Şengül Şirin
|
Genç Kalmanın Sırrı • İç Saatimiz
Genç Kalmanın Sırrı • İç Saatimiz
"Doğal insan" ileri yaşlarında, kaslarının yaklaşık beşte biri ila üçte birini kaybediyor Pörsümüş kaslar, sarkmış deriler, şişkin bir göbek aynada iyi görünmüyor Üstelik bu yalnızca bir estetik sorunu da değil Kaslar, bedenimizdeki toplam dokunun en büyük bölümünü oluşturuyor Yok olan dokularla, bedenimizin savunma araçları da yok oluyor Hastalanma, sakatlanma olasılığımız artıyor Kuşkusuz, 70 yaşına geldiğimizde, modelimiz Arnold'a benzemeyi aklımızdan geçiremeyiz Ama hiç değilse 20 yaşlarımızdaki formumuzu korusak "Sorun değil" diyor araştırmacılar Çözüm, biraz biyonikleşmekte Yedek parçalarımız da, metal, kauçuk ya da plastik değil, yene biyolojik Protein ya da DNA parçası plazmidler Bunları bedenimize göndermenin yolu da genetik aşılar
ABD'nin Pennsylvania Üniversitesi araştırmacılarından H Lee Sweeney başkanlığındaki bir ekip, yaşlı fareleri gençliklerindeki kadar güçlü kuvvetli yapmayı başarmış Kullandıkları araç, İnsülin Benzeri Büyüme Faktörü (IGF-1) adlı bir protein Karaciğerin ürettiği bu protein, çocuk yaşlarda tüm bedeni dolaşarak tüm kas liflerinin genişlemesini sağlıyor Daha sonraysa stok azalıyor
Artık kas dokusunu çoğaltmak (daha sonra da korumak) için tek yol egzersiz Sweeney ve arkadaşları, taşıt aracı olarak kullandıkları bir virüse IGF-1 proteinini ve bu proteini üretecek genin sürekli çalışır durumda olmasını sağlayacak ek genetik materyeller de yükleyerek, bunu yaşlı farelerin kas dokularına aşılamışlar
Virüsler bir hücreye girince dağılıyor ve taşıdığı genleri serbest bırakıyor Bunlar da, çekirdeğe girip rastgele bir kromozoma yerleşiyorlar Kendisini sürekli çalışır durumda tutan destek mekanizması sayesinde yabancı gen, IGF-1 üretimi için ulak (messenger) RNA kodlamaya başlıyor Sürekli açık olduğu için de, hayvan, yaşlanıp ölene kadar kodlamaya devam ediyor
İşin güzel yanı, devamlı kas güçlendirici ilaçlar (steroidler) almanıza gerek yok IGF-1 üreticisi bir kere bedeninize girdi mi, iş tamam Yapacağınız şey, hangi kasınızı güçlendirmek istiyorsanız, oraya (elden geçirilmiş) bir virüs göndermek Yani 70 yaşında 100 metre rekoru kırarsanız, doping yaptı diye diskalifiye edilme tehlikesi sıfıra yakın
Sweeney ve ekibi, başka çaresi kalmamış, kas erimesi (distrofi) hastaları üzerinde deneylerin de önümüzdeki yıllarda başlayabileceğini söylüyor Bu durumda, gelecek yüzyılda, beynimizi ve bedenlerimizi bir anlamda yenilemenin yolunu bulmuş sayılırız İç Saatimiz
Son 30 yılı aşkın süredir, biyoloji ve psikoloji metinlerinde, insanların iç saatinin hayvanlarınkinden farklı çalıştığı iddia edilirdi Ama ünlü bilim dergisi Science'da yayınlanan bir rapora göre, bu kitaplarda yazılanlar tamamen yanlış
İnsanların iç saatleri de aynı diğer hayvanlarınki gibi çalışıyor İnsanlar ile hayvanlar arasında birçok fark olmasına rağmen, zamanı algılama kriterleri bakımından bu iki tür arasında tam anlamıyla bir fark görülmüyor Tüm diğer canlılar gibi, insan da zamana, uyku düzenine, uyanık kalma süresine, çalışmasına ve günün aydınlık ve karanlık saatlere göre, uyum sağlayabiliyor
Son araştırmalardan önce bilim adamları, bir insanın bir günü ortalama 25 saat olarak algıladığını ve yaş ilerledikçe bu sürenin daha da azaldığına inanıyordu Bu inanç da, yaşlıların geç uyuyup erken uyanmasından kaynaklanıyor
Amerıka'nın ünlü üniversitesi Harvard'da yapılan son araştırmaların sonucuna göre ise, insanın içgüdüsel günü 24 saat 11 dakikadan oluşuyor ve kişiden kişiye göre fazla bir farklılık göstermiyor Araştırmacılar, sonuçların uyku bozuklukları, uzun yolculuklar ve yaşlılıkta karşılaşılan uyuma güçlükleri yüzünden değişebileceğini belirtiyor
Harvard'da yapılan ararştırmaların başındaki Dr Charles Czeisler, daha önceden yapılan araştırmalarda yanlış sonuçlar çıkmasının sebebinin, araştırmalar sırasında oda aydınlatılmasına, araştırma yapılan kişilerin çalışırlık durumuna dikkat edilmemesinin olduğunu ifade ediyor
Harvard Üniversitesi'nde yapılan deney, 11 genç erkek ve 13 yaşlı kadın ve erkek üzerinde gerçekleştirildi Denekler, 28 saat olarak hesaplandığında 3 5 hafta süren bir zaman biriminde bir laboratuvarda yaşadı İçlerinde bulundukları ortam, hafifçe aydınlatıldı ve görevlilerin zaman ile ilgili bir ipucu vermesi yasaklandı Bu şartlar altında, insanın iç saati, hiçbir etkenden etkilenmiyordu
Deneklerin hepsi, bu izole edilmiş dünyada da olsa, bir günü yaklaşık 24 saat olarak algıladı Gün, en kısa olarak 23 saat 53 dakika olarak, en uzun olarak ise 24 saat 28 dakika olarak algılandı Gençlerin ve yaşlıların zamanı algılaması arasında da bir fark görülmedi
Bir günün belirli bir uzunlukta algılanması, retinanın algıladıkları ve beynin bazı özellikleri ile ilgili Günün belirli bir uzunlukta algılanması, uyuma kalkma düzenine, vücut ısısına ve bazı hormonlara bağlı olarak değişiyor
Yeni yapılan araştırma sonuçlarında, ayrıca kıtalararası yolculuk eden kişilerin ve uzak nakliye çalışanlarının uyku düzenlerinin değişik olduğu da ortaya çıktı Ayrıca bu araştırmalar sonucunda ortaya çıkan ilginç noktalardan biri de çalışan insanların haftasonlarında geç uyumasının nedeninin saat anlayışından uzaklaşmış olması
İnsanların odanın ışığını farkında olmadan açık bırakması bile, onların iç zamanlarından uzaklaştığının belirtisi Yatağa geç gitmemizi sağlayan ise fizyolojimiz değil Son araştırmaların sonuçlarına göre, erken ya da geç yatmak, günün ne kadar aydınlık ya da karanlık olduğuna bağlı Gün ne kadar aydınlık ise, o kadar geç uyuyoruz • Bilgilik com
|