  Çiçekleri kullanılır  Faydası : Öksürüğü keser  Göğsü yumuşatır ve balgam söktürür  Bronşit ve safra kesesi hastalıklarında kullanılır  İdrar söktürür   Kedinanesi (yabani sümbül) : Ballıbabagiller familyasından; kırlarda yetişen beyaz ve pempemsi çiçekli bir bitkidir  İstanbul ve İç Anadolu bölgesinde görülür  Kediler çok sever  Faydası : Hazım sistemini düzeltir  Hazmı kolaylaştırır  Mide ve bağırsak gazlarını söktürür  Karın ağrılarını giderir  Astım grip ve bronşitin sebep olduğu nefes darlığını geçirir  İdrar söktürür  Bağırsak solucanlarını düşürür  Ağrılı aybaşı kanamalarında faydalıdır  İktidarsızlığı giderir  Sinirleri yatıştırır   Kediotu (valeriana) : İkiçenekliler sınıfının, kediotugiller familyasından; kökü az etli, çok yıllık bir otsu bitkidir  Boylarına göre iki gruba ayrılır  Bir kısmının boyu 5-50 santimetre kadardır  Diğerleri ise, 2 metreyi bulabilirler  En yaygın türü tıbbi kediotudur  Yurdumuzda büyük yapraklı kediotu, küçük kediotu ve dağ kediotu gibi türleri vardır   Tıbbi kediotu : Avrupa ve Kuzey Asya'da yabani olarak yetişir  Öneminden ötürü kültür bitkisi olarak da yetiştirilir  1-1,5 metre yükseklikte çok yıllık bir kediotu türüdür  Gövdesinin içi boştur  Yarprakları karşılıklı olarak dizilmiştir  Sapları kısa, kenarları dişlidir  Çiçekleri büyük, beyaz veya pembe renklidir  Meyveleri küçük ve tüylüdür  Rizom ve köklerinde nişasta, şeker, reçine, chatin, valerin ve uçucu bir yağ vardır  Kökü tazeyken kokusuzdur  Kuruduğu zaman keskin fena bir kokusu vardır  Faydası : Sinirleri telkin eder  Nevrasteni ve isteride faydalıdır  Ateş düşürür, spazm çözer  Sinirsel baş ağrılarını, sinirsel çarpıntıları teskin eder  Tıbbi kediotunun kökünden elde edilen kediotu esansı isteri, kore ve epilepside kullanılır  Baş dönmesi, taşıt tutması ve heyecanlanma hallerinde kullanılır   Kekik (thymus) : İkiçenekliler sınıfının, ballıbabagiller familyasından; odunsu saplı, karşılıklı küçük yapraklı, sürüngen, çok yıllık timol kokulu alçak bir bitkidir  İçeriğinde thymol vardır  Güney Amerika'da yetişen thymus vulgaris türünden hafif sarı renkli uçucu kekikyağı elde edilir  İçeriğinde timol ve karvakrol vardır  Midevi, idrar söktürücü ve antiseptik olarak kullanılır  Yurdumuzda yabani kekik ve başlı kekik çok miktarda yetişir  Ancak mercanköşk türlerinin çoğu da kekik yerine kullanılmaktadır  Faydası : Bedeni kuvvetlendirir  Hazmı kolaylaştırır  İştahsızlığı giderir  Sinirleri kuvvetlendirir  Kalp çarpıntılarını keser  Yemeklerin bozulmasını önler  Bağırsak iltihabını iyileştirir  Salgı bezlerinin düzenli çalışmasını sağlar  İdrar söktürür  Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar  Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder  Böbreklerde ve mesanedeki mikropları öldürür  Cinsel isteği kamçılar  Tansiyonu geçici olarak yükseltir  Hastalıklara karşı direnme gücünü artırır  Çocuklarda görülen kansızlığı giderir  Kan dolaşımını düzenler  Müzmin öksürük, astım, bronşit ve iltihaplı zatülcenp'e faydalıdır  Grip, beyin nezlesi ve anjinde şikayetlerin azalmasına yardımcıdır  Kekik suyu ile banyo romatizma ağrılarını dindirir  Kandaki şeker miktarını azaltır  Hamileler ve guatrı olanlar kullanmamalıdır   Kenevir (esrarotu) : Kendirgiller familyasından, vatanı Hindistan olan, sıcak ülkelerde ve yurdumuzda da