![]() |
Güllerin Ve Gönüllerin Efendisi'ne... |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Güllerin Ve Gönüllerin Efendisi'ne...Güllerin ve Gönüllerin Efendisi'ne ![]() ![]() ![]() ![]() Güllerin & Gönüllerin Efendisine Bir seher vakti uyandım ![]() ![]() Yine efkar, yine ah u zar almış cihanı ![]() ![]() Yine hasret, yine gurbet almış her yanı ![]() Bütün aşklar, sevgi ve muhabbetler, bütün dertler kıyama kalkmış ![]() Sana hasret, sana müştak, sana tutkun gönüller kıyama kalkmış ![]() Bir seher uyandım Efendim, sana meczup aşıklar kıyama kalkmış ![]() Her varlık ah u zara durmuş, laleler, sümbüller, güller kıyama kalkmış ![]() Kıyam etmiş bülbüller, zikre durmuş gönüller ![]() Bir seher uyandım efendim, bülbüle kulak verdim; Geçmiş günleri, sevda ve aşkları yad ediyordu ![]() Sana yazılan na’tları, bestelenen şiirleri hikaye ediyordu ![]() Ötüyordu dertli dertli ![]() ![]() Kah ağlıyor, kah inliyor, kah susuyordu yine ![]() Hiç böyle ötmemişti, böyle şakımamıştı ![]() Yakmıştı canı, yıkmıştı cananı, velveleye vermişti cihanı ![]() Hiç böyle sızlanmamıştı, böyle dertlenmemişti, geçmişe böyle yanmamıştı ![]() Bu sabah ona kulak verdim Efendim ![]() Bir sevda dilindeydi, bir aşkı anlatıyordu ![]() Oturduğu dalı, yaprağı, gövdeyi titretiyordu, öyle ötüyordu ![]() Hasretten yanıyor, gurbetten ağlıyordu ![]() ![]() Bu seher başkaydı efendim, bu sefer başka ![]() Hazır dili çözülmüşken ona sormak istiyordum; Bunca velvele, bunca serseniş kime? Onca kıyamet, onca şikayet niye? Bir şeyler fısıldadı, bir şeyler söyledi ![]() Ah efendim, beni yüreğimden vurdu ![]() Kalbim böylesine yanmamıştı, göğsüm böyle daralmamıştı ![]() Ruhumu inletti, beni divane, muzdarip etti ![]() Böyle aşk dinlemedim, böyle muhabbet, böyle hasret görmedim ![]() Seherde ağlattı beni, yine gama, kedere saldı ![]() ![]() ![]() Meğer bunca dağlanışı, sızlanışı, bunca ahı, bunca efganı; Yıkık gönüller, kırık kalpler, kavrulmuş yürekler adına imiş ![]() Yanık sinelerin, aşka adanmış türkülerin, Hasretten lal kesilmişdillerin sözcüsü imiş meğer ![]() Bunca kıyamet Efendim, bunca ahu zar; Sana adanmış ruhların, türkülerin, aşk ve sevdaların Yürek yakıcı bir efganı, bir efkarıymış Efendim ![]() Nasıl bilmedim, nasıl uyanmadım, kendimden utandım ![]() Hissizliğimden, insanlığımdan, aşka olan sessizliğimden utandım ![]() Soğumuş bir demir kesilmiş bedenimden, Kurumuş, çölleşmiş, hadekamdan, Sana tutkun gönüllerden utandım ![]() Bir seher vakti uyandım Efendim, her yer meşke boyanmış, her yer sermest olmuş ![]() Bağban hayran, bülbül mestana, kızıllık her yeri sarmış, sanki gülzare dönmüş ![]() Günler buruk ve yalnız, öksüz ve yetim kalmış, o kutlu doğumu yada durmuş ![]() Bir sessizlik var her yerde Efendim, sanki varlık lal kesilmiş ![]() Yine hazan, yine hicran, yine giryan cana düştü ![]() ![]() Gül böylesine kızıl olmamıştı, böyle dertli, gönül böyle mahsun olmamıştı ![]() Her zerresini böyle gam, böyle keder, her yanını kırmızı almamıştı ![]() Mevsim böylesine yaş dökmemişti ardından, akşam böyle kararmamıştı ![]() Sabahlar ne kadar inlemiş, gül ne kadar gözyaşı içmiş bilsen Efendim ![]() Göz ne kadar acı dökmüş ![]() Ne hüsranlar yaratmış bilsen ![]() Yokluğun ne elem salmış geceye, ne hüzün vermiş sehere, ne dert vermiş ![]() Kırmızılık bir kez daha giyinmiş, bir kez daha kuşanmış ayrılık güllerinde ![]() Onlar Sen’i temsil ediyor sözde, Seni hatırlatıyor ![]() Aşkını o sembolize ediyor, teninin kokusunu o takdim ediyor sanki ![]() Gönül bir teselli bulmak istiyor, ayrılık ateşine bir çare ![]() Bu hicrana, bu efgana, bu hüsrana bir merhem istiyor ![]() Bir seher vakti Efendim, teselli aradım gülden, bülbülden ![]() Geceden, gündüzden Sen’i sordum ![]() Aşktan, ızdıraptan, hasretten bezenmiş bir buket yaptım ![]() Sabahı Sana delalet, şafağı teselli yaptım ![]() Hasret ve tutkularıma Efendim, sebeb-i meserret yaptım ![]() Bir ferman yazmak isterdim her yerde okunsun, Sana olan aşkları, tutkuları dile getirsin ![]() Bir çerağ yakmak isterdim, gönüllerde Sen’in sevdanı tutuştursun ![]() Bir türkü söylemek isterdim, Sen’in adını yüceltsin ![]() Aşkına adanmış bir beste yazmak, güle, bülbüle onu okutmak Her dertli gönüle onu ezberletmek isterdim ![]() Ne çare, sonunda anladım ki Efendim, Sevdanı anmak, sevdanı yazmak için, Erbab-ı dil olmak gerek, erbab-ı gönül ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|