kültürü yapılan, bir yıllık bir bitki türüdür  Gövdesi diktir  İçi boştur  Yüzeyi pürtüklüdür  Yaprakları 5-11 parçalıdır  Meyvesi 3-5 milimetre boyundadır  Tanelerinin içinde etli bir cücük vardır  Dal uçlarında reçine ve uçucu bir yağ vardır  Meyveleri yağ bakımından zengindir  Tohumlarından çıkarılan yağ, sabun sanayiinde kullanılır  Gövdesinin kabuk kısmından kenevir veya kendir denilen bir lif elde edilir  Bunlardan ip, halat ve kaba dokulamalar yapılır  Faydası : Yapraklarının suda haşlanması müzmin romatizma ağrılarını keser   Keraviye (karamankimyonu) : Maydanozgiller familyasından Doğu Anadolu bölgesinde yetişen 2 yıllık otsu bir bitkidir  Çiçekleri beyaz renklidir  Mayıs - Temmuz ayları arasında açar  30 - 90 cm boyundadır  Kazık köklüdür  Meyvesi esmerdir  İçeriğinde tanen, reçine, sabit ve uçucu yağlar vardır  Faydası : Anne sütünü artırır  Mide ve bağırsak gazlarını, midedeki diğer şikayetleri giderir  İdrar söktürür  Astımda faydalıdır   Kereviz (apium graveolens) : Maydanozgiller familyasından, kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılan kokulu, iki yıllık bir bitkidir  İçeriğinde sedanonik anhidrit, sedanolin, limonen, palmirik asit, gayakol gibi maddeler vardır  Yaprakları ve baş kısmı kullanılır  Faydası : Uyarıcı ve idrar söktürücüdür  İktidarsızlığı giderir  Cinsel istekleri kamçılar  Şeker, guatr ve yüksek tansiyonda faydalıdır  Böbrek, akciğer ve karaciğer hastalıklarını önler  Mideyi kuvvetlendirir  İştah açar  Sürmenajda faydalıdır  Sinir yorgunluğunu giderir  Kanı temizler  Karaciğer şişliğini giderir  Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesinde yardımcı olur  Safra ifrazatını düzenler  Nikris ve romatizmada faydalıdır  Susuzluğu keser ve vücuda serinlik verir  Kalp hastalarına tavsiye edilir  Ses kısıklığını giderir   Kestane (castanea vesca) : Kayıngiller familyasından; kışın yapraklarını döken, 25 - 30 metre boyunda bir ağaçtır  Yaprakları geniştir  Meyveleri iridir  Faydası : Kabuklarının suda kaynatılması ile hazırlanan ilaç; ateş düşürür ve sinirleri yatıştırır  Meyvesi, kasları kuvvetlendirir  Kan dolaşımını düzenler  Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir  Varis ve basur memelerinin meydana gelmesini önler  Karaciğer yorgunluğu ve şişliğini geçirir  Kansızlığı giderir  Mideyi kuvvetlendirir  Damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenlerle, şeker hastaları yememelidir   Ketentohumu (graine de lin) : Keten denilen kireçli topraklarda yetişen otsu bir bitkinin tohumudur  İçeriğinde sabit yağ, müsilaj, protein, siyanogenetik bir glikozit olan linamarin vardır  Ketenyağında asitler vardır  Boya ve muşamba sanayiinde kullanılır  Faydası : Akciğer hastalıkkları bronşit ve soğuk algınlığında faydalıdır  Lavman olarak kullanılırsa kabızlığı giderir  Müzmin öksürüğü keser  Dolama, köpekmemeleri ve her türlü çıbanın tedavisinde faydalıdır   Kılıçotu (sarıkantaron) : Kılıçotugiller familyasından; Mayıs - Eylül ayları arasında sarı renkli çiçekler açan, 30 - 100 cm boyunda çok yıllık otsu bir bitkidir  Yaprakları sapsızdır  Koyu yeşildir  Çiçekleri dallarının ucundadır  Çiçek dallarında; pinen, cadinen, tanen, reçine, zamk, acı maddeler ve boya maddeleri vardır  Faydası : Sinirleri yatıştırır  İdrar ve balgam söktürür  Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser  İştah açar  Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi yaraları iyileştirir  Filizlenmiş uçlarından yapılan haşlama, bağırsak kurtlarını düşürür   Kınaağacı (hınna) : Kınaağacıgiller familyasından, anayurdu Hindistan olan ve Arabistan'da ve Akdeniz ikliminde yetiştirilen ayrık dallı, beyazımsı kabuklu, karşıt yapraklı bir ağaçtır  Çiçekleri beyaz renkli ve keskin kokuludur  Kurutulmuş yapraklarından kına elde edilir  Saç ve parmakları boyamakta kullanılır  Faydası : Ayak terlemelerine engel olur  Dolamada kullanılır  Uyuz ve egzamaya iyi gelir  Guatrın üzerine bağlanırsa, faydası görülür  Sarılık, idrar zorluğu, gastrit ve kolit'de iyileştiricidir  Ağız yaraları ve deri çatlaklarını tedavi eder   Kınakına (kontestozu) : Kökboyasıgiller familyasından; anayurdu Peru ve Bolivya olan ve sanayii bitkisi olarak Cava, Güney Hindistan, Kolombiya, Seylan, Guatemala, Kamerun ve Kongo gibi tropikal ülkelerde yetiştirilen 15-20 metre boyunda bir ağaçtır  Kabuğundan kinin çıkarılır  Kınakınanın içeriğinde kinin, kinidin, kinşonin, singol, kupreol gibi maddeler vardır  Gövde, kök ve kabukları kullanılır  Tadı acıdır  Faydası : Ateş düşürür  Sıtmayı tedavi eder  Tifoda faydalıdır  Ağır ve mikroplu hastalıkların nekahat devresini kısaltır  Cilt kaşıntılarında faydalıdır  İştah açar  Kuvvet verir  Kabızlığı giderir  Kinidin alkoloidi taşikardide kullanılır  Vücuda kuvvet verir   Kırkdamarotu (cryptogamae) : Damarlı çiçeksiz bitkilerdendir  100 kadar çeşidi vardır  Kibritotları, atkuyrukları ve eğreltiotları bu familyadandır  Yol kenarlarında ve kumlu topraklarda yetişirler  Faydası : Burun kanamasını keser  Kesiklerde ve çıbanda faydalıdır  Balla karıştırılıp yenecek olursa, nefes darlığını giderir  Yaraları iyileştirir  Kandaki şeker miktarını düşürür   Kırlangıçotu (hilaliye) : Gelincikgiller familyasından, Nisan - Mayıs ayları arasında sarı renkli çiçekler açan, 30 - 70 cm yüksekliğinde çok yıllık otsu bir bitkidir  Kuzey Anadolu bölgesinde yetişir  Çiçekleri dallarının ucundadır  Bitkinin tamamında ve özellikle yapraklarında sarı renkli boya maddesi ve alkoloidler vardır  Sapı kırıldığı zaman sarı renkli bir süt akar  Zehirlidir  Faydası : Sütü siğil ve nasırların tedavisinde kullanılır   Kırmızıbiber (guinea pepper) : Olgunlaşak kızarmış yıllık biberin kurutularak toz haline getirilmiş şeklidir  Faydası : Hazmı kolaylaştırır  Mide tembelliğini giderir  İştah açar  Kusmayı önler  İshali keser  Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler  İshali keser  İdrar ve ter söktürür  Cinsel istekleri kamçılar  Grip ve soğuk algınlığında faydalıdır  Merhemi lumbago, nevralji ve romatizmada faydalıdır  Egzama, yüksek tansiyon, üremi veya damar sertliğinden şikayet edenler kullanmamalıdır   Kısamahmut (dalakotu) : Ballıbabagiller familyasından; Haziran - Eylül ayları arasında pembe ve seyrek olarak da beyaz renkli çiçekler açan, otsu bir bitkidir  10 - 30 cm boyundadır  Yaprakları; karşılıklı, tüylü, kenarları dişili ve küçük bir meşe yaprağı şeklindedir  Çiçekleri üst yapraklarının koltuğunda gruplar halindedir  Meyvesi küçüktür  Çiçekli bitkide uçucu bir yağ, acı maddeler, tanen, glikozitler vardır  Faydası : Vücuda kuvvet verir  Ateşi düşürür  İdrar söktürür  Mesane taşlarının düşürülmesine yardımcı olur  Aybaşı tutkluğunu giderir  Öksürüğü keser  Kızılcık (cornus) : Kızılcıkgiller familyasından; çoğunluğu çalı veya ağaç halinde odunsu ve bir kaçı da otsu karakterde, kışın yaprak döken veya her zaman yeşil bitki cinsidir  Yaprakları sade, uzun veya kısa saplı, genellikle çatallı tüylüdür  Çiçekleri salkım veya şemsiye şeklindedir  40 kadar türü vardır  Meyvesi yuvarlaktır  Yurdumuzda yetişen türü sarı çiçekli kızılcıktır  Boyu 7-8 metre kadardır  Çalı şeklinde olanları da vardır  Kış aylarında yapraklarını döker çiçekleri yapraklarından önce açar  Renkleri sarıdır  Yaprakları karşılıklı dizilmiştir  Meyveleri sonbaharda olgunlaşır  1-1,5 cm boyundadır  Parlak kırmızı renktedirler  Lezzeti buruktur  Meyveleri şeker, müsilajlı maddeler ihtiva eder  Kabuklarında ise reçineli maddeler, tanen ve müsilaj vardır  Meyveleri yenir veya şurubu yapılır  Faydası : Meyveleri ishali keser  Kabızlık yapar  Kabukları ateş düşürür  Ağız paslanmasını giderir  Ağız yaralarını geçirir  Şurubu, vücuda kuvvet verir   Kimyon (kyminon) : Maydanozgiller familyasından; Mayıs - Haziran aylarında bayez veya pembemsi çiçekler açan, 15 - 20 cm boyunda, bir yıllık otsu bir bitkidir  Anavatanı Mısır'dır  Yaprakları dar ince şeritler halinde parçalıdır  Çiçekleri 3-5 saplı şemsiye durumundadır  Meyveleri ovaldir  İçeriğinde, reçine, sabit ve uçucu yağlar vardır  Keskin, hoş kokuludur  Tohumları baharat olarak kullanılır  Faydası : İştah açar  Hazımsızlığı giderir  Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler  Birikmiş gazı söktürür  Hava yutmayı önler  Sinirleri yatıştırır  Sinirsel başdönmelerini keser  Anne sütünü artırır  Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar  İdrar söktürür  Yüksek tansiyonu düşürür  Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur  Romatizma ve şişmanlıkta faydalıdır  Hamileler kullanmamalıdır   Kiraz (prunus avlum) : Gülgiller familyasından; anayurdu Asya olan, düz kabuklu bir çeşit ağaç veya ağaçcıktır  Genellikle yapraklanmadan önce çiçek açar  Meyvesi, etli ve tek çekirdeklidir  Ev ilaçlarında sapları, meyvesi, kabuğu ve çiçekleri kullanılır  Faydası : İdrar söktürür  Böbreklerde biriken zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur  Kabızlığı giderir  Kanın temizlenmesine yardım eder  Nikris, romatizma, damar sertliği ve mafsal kireçlenmesinde faydalıdır  Karaciğer şişliğine iyi gelir  Safra akışını normale döndürür  Sivilceleri önler  Susuzluğu giderir  Kabukları ishali keser  Ateşi düşürür  Çiçekleri göğsü yumuşatır ve öksürüğü giderir   Kişniş (kişniç) : Maydanozgiller familyasından; Haziran - Ağustos ayları arasında pembe beyaz renkli çiçekler açan, 30 - 50 cm boyunda, oldukça fena kokulu bir yıllık otsu bir bitkidir  Nemli çayır ve sırtlarda yetişir  Yaprakları açık yeşil renkli ve tüylüdür  Çiçekleri, dallarının uçlarında şemsiye şeklinde toplanmıştır  Meyveleri nişasta, tanen, şekerler ve uçucu yağ taşır  Kişniş şekeri, likör yapımı, pastacılık ve eczacılıkta kullanılır  Faydası : İştah açar  Bağırsak gazlarını giderir  Sinirleri yatıştırır  Hazmı kolaylaştırır  Sinirsel baş ağrılarını keser  Karın ağrılarını giderir  Cinsel arzuyu kamçılar  Aybaşı kanamasını düzenler  Doğumu kolaylaştırır  Sürmenajda faydalıdır  Bayat yiyeceklerin zararını azaltır  Fazla miktarda yenirse zararı görülür  Kokuluyonca (melilotus) : Baklagiller familyasından, Avrupa'da ve yurdumuzda yetişen, 30 - 100 cm boyunda, iki yıllık otsu bir bitkidir  Gövdesi silindir biçimindedir  Tüysüzdür  Çok dallıdır  Yaprakları almaşık dizilişlidir  Sarı çiçekleri güzel kokuludur  Meyvesi 4 mm kadar boyunda 1-2 tohumludur  Çiçekli ve yapraklı dallarında kumarin, melilotik ve kumarik asitler ile uçucu bir yağ vardır  Faydası : Hafif kabız vericidir  Romatizma ağrılarını dindirir  Vücuda rahatlık verir   Koni Çiçeği (Echinacea purpurea) : Koni Çiçeği, dünyanın en önemli şifalı bitkilerinden olup (soğuk algınlığı, grip, enfeksiyon, zayıf bağışıklık sistemi ve kanserden korunma gibi durumlarda); kuru toprak ve ovalar ile seyrek ormanlık arazilerde doğal olarak yetişen çok yıllık bir bitkidir  1950’den beri yapılan araştırmalara göre, bitkide bakteri, mikrop ve virüslere karşı oldukça etkili olan maddeler bulundu  Bu maddelerin başlıcaları; echinacoside, poli-sakkaritler (polysaccharides), poli-asetilenler (polyacetylenes), gliko-proteinler (glycoproteins), kafeik asit türevleri (Cichoric Acid), tri-glikosid (triglycoside), betain, seskiterenler (sesguiterpenes), karyofilen (caryophylene) dir  Bitki bu maddelere ek olarak bakır ve demir mineralleri ile tanenler, protein, yağ asitleri ve A, C, E vitaminleri de içermektedir  Faydası : Koni Çiçeği en yaygın iki viral hastalık olan soğuk algınlığı ve grip’ in önlenmesinde de büyük bir yardımcıdır  Soğuk algınlığının ilk belirtileri görüldüğünde veya öncesinde alınması etkisini daha da güçlendirir  Bitki, üst solunum yolları enfeksiyonları ve sinüzit için de tedavi edici bir ajan olarak dikkate alınabilir  Koni Çiçeği, hemen hemen tüm bulaşıcı hastalıklar için de fayda sağlayabilir  Çünkü araştırmalar Koni Çiçeği’ nin sağlıklı dokular ile zararlı mikro-organizmalar arasındaki doğal engeli (bariyer) yok eden bir enzimin oluşumunu önlediğini göstermiştir  T-hücre aktivitesini de hızlandırdığı için romatizmal artrit ve allerji gibi bağışıklık sistemi düzensizliklerinde de kullanılabilir  Koni Çiçeği, interferon üretimine de yardımcı olmaktadır  İnterferonlar günümüzde özellikle kanser tedavisinde dikkatleri yeniden üzerine çeken, glilko-protein yapısında bir madde olup; virüsle karşılaşan her türlü canlı tarafından hazırlanabilirler  İnterferonların en önemli etkileri, virüslerin çoğalmasını önleyebilmeleridir  Bu nedenle virüslerin yol açtığı grip, uçuk (herpes), deri ve ağızda kızarma, bademcik iltihabı ve genel olarak viral hastalıkların süresini kısaltma bakımından da interferonlar büyük bir öneme sahiptir  Bu nedenle Koni Çiçeği, burun akıntısı ve boğaz ağrısı gibi semptomların şiddetini ve bunlara neden olan rahatsızlığın süresini de kısaltabilir  Koruk (ekşi üzüm) : Henüz olgunlaşmamış, ekşi, ham üzümdür  Şerbeti yapılır  Faydası : İştah açar  Kurdeşende faydalıdır  Göz ağrılarını dindirir   Koyunotu (Agrimonia Eupatoria) : Koyunotu, yöresel olarak kızılyaprak, kasıkotu, fıtıkotu, kuzu pıtrağı ve eğer otu olarak da bilinir  Güneşli kuru yerlerde, yol ve orman kıyılarında, çimenliklerde, tepelerde ve bayırlarda, ormanların açıklık bölgelerinde ve harabeliklerde yetişir  İri yaprakları 10 cm kadar uzun ve kenarları dişlidir  Arslanpençesi ailesinden olan bitkinin boyu 80 cm kadar uzar  Çiçeklenen bitki, Haziran'dan Ağustos'a kadar toplanır  Bitki, boğaz, ağız boşluğu ve yutak iltihaplarına karşı büyük bir iyileştirme gücüne sahiptir  Onu, anjin ve boğaz hastalıklarında, faranjit, aft ve ağız boşluğu mukoza iltihaplarında da düşünmek gerekir   Faydası : Meslek gereği olarak çok zorunda olan kişiler, bir önlem olarak, her gün koyunotu bitki çayı ile gargara yapmalıdırlar  Bitkinin yaprakları, kansızlıkta ve yaralanmalarda büyük başarı ile kullanılır  Ayrıca, romatizma, lumbago, sindirim zorlukları, karaciğer sertleşmesi (siroz) ve tıkanıklıkları ve dalak hastalıklarında da etkilidir  Günde 2 bardak bitki çayı yeterlidir  Herkes, yılda 1 veya 2 kere, koyunotu banyo katkısıyla banyo yapması önerilir  Koyunotu, daraltıcı, toplayıcı ve öteki önemli özellikleri nedeniyle, en başta gelen şifalı bitkilerdendir  Dr  Schirbaum şöyle diyor: "Günde 3 bardak çay bir süre içildiğinde, kalp, mide, bağırsak ve akciğer büyümesini iyileştirir  Ayrıca, böbrek ve mesane rahatsızlıklarını giderir  " (Referans: M  Treben)  Varis ve baldır çıbanlarında, koyunotu merhemi özellikle önerilir  Hazırlanan merhem günde 3 kez varis ve baldır çıbanlarının üstüne sürülür  Karaciğer rahatsızlıklarında, 100 gr koyunotu, 100 gr yoğurtotu ve 100 gr hindiba karışımı ile elde edilen çay harmanı kullanılır  Sabah aç karnına 1 bardak ve gün boyunca 2 bardak içilmelidir  Kralotu (peucedanum ostruthium) : Dantela gibi güzel yeşil yapraklı bir bitkidir  Çiçekleri pembe ve beyaz renkte olup, dallarının ucuna toplanmıştır  Yaprakları ilkbahar, kökü ise sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur  Faydası : Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir  İshali keser  Kanı temizler  Damar sertliği ve nikriste faydalıdır   Kudrethelvası (manna) : Bir çeşit dişbudak olan fraxinus ornus ağacının torba şeklinde ve içi sıvı dolu yerine yapılan kesiklerden çıkan sıvıdır  İçeriğinde mannit şekeri vardır  Yuvarlak, yassı, billuri, kuru parçalardır  Rengi soluk sarımsı ve içi beyazdır  Kokusu bala benzer  Lezzeti şekerlidir  Suda kolay erir  Faydası : Kolay kullanılır, hoş bir müshildir   Kudretnarı (momordica) : Kabakgiller familyasından, tırmanıcı, ince gövdeli, bir yıllık bir bitkidir  Yaprakları saplı ve el gibi parçalıdır  Meyvesi olgunlaşınca, birbirinden ayrılır  Meyveleri 10-15 cm boyunda şişkin ve iki uçta incelmiş şeklindedir  Üzerinde kabarcıklar vardır  Turuncu - sarı renktedir  Ev ilaçlarında, zeytinyağı ile karıştırılarak kullanılır  Faydası : Mide ülserini tedavi eder  Egzama ve diğer cilt hastalıklarında faydalıdır  Yaraların çabuk kapanmasını sağlar   Kuduzotu (dişotu) : Dişotugiller familyasından, koyu yeşil renkli, çok yıllık otsu bir bitkidir  Boyu 30-120 cm arasındadır  Yaprakları sert ve dalgalıdır  Çakıllı, çorak arazide yetişir  Çiçekleri salkım şeklindedir  Zehirlidir  Faydası : Ödem hastalığında faydalıdır  Mesane taşlarının düşürülmesine yardım eder  Spazm ve ağrıları giderir   Kurtayağı (lycopode) : Kibritotunun en çok görülen şeklidir  Boyu 1 m kadardır  Sporlu başaklarından kurtayağı tozu denilen ve hekimlikte kullanılan sarı bir toz elde edilir  Faydası : Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında faydalıdır  Ağrıları dindirir  Romatizmada şikayetleri giderir  Böbrek ve safra kesesi taşlarının düşürülmesine yardımcı olur | 
|   | 
|  | 
|  